metadon fiyat
Metadon, çoğu zaman çocukta edilgen bağımlılığa yol açan ve ağn kesici (narkotik) etkisi olan bir uyuşturucudur. Günümüzde gebe kadını eroin bağımlılığından kurtarmak için uygulanan en yaygın ve etkili tedavide, her gün belirli bir dozda metadon ağızdan verilir. Yoğun psikolojik ve toplumsal tedavilerle de desteklenen bu tedavi yöntemi yaklaşık on yıl kadar önce uygulanmaya başlamıştır. Bu tedavi programlan metado- nun dölüt ve yenidoğan üzerindeki etkilerini saptamak açısından da oldukça yararlı olmuştur.
• Klinik tablo - Sürekli metadon tedavisi anneye yararlı olsa da, doğumdan önce bebek açısından sorunlar yaratmaktadır. Bu tedavi programının anne için olumlu yönleri frengi gibi hastalıklann tanınarak tedavi edilmesi, kadının düzenli beslenmesinin sağlanması, zehirlenme ve doğumla ilgili komplikasyonların önüne geçilmesidir. Kadınların büyük bir bölümü, doğumdan sonra da bu tedavi programını izlemeyi sürdürür. Ne var ki, doğumdan önce başlayan sorunlar gene de önemini korur. Son yıllarda yapılan bir araştırma gebeliği sırasında metadon tedavisi gören kadınların beslenme, kilo artışı ve sigara içme açısından eroin bağımlısı kadınlarla aynı durumda olduğunu ortaya koymuştur. Ayrıca, metadon tedavisi gören kadınlar arasında birden fazla madde bağımlılığının, yalnızca eroin kullanan kadınlara oranla daha yaygın olduğu saptanmıştır.Metadon programı özellikle annede ve bebekte eroin kullanımı sonucu ortayaçıkan komplikasyonları en aza indirgemek amacıyla uygulansa da, bu kadınların çocuklarında belirgin bir edilgen bağımlılık görülür. Edilgen bağımlılığın tipik belirtileri olan düşük doğum ağırlığı ve yoksunluk sendromu, metadon bağımlısı yenidoğanlarda belirgin bir biçimde görülür.
• Düşük doğum ağırlığı - Bebeğin, normal sayılan doğum ağırlığından (2.500 gr) yüzde 10-35 daha az olması düşük doğum ağırlığı olarak adlandırılır. Edilgen metadon bağımlısı bebeklerin doğum ağırlığı eroin bağımlısı bebeklerin doğum ağırlığından önemli ölçüde yüksek olsa da normal sınırın altındadır.
• Yoksunluk sendromu - Metadon tedavisi gören annelerin çocuklarındaki yoksunluk sendromu belirtileri eroin bağımlısı annelerin çocuklanndakine benzer. Metadon tedavisi gören kadınların bebeklerinin yüzde 60-95'inde yoksunluk sendromu görülür.Yenidoğanda sendromun ortaya çıkışı, bir dereceye kadar annenin aldığı metadonun dozuna, sıklıkla da yenidoğanda metadonun vücuttan atılma hızına bağlıdır.Metadondan kaynaklanan yoksunluk krizi, eroin kaynaklı yoksunluk krizine göre biraz daha geç ortaya çıkar. Yoksunluk sendromu edilgen metadon bağımlılarında genellikle damımdan 2-3gün sonra, eroin bağımlılarında ise yaşamın ilk gününde ortaya çıkar.Yoksunluk belirtilerinin ortaya çıkışının doğumdan önce annenin aldığı son metadon miktarıyla bağıntılı olduğu düşünülmektedir. Yenidoğanda metadon bağımlılığına bağlı yoksunluk sendromu doğumdan 2-4 hafta, hatta daha sonra ortaya çıkabilir ve süresi, eroine bağlı olana göre daha uzundur.Yoksunluk belirtilerinin geç ortaya çıkışının ve uzamasının nedeni metado- nun, bebeğin vücudundan dışarı atılması sürecindeki gecikmeden kaynaklanır. Metadon bağımlılığından doğan yoksunluk sendromunun yetişkinlerde de daha geç ortaya çıktığı ve eroine göre daha uzun sürdüğü bilinmektedir.Metadona bağlı yoksunluk sendromunun temel belirtileri, eroin bağımlısı yenidoğanlarda görülenlere benzer. Edilgen metadon bağımlılığında daha fazla çırpınma nöbeti görülür. Ayrıca, edilgen metadon bağımlılığında ağır kalp ritim bozuklukları ve ağır kilokaybına neden olan iştahsızlık da görülür.
• Bakım - Metadon bağımlısı yenido- ğanların bakımı, eroin bağımlılarının bakımından farklı değildir. Bu bebeklerde de yoksunluk sendromunun daha sonraki dönemlerde ortaya çıkabileceği unutulmamalıdır. Bu sendromun çok yıkıcı sonuçlan olabilir. Tedavi gerekiyorsa fenobarbital ile birlikte kâfurlu afyonruhu kullanılmalıdır. Bu bileşimbirden fazla maddeye bağımlılığın görüldüğü olgularda da kullanılmaktadır. Yapılan araştırmalar metadon bağımlısı yenidoğanlarda iştahsızlık üzerinde af- yonruhunun olumlu, diyazepamın olumsuz etkisi olduğunu göstermiştir. Fenobarbitalin ise fazla etkisi yoktur.Metadon tedavisi gören annenin bebeği uzun süre gözetim altmda tutulmalıdır; emzirme dönemindeki bebeklerde ani ölüm tehlikesi bulunduğunun öğrenilmesiyle bu gözetim daha da önem kazanmıştır.
• Zihinsel gelişme - Sayılan giderek artan edilgen metadon bağımlısı bebeklerin uzun bir zaman dilimi içindeki gelişimleri ilgiyle izlenmektedir. Eldeki veriler bu bebeklerde doğumdan sonra kafatasının normalden daha küçük olduğunu ve zekâ gelişimi testlerinde düşük puanlar aldıklannı gösterir.Daha önce eroin bağımlısı kadınlar için de belirtildiği gibi, metadonla idame tedavisi gören kadınlann düzensiz beslenme ve tütün kullanımı gibi gebeliği olumsuz etkileyen alışkanlıklarını sürdürdükleri görülür. Bu yüzden metadon bağımlısı çocukların zihinsel gelişiminin yetersizliği maddenin yalnızca gelişmekte olan beyin üzerindeki doğrudan etkisine değil, doğumdan önce ve sonra annenin çocuk için dolaylı olarak olumsuz etkileri olabilecek zararlı alışkanlıklarına da bağlanabilir. Bunun sonucunda narkotik bağımlısı kadının doğurduğu bebeğin uzun dönemdeki gelişiminin, bebeğin doğumdan önce aldığı uyuşturucuların etkisinden çok, annenin bağımlılığının yarattığı etkenlere bağlı olduğu göz önünde tutulmalıdır. Bu nedenle anne genel sağlık kurallarına uygun olarak ve toplumsal etkenlere de önem verilerek tedavi edilmelidir.
• Klinik tablo - Sürekli metadon tedavisi anneye yararlı olsa da, doğumdan önce bebek açısından sorunlar yaratmaktadır. Bu tedavi programının anne için olumlu yönleri frengi gibi hastalıklann tanınarak tedavi edilmesi, kadının düzenli beslenmesinin sağlanması, zehirlenme ve doğumla ilgili komplikasyonların önüne geçilmesidir. Kadınların büyük bir bölümü, doğumdan sonra da bu tedavi programını izlemeyi sürdürür. Ne var ki, doğumdan önce başlayan sorunlar gene de önemini korur. Son yıllarda yapılan bir araştırma gebeliği sırasında metadon tedavisi gören kadınların beslenme, kilo artışı ve sigara içme açısından eroin bağımlısı kadınlarla aynı durumda olduğunu ortaya koymuştur. Ayrıca, metadon tedavisi gören kadınlar arasında birden fazla madde bağımlılığının, yalnızca eroin kullanan kadınlara oranla daha yaygın olduğu saptanmıştır.Metadon programı özellikle annede ve bebekte eroin kullanımı sonucu ortayaçıkan komplikasyonları en aza indirgemek amacıyla uygulansa da, bu kadınların çocuklarında belirgin bir edilgen bağımlılık görülür. Edilgen bağımlılığın tipik belirtileri olan düşük doğum ağırlığı ve yoksunluk sendromu, metadon bağımlısı yenidoğanlarda belirgin bir biçimde görülür.
• Düşük doğum ağırlığı - Bebeğin, normal sayılan doğum ağırlığından (2.500 gr) yüzde 10-35 daha az olması düşük doğum ağırlığı olarak adlandırılır. Edilgen metadon bağımlısı bebeklerin doğum ağırlığı eroin bağımlısı bebeklerin doğum ağırlığından önemli ölçüde yüksek olsa da normal sınırın altındadır.
• Yoksunluk sendromu - Metadon tedavisi gören annelerin çocuklarındaki yoksunluk sendromu belirtileri eroin bağımlısı annelerin çocuklanndakine benzer. Metadon tedavisi gören kadınların bebeklerinin yüzde 60-95'inde yoksunluk sendromu görülür.Yenidoğanda sendromun ortaya çıkışı, bir dereceye kadar annenin aldığı metadonun dozuna, sıklıkla da yenidoğanda metadonun vücuttan atılma hızına bağlıdır.Metadondan kaynaklanan yoksunluk krizi, eroin kaynaklı yoksunluk krizine göre biraz daha geç ortaya çıkar. Yoksunluk sendromu edilgen metadon bağımlılarında genellikle damımdan 2-3gün sonra, eroin bağımlılarında ise yaşamın ilk gününde ortaya çıkar.Yoksunluk belirtilerinin ortaya çıkışının doğumdan önce annenin aldığı son metadon miktarıyla bağıntılı olduğu düşünülmektedir. Yenidoğanda metadon bağımlılığına bağlı yoksunluk sendromu doğumdan 2-4 hafta, hatta daha sonra ortaya çıkabilir ve süresi, eroine bağlı olana göre daha uzundur.Yoksunluk belirtilerinin geç ortaya çıkışının ve uzamasının nedeni metado- nun, bebeğin vücudundan dışarı atılması sürecindeki gecikmeden kaynaklanır. Metadon bağımlılığından doğan yoksunluk sendromunun yetişkinlerde de daha geç ortaya çıktığı ve eroine göre daha uzun sürdüğü bilinmektedir.Metadona bağlı yoksunluk sendromunun temel belirtileri, eroin bağımlısı yenidoğanlarda görülenlere benzer. Edilgen metadon bağımlılığında daha fazla çırpınma nöbeti görülür. Ayrıca, edilgen metadon bağımlılığında ağır kalp ritim bozuklukları ve ağır kilokaybına neden olan iştahsızlık da görülür.
• Bakım - Metadon bağımlısı yenido- ğanların bakımı, eroin bağımlılarının bakımından farklı değildir. Bu bebeklerde de yoksunluk sendromunun daha sonraki dönemlerde ortaya çıkabileceği unutulmamalıdır. Bu sendromun çok yıkıcı sonuçlan olabilir. Tedavi gerekiyorsa fenobarbital ile birlikte kâfurlu afyonruhu kullanılmalıdır. Bu bileşimbirden fazla maddeye bağımlılığın görüldüğü olgularda da kullanılmaktadır. Yapılan araştırmalar metadon bağımlısı yenidoğanlarda iştahsızlık üzerinde af- yonruhunun olumlu, diyazepamın olumsuz etkisi olduğunu göstermiştir. Fenobarbitalin ise fazla etkisi yoktur.Metadon tedavisi gören annenin bebeği uzun süre gözetim altmda tutulmalıdır; emzirme dönemindeki bebeklerde ani ölüm tehlikesi bulunduğunun öğrenilmesiyle bu gözetim daha da önem kazanmıştır.
• Zihinsel gelişme - Sayılan giderek artan edilgen metadon bağımlısı bebeklerin uzun bir zaman dilimi içindeki gelişimleri ilgiyle izlenmektedir. Eldeki veriler bu bebeklerde doğumdan sonra kafatasının normalden daha küçük olduğunu ve zekâ gelişimi testlerinde düşük puanlar aldıklannı gösterir.Daha önce eroin bağımlısı kadınlar için de belirtildiği gibi, metadonla idame tedavisi gören kadınlann düzensiz beslenme ve tütün kullanımı gibi gebeliği olumsuz etkileyen alışkanlıklarını sürdürdükleri görülür. Bu yüzden metadon bağımlısı çocukların zihinsel gelişiminin yetersizliği maddenin yalnızca gelişmekte olan beyin üzerindeki doğrudan etkisine değil, doğumdan önce ve sonra annenin çocuk için dolaylı olarak olumsuz etkileri olabilecek zararlı alışkanlıklarına da bağlanabilir. Bunun sonucunda narkotik bağımlısı kadının doğurduğu bebeğin uzun dönemdeki gelişiminin, bebeğin doğumdan önce aldığı uyuşturucuların etkisinden çok, annenin bağımlılığının yarattığı etkenlere bağlı olduğu göz önünde tutulmalıdır. Bu nedenle anne genel sağlık kurallarına uygun olarak ve toplumsal etkenlere de önem verilerek tedavi edilmelidir.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
