Embriyoloji Ve Embriyon

Embriyoloji Ve Embriyon : XVIİ. yüzyılda tavuk ve civcivlerle araştırma yapan bilginler değişik ve yeni fikirlerle embriyolojiyi geliştirmişlerdir. 1677’de Leeuvvenho- eck, sperm hayvancıklarının varlığını bulmuş, 1759’daWolf, tavuk yumurtasında iki gün içinde meydana gelen derin değişiklikleri ve yumurta beneğinde tam bir embriyonun var olduğunu göstermiştir. Günümüzde elektronik ve kontrast fazlı mikroskop, sinematografi, doku kimyası, hücre kimyası, kurut- ma-dondurma metotları aracılığıyla yumurtanın çeşitli bölgelerinin geleceğini izlemek mümkün olmaktadır.Embriyoloji bilginleri, embriyonun gelişmesini etkileyerek doğada rastlanan çeşitten anormallikler meydana getirmekte ve doğanın gizemlerini çözmeye çalışmaktadırlar.

Bir canlının embriyolojik gelişmesindeki olayları, ilk hücreden başlayarak bir sinema şeridinden izlemesine sıralarsak görürüz ki, döllenmiş yumurta hücresi önce ikiye, sonra dörde, sekize vb. bölünmeye devam ederek morula denilen top gibi yuvarlak bir hücre kümesini meydana getirir.Her canlı varlık ait olduğu türün bütün yeteneklerini gizli olarak içinde taşıyan bir yumurta hücresinden meydana gelir.Döllenmiş yumurtadan başlayarak yeni yavrunun tam bir canlı şekline gelinceye kadar geçirdiği evreleri inceleyen bilime embriyoloji denir.luğun çevresini trofoblast denen bir hücre tabakası sarmıştır.

Tro- foblastlar rahim zarına yerleşerek embriyonun anneden beslenmesini sağlayacak olan plasentayı meydana getirmeye başlarlar.Bu sırada trofoblast tabakasının embriyoblast denilen hücreleri kalın bir disk oluşturur ki buna embri- yonik plak denir. Embriyonik plak iki tabaka halinde gelişmesine devam eder. Farklılaşan hücre taba-Devam eden hücre bölünmesi, bu kitle içinde sıvı dolu bir boşluğun oluşmasına yol açar. Yani blastula devresini meydana getirir.

Bu boşÜçaylık bir embriyonda damarlar ve göbek kordonu belirgin bir şekilde görülmektedir.kaları içte endodermi, dışta ektodermi meydana getirir. Bu ikisinin arasında mezaderm yani orta tabaka vardır. İlerde ektoderm tabakasından sinir sistemi ve deri, endodermden akciğerler, kalp, idrar kesesi ve bağırsaklar, mezodermden ise iskelet, kaslar ve bağdokusu oluşacaktır.Embriyon denilen ilk insan taslağı üçüncü aydan itibaren 10 cm. lik bir büyüklüğe ulaşarak fetüs adını alır ve insana benzemeye başlar. Frengi hastalığının, zehirlenmelerin, beslenme bozukluklarının embriyonun gelişmesi üzerindeki etkileri çok zamandan beri bilinmektedir. Ayrıca gebeliğin ilk haftalarında alınan bazı ilaçların ve annenin yakalanacağı bazı hastalıkların (kızamıkçık, toksoplazma vb.) ağır embriyonsakatlıklarına, hatta embriyonun ölümüne yol açabileceği gösterilmiştir.

Anne ile bebeği arasındaki ilişki her bakımdan tam bir ahenk içerisindedir. Herhangi bir uyuşmazlık durumu daha çok düşükle sonuçlanır. Embriyonun gelişmesindeki düzene dışardan yapılan müdahaleler düşüklere sebep olur. Bir çok ilaç, alkol ve uyuşturucu, beslenme bozukluğu, frengi, kızamıkçık ve benzeri çeşitli bulaşıcı hastalıklar, bu şekilde etki ederek düşük yaparlar.Cerrahi müdahaleler ile, bir başka kişiye ait yabancı dokuların nakledildiği vücutlarda "yabancı dokunun reddi" denilen bir hadise meydana gelir. Bu durumun insanın doğuştan itibaren hücrelerinde kayıtlı olan kendine has özelliklerinden ileri geldiği kabul edilmektedir. Vücut bu sayede, yabancı dokuları ve mikropları tanımakta, akyuvarlar vasıtasıyla yabancı maddeleri tahrip ederek, vücuttan atmaktadır. Gerek insanlarda, gerekse yavrulayan hayvan cinslerinde ana rahminde yeni gelişmeye başlayacak olan yavru, birçok özelliklerini anne ve babasından alacaktır. Ancak babadan gelen genler, annenin vücudundakilerden farklı karaktere sahiptir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp