Demokles’in Kılıcını Tutan Kısrak Kılı

Demokles’in Kılıcını Tutan Kısrak Kılı : Görünen ile gerçek arasında her zaman derin bir uçurum bulunur. Ancak bu uçurum gerçekle yüzleşmedikçe de anlaşılmaz, fark edilmez türdendir. Estetik cerrahi; görünüşte güzelleşme ile uğraşan, popüler bir tarafı olan, renkli bir tıp alanı olarak yorumlanır. Estetik cerrahlar da güzel şeylerle uğraşan şanslı kişilerdir. Bir hastam her kontrole geldiğinde ne kadar hoş bir mesleğim olduğunu söyleyip duruyordu.

Bir gün dayanamadım ve ona göremediklerini anlattım. Cerrahi sonrası sihirli bir elin değmesini ve her şeyin bir anda düzelmesini bekleyenler, yaşam boyu kalıcılığı olan işlemler isteyenler, yüzde yüz garanti bekleyenler, herhangi bir işlemden sonra fantastik değişimler olacağını uman pek çok farklı bireyi mutlu etme çabamı ve Demokles’in kılıcı öyküsünü kendisiyle paylaştım.Demokles, Sirakuza Kralı Dionisius’un elinde bulundurduğu güce imrenen ve sürekli bundan bahseden biridir. Kral bir günlüğüne yerlerini değiştirmeyi ve onun kral olmasını önerir, onuruna bir ziyafet düzenler.

Tacını takan ve kralın elbiselerini giyen Demokles durumun keyfini çıkarır. Yemeğin ilerleyen saatlerinde, tam başının üzerinde tek bir kısrak kılına bağlı bir kılıcın sallanmakta olduğunu fark eder. Aniden iştahı kapanır, çevresindeki güzel kadınlar artık görünmez olur. Demokles panikle bu serveti istemediğini, tek dileğinin hemen orayı terk etmek olduğunu dile getirir. Kral Dionisius ona; “Şiddet kullanarak bir güç elde ettim. Çok sayıda düşmanım var. Her gün bu şehri yönetiyorum ve yaşamım şu anda senin bulunduğun durum kadar risk altında.” der.

Bu sözler günümüze kadar gelir ve sorumluluk sahibi kişilerin gerçek yaşamlarını anlatan güzel bir benzetmeye dönüşür.Gerçekten hasta olmayan bireyin estetik taleplerini karşılamak, beklentilerini anlamak, kişiliğini analiz etmek, kişiye en uygun tedavi planını çıkarmak, aynı dili konuşmaya başlamak ya da yapılan bir işi sadece kişiye değil çevresine de beğendirme gerekliliği, başka hiçbir tıp alanında olmayacak kadar çeşitli değişkenlere sahip bir işi yapmamız anlamına geliyor. Demokles’in keskin kılıcı gibi, her an için, yapay bile olsa bir sorunla karşılaşma ihtimalimiz var.

Bu arada öyküdeki kılıçtan çok, kılıcı tutan at kılı ile ilgilendiğimi belirtmek istiyorum. Yaşama bu öyküyü uyarlarsak, kılıçtan kaçış bulunmuyor. Herkesin kendine göre başının üzerinde sallanıp duran farklı kılıçları var. Yapabileceğimiz şey, kılıcı taşıyan at kılını olabildiğince güçlü tutmak olmalı. Bunları paylaştığım hastam, artık dünyanın en zor işini yaptığımı düşünüyor.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp