Depresyon Çeşitleri Ve Belirtileri

Depresyon Çeşitleri Ve Belirtileri : Pek çok insan, bir zarar ya da kayıp sonrasında, geçici bir keyifsizlik hali ya da normal bir üzüntü dönemi yaşar. Çoğumuz, günlük yaşamlanmızda ciddi bir aksama olmadan, birkaç gün ya da birkaç hafta içinde toparlanırız.

Bununla beraber, diğer kişiler için depresyon, endişelendirici, kuvvetten düşürücü ve kimi zaman yaşamı tehdit eden bir hastalıktır. Ayrıca, depresyon, kalp hastalığı ya da kanser gibi diğer hastalıklardan da muzdarip kişiler için ölüm riskini arttırıcı olabilir.Depresyonlu iseniz, yalnız değilsiniz. 5 yetişkinden en az biri, yaşamlarının bir döneminde ciddi depresyon yaşıyor. Her yıl, erkeklerin yüzde 2 ila 4’ü; kadınların yüzde 4 ila 8’i depresyon geçiriyor,Depresyon genellikle, boşanma ya da ergenlikten yetişkinliğe geçiş gibi, yaşamdaki büyük geçiş dönemlerinde vukubulur.

Bazı kişilerde, sevdiği kişinin ölümünden sonra normal üzüntünün uzaması ve kuvvetten düşürücü hal alması ile depresyon ortaya çıkar. Bazı diğer kişilerde, sebep teşkil eden bir neden yoktur.Diğerlerinde, depresyon tekrarlayan bir hastalıktır.Bir depresyon döneminden sonra, tedavi almayan kişilerin yarısında, tekrarlama olur. Her depresyon döneminden sonra, tekrarlama şansı, tedricen artar.

Günümüzde, depresyon için gayet etkili tedaviler mevcuttur.Depresyonun birkaç türü vardır: Majör depresyon; bipolar bozukluk, mevsimsel bozukluk ve dysthymia (ç.n.: melankoli). Dysthymia, “kötü zihin hali” anlamına gelen Yunanca bir kelime olup, depresyonun daha az şiddetli bir şeklidir.Majör depresyon kadar günlükyaşamı aksatmaz. Ama genellikle daha uzun sürer (2 sene ya da daha fazla). Dysthymia’dan muzdarip kişilerde, majör depresyonu olan kişilerinkine benzer pek çok semptom vardır. Ama bunların şiddeti daha azdır. Ama dysthmia’lı olanlar, daha ciddi depresyon riski taşırlar.

KİMLER DEPRESYONDAN MUZDARİPTİR?

Depresyona en eğilimli kişiler şunlardır:

■ Bir yakınını kaybetmek ya da işini kaybetmek gibi yaşamında dramatik ve negatif değişiklik yaşayan ve bundan dolayı şiddetli stres altında olan kişiler.

■ Ailesinde depresyonlu kişiler bulunanlar, yani kalıtsal faktörler. Aynca, ailenin yetiştirme tarzı ve sosyal ilişkiler de bir rol oynayabilir.

■ Anksiyete , obsesif kompülsiv bozukluk uyuşturucu ya da alkol kullanımı, nikotin bağımlılığı, veyayemek yeme bozukluklan (bkz. sf. 1024) gibi diğer psikolojik bozuklukları olan kişiler.

■ Ciddi fiziksel hastalığı olan kişiler.

■ Sedatifler (sakinleştiriciler) ve kan basıncını ve nabzı düzenlemek için kullanılan ilaçlar gibi depresif semptomları tetikleyebi- lecek ilaçlar alanlar.DEPRESYONDA CİNSİYET FARKIKadınlar erkeklere oranla hem ılımlı hem de majör depresyona karşı iki misli daha hassastırlar. Bu cinsiyet farkı, dünyanın her yerinde ve tüm gelir ve eğitim seviyelerinde görülmektedir. İlim insanları, bu durumun sebebini açıklamaktan acizdir.

Genler ya dahormonların bu farkı izah ettiğine dair ikna edici bir delil mevcut değildir.Her ne kadar gerçek postpartum depresyon nadir olsa da, pek çok kadın, doğum yaptıktan sonra, kısa bir depresif ruh hali yaşar, (bkz: Postpartum - ç.n.: Doğum Sonrası - Depresyon; sf. 944). Kadınlar, aynca, aybaşı hali dönemleri civarında da hafif bir depresyon yaşayabilir. Erkekler kadınlara oranla, depresif hissetme durumunda daha az yardım talep ediyor olabilir ki bu durum, depresyonun kadınlarda daha yaygın olduğu izlenimi yaratabilir.

DEPRESYON HAKKINDA TEORİLER

Psikoanalistler; depresyondaki yetişkinler için, ölüm ya daaynlma şeklinde bir ebeveynin kaybı, ya da sevgi göstermekten uzaklaşması halinin büyük üzüntü verici olduğuna inanmaktadır. Yaşamın ilerleyen dönemlerinde, bu tür bir kayıp, bir tür gecikmiş üzüntü reaksiyonunu tetikleyebilir.Davranış terapistleri, depresyona, öğrenilmiş davranışın bir neticesi olduğu gözüyle bakmaktadır; depresif kişilerin, yetiştirilme şekli ve deneyim suretiyle hiçbir şeyi değiştiremeyeceklerini öğrenerek, denemekten vazgeçtiklerini ileri sürmektedirler.Bilişsel teori, çoğu depresyonun, kişilerin, değersiz oldukları, dünyanın düşman olduğu, geleceğin ümitsiz, şanssızlıkların bir kader olduğu şeklindeki yanlış inançlanndan kaynaklandığını ileri sürmektedir.

SEMPTOMLAR

Bir majör depresyon dönemi, birkaç hafta ila birkaç yıl sürebilir. Şiddetli depresyondaki kişiler, avutulamaz perişanlık, ümitsizlik, suçluluk, ve değersizlik duygusu yaşarlar. Gelecek için ümitleri yoktur ve ölüm ve intihar üstüne çok düşünürler. Bazen, mezar günahları için cezalandırılacakları ya da tedavisi olmayan bir hastalıktan ölecekleri gibi, psikotik sabuklamalar (ç.n.: aldanma, yanılma) yaratırlar.Depresif kişiler bazen, insan ilişkilerinden kendini çeker, yaşama olan tüm ilgilerini kaybeder, ve keyif alma becerilerini kaybederler. Depresyonlu kişiler, sinirli, huysuz, aksi olabilir ve konsantre olmakta veya küçük kararlar vermekte dahi zorluk çekebilir, aynı bazı fikirleri kafalarının içinde defalarca döndürebilirler. Depresyonun sebep olduğu eylemde bulunma yetersizliği nedeniyle demoralize olabilir ya da kendilerini suçlu hissedebilirler. Bu suretle, depresyonun artmasına sebep olan bir kısır döngüye girebilirler.

Majör depresyonu olan kişilerin yansında ve en şiddetli şekilde depresif olanların yüzde 90’ında, fiziksel semptomlar (belirtiler) vardır. Bunların en yaygın olarak görülenleri; (her ne kadar bazılarında aşın iştah görülse de) iştah kaybı, (her ne kadar bazılarında aşın uyku eğilimi olsa da) uykusuzluk, sırt ağrısı, baş ağnsı, mide sorunlan, kabızlık ve yorgunluktur.Majör depresyonu olan kişilerin yüzde 15’inde, psikotik semptomlar - genellikle sabuklama (örneğin polis tarafından izlendiği şeklinde mantıksız düşünceler) vardır. Ama ayrıca bazen, sann (halüsinasyon) veya tutarsız düşünme de görülür. Sabuklamalar genellikle, imgeselyoksunluk, fiziksel hastalık veya günah işlemiş olma şeklindedir.Ajitasyon, kabızlık, anksi- yete ve uykusuzluk; nonpsi- kotik depresyona oranla psikotik depresyonda daha çok görülür. Ayrıca, intihar riski de daha büyüktür,

TEDAVİ SEÇENEKLERİ

Eğer depresif iseniz, aile doktorunuz, bir konuşma ve ilaç ile genellikle size yardımcı olabilir. Bazı kişiler, bir zihin sağlığı profesyoneline görünmek isteyebilir. Tedavi işe yarar. İlaç ve psikoterapi, hastalığın dönemlerini kısaltabilir ve tekrarlama şansını azaltabilir. Terapiye dair daha detaylı bilgi için, bkz. Terapi Türleri, sf. 393-ANTİDEPRESAN İLAÇLARGeniş çeşitlilikte ve gayet etkili antidepresan ilaçlar mevcuttur. Bunlan kullanan insanlann takriben üçte ikisinin durumu üç hafta içinde düzelmektedir. Ama bu ilaçlar maliyet ve yan tesirler itibarıyla değişiklik arz etmektedir.

Ruh hali bozukluklarım tedavi etmek üzere, pek çok diğer ilaç verilmekte ve bunlar kombinasyonlar halinde uygulanabilkektedir.Genellikle altı ila on iki ay civarında sürecek olan en uygun tedaviye karar verebilmeniz için doktorunuz size yardımcı olacaktır. Eğer depresyon tekrarlar ise, doktorunuz, süresiz olarak bir koruma dozu ile devam etmenizi tavsiye edebilir.Antidepresan ilaçların üç ana sınıfı - selective serotonin reuptake inhibitörleri; monoamine oxidase inhibitörleri; ve heterosiklik antidep- resanlar - burada anlatılmıştır.

Selective srotonin reuptake inhibitörleri (SSRI) Nörotrans- miter serotonin’in sinir uçlarındakigeri emilimini geciktirerek aktivi- tesini arttırır. Fluoxetine, paroxetine ve sertraline geniş ölçüde kullanılan SSRI’lardır. SSRI’lar, heterosiklik antidepresanlar kadar (ancak daha fazla değil) etkilidir (bkz aşağıda sağda).Diğer antidepresanlar gibi, SSRFların tam etkinlik düzeyine ulaşması genellikle birkaç hafta alır. Ajitasyon, geç boşalma ve orgazm, ve cinsel ilgide azalma, bazı yan tesirlerdir. Bu ilaçları sabah almak en iyisidir çünkü yatak vakti alındığında uykuyu bozabilir.Monoamine oxidase inhibitörleri (MAOI) Depresyon tedavisinde, ciddi yan etkileri sebebiyle, nadiren ilk tercihi teşkil ederler. MAOFler, baş dönmesi, uykusuzluk ve iktidarsızlığa sebep olabilir.

Aynca, şarap, turşu ve bazı tür peynirler gibi tiramin (ç.n.: çürüme gösteren dokularda oluşan bir amin) içeren yiyecekleri yiyenlerde, tehlikeli bir şekilde yüksek tansiyon yaratabilir. Phenelzine, tranylcypromine ve isocarboxazid; bazı yiyeceklerle birlikte kullanmaktan kaçınılması gereken MAOI’lerdir.MAOFler, depresyonu diğer ilaçlarla iyileşmeyen, özellikle panik bozukluğu (bkz. sf. 404) olan kişilerin tedavisinde yardımcı olur. - Selegiline ve moclobemide gibi - daha yeni bir MAOI grubu, tiramin içeren yiyecekleri diyetinizde kısıtlamanızı gerektirmez.

Heterosiklik antidepresanlar (HCA) Evvelce trisiklik antidepresanlar olarak bilinen HCA’lar, 1960’1i yıllarda piyasaya verilmiş olup, geniş çapta kullanılmıştı. Amitriptyline, imipramine, desip- ramine, nortriptyline, doxepine, protriptyline ve trazodone yaygın şekilde kullanılan HCA’lardır. HCA’lar beyinde norepinephrine ve serotonin adlı iki nörotransmiter’in etkilerini arttırır. Depresyonlu kişilerin yüzde 65 ila 85’i, HCA’ları kullanınca, tam anlamıyla iyileşir. HCA’ların birkaçı sakinleştirici niteliktedir, dolayısıyla gece alınmalıdır.

HCA’lar; her ne kadar uyku ve iştah daha çabuk düzelse de, genellikle birkaç hafta içinde etkisini göstermeye başlar. Doz, bazen, ilacın kandaki konsantrasyonuna bağlı olarak ayarlanır. SSRl’lar ile mukayese edildiğinde, HCA’lar aynı derecede etkilidir; genel olarak daha ucuzdur, muhtemelen daha az yan tesiri vardır ve yüksek doz halinde alındığında daha tehlikelidir. En yaygın karşılaşılan yan tesirler, ağız kuruluğu ve bulanık görmedir.Kilo almak, kabızlık, işemede zorluk, ve ani şekilde ayağa kalktığınızda ya da oturduğunuzda beyne olan kan akışında azalma sebebiyle baş dönmesi; diğer yan etkilerdir.

HCA’lar genellikle, kalp hastalığı olan kişilere verilmez çünkü kalp ritmini bozabilirler. Farklı HCA’lann farklı yan tesirleri vardır; dolayısıyla, eğer yan tesirlerden fazla şikayetçi iseniz, doktorunuz ilaçlannızı değiştirebilir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp