Botoksla Burun Estetiği

Botoksla Burun Estetiği : İlk olarak alın, göz çevresi ve kaş arasındaki derin çizgileri gidermek için kullanılan botoks, yüzün alt bölümüne, boyun ve dekolte bölgesinden sonra artık daha gelişmiş tekniklerle uygulanıyor. Bu alanda, Brezilyalı Doktor Mauricio de Maio tarafından geliştirilen ve Türkiye’de ilk uygulayıcılarından sayılabileceğim en yeni teknik ise burun estetiğinde botoks uygulaması.Burun ve çevresinde botoksun kullanıldığı alanlardan biri, gülünce ortaya çıkan tavşan çizgileri. Özellikle estetik ameliyat geçiren kişilerde, kemikler biraz fazla alınıp çukurlaşma olduğunda, gülünce burun kenarlarında oluşan çizgiler daha da belirginleşip yüze yaşlı bir ifade verebiliyor. “Bunny Line” adı verilen bu çizgileri botoks enjeksiyonuyla iyileştirmek mümkün. Eğer burun ucunda hafif bir düşüklük varsa, bu bölgeye uygulama yapılarak burun hafifçe kaldırılıyor. Aynı şekilde burun deliklerinin altındaki kaslara bu proteini vererek, burun kanatları geniş kişilerde daha hoş bir ifade yaratılıyor. Bu şekilde, hafif kemerli bir burunda, estetik ameliyata gerek kalmadan, düzeltme yapmak hiç de zor değil.

Uygulamanın yaratıcısı Doktor Mauricio de Maio
Ülkemizde Doktor Mauricio de Maio’nun tanıttığı yeni yöntemde, iki kaş arasındaki bölgeye dolgu maddesi yerleştiriliyor. (Dolgu maddeleri ve uygulamalar hakkında bilgi almak için 3. bölüme bakabilirsiniz.) Anestezi gerektirmeyen bu pratik işlemin ardından, burun ucuna botoks yapılınca düzgün bir burun ortaya çıkıyor. Plastik cerrahi geçmişinden yararlanarak, botoksla burun estetiği yöntemini geliştiren De Maio, bu uygulamanın burnunun üstü düzgün olmayan ve burun ucu düşük kişiler için uygun olduğunu söylüyor. Burun ucu için inceltme gerektiren durumlarda ise estetik ameliyat yaptırmak en doğrusu.Botoksla burun estetiği uygulamasında ağrı, şişlik, morluk ya da burun ameliyatları sonrasında oluşabilecek nefes zorlukları söz konusu değil. Belki de bu nedenle kliniğimize burun estetiği için gelen hastalarımızın çoğunu, lise son sınıf ya da üniversite öğrencileri oluşturuyor. Estetik ameliyata göre daha ekonomik ve pratik olan bu uygulamalar, kimi ailelerin, mezuniyetlerinde daha güzel gözükmek isteyen kızlarına seçtikleri hoş bir hediye. Yöntemin kalıcılığı bir iki yıl kadar. Kişi görüntüsünden memnun kalırsa, uygulamayı tekrar devam ettirebiliyor. Ancak işlemin, uzman bir doktor için bile, çok dikkat ve deneyim isteyen bir uygulama olduğunu belirtmekte yarar var. Yüzün alt bölümünde yapılan tüm uygulamalar gibi, burun botoksu da çok dikkatle uygulanması gereken bir teknik. Genel olarak bo- toks ve dolgu maddelerinin taşıdığı riskin ötesinde bir risk taşımayan burunda botoks uygulaması, 20-50 yaş arasındaki hastalara öneriliyor ve ortalama maliyeti minimum 600-700 YTL.

Kombine uygulamalar
Botulinum toksininin, diğer yüz gençleştirme yöntemleriyle birlikte uygulanması, uzun süre kalıcı sonuçlar elde edinmesine yardımcı olur. Dolgu, lazer, kimyasal soyma ve yüz cerrahisi gibi tıbbi uygulamaların öncesinde, sonrasında veya bunlarla birlikte botoks en- jekte edilebilir. Amacı dinamik kas faaliyetini azaltmaktır. Brezilyalı Plastik Cerrah Mauricio de Maio, botoksla diğer gençleştirme yön-temlerinin kullanımını anlatırken, akademik yaklaşımın, peelingle başlamak, ardından botulinum toksiniyle devam etmek ve dermal dolguyla bitirmek olduğunu vurguluyor. Ancak ünlü doktorun deneyimi, hastaların hızlı iyileşme için sadece botoks ve dolgu talep ettiğini ve kimilerinin lazerle soyma, derin kimyasal soyma ve cerrahiyi ertelediğini gösteriyor.

Botulinum toksini ve dolgular
Botulinum toksini ve dermal dolguların eşzamanlı kullanımı, kırışıklıkların giderilmesinde ideal bir uygulamadır. Bu birleşik yaklaşım, ayrı ayrı kullanıma göre daha kalıcı sonuçları teşvik etmektedir. Biyolojik olarak ayrışabilir dolgular, enjekte edildikleri alandaki kasların hareketinden etkilenirler. Botulinum toksini, paralize edici ajan olarak, kas kasılmasını azaltır, biyolojik ayrışabilir dolguların kısa bir sürede çekilmesini önler. Dolgunun performansını geliştirdiği düşünülebilir. Dolgular ayrıca, botulinum toksininin sonucunu da geliştirebilir. Dolgular, mikro doku genişleticiler olarak düşünüldüğünden, dermis kalınlaşır ve mimik hareketlerle daha az kırışıklık üretilir. Sıralama olarak önce kırışıklığın dinamik bileşenini botulinum toksiniyle tedavi edip etkisini gösterdikten sonra, dermal dolgu gerekip gerekmediğini analiz etmek gerekir. Bu karar için 15 gün kadar beklenebilir. Bununla beraber, bazı hastalar aynı seansta her iki terapiyi birden almayı tercih eder. Deneyimine dayanarak doktor, botulinum toksininin istenen sonucu elde etmek için tek başına yetersiz olacağına karar verebilir. Bu durumlarda, her ikisi de aynı seansta enjekte edilebilir. Kasa önce botulinum toksinini sonra dermal dolguyu enjekte etmek tercih edilebilir.

Botulinum toksini ve lazerle soyma
Botulinum toksinine başlamak için uygun zaman, dinamik kırışıklıkların lazerle soyma işlemi sonrasında ortaya çıktığı bir ila üç aylık dönemdeki klinik işaretlere dayanmaktadır. Botulinum toksini lazerle soyma işleminden önce kullanılırsa, ideal aralık yaklaşık 15 gün olacaktır. Botulinum toksiniyle ön tedavi, yeniden şekillendirilen cilt üzerinde, kırışıklıkları daha uzun vadeli yok etmeye yetecek düzleştirici etkiyi geliştirebilir. Lazer prosedürleri genellikle, yaşam boyunca bir defa yapılır. Cilt düzetme, yüzeysel soyma ve botuli-num toksiniyle sonucun devam ettirilmesi sağlanmalıdır. Tedavi edilen bölgelerin daha uzun süre korunması ise ancak birleşik bir yaklaşımla sağlanabilir.

Botulinum toksini ve yüz cerrahisi
Cerrahi prosedür geçiren hastalar, prosedür öncesinde veya sonrasında botulinum toksininden faydalanabilirler. Yüzün üçte birlik üst bölgesi genellikle cerrahi müdahale yerine botulinum toksiniyle tedavi edilir. Botulinum toksininin etkileri alın, glabella (iki kaş arasındaki kızgınlık çizgileri) ve göz çevresindeki kırışıklıklar için düşük riskli ve etkin bir terapi sağlar. Sarkmalar, gerdirmeyle tedavi edilebilir. Botulinum toksini devam tedavisi olarak kullanılabilir ve cerrahi sonrasında asimetrileri ve geçici cerrahi palsileri tedavi etmede faydalıdır. Cerrahiden önce yüzün üçte birlik üst bölgesine en- jekte edildiğinde, operasyon süresinde ağrı ve çeşitli risklerin önemli ölçüde azaltılmasını sağlar. Botulinum toksininin cerrahi prosedür yerine kullanılması gerekmez, fakat yardımcı ajan olarak kullanılabilir. Kaş kaldırma cerrahi prosedürlerinde botulinum toksini, sonuçları geliştirebilir ve yeni kaş pozisyonunun korunmasını sağlayabilir. Sonuç olarak, botulinum toksini tek başına ya da yüz gençleştirmeye yönelik diğer terapilerle birlikte kullanıldığında faydalıdır. Yaşlanma sürecinin karmaşıklığını tedavi etmek için tek bir yönteme güvenilmemelidir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp