Refleksolojide Kullanılan Teknikler

Refleksolojide Kullanılan Teknikler : Refleksolojide sadece refleksoloğun elleri kullanıldığı için yapılan uygulama “el işçiliği” olarak kabul edilebilir. Diğer el sanatlarında olduğu gibi, refleksolog da ellerini en iyi şekilde kullanmayı öğrenmelidir ki, ortaya çıkan sonuç mümkün olanın en iyisi olsun - aynı zamanda kişi, aracını en uygun şekilde kullanarak kendi kendini sakatlamaktan kaçınmış olur.Olası hatalı çalışma tekniklerini düzeltmek açısından bir eğitmenle çalışmak önem taşımaktadır. Uygun bir çalışma tekniği ile refleksolog gerekenden fazla kas kullanmadan çalışabilir. Başlangıçta ellerde, kolllarda ve omuzda ağrı olabilirse de, rutin çalışma şekli yerleşince ve deneyim sayesinde durum bir bütün olarak görülünce, bunlar ortadan kalkar. Her iki eli de kullanmak önemlidir.
1) Tırnaklar kısa kesilmiş olmalıdır, yoksa ayaktaki bütün bölgeler ağrılı olacaktır. Yüzük ve bilezik kullanılmamalıdır.
2) Ayağa uygulanacak baskının derecesi hastanın ağrı eşiğine göre belirlenmelidir. Eğer bütün bölgelerde ağrı hissediliyorsa, baskı çok fazladır. Başparmakları korumak için parmaklar aşağıdaki gibi kullanılmalıdır, parmak hafif bükülü durumdayken yumuşak ucu ile basılmalıdır. Eğer parmak pasif olarak geriye bükülü olacak şekilde baskı uygulanırsa, parmağın en dıştaki eklemine aşırı yük biner.
3) Ayağın altında sürünme tekniği ile refleks bölgeleri taranır, ağrılı bir nokta bulununca buraya hafif bir masaj ya da sabit basınç uygulanır. Ayağın üst kısmında ise, işaret ve orta parmaklar aynı şekilde kullanılır.
4) Uygulama sırasında ayağı diğer elle sabit bir şekilde tutmak önemlidir. Hasta acı hissettiğinde ayağını kendine çekebilecek durumda olmalıdır, eğer ayağı çok sıkı tutarsanız, hasta kendini gerer ve acı hissetme korkusunu yaşar.
5) Bazı durumlarda ayağın altında, özellikle topuk bölgesinde deri sert olabilir, bu durumda ağrılı bölgeye ulaşmak için refleksoloğun başka bir teknik uygulaması gerekebilir. Bu durumda normalden farklı olarak, işaret ya da orta parmağın dıştan ikinci boğumu kullanılabilir. Genelde ağrılı bölgelerde dokuda küçük bir düğüm, kristal ya da benzeribir değişiklik hissedilecektir. Bu anormallikler baskı ya da masaj yolu ile kaybolacaktır.
6) Yağ ya da krem  kullanıyorsanız bile, bunu sadece ısıtma aşamasında ve çok az miktarda kullanmalısınız, uygulama sırasında elleriniz kaymamalıdır, çünkü bu durumda dokudaki değişiklikleri hissedemezsiniz. Çok terleyen ayaklarda talk pudrası kullanılabilir.

REFLEKSOLOJİ UYGULAMASI


Uygulama öncesinde ayakların ısıtılması
Diğer fiziksel aktivitelerde olduğu gibi, refleksoloji uygulamasından önce de ayak kaslarının ve eklemlerinin ısıtılması ve gevşetilmesi gerekir. Bu sayede ayaklar uygulamaya daha açık hale gelir ve refleksolog açısından da uygulama daha kolaylaşır.

Ayak bilek eklemini gevşeterek başlayın. Bir elinizle topuktan tutarken diğer elinizle ayağı hafifçe çekin ve dikkatli bir şekilde döndürün. Bu sayede ayak bileği ekleminde bir hafifleme ve rahatlama sağlanır. Uygulama yavaş ve sakin olmalıdır ki, hasta kendini rahat bırakabilsin.

Başparmak eklemini gevşetin. Bunu yapmak için ayağı bir elinizle tutarken, diğer elinizle başparmağı dikkatli bir şekilde döndürün. Başparmak eklemi genelde katı ve hareketsiz olduğundan, hareketler yavaş yapılmalıdır.Daha sonra diğer parmak eklemlerini de aynı şekilde gevşetin, fakat burada döndürme yanında aynı zamanda parmaklar hafifçe dışa doğru çekilmelidir.Bu kavrama şekli, bükülü parmakları açıcı etki sağlar.Parmaklardan sonra ayağa geçilir. Ayak bileğindeki ve parmaklardaki kemikleri gevşettiğimiz gibi, şimdi de ayak kemikleri gevşetilir.

Şekildeki gibi ayağı sağlam bir şekilde kavrayın ve dikkatli bir şekilde aşağı ve yukarı “bükün”. Bu sayede katıayak kemikleri gevşetilir ve hareket ettirilir. Bu uygulama hastanın rahatsızlık hissetmeyeceği derecede nazikçe yapılmalıdır.Bacaklardaki kan ve lenf dolaşımını uyararak başlamakta fayda vardır, böylece toksinlerin atılma işlemi kolaylaşır.

Bu uyarım toplardamar pompa masajı ile yapılır. Bir elinizle ayağı, diğer elinizle baldır kasını tutun. Ayağı geriye doğru (yukarı) bastırın, aynı zamanda baldır kası gerili durumdayken diğer elinizle bu kası sıkarak baskı uygulayın. Bu baskı yine acı vermeyecek derecede olmalıdır.Sonra ayağı öne (aşağ, doğru çekin ve baldır kasındaki baskıyı bırakın. Bu uygulamayı aşağı doğru tüm baldır kasına uygulayın.Son olarak işaret parmaklarınızı hastanın topuğunun kenarlarına yerleştirin, hafifçe bastırarak ovun, bu teknik genelde kollarda ve bedende hoş bir sıcaklık ve karıncalanma hissi oluşturur.

Refleksoloji uygulamasında izlenecek yol


Ayakta bir meridyen noktası ya da bölgesine yapılan herhangi bir uygulama meridyenin kol, göğüs ya da baş bölgesindeki “uzantısı” nı etkileyecektir. Bu sayede ayaklar yolu ile tüm bedene uygulama yapabiliriz. Refleksoloji uygulaması akupunktur ile aynı sisteme dayanır. Refleksolojide uygulama şöyledir:

1) Ağrının olduğu bölge ile ilgili ayak refleks bölgesinde ağrılı/hassas bir nokta bulunur, örneğin: Omuz ağrısı - omuz bölgesi. Kabızlık - kalın bağırsak bölgesi. Kalp çarpintisi - kalp bölgesi. Mesane iltihabı - mesane bölgesi, vb. Bu bölgelere uygulama yapılır.
2) Hasta bölgeyi bağlı olduğu meridyen ya da kaslar ile etkileyebilecek bir organ bölgesi bulunur, örneğin: Omuz ağrısı - kalın bağırsak, safra kesesi, akciğerler ve endokrin. Kabızlık - böbrekler, mide, dalak, karaciğer, ren meridyeni. Kalp çarpıntısı - ren meridyeni, böbrekler. Mesane iltihabı - ren meridyeni, böbrekler, mide, karaciğer, vb. Bu bölgelere uygulama yapılır.
3) Ya da başka şekilde etki edebilecek bir organ bölgesi bulunur, örneğin: Omuz ağrısı - karaciğer (kaslar ve kirişler). Kabızlık - karaciğer (bağırsak hareketleri - kaslar). Kalp çarpıntısı - özel bir bölge ya da nokta bulunmuyor. Mesane iltihabı - dalak ( bağışıklık sistemi) eğer bakteriyel bir enfeksiyon söz konusu ise, vb. Bu bölgelere uygulama yapılır.

Başlangıçta koyduğumuz teşhis (Batı tıbbındaki anlamı ile bir teşhis değil, hangi bölgelerde sorun olduğunun ve aradaki bağlantının belirlenmesi) ne kadar doğru ise, alacağımız sonuç da o kadar etkili olacaktır.Akupunkturda olduğu gibi, bu bölgelere tek tek ya da birlikte uygulama yapılır. Bazen 5 element kuralı gibi teorilere gerek kalmadan, en basit yöntemle daha etkili sonuçlar almak mümkün olabilir. Hastaların yaklaşık %50 si bu basit yöntemle iyileşmeye başlar, %30 u diğer teorilerle enerjileri dengelenince fayda görür, %20 si için ise ne yazık ki refleksoloji açısından yapılabilecek çok fazla şey yoktur.Kollarda ve bacaklarda bedenin her iki tarafında da yer alan 6 önemli nokta vardır, bunlar bedenin belli bölgeleri ile ilişkilidir.

Bu bölgelere uygulanan baskı masajı bedende bağlantılı bölgedeki şikayeti azaltır ya da giderir. Bunlarakupunktur noktalarıdır ve bağlı oldukları bölgelere göre isimlendirilmişlerdir.KB.4 köprücük kemiklerine kadar yüzün ve boynun ön kısmını içerir. Alın tarafında baş ağrısı, nezle, diş ağrısı, boğaz ağrısı, vb. olduğunda bu nokta kullanılır.Do.6 köprücük kemiklerinden göbek deliğine kadar bedenin ön kısmını içerir. Mide bulantısı, nefes alma güçlüğü, göğüste baskı hissi, kalp çarpıntısı, mide ekşimesi, vb. gibi sorunlar olduğunda bu nokta kullanılır.

*Mi.36 kaburgaların altından simfizin üst köşesine kadar olan karın bölgesini içerir. Mide bulantısı, mide ağrısı, sindirim ile ilgili sorunlar, şişkinlik vb. olduğunda bu nokta kullanılır.

DaPa.6 rahim ve genital organlar bölgesini içerir. Rahimbölgesindeki ağrılar, adet sorunları, vb. olduğunda bu nokta kullanılır.

Ak.7 bedenin arka kısmında başın üst kısmından 1. bel omuruna kadar olan bölgeyi içerir. Ense bölgesinde baş ağrısı, boyun ve omuz ağrıları, sırt bölgesindeki sorunlar, vb. olduğunda bu nokta kullanılır.

Me.40 bel bölgesini ve genital bölgeyi içerir. Bel ağrıları ve bazı rahim sorunları olduğunda bu nokta kullanılır.Yukarıda adı geçen noktalar baskı sırasında hassas ya da ağrılı olmayabilir, fakat bu noktalara uygulanan baskı vemasaj farklı semptomların tedavisinde çok etkili olabilmektedir. Bu noktalar esas olarak ağrı kesici görevi görür.

Bedende ağrılı bölgenin karşı tarafına uygulanan masaj da etkili olabilmektedir. Örneğin sağ omuzdaki ağrı sol omuzda aynı bölgeye uygulanan masaj ile giderilebilir. Sol koldaki ağrı da aynı şekilde sağ kolda karşılık gelen bölgeye uygulanan masaj ile giderilebilir. Sağ tarafta rahim bölgesindeki ağrı, ona karşılık gelen sol tarafa uygulanan masaj ile giderilebilir. Bu yöntemle ağrılar genelde azalır ve birkaç dakika içinde kaybolur.

Uygulamaya hazırlık

Hastanın rahat bir şekilde, gevşemiş bir durumda uzanmasını ya da oturmasını sağlayın. Hasta uzanıyorsa, baş ve üst gövdesi biraz yukarıda olmalıdır ki, refleksolog ile arasında rahat bir göz kontağı olabilsin, bu sayede refleksolog hastanın verdiği tepkileri görebilir. Refleksolog da rahat bir şekilde oturabilmelidir.

İlk kez gelen hastalar genelde ne deneyimleyeceklerini bilmedikleri için heyecanlı ve gergin olabilirler, bu nedenle onlara yeterli zamanı ayırmak önemlidir. Telefon sesi, yüksek müzik sesi ve diğer gürültüler rahatsızlık vermemelidir. Tüm dikkatinizi hastaya verdiğinizi hissettirin. Hastanın sorunları hakkında konuşurken mümkünse yüzünüz onunla aynı hizada, ya da daha aşağıda olsun. Bu sayede hasta kendisini “daha aşağıda ya da değersiz” hissetmez. Sizin yanınızda kendisini güvende hissetmelidir. Hasta ne kadar gevşerse size hastalığı ile ilgili o kadar çok ipucu verebilir.

Eğer hasta hâlâ biraz gergin ise, her iki ayağın Solar - plexus bölgelerine baskı uygulanarak gevşemesi sağlanabilir. En iyi sonuç şöyle alınır: Hastanın soluk alış verişleriniizleyin. Derin nefes alma sırasında Solar - plexus bölgesine baskı uygulanır, nefes verme sırasında bırakılır. 5-10 kez bu işlem tekrarlandığında hasta daha gevşemiş olur. Solar -plexus (karın boşluğu sinir ağı) önemli bir vejetatif (otonom) sinir merkezidir, baskı uygulanınca kişiyi sakinleştirir.Eğer hasta geldiğinde ağrısı varsa, öncelikle yukarıda bahsedilen altı nokta kullanılarak ağrısı azaltılır, böylece gevşeyebilmesi sağlanır.

Uygulanacak yöntem


Alternatif hastalık bilimine dayanarak koyduğumuz teşhise (yine Batı tıbbındaki anlamıyla bir teşhis değil)daya- narak, başlangıçta “sürünme benzeri” parmak hareketleri ile ayaklarda ilgili bölgelerde ağrılı / hassas noktaları bulmaya çalışırız. Hasta ile göz kontağı burada önem kazanır.

Hastaların çoğu acı hissettiklerinde bunu dile getirirler, fakat bazıları bir şey söylemez, onların acı hissettiğini gözlerinden anlayabiliriz. Bu ağrılı noktaları not almak ve hastanın şikâyetleri ile ilgili verdiği bilgilerle karşılaştırmak önemlidir.Uygulama yaptığımız refleks bölgelerinde hastanın hissettiği ağrı / hassasiyet sanki iğne ya da tırnak batıyormuş hissi verebilir.Refleksolog genelde bu bölgede bir düğüm hisseder. Bu ağrılı noktalar uygulamada yol gösterir. Bu noktalara yumuşak, fakat sabit bir şekilde masaj uygulanmalıdır.

Ağrı kaybolduğunda, bedende refleks bölgesine karşılık gelen yerdeki denge yeniden sağlanmış olur. Bu ilk seansta ya da sekizinci seansta olabilir - bu da sorunun ne kadar ciddi olduğuna ve ne kadar süredir devam ettiğine bağlıdır. İlk seansta refleksolog ağrılı / hassas bölgeye ara ara geri dönebilir, bu hasta için, ağrılı noktaların uzun süre çalışılması kadar zorlayıcı olmaz. Sonuçta da bir değişiklik olmaz.

Bedende şiddetli ağrı olduğunda ise, ayakta karşılık gelen refleks noktasına uygulanan sabit baskı bir süre devam ettirilir (örneğin baş ağrısı, siyatik ya da benzeri sorunlar). Baskıyı başlangıçta hafif tutup, 15-20 saniye sürdürmekte fayda vardır, sonra baskı hastanın dayanabileceği sınıra getirilir. Çoğu durumda bedendeki şiddetli ağrı 2-3 dakika içinde kaybolur. Eğer hastanın ayağında dokunulan tüm bölgeler ağrılı ise, baskı çok fazladır. Baskının derecesi hastanın ağrı eşiğine göre ayarlanmalıdır ve hiçbir zaman için hastanın gerilmesine neden olacak kadar şiddetli olmamalıdır.

Genelde önceden bahsedildiği gibi ya bölgesel olarak çalışılır (örn. omuz ağrısı - omuz bölgesi), ya hasta bölgedeki meridyeni ve kasları yöneten organa ait refleks noktasına uygulama yapılır, ya da özel bölgeye (örneğin ilgili dokuyu ya da duyu organını yöneten organa ait refleks bölgesi) uygulama yapılır, bazen de bu belirtilen bölgelerin kombinasyonu çalışılır.

Birden fazla organın dahil olduğu daha karmaşık durumlarda refleksolog, “enerji azlığı” semptomlarına sahipolan organlara odaklanmalıdır. Enerji azlığı olan organlara uygulama yapılınca çoğunlukla “enerji fazlalığı” semptomları gösteren organlardaki enerji dengelenir. Eğer istenen sonuç elde edilmezse enerji fazlası olan organlara ait refleks bölgelerine uygulama yapılır. Hastanın semptomları arasında bağlantı kurmanın zor olduğu daha karmaşık durumlarda daha farklı bir teknik uygulanır. Böyle bir durumda öncelikle en göze çarpan semptomlarla ilgilenmek gerekir. Birkaç seanstan sonra yan semptomlar kaybolmaya başlar ve şikâyetlerin nedeni daha açık bir şekilde anlaşılır.

Uygulamadan bir ya da iki gün sonra hastalığın tekrar nüksetmesi anormal bir durum değildir. Bu olumsuz bir durum değildir, sadece bedenin uygulamaya tepki göstermeye başladığının işaretidir.

Uygulamanın süresi

Uygulamanın süresi değişebilir. Bazı kişiler refleksolo- jiye koruyucu amaçlı olarak ve kendilerini daha iyi hissetmek için giderler. Onlar genelde ayaklarındaki refleks bölgelerine genel olarak uygulama yapılmasını isterler. Bu hastalar için genelde 45 dakikalık bir uygulama yeterlidir.

Çoğu kişinin refleksolojiye gitme amacı ise, hastalıklarının iyileşmesidir. Böyle bir durumda uygulamanın süresi hastanın durumuna ve refleksoloğun rutinine göre değişe- bilir.

Deneyimli bir refleksolog genelde 30-40 dakikalık bir uygulama yapacaktır ve sonrasında hastanın dinlenmesi için 10 dakika ayıracaktır. Fakat bu süre özellikle ilk seanslarda ağrılı bölgeler genelde fazla olduğundan bir saati bulabilir, bunun dışında ilk seanslarda hasta ile şikâyetleri hakkında konuşmak da süreyi uzatacaktır.

Seans sayısı

Seans sayısını belirlemek çok kolay değildir. Bazı kişiler sadece bir seansta istedikleri sonuca ulaşırlar, ki bu çok nadir bir durumdur. Bazı hastalar 4,8,12 seansa ve hatta daha fazlasına ihtiyaç duyarlar. Burada esas kural, hastanın her seans sırasında ve sonrasında bir ölçüde iyileşme hissetmesidir, hasta kendini iyi hissettikten sonra 1-2 seans daha uygulamakta fayda vardır. Çoğunlukla 4-8 seansta blokajlar çözülmeye başlar

Seans aralığıGenelde;
1) Tamamen fonksiyonel olan siyatik, omuz / boyun ağrıları, spor yaralanmaları (doktorun tedavisinden ve onayından sonra) gibi akut durumlarda gün aşırı uygulama yapılabilir.
2) Kronik ve “derinde olan” sorunlarda, örneğin romatizma, dolaşım sorunları, uzun süreli hormon dengesizliği, yıllarca süren sindirim sorunları gibi sorunlarda ise haftada bir ile başlanır, çünkü “temizlenme süreci” daha uzun sürer ve başlangıçta yavaş ilerler. Daha sonra seanslar haftada iki ya da daha fazla yapılabilir, bu her bir hastanın durumuna ve refleksoloğun değerlendirmesine bağlıdır.

Uygulamanın aşırıya da yetersiz olması

Uygulamanın aşırı ya da yetersiz olması, her iki durumda hatalıdır. Aşırı uygulama, “ağrılı bölgelere çok fazla uygulama yapılması, ya da seans aralıklarının çok az olmasıdır. Böyle bir durumda fonksiyonlarını yenilemeye çalışan bir organı rahatsız etmek söz konusu olabilir ve hastada baş ağrısı, keyifsizlik, mide bulantısı gibi şikâyetlere neden olabilir. Yetersiz uygulama ise, sadece yüzeysel yapılan biruygulamadır. Bu durumda hasta uygulamanın bitmediğini hissederek rahatsız olabilir ve hayal kırıklığına uğrayabilir.

Uygulama sırasında hastanın tepkileri

Genelde hastanın uygulama sırasındaki tepkileri olumludur, fakat bazı durumlarda bu tepkiler çok da hoş olmayabilir. Olumlu tepkilere örnek olarak, ağrının azalması ya da kaybolması, sıcaklık hissi ya da bedenin hasta bölgesinde karıncalanma hissi, tamamen gevşeme, hoş bir ağırlık ya da hafiflik hissi, vb. sayılabilir.Hoş olmayan tepkilere örnek olarak, hararetin artması ve aşırı terleme, kısa süreli keyifsizlik, mide bulantısı ile birlikte baş dönmesi, içsel huzursuzluk ile birlikte üşüme hissi, vb. sayılabilir. Son tepkiler genelde nadir görülür ve daha önce bahsedilen, bacaklarda ve kollarda yer alan 6 önemli noktaya uygulama yapılarak genelde çabuk bir biçimde giderilir.

Uygulama sırasında üşüme hissi, mide kazınması ya da içsel huzursuzluk hissedilirse, bunun nedeni genelde kan şekerindeki ani düşüştür. Burada uygulamaya biraz ara verilir ve hastaya içine bir tatlı kaşığı bal karıştırılmış bir bardak ılık su verilir. Hasta bu karışımı içtikten sonra uygulamaya devam edilebilir.Başlanan uygulama bitirilmelidir. Hasta kısa süreli bir rahatsızlık yaşadığı için uygulamayı yarıda kesmek doğru olmaz. Uygulama sonrasında hasta hoş ve rahat bir yorgunluk hissediyorsa, uygulama iyi ve etkili olmuş demektir.

Uygulama sonrasında hastanın tepkileri

Refleksoloji uygulamasından sonra bedenin alışık olunandan farklı tepkiler vermesi normaldir. Bu tepkiler, organizmanınyeniden normal fonksiyonlarına sahip olmaya çalıştığının işaretidir. Yani uygulama iyileşme sürecini başlatmıştır. Uygulama genelde ağrıda azalma ve keyif, rahatlık hissi ile sonuçlanır, fakat şu tepkiler de görülebilir: Yorgunluk, bedende yer yer batma hissi, kısa süreli keyifsizlik, kısa süreli baş dönmesi ya da mide bulantısı, sık idrara çıkma, ağır kokulu idrar / dışkı, hastalığın geçici bir süre için şiddetlenmesi, ve belki de eski şikayetlerin ortaya çıkması.

Böyle bir durumda yeterince dinlenmek, bol bol su (mümkünse kaynamış su) içmek önemlidir, böylece toksinler organizmadan dışarı atılabilir. Refleksoloji uygulaması döneminde doktorun verdiği tedavi, doktorun izni olmaksızın bırakılmamalıdır ve değiştirilmemelidir. Hastayı uygulama öncesi olası hoş olmayan tepkiler hakkında bilgilendirmek önemlidir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp