Meridyenler Ve Kaslar Arasındaki İlişki

Meridyenler Ve Kaslar Arasındaki İlişki : Kaslar genelde karaciğer tarafından “yönetilse de”, kasları tek tek etkileyen farklı faktörler de bulunmaktadır. Bedende belirli bir kasa bağlanabilecek bir ağrı, zayıflık ya da anormal durum söz konusu ise, bu durum, o kası etkileyen organda dengesizlik, ya da bir şekilde gerginlik olduğuna işarettir. Çoğunlukla bu semptomlar ayaklardaki ilgili refleks bölgelerine uygulama yapılarak giderilir. Bedenin tüm kasları belli organlarla ya da fonksiyonlarla ilişkilendirilir. Örnek verecek olursak:Bir hasta kulak çınlamasından şikâyet etmektedir (kulaklar böbrek meridyeni ile bağlantılıdır), dişlerinde birçok çürük vardır (yine böbrekler ile bağlantılı), leğen kemiği bölgesinde inflamasyon (böbrekler) ve ayrıca “üst trapezius1” kasına (böbrekler) bağlanabilecek omuz ve boyun ağrıları bulunmaktadır.Bu durumda hastanın ayaklarında böbreklerle ilgili refleks bölgelerine uygulama yapılması genelde ağrıları azaltıcı ve semptomları giderici etki yapar.İkinci bir hasta ise ayaklarının soğuk olmasından (kan damarları=dolaşım ya da kalp meridyeni) şikâyetçidir, iktidarsızlık (psikolojik durum /beyin ya da kan damarları = dolaşım ya da kalp meridyeni) şikâyeti vardır, ayrıca “gluteus maximus1 2” bölgesinde ağrısı vardır (dolaşım meridyeni). Burada, hastalığın tanımı yapılırken tüm semptomların ele alınmasının önemi görülebilir, çünkü dolaşım meridyeni ile kalp meridyeni çoğunlukla aynı semptomları verebilir. Burada “gluteus maximus” kası, ayaklarda dolaşım bölgesine uygulama yapılması gerektiğini gösterir, çünkü dolaşım fonksiyonu bu kasa bağlıdır. Genelde hastaların semptom kombinasyonları belirli bir organla ya da fonksiyonla bağlantılı olacaktır. Eğer ikinci hastanın ağrısı kürek kemiği bölgesinde ’’subscapularis3” kasında olsaydı ve aynı semptomlar geçerli olsaydı, o zaman ayaklarda kalp bölgesine uygulama yapmak gerekirdi.

MERİDYENLER ARASINDAKİ EŞ İLİŞKİSİ


Geleneksel Çin tıbbında “Chi” diye adlandırılan bir kavram vardır. Chi “yaşam enerjisi”, “yaşam gücü”, “hayatî enerji” anlamına gelmektedir. Nasıl ki bir evin elektrik sistemi doğru düğmelere basılarak kontrol edilebilir, bedenimizdeki yaşam enerjisi akışı da böyle doğru noktalar bilinince kolaylaşır. Yaşam enerjisi yaşam ile ölüm arasındaki farktır.

Geleneksel Çin tıbbı uzmanlarına göre, bedendeki yaşam enerjisi bir meridyenden diğerine sonsuz bir akım halinde şu şekilde akar: Akciğer, kalınbağırsak, mide, dalak, kalp, incebağırsak, böbrek, dolaşım, endokrin, safra kesesi, karaciğer. Sonra döngü aynı şekilde akciğer ile başlar.Geleneksel Çin tıbbında bir organdan bahsedilirken onun sadece anatomik biçiminden ziyade, bütünsel bir yaklaşım sergilenir. Batı tıbbında, örneğin akciğerlerden bahsederken, göğüs kafesinin içinde yer alan, süngerimsi yapıdaki solunum organını kastederiz. Bir Geleneksel Çin tıbbı uzmanı ise, akciğerlerden bahsederken, solunum organı olmasının yanında, ilgili doku olarak deri ve kılları, ilgili duyu organı olarak burnu ve aynı zamanda akciğer meridyeni ile bağlantılı kasları kasteder. Örneğin “keder” duygusu da akciğerler ile ilişkilendirilir.

Tüm bu tanımlamalar akciğerler ile ilgilidir ve birbirinden ayrılamaz bir şekilde akciğerlerin bir bütün olarak fonksiyonlarını tanımlar. Geleneksel Çin tıbbında diğer organlar da aynı şekilde ele alınır. Organlar arasındaki “eş ilişkisi” meridyenlerarasında da geçerlidir, örneğin akciğer / kalın bağırsak, mide / dalak gibi. Bu ilişki meridyenler ve diğer ilgili fonksiyonlar açısından da geçerlidir.

Meridyen bilgisi ile bu eş ilişkisi kavramı daha mantıklı ve sistematik hale gelir.Organ meridyenlerinin hepsi bedene yayılır, fakat bunlardan 6 tanesi kollardan, 6 tanesi de bacaklardan geçer. Kollardaki 6 meridyen kolun dış kısmında (yang kısmında) 3 tane ve iç kısmında (yin kısmında) 3 tane olmak üzere ayrılır. Aynı şekilde bacaklardaki meridyenler de dış kısımda (yang kısmı) 3 tane ve iç kısımda (yin kısım) 3 tane olmak üzere ayrılır.Meridyenlerin akışındaki sistematiği anlamak için yine yaşam enerjisinin akciğerlerden diğer meridyenlere ve sonunda karaciğere olana “sonsuz” akışına dönmemiz gerekir.

Bu büyük dolaşım aşağıdaki şekilde 3 küçük dolaşıma bölünebilir:

1: Ön meridyen dolaşımıDAKCİĞERLER,

2)KALINBAĞIRSAK,
3)MİDE, ^DALAK. Bunlar kolların ve bacakların iç ve dış tarafında ön kısımdan geçerler.
2: Arka meridyen dolaşımı
1)KALP,
2)İNCE BAĞIRSAK,
3)MESANE,
4) BÖBREKLER. Bunlar kolların ve bacakların iç ve dış tarafında arka kısımdan geçerler.
3: Orta meridyen dolaşımıDDOLAŞIM,
2)END0KRİN,
3)SAFRA KESESİ,
4)KARA- CİGER. bunlar kolların ve bacakların iç ve dış tarafında orta kısımdan geçerler.

Ön meridyen dolaşımı yaşam enerjisini arka meridyen dolaşımına iletir, yaşam enerjisi buradan da orta meridyendolaşımına iletilir, dolaşım tamamlandığında yeniden baştan başlar, döngü böylece devam eder.Bir uzvun dış kısmında öndeki meridyen o uzvun iç kısmındaki ön meridyenle eştir. Bir uzvun dış kısmındaki arka meridyen de iç kısmındaki arka meridyenle eştir. Aynı şekilde bir uzvun dış kısmındaki orta meridyen iç kısmındaki orta meridyenle eştir.

Aşağıdaki şekil uzuvların iç ve dış kısımlarında meridyenlerin eş ilişkilerini göstermektedir:
Bir kişi sağlıklı olduğu sürece meridyenlerle ilgilenmeye gerek yoktur, fakat bedende bir ağrı, huzursuzluk ya da tanımlanamayan bir şikâyet olduğunda, bedenin hasta kısmının yakınından geçen meridyeni bulmalıyız. Meridyenin adı belirlendiğinde, bu aynı zamanda şikâyete yolaçmış olabilecek organın da adı demektir. Örneğin, hasta kısımdan akciğer meridyeni geçiyorsa, refleksolojide ayaklardaki akciğer bölgesi üzerinde yoğunlaşmak gerekir. Bölgeden böbrek meridyeni geçiyorsa, ayaklarda böbrek bölgesine uygulama yapılmalıdır.

Bir organda dengesizlik varsa, bu durum organla ilişkili dokuyu ya da duyu organını ve aynı zamanda psikolojik durumu, ilgili kasları da etkiler. Yani enerji akışında tıkanıklıklar olur. Meridyenlerin doku üzerindeki etkisinin sadece ipliksi şeritler boyunca olduğunu düşünenler yanılıyor. Uzuvlara bakacak olursak, her uzuvda 6 meridyen vardır ve her meridyen o uzvun yüzeyinin 1/6’sını etkiler. Koldaki ve bacaktaki her meridyen kemiklere kadar etki edebilir. Meridyenlerin bedenin dokuları üzerinde hem yüzeysel olarak, hem de derindeki etkisi büyüktür. Aşağıda sağ üst kolun dirsekten omuza doğru görünen bir kesiti yer almaktadır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp