Frontal Sinüs Tümörleri

Frontal Sinüs Tümörleri : İYİ TABİATLI TÜMÖRLER — En çok mukosel, kist ve osteomlar görülür. Frontal sinüs osteomları, çok yavaş büyür, dışarı doğru deforme olur. Önceleri belirsiz olarak büyüyen tümör sonraları nevralji gibi tazyik arazı verir. Muayenede sert bir kitle hissedilir. Kat’i teşhis radyografi ile yapılır. Menşeleri tromatik, enfeksiyöz veya ambriyonerdir. Sık olarak orbitaya bazan zigomatik temporal kemiklere ve kafa çukuruna doğru büyür. Dimağ tümörleri belirtileri gösterir. Baş ağrısı, dalgınlık, bulantı, kusma, baş dönmesi, melankoli bazan da epileptik nöbetler görülür.

FRONTAL SİNÜSÜN FENA TABİATLI TÜMÖRLERİ — Frontal sinüslerin primer fena tabiatlı tümörleri azdır. Ekseriya komşu boşluklardaki tümörler buraya yaylılır. Belirtiler kronik frontal sinüzite benzemekle beraber değişik karakter gösterir.Burundan fena kokulu, içinde parçalar bulunan akıntı, fena tabiatlı tümörleri düşündürmelidir.TEDAVİ — Sinüs dışından cerrahi müdahale ile tümör kitlesi mümkün olduğu kadar çıkarılır ve radyum tatbik edilir.

BURUN ÇEVRESİ SlNÜS’LERlN MUKOSELl

Sinüslerden biri içinde mukoid sekresyonun birikmesine mukosel denir. Sinüs ağzının tıkanması veya sade bir mucus bezi kanalının tıkanarak genişlemesi neticesi husule gelen bir retansiyon kistidir. Eğer cerahat mevcutsa piyosel adını alır. En çok frontal, ikinci derecede etmoid sinüslerde görülür. Maksillerde pek nadirdir, sebep miikozanın kronik enfeksiyonu veya tromadır.

BELİRTİLER — Başlangıçta belirtisizdir. Yavaş büyür. Mükosel forntal ve etmoid sinüslerde ise orbitanın iç zaviyesi üzerinde şişlik vardır, Önce kemik sertliğindedir, büyüyerek kemiği aşındırdığı zaman «parşömen kâğıdı» sesi belirtisi verir. Kemik duvarın apsorpsiyonundan’sonra flüktuan, elâstik bir şişlik halindedir. Palpasyonda ağrısızdır, üzerindeki deri serbestçe hareket eder.Zamanla göz yuvarlağı üzerine tazyik yaparak onu aşağıya, öne ve dışarıya doğru iter. Bundan dolayı hastalarda diplopi mevcuttur, göz hareketleri güçleşir.Etmoid mukosellerde göz yaşı kesesi ve kanalı da dışarıya doğru itilir. Bu hallerde süpüre bir dakriyosistitisten ayırmak icap eder. Göz yaşı kesesi üzerine tazyik yapılınca dakriyosistitle kanalcıklardan ve hazan da burundan cerahat gelir. Mükoselde şişliğin mevkii de vukardadır.Hastaların bir kısmı baş ağrısından diğer bir kısmı ise yalnız kaş üzerindeki ağrıdan şikâyet ederler.AYIRIM DlYAGNOSTÎK -— Göz yaşı kesesinin kistik genişlemesinden orbita, frontal, etmoid boşlukların tümörlerinden, kantüsün dermoid kistleriyle menegoselden ayrılmalıdır.Mükoselin enfekte olınasile meydana gelen piyoselde iltihap reaksiyonu, hassasiyet ve ateş gibi belirtiler bulunur.

TEDAVİ — Burun boşluğu ile devamlı, geniş irtibat temin edilir. Etmoid mükosellerde intranazal ameliyat kâfi gelir. Umumiyetle orta konkayı almak icabeder. Mükosele geniş bir yol açılır.Frontal sinüs mükosellerinde harici frontal sinüs ameliyatı yapılır. Frontal sinüsün döşemesi kaldırılarak sinüs ile burun boşluğu geniş bir kanal ile birleştirilir.

ETMOÎDAL SİNÜS HASTALIKLARI — Akut ıinit, komşu sinüslerin akut hastalıkları etmoid hücrelerinin hastalanmalarına sebep olabileceği gibi (frontal ve maksiller sinüzitlerden ön etmoidal hücreler, sfenoidal sinüzitlerde arka etmoidal hücreler hastalanabilirler), doğrudan doğruya bölme eğrilikleri, konka hipertrofileri, neoplazik teşekküller de akut etmoiditler meydana getirirler.Hastalığın küçük çocuklarda, bilhassa süt çocuklarında fazla görülmesi anatomik inkişaf ile ilgilidir. Çocuklarda etmoid hücreleri erken inkişaf eder; vasküller ve lenfatik inkişaf da büyüklere nazaran daha ziyade olduğundan teneffüs yolları enfeksiyonları ilk yaşlarda bu sinüsü sık hastalandırır.Hastalık lenf, vena ve nörilemma yolu ile yayılır.

PATOLOJİ — Burnun pürülan iltihapları, bilhassa enflüenza veya lıer hangi ateşli enfeksiyonlar, sinüslerin normal vantilasyonunu bozan nesiç reaksiyonuna sebep olurlar. Miikoza ödematöz hal alır, altındaki periost enfiltredir ( periostitis ), kemikte sekestr görülür ( Osteitis, osteomiyelitis).

BELİRTİLER — Umumiyetle ağrı, hassasiyet, burun tıkanıklığı akıntı vardır. Göz arkası ve kas bölgesinde derin ağrılar olur, bazan da hastalar devamlı baş ağrısından şikâyet ederler. Ağrı hasta kısımda lokalize olabileceği gibi başın diğer bölgelerine de dağılabilir.Ön etmoid hücrelerinden gelen akıntı orta meatus’da görülür.Bir taraflı göz üst kapağının şişkinliği frontal sinüzit (beş yaşından büyük olanlarda), alt kapağın şişkinliği etmoid ile ilgilidir.Eğer her iki sinüs de hastalanmışsa hem alt hem üst kapak şişer. GÖz yuvarlağı normal halini muhafaza ederse de hazan öne doğru çıkar.

DİYAGNOSTİK — Diğer komşu sinüslerin dikkatli muayenesi icap eder. Orta konkanın durumu çok mühimdir. Akut safhada orta konka şiş, mükozası iltihaplı ve kalınlaşmıştır. Ön ucundaki mükoza gevşek, kalın polipoid görünüşte, üst kenarı koyu kırmızı renktedir.Transillüminasyon ve röntgen kat’i bilgi vermemekle beraber faydalıdır.

TEDAVİ — Diğer sinüslerin akut safhalarında tatbik edilen tedavinin aynidir. Bu devrede burun içinde yapılacak müdahaleler tehlikelidir

KRONİK ETMOÎDÎT — Hiperplastik veya spliratif şekilleri vardır.Hiperplastik şekilde mükoza ödemli olup başlangıçta sulu bir ifraz mevcuttur. Bu ifraz burun kanatlarını ve üst dudağı tahriş eder. înfra orbital bölgeden veya burun kökünden temporal nahiyeye doğru yayılan nevraljik tipte delici ağrılar bulunur. Gözde tazyik hissi, baş ağrısı, anozmi mevcuttur. îltihabi vetire farenks, larenks, tuba auditiva ve orta kulağı hastalandırır. Sekresyon koyu kıvamda olup burun veya nazo-farenkste toplanır. Orta mealus'da polipler görülür.Süpüratif tipte ifraz cerahatlidir. Burada kemikte osteit ve kemik safhalarında harabiyet mevcuttur.BELİRTİLER — Etmoidit açık yani retansiyon olmazsa hastada ağrı azdır, pürülan bir akıntı ve orta meatus’da polipler mevcuttur.Retansiyon olan hallerde ise ağrı şiddetlidir, frontal sinüzitte görülenlere benzer. Mühim bir belirti de osteit teşekkülüdür. Bu sebepten kemik duvarları erir.Bazı hallerde piyemi görülür. Enfeksiyon kafa içine yayılırsa menejit ve dimağ teşevvüşleri meydana gelir. Etmoid venalarının enfeksiyonundan dolayı sinüs kavernozus trombozu, beyin apseleri olursa da bu hal daha ziyade akut safhada görülür.

TEDAVİ — Kronik etmoidit’ in tedavisi konservatif veya radikaldir.Radikal müdahaleden evvel burun hoşluğunu kapayan bölme eğrilikleri konka hipertrofileri gibi engeller kaldırılır. Mükozava sinüs drenajını temin i- çin astrenjanlarla atuşmanlar yapılır. Bu tedbirlerin kâfi gelmediği hallerde cerrahi müdahaleye müracaat edilir.

TEKNİK — Etmoide müdahaleler burun içi, burun dışı yollarla yapılır. Bu şekilde hangisinin tercih edileceği münakaşalı olmakla beraber etmoidin yalnız başına bulunduğu hallerde burun içi yolu, frontal sinüzit ile birlikte ise burun dışı yolu tercih etmelidir. Her iki yolda müdahalede hastanın başını mükemmel tesbit etmek, bölge tehlikeli olduğundan fazla itina ve sür’atle hareket etmek lâzımdır.

BURUN İÇİ YOLLA MÜDAHALE -— Hastaya lokal anestezi yapılır. Orta konkanın biri üstüne diğeri iç yüzü ile bölme arasına, üçüneüsü orta ıneatıı- sa gelmek üzere % 10 kokainli ve adrenalinli tamponlar yerleştirilir. Bundan başka miikozaya Bonain solüsyonu ile badijonaj yapılır. Ayrıca nazal ve üstmaksiller nervüslere % 2 novokain solüsyonu zerketmek suretile anestezi tamamlanır.Orta meatus’da polipler varsa çıkarılır, orta konkanın başı kesilir. Konka- nın yapışma yeri hareket noktası teşkil edeceğinden ameliyat başlangıcında muhafaza edilmesi lâzım gelir. Düz bir küret keskin tarafı irtikâz yerine, hatta biraz ön kısma direkt olarak tatbik edilir. Bundan sonra kürete gittikçe artan bir tazyik yapılarak agger nazVye girilir. Orbita ve kranium boşluklarına yakınlık dolayısile dikkat ve itina ile etmoid hücreler kürete edilir. Hemostaz temini için tampon yapılarak ameliyata son verilir.

BURUN DIŞI YOLLA MÜDAHALE — Kaşın başlangıcından başlıyarak gözün iç zaviyesinin beş milimetre önünden geçen, orbitanın alt kenarında biten bir ensizyon yapılır. Periost ruj in ile dikkatle dekole edilir. Altta bulunan göz yaşı yolunu zedelememelidir. Eğer meydana çıkan kemik sağlamsa etmoid trepa- nasyonu yapılmaz. Kemikte hastalık veya fistül mevcut ise kemik cidar çöktürülür, etmoid kürete edilir ve burun yolu ile drenaj temin edilir.

ETMOİD HÜCRELERİNİN TÜMÖRLERİİYİ TABİATLI TÜMÖRLER — En çok mükosel görülür. Sinüs ostiumu- nun tıkanması veyahut glandüler asinilerin bazılarının mükoid sekresyonlarla retansiyonu neticesi meydana gelir. Tümör kemik duvarlarını inceltir ve hücre içini doldurur. Bazan da sinüs ostiumundan çıkar, burun boşluğunda görülür. Teşhis röntgenle yapılır.Mükoseldeıı başka orta hat üzerinde miksom, osteom, fibrom, dermoid kist ve menegoseller teşekkül edebilir.Bu tümörler yavaş büyürler, ağrı vermezler. Bazı hallerde ise siniri tazyik ederek refleks ağrılar meydana getirirler. Bazan da komşu bölgelere tazyik yaparak deformasyonlara sebep olurlar.

TEDAVİ — Burun dışı yolla çıkarılırlar.

FENA TABİATLI TÜMÖRLER — Primer olarak sarkom ve karsinotıı görülür. Karsinom hiç belirti vermeden büyür. Burunda tıkanıklık meydana gelinceye kadar fark edilmez.Kanlı cerahatli, fena kokulu akıntı karsinomu düşündürmelidir.Sarkom daha süratli büyür, bol kanamalar yapar.Bu bölgenin tümörleri anatomik durumu dolayısile diğer bölge tümörlerinden farklı hususiyet gösterir.

TEDAVİ — Cerrahi müdahale ve röntgenle yapılır.Cerrahi müdahale daima geniş olarak tatbik edilmelidir.Beyin apsesi, beyin ödemi, menenjitis sık görülen komplikasyonlardandır.

SFENOİDAL SİNÜS HASTALIKLARIAKUT SFENOİDİTİS — Komşu sinüslerin akut hastalıkları ile veya burun, farenks yollarından gelen enfeksiyonlarla husule gelir. Hastalık umumiyetle fark edilmez. Değişik belirtiler gösterir. En ziyade derinden hissedilen bas ağrısı, idrakte ağırlaşma, huzursuzluk, dikkatte azalma, iştahsızlık dikkati çeker.Ağrı bazan tepede, bazan da gözlerin arkasında hissedilir. Objektif muayenede farenks arka duvarında bol miktarda ifraz bulunur. Orta konka şişkindir. Recessüs spheno-etmoidalisde mukoza hiperemiktir.Vak’aların bir kısmında belirtiler spontan olarak kaybolur. Diğer kısmında ise esteomiyelit husule gelir.TEDAVİ — Diğer akut sinüzitlerde tatbik edilen tedavinin aynidir.

KRONİK SFENOlDÎTİS — Kronik safhaya geçen akut gripal sinüzit, ozena veyalıutta arka etmoidi istila eden üçüncü devre sifilisden sonra görülür. Bunlardan başka kaide kırıkları ile yaralanan sfenoid vak’alarında enfeksiyonun buraya kadar uzamasile de olur.Hiperplastik, süpüratif şekilleri vardır. Birincide polipler, İkincide ise açık veya kapalı süpürasyon mevcuttur.Kronik sfenoiditisde de kaidede oturan derin ağrılar vardır. Bazan bu ağrılar oksipital, retro-orbiter, gözler arasında olur, omuzlara doğru yayılır. Bazan göz teşevvüşleri meydana gelir. Kulak çınlaması, baş dönmeleri görülür. İltihabi tazyik artarsa konjonktivada konjesyon, göz kapaklarında şişme, retrobülber nevrit optik, harici göz adalelerinde paralizi meydana çıkar. Endokraniyen komplikasyon neticesi menejitler görülür. Rinoskopide fente olfaetive’de cerahat vardır. İfrazın farenksten akması mide şikâyetlerine sebebiyet verir. Kat’i teşhis röntgenle yapılır.

TEDAVİ — Konservatif tedavi ile sinüsün drenajını temin için astrenjan maddeler kullanılır. Bu suretle tedavi imkânı olmazsa sfenoidal sinüs lavajları yapılır. Lavajlardan kat’i netice alınmıyan vak’alarda cerrahi müdahale yapılır.

TEKNÎK — Sfenoidal sinüs ameliyatı bölme veya konka yolu ile yapılır.

BÖLME YOLU (Segura metodu) — Burun miikozasına °/o 10 kokainli adrenalin solüsyonu ile badijonaj ve bölmeye °/o 2 adrenalinli novocain solüsyonu zikretmek suretile lokal anestezi yapılır. Ayrıca burun içine adrenalinli kokain tamponları bırakılır.Bölme eğriliği ameliyatında olduğu gibi mükozaya ensizyon yapılır. Mukoza dekole edilir, kartilaj kesilerek karşı tarafın da mükozası dekole edilir. Kartilaj ve kemik bölme çıkarılır.Bundan sonra iki mukoza yaprağı arasına Segura’nın hususi uzun valvli spekülümü sokulur, uçları sfenoid gövdesine temas ettiği vakit yavaş yavaş açılır. Segura dekolorü ile sfenoid mükozası sinüsün ostiumuna kadar dekole edilir. Meydana çıkan sfenoid sivriliği yine Segura guju ile trepane edilir. Bölme penslerle tamamen açılır, Sinüs içerisi kürete edilir. Bundan sonra spekülüm çıkarılır sıra ile burun boşluklarına sokularak sinüsü örten mükozaya enzisyon yapılır. Bu suretle sinüsün burun ile irtibatı temin edilmiş olur.

KONKA YOLU -— Ayni şekilde hastaya lokal anestezi yapılır. Orta konka kesilerek burunun üst ve arka kısmı meydana çıkarılır. Bu şekilde evvelâ et- moid hücreleri hasta ise kürete edilirler. Bundan sonra uzun valvli spekülümle iyice görerek sfenoidal sinüsün sivri çıkıntısı bulunur, gujla kaldırılır, kürete edilir.İYİ TABİATLI TÜMÖRLER — Nadir olarak mikzom ve osteomlar görülür. Bunlar vantilâsyona mani oldukları gibi ampiyemede sebebiyet verirler. Büyümelerde nevrit optik, ekzoftalmi meydana getiriler. Bazı vak’alarda tümör önce turcica’dan başlar, sonra sfenoidal sinüsü istilâ eder.Bu cins tümörler pitüiter bölge rahatsızlıklar] ve görme teşevvüşleri ile kendilerini belli ederler.

FENA TABİATLI TÜMÖRLER — Primer olarak tümörün bulunma yerinin sfenoid’de olduğunu tesbit imkânsızdır. Bu tümörler ancak büyüdükleri zaman iyi tabiatlı tümörlerde görülen belirtileri verirler, ilk defa farenkste kanlı, cerahatli ifraz görülür.

TEDAVİ — Tümörler sella turcica ve kafa tası kaidesine yayılırlar. Işık tedavisi tatmin edici netice vermez.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp