Armutlar Ve Elmalarla Yapılan Diyet

Armutlar Ve Elmalarla Yapılan Diyet : Lucy bir “armut”. 1940’larda Marseilles Üniversitesi’nde Profesör olan Jean Vague’ın tanımladığı gibi tipik bir kadın robot ya da vücut yağı dağılımına göre görünür yağlarının çoğu kalça ve basenlerinde toplanmış bir kadındı. Tipik erkek vücudunda yağın dağılımı daha çok göbek ve belde yer alır -bu elma şeklidir. Bunlar kadın ve erkek için tipik şekiller olup birçok armut şekilli erkek ve elma şekilli kadın gibi her zaman istisnalar bulunmaktadır.Dr. Vague hem hastalarıyla klinik deneyimlerinde hem de bilimsel araştırmalarında kişinin vücut yağını stokladığı konumun sağlığıyla ilgili çok sayıda bilgi verdiğini fark etmiştir. Örneğin armut şekilli kadınlar çok daha az sağlık sorunu ile karşılaşmaktadır.

Vücut şekilleri elmaya benzeyen kadınlara göre bu kadınlarda kalp krizi, şeker, gut gibi rahatsızlıklar daha az görülmektedir. Ne yazık ki Dr. Va- gue’ın gözlemlerinin Amerika'daki tıbbi ve bilimsel topluluklarda etkisini görmek için otuz yılı aşkın bir süre geçmiştir ki bu otuz yıl içinde de antiobezite deliliğimiz hızla artmıştır.Nihayet 1980’lerde Dr. Vague’ın çalışmaları dikkatleri çekmeye başarmış ve birçok bilim adamı konuyla ilgilenmeye başlamıştır. Wisconsin Tıp Fakültesi, Milwaukee’de bir grup araştırmacı, Fransızaraştırmacının bulgularını onaylamıştır: Yağları baskın bir şekilde alt vücut bölgesinde toplanmış kadınlara göre üst vücut bölgesinde yağ olan kadınların, anormal glükoz metabolizması ve artan vücut yağ oranları şeklinde şeker ve kalp rahatsızlıkları riskinde artış göstermektedir.

Bu bulguların ilk ortaya çıkmasından beri vücut yağı konumunun sağlık üzerine etkisi ile ilgili araştırmalar büyük ölçüde artış göstermiştir. Artık halk kitleleri tarafından oldukça iyi bilinen ar- mut/elma ayrımı artmıştır.Elma şeklinde bir vücudun damar sertliği ve şeker hastalığı gibi önemli rahatsızlıklarda büyük risk taşıdığı bilgisi izleyicilerle ilk paylaşıldığında halk hala “yağ kötüdür” mesajı ile eşleştirebildiği için bu konu kolay kabul görmüştür. Armut şeklinde bir vücudun kişinin metabolik ve kardiovasküler sağlığı için iyi bir şey olduğu bulgusu ise aynı kolaylıkla kabul edilmemiştir. Bunun yerine armutlara vücut yağlarının göreceli olarak iyi huylu olduğu ve diğeri kadar risk taşımadığı mesajı verilmiş ve bazı riskler ima edilmiştir. Sonuçta obezite hakkında ana görüşler paralelinde konumu ne olursa olsun fazla yağın insana aslında iyi de gelebileceği inandırıcı görünmemektedir.Peşin hükümlerin aksine son 15 yılda araştırmacılar basen ve kalçalarda toplanan bol miktarda vücut yağının kalp rahatsızlıkları ve tip 2 diyabet hastalığında kadın ve erkeklerde daha düşük risk ile iliş- kilendirildiğini kanıtlayan birçok bulgu toplamışlardır. Kalça ve basen yağlarının elma şekli ve kötü kan yağı profili ilişkisinin bile ötesinde olabileceği gösterilmiştir. Aşağıdaki araştırmaları inceleyelim:

• 1991 yılında Stanford Üniversitesi’nde 25-49 yaş aralığında, 133 erkek ve 130 kadın üzerinde yapılan araştırmada kalçalar büyüdükçe kalp rahatsızlığı riskinin düştüğü gözlemlenmiştir. Özellikle kadınlarda büyük kalçalar, düşük kan trigliserid seviyeleri ve LDL kolesterol (kötü kolesterol) ile yüksek seviye HDL kolesterolle (iyi kolesterol) ilişkilendirilmiştir. Dar kalçalarasahip kadın ve erkeklerde aksi kan yağı profili gözlemlenmektedir. Kalça genişliği sorumlusunun kas ya da kemik değil de kalça yağı olduğundan emin olmak için araştırmacılar 81 erkek ve 66 kadının basenlerinde yer alan yağ miktarını belirlemek üzere ikili-ışın emilim süreci olarak adlandırılan yüksek teknoloji sürecini kulanmışlar ve istatistiksel analizlerini basen çevresi yerine basen yağına odaklanarak tekrarlamışlardır. Sonuçlar aynıdır: Ne kadar yağlı o kadar iyi.

• 1992 yılında Quebec Laval Üniversitesi’nde araştırmacılar elma şekilli 58 genç erkek üzerinde CAT taramalarını (bilgisayarlı aksiyal tomografi) kullanmışlardır. Bu beden şeklinde tipik olan yüksek kan yağı profilini basen yağı büyük ölçüde etkisizleştirmiştir. En büyük ve yağlı basene sahip erkeklerde en düşük kan trigliserid oranı ve en yüksek HDL kolesterol oranı görülmüştür. Bir kez daha basenlerde yağ arttıkça kan yağı profilleri iyileşmektedir.

• 1980’lerde Wisconsin Tıp Fakültesi’nde araştırmacılar TOPS (Kilolardan Makul Şekilde Kurtulun) bölge birimlerine kayıtlı 76.000 Amerikalı ve Kanadalı kadının incelendiği geniş ölçekli araştırmalardan oluşan iki rapor yayınlamışlardır. Her bir kadın sağlık anketlerini doldurmuş ve araştırmacılara boy, kilo ve kalça dahil belirli çevresel ölçümlerini bildirmişlerdir. Yalnızca boy ve kilo ölçümlerine bakıldığında araştırmacılar genel sonuçlara varmaktadır: Herhangi bir boydaki kadınlarda kilo arttıkça yüksek tansiyon, diyabet ve safra kesesi rahatsızlıkları riski artmaktadır. Diğer ölçümler de analize dahil edildiğinde boy ve kilo arasındaki ilişki daha karmaşık bir hal almaktadır. Örneğin armut şekilli bedene sahip “ılımlı obez” kadınların dar kalçalı “obez olmayan” kadınlara göre yarı yarıya daha düşük diyabet riski taşıdığı belirtilmektedir. Ba-sen çevresi ve diyabet ya da yüksek tansiyon veya safra kesesi hastalıkları ile bağımsız ve ayrı bir ilişki olup olmadığını belirlemek üzere araştırmacılar verileri istatistiksel analizler yaparak ve olası etken olan vücudun diğer boyutlarını (kilo ve kalça ölçüleri) araştırma dışında tutarak yeniden incelemişlerdir. Her durumda sonuçlar aynıdır: Armutlar daha iyi sonuç sağlar. Kalçalar genişledikçe risk düşmektedir.

• Hemşirelerin Sağlık Araştırma’sı 1998 raporu armut şekilli bedenlerin sağlık üzerindeki avantajlarını bu kez koroner kalp rahatsızlıkları açısından tasdik etmiştir. Sekiz yıl boyunca incelenen 44.702 kadın arasında geniş kalçalar ve dar beller düşük kalp krizi riski ile ilişkilendirilmektedir. Bu fayda her boyutta kadın için geçerli olup genellikle yüksek BMI değerleriyle ilişki- lendirilen koroner kalp rahatsızlığı riskini azaltmaktadır. Örneğin geniş kalçalı, ince belli, şişman ya da obez bir kadın (25,2 ile 48,8 BMI değerine sahip) ortalama ya da ortalamanın altında kiloya sahip (22,2 ile 25,2 BMI değerine sahip) geniş belli, dar kalçalı kadınlara göre yarı yarıya düşük koroner kalpt rahatsızlığı riskine sahiptir. Vücut şekli vücut ağırlığından çok daha fazla bilgi vermektedir.

• Quebec Aile Araştırması 2001 raporunda 695 erkek ve kadın incelenmiş, geniş kalça çevresi yüksek HDL kolesterol ve düşük trigliserid ve ensülin ile ilişkilen- dirilmiştir. Araştırmacılar kalça çevresinin kalp ve damar hastalıkları risk etkenleri üzerindeki “bağımsız” etkisini vurgulamış, 1997 yılında yayınlanan iki farklı raporda “bacak ve kalçalardaki toplam yağ miktarının kalp ve damar hastalıkları riski ile negatif bir ilişkisi olduğunu” belirtmişlerdir. Bir kez daha kalçalar genişledikçe kalp rahatsızlığı riski azalmaktadır.

Tüm bu araştırmalar vücut yağına karşı tutumumuzu ciddi bir şekilde gözden geçirmemizi önermektedir. Artık vücut yağının kesin olarak sağlıksız olduğunu düşünemeyiz. Yağın konumu dikkate alınmadan vücut yağı ile ilgili anlamlı bildirimler yapılamaz.Konumu dikkate almama başarısızlığı önceki bölümlerde açıklanan obezitenin sağlığa etkileri üzerine araştırmaların birbirleriyle neden bu kadar tutarsız olduğunu açıklamaktadır. Örneğin birçok otopsi ve anjiyografik çalışmalar obezitenin damar sertliği ile ilişkisinin bulunmadığını göstermektedir. Yine de bazı araştırmalar obeziteyi yükten ziyade değerli bir özellik olarak göstermektedir. Sonraki araştırmalarda obez erkek ve kadınların, kötü vücut yağı ile karşılaştırıldığında iyi vücut yağına göreceli olarak, daha fazla sahip oldukları gösterilebilir.Burada tartıştığımız yağın beyaz yağ dokusu olduğunu hatırlatmak önemlidir. Bir efe kahverengi yağ dokusu bulunur ki bunlar bebeklerin ve kış uykusuna yatan hayvanların vücutlarında bol miktarda bulunur, çok iyi kalori yakıcıdırlar ve mükemmel ısı üreticileridir. Yetişkinler bu tip yağa daha az sahiptir (daimi ince vücutlu olmaya yatkın kadın ve erkeklerin diğer yetişkinlere göre daha fazla kahverengi yağ dokusu/beyaz yağ dokusu oranına sahip olduğuna dair spekülasyonlar olmasına rağmen).

Genelde yetişkinler esas olarak beyaz yağ dokusuna sahiptir. Amerikada yaşayan tipik bir kadın ya da erkek ortalama 20 kilo beyaz vücut yağına sahiptir. Beyaz yağ dokusu iki türe ayrılır: “derin” ve “deri altı”. Tüm yağ hücreleri yağ depolar.Vücut yağımızın büyük bir kısmı deri altı vücut yağıdır —erkeklerde vücut yağının % 70 ile 80 arası kadınlarda biraz daha fazlası- ve derinin hemen altında yer alır. Deri altı olmayan vücut yağı derin vücut yağı olarak adlandırılır ve karın boşluğu bölgesinde, iç organlarımızın etrafında yer alır ve karın içi ya da viseral yağ olarak da tanımlanır. Çok fazla olduğunda tüm karın bölgesinin şişmesine ve yukarıda belirtildiği gibi elma şekli insanların oluşmasına neden olur. Elma şekli bu bölgedeki bol miktarda deri altı yağından da meydana gelebilir ancak genelde viseral yağ ile ilişkilidirler ki bu da yağın nedenolduğu tüm sağlık sorunlarıyla ilişkilendirilen yağ türüdür. Aksine, geniş kalça ve basen ölçümlerinde olduğu gibi çok miktarda deri altı yağı bazı koruyucu fonksiyonlar gerçekleştirir görünmektedir.Bazı tür vücut yağlarının diğerlerine göre daha iyi olduğunu açıkladıktan sonra bilim adamlarının vücut yağını iyi ya da kötü hale getiren etkenleri, hangi tür yağa sahip olduğumuzu neyin belirlediğini ve kötü vücut yağı ile ilgili ne yapılabileceğini araştırması gerekmektedir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp