Giardia Intestınalıs Nedir?

Giardia Intestınalıs Nedir? : Eş adlar : Giardia lamblia, Lamblia intestinalis, Cercomonas intestinalis,Megastoma enlerim, Giardia enterica.Giardia intestinalis sıcak ülkelerde daha fazla olmakla beraber, dünyanın hemen her tarafında rastlanan giyardiyaz (giardiasis intestinalis, giardiasis, lambliyaz) etkenidir.Morfoloji ve evrimG. intestinalis’in trofozoit ve kist şekilleri vardır Trofozoitiçok karakteristiktir. Ortasından kesilmiş armuda benzetilir, ön ucu yuvarlaktır, arka uca doğru gittikçe incelir. Boyu 10 - 20 fi arasında değişir. Eni boyunun yarısı kadar veya biraz daha fazladır.

Bilateral simetri gösteren vücut sırt - karın yönünde basılmıştır ve kalınlığı 2 - 4 ¡x kadardır. Sırt konveks, karın düz veya konkavdır. Karın yüzünün ön yarısını veya 2/3 ünü oval, kenarları kabarık bir emici disk kaplar. Sitoplazma ince granüllü ve vakuolsüzdür. Ön uca yakın iki oval nükleus bulunur. Nük- leuslarm büyük, santral karyozomları vardır. Nükleus zarı incedir. Trofozoit şeklin dört çift kamçısı vardır.Ayrıca emici diskin arkasında, arka kamçı çiftinin aksonemlerini çap- razlayan bir çift kıvrık çomak şeklinde oluşum vardır. Bunlar koyu boyanırlar ve parabazal cisim oldukları sanılmaktadır.

Trofozoit şekil kamçılarıyla hareket eder veya emici diskle duodenum- daki epitel hücrelerinin yüzeyine tutunur. İkiye bölünerek çoğalır. Ab- sorpsiyonla beslenir. Emici diskle yapıştığı hücrelerden besin alması da olasıdır.Giardia intestinalis’in kistleri 8 - 14 boyunda 7 -10 //. eninde ve oval şekildedir. Koyu sitoplazma ile kist duvarı arasında bir boşluk farkedilir. Kist içinde kamçıların aksonemlerinden ibaret dört çift fibril ve parabazal cisimler bulunur. Yeni oluşan kistte iki, olgun kistte dört nükleus bulunur ve bunlar çok defa bir uçta toplanmıştır.

Olgun kistte protozoonun bölünmesi için her türlü hazırlık tamamlanır ve kistten çıkan trofozoit hemen ikiye bölünür. Bazen sekiz, hatta 16 nükleuslu kistlere de rastlanır.G. intestinalis trofozoitleri duodenum ve hemen bunu izleyen ince barsakta mukozaya oldukça sıkı şekilde yapışarak yaşar. Barsak içeriğine karışan trofozoitler kist şekline dönüşürler. Kistler sindirim yolundan alınınca mideyi geçer, duodenumda açılır ve meydana çıkan şekil bölünerek iki trofozoit meydana getirir.G. intestinalis’in inaktive serum, tavuk embriyonu özeti, Hanks çözeltisi ve Candida guillermondii veya Saccharomyces içeren besiyerlerinde kültürünün yapılabildiği bildirilmiştir.

Direnç

Kistler dış koşullara oldukça dirençlidir. Nemli yerlerde haftalarca canlı kalır ve mideden tahrip olmadan geçer.Patogenez ve klinik belirtilerKistler sindirim yolundan alındıktan sonra duodenumda aç.’lır ve meydana gelen trofozoit şekiller burada çoğalır. G. intestinalis emici diski ile buradaki epitel hücrelerinin yüzeyine yap:şır. Genellikle her trofozoit ayrı bir hücrenin yüzeyine yapışır. Bunlar duodenum ve ince barsağın ilk kısımlarındaçok fazla sayıda bulunabilir. Hücrelerde genellikle tahribat yapmazlar, fakat tahriş ederek fazla müküs salgılanmasına ve yağ absorp- siyonunun bozulmasına neden olurlar. Yağ absorpsiyonu ile birlikte başta A vitamini olmak üzere yağda eriyen vitaminlerin absorpsiyonu da bozulur.

Giyardiyaz birçok kimsede klinik belirti vermez. Böyle infeksiyonlar bir başka nedenle yapılan muayenede ve saha araştırmalarında farkedi- lirler.Klinik belirti veren vakaların çoğunluğunu çocuklar oluşturur. Giyardiyaz çocuklarda ishale, büyüklerde ishale ve bazen safra kesesi veya safra yolu hastalıklarına benzer belirtilere neden olabilir. İshal genellikle kroniktir, arada kabızlık periyodlarma rastlanabilir. Bazen akut olabilir. Kronik vakalarda bol yağ ve müküs içeren, açık renkli dışkı çıkarılır. Akut vakalarda dışkı su gibi olabilir.

Dışkıda kan ya hiç bulunmaz veya çok seyrek rastlanır. Hastada özellikle mide üzerinde veya safra kesesi bölgesinde lokalize olabilen karın ağrıları, bu bölgelerin palpasyona hassaslaşması, meteorizm, bulantı, kusma, iştahsızlık, kilo kaybı, anemi, hipoasidite veya anasidite bulunabilir. Baş ağrısı, baş dönmesi, halsizlik olur, bazı hastalarda eozinofili ve ürtiker tarzında deri döküntüleri görülür. Büyüklerde daha sık olmak üzere safra kesesi veya safra yollarına ait belirtiler görülebilir. Bu belirtiler zaman zaman artar veya kaybolabilir. Hastalık bu şekilde yıllarca veya ömür boyunca devam edebilir.

Ayırdedici tanı

Giyardiyaz sprue ile, mide, duodenum, safra kesesi ve safra yollarındaki çeşitli hastalıklarla karıştırılabilir. Bazen de belirtisiz infeksiyonu olan bir hastada dışkıda G. intestinalis kistleri saptanarak başka nedene bağlı klinik belirtilere yanlış tanı konur.

Tanı

Dışkıda Guardia intestinalis trofozoitlerinin veya kistlerinin görülmesiyle konur. Trofozoitlere nadir olarak sulu dışkıda rastlanır. Taze d:şkı- dan hazırlanan boyanmamış preparasyonlarda bunlar hareketli olarak görülürler. Hareketleri yavaşladığında veya kaybolduğunda kamçıları belli olur. Bu preparasyonlarda iç yapıları hakkında fazla bilgi elde edilemezse de tipik morfolojileri ile tanınmaları zor değildir.

Demir - hematoksilenle boyanmış preparasyonlarda iç yapıları daha açık olarak görülür.Kistleri hem sulu dışkıda, hem yarı katı veya katı dışkı numunelerinde bulunabilir. Lugol çözeltisiyle boyanan preparasyonda içteki sitoplazma-dan bir mesafe ile ayrılmış kist duvarı ve sitoplazma içinde fibriller görülür. Nükleuslar her zaman farkedilemez. Demir - hematoksilenle boyalı prepa- rasyonlarda kistin bütün morfolojisi meydana çıkar. Kistler dışkıda zaman zaman bulunur. Bu nedenle negatif sonuç için birkaç defa dışkı muayenesi yapmak gerekir. Dışkı muayenesi ile tanı konamayan bazı vakalarda sonda ile duode- numdan alınan sıvıda trofozoitler bulunabilir. Duodenum sıvısı genellikle dışkıdan daha yüksek oranda pozitif sonuç verir.

Tedavi

Tedavide atebrin, akranil, metronidazol, furazolidon etkili ilaçlardır ve çok defa bir, bazen birkaç kür olarak uygulandığında tedaviyi sağlarlar. Klorokin, eritromisin ve paromomisin. de faydalı olabilir.Hastaya semptomatik tedavinin yanında A vitamini ve proteinden zengin diyet verilir. Sadece proteinden zengin diyetle beslenme dışkıdaki kistlerin kaybolmasını sağlayabilir.Çocuklarda hastalığın daha fazla görülmesi çok defa spontan olarak şifa bulduğunu gösterir. Uygun tedavi belirti veren vakaların hemen hemen hepsinin iyileşmesini sağlar.

Epidemiyoloji

Giyardiyaz kistlerin sindirim yolundan alınmasıyla bulaşır. Kaynak insandır. Çeşitli memelilerde Giardia intestinalis'e benzer protozoonlar bulunursa da bunlar kendi konakları dışında hastalık yapmazlar. Belirtisiz infeksiyonluların veya hastaların dışkıları ile çıkardıkları kistler kötü hijyen koşulları nedeniyle besinlere ve suya karıştığında başka kimseleri in- fekte ederler. Pis eller çok önemli bir infeksiyon kaynağı oluşturur. Besinlerin kirlenmesinde sinekler ve fareler de rol oynarlar. Giyardiyaza çocuklarda erişkinlerdekinin üç katı fazla rastlanır. Hastalık en çok 6 - 12 yaş arasındaki çocuklardadır. Okul çağında çocuklar arasındaki sıkı direkt temas infeksiyon oranını arttırır. Kalabalık ailelerin çocukları, yetimhane ve yuvalardaki çocuklar arasında da insidens yüksek olabilir. İnsidens çeşitli toplumlarda % 2-20 arasında değişir. Hijyen kurallarına dikkat edilmeyen yerlerde daha da yüksek olabilir. Ergenlik çağında insidenste belirli bir azalma olur.

Korunma

Dışkı ile çıkarılan kistlerin direkt temasla veya besinlerle, suyla sindirim yolundan alınmasıyla bulaştığından amöbyazdaki önlemler giyardi- yaz için de geçerlidir. Hastalığın daha çok çocuklarda görülmesi ve çok sayıda çocuğun bir arada bulunduğu yerlerde insidensin yüksek olması nedeniyle çocuklara ve bakıcılarına hijyen kurallarının öğretilmesi korunmada başarılı sonuçlar verir. Besinlerin kirlenmesinin önlenmesi, besin maddelerini hazırlayanların ve satanların muayene edilerek, hasta veya belirtisiz infeksiyonlu bulunanların tedavi edilmesi faydalıdır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp