İlaç

İlaç :

Şimdiye kadar depresyonun konuşma temelli tedavi türlerini gördük. Şimdi de ilaç temelli tedavilere bir göz atalım. Depresyon ilaçlarına genellikle iyi gözle bakılmaz. Bu kısmen sıradan insanların sakinleştirir ve antidepresan ilaçları birbirleriyle karıştırmalarından kaynaklanır. Yakın zamanlara kadar doktorların stres veya anksiyete şikayetleri olan herkese Valium gibi sakinleştirici vermeleri adetti. Daha sonra Vali umun bağımlılık yaptığı ve ilacı bir süre alan in sanlarda ilacı bıraktıktan sonra hoş olmayan et kiler göründüğü saptandı. Aslında antidepresanlar ve sakinleştirici ilaçlar tümüyle farklıdır ama bir pratisyen hekimin de depresyon geçiren birine stres teşhisi koyarak Valiumla tedavi etmeye çalıştığı çok görülmüştür. Bazı antidepresan ilaçların çok hafif bir sakinleştirici etkisi varsa da, bu onların başlıca işlevi değildir. Daha da önemlisi, Valiumun aksine anti depresanlar bağımlılık veya alışkanlık yapıcı değillerdir. Anridepresanların Valiumla yanlışlıkla karıştırılmaları talihsizliği bir yana bunlara iyi gözle bakılmaz. İlacın bütün hastalıklarımıza çare olduğu düşüncesinden genel bir uzaklaşma olmuştur ve bununla birlikte homeopati, şifalı bitkiler, akupunktur, aromaterapi gibi alternatif tıbba bir yönelme başlamıştır. Bu da ister antibiyotik, ister antidepresan, ister başka bir şey olsun ilaçlara karşı bir güven sizlikle sonuçlanmıştır. Sanki bu yeterli değilmiş gibi bazı kimseler ilaçların duyguları bastırdığını veya uyuşturduğunu ve kendimizi daha iyi hissetmemiz için aldığımız ilaçlar nedeniyle yaşamlarımızda yanlış olan şeyle yüz yüze gelmekten kaçınacağımızı iddia etmekteler ve acıyı çekmenin onu ortadan kaldıracak bir şey içmekten daha iyi olduğunu söylemektedirler. Aslında burada sözü edilen uyuşukluk anti depresan ilaçlardan çok sakinleştiriciler için geçerlidir. Antidepresan ilaçlar insanın ruhundaki o kasvetli havayı dağıtmak, uyuşukluğu ortadan kaldırmak için tasarlanmıştır. İlaç alan kişiler bir şekilde ağrıdan kurtulduklarını hissettiklerinden, ki depresyonda ilaçla sadece uyuşukluktan kurtulurlar, ilaç almaktan dolayı bir suçluluk hissederler. Bu da depresyondaki insanların zaten durumlarının belirtilerinden biri olan hissettikleri suçluluğu arttırır. Bunlar sadece ilaç almamakla kalmayıp, çok hasta oldukları zaman ilaç almayı kabul etseler bile, biraz iyileşme görüp de sosyal baskıları hissetmeye başladıklarında ilacı erken bırakabilirler. Antidepresif ilaçlara olan ihtiyacı anlayama yan arkadaş ve akrabalar antidepresif ilaçlar konusunda hakim olan kötü reklamın etkisinde kaldıkları için çoğunlukla bu kişileri ilaçları erken bırakmaları için teşvik ederler. İşte yukarıda söz konusu edilen broşürde depresyon tedavisi gören kimselerin arkadaş ve akrabalarına onları tedaviyi kabul etmeleri için ikna etmeleri salık verilmektedir. Broşürde arkadaş ve akrabalara, "Senin yerin de olsam ilaç almazdım" dememeleri ısrarla vurgulanmaktadır. Antidepresan ilaçların bu kadar kötü bir ünleri olması çok yazıktır, çünkü pek çok uzman ağır depresyon vakalarında en etkili tedavi şeklinin ilaç tedavisi olduğunu kabul eder. Depresyon çeken insanların başlarında zaten yeteri kadar kendilerini iyileştirecek bir tedavi şeklini kabul etmenin getireceği suçluluk duygusu vardır. Yaşamlarının bir döneminde ağır depresyon geçirmiş ve sonra iyileşmiş insanların hepsi bana ilaçların iyileşmelerinde çok büyük bir rol oynadığını söylemişlerdir. Bu insanlar ilaçlar etkisini gösterdikten sonra depresyonlarının tekrar normal düşünmelerine imkan verecek derecede hafiflediğini anlatmışlardır. Gerrilyn Smith ve Kathy Nairne Dealing with Depression adlı kitaplarında (1993) öyle bol keseden verilen ilaçlar konusunda çekincelerini belirttikten sonra antidepresanların yararlı ola bileceği durumlar olduğunu kabul etmektedirler. Hatta antidepresanlardan yararlanmış olan çok sayıda hasta da bulmuşlardır. Bunlardan birinin sözleri depresyon tedavisin de antidepresanların rolü konusunda çok şey söylemektedir. Burada söz konusu olan kadın antidepresan alırken suçluluk hissettiğini ama yine de ilaçları almaya devam ettiğini anlatmaktadır: "Ancak yaşamaya devamımı o haplara borçlu olduğumu biliyorum ve onları almayı kabul et menin beni birkaç kere hastaneye yatırılmaktan koruduğuna inanıyorum."

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp