Antibiyotik Zararları

Antibiyotik Zararları

1. Antibiyotik ilişkili ishal yapıyor
Antibiyotik ilişkili ishal, antibiyotik tedavisi sırasında oluşanpek çok yan etkinin arasında ilk sırada yer alıyor. İshal her ne kadar çoğunlukla hafif bulgularla seyretse de, ciddi bir bakteriyel enfeksiyon sırasında antibiyotiği değiştirmek veya kesmek, çocuğu ciddi sıkıntıya sokabiliyor. Şiddetli ishaller ise sıvı-elektrolit bozukluğuna, kanamalı kolite ve kimi zaman da ölüme yol açabiliyor. Bu nedenle antibiyotiğin tetiklediği ishal durumlarında, enfeksiyonun cinsine ve şiddetine göre tedavinin yeniden düzenlenmesi için Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları uzmanına başvurmak büyük önem taşıyor.

2. Bağışıklık sistemine zarar veriyor
Son yıllardaki çalışmalar; antibiyotiklerin insan florasını değiştirdiğini, faydalı mikropları öldürdüğünü ve en önemli korunma silahımız olan mukozal bağışıklığımızı zayıflattığını net olarak ortaya koyuyor. Özellikle influenza benzeri gribal etkenlere karşı bağışıklık sistemi zayıf düşüyor ve normalde 3-5 gün arası sürecek olan enfeksiyonlar uzadıkları gibi, daha ağır seyrediyor. Bu yüzden, sık antibiyotik kullanan çocuklar,mukozalenfeksiyon denilen sinüzit, orta kulak iltihabı,zatürre, farenjit ve ishale daha sık yakalanıyor.

3. Obeziteye neden oluyor
İnsanlık tarihinin mucizevi buluşu olan antibiyotikler, modern insanın en ciddi problemlerinden biri olan obezitenin tetikleyici faktörü oluyor.Günümüzde disbiyozis, yani flora bozukluğunun en önemli hastalıkların temeli olduğu artık daha net biliniyor. Bağırsak floramız kişinin sindirimi için gerekli olan kompleks karbonhidratların ve Diyet fiberlerin parçalanmasını, bazı önemli vitaminlerin ve uzun zincirli yağ asitlerinin üretimini üstlenerek, metabolik fonksiyonlarımızı düzenliyor. Antibiyotiklerin yol açtığı flora bozukluğu da günümüzün en yaygın sağlık sorunlarından biri olan obeziteye yol açıyor. Yapılan bir çalışma; 2 yaş altında geniş etkili antibiyotik kullanan çocukların yüzde 20 gibi yüksek bir oranının, henüz 5 yaşındayken obeziteye yakalandıklarını ortaya koydu. Bu çalışmadan sonra yapılan geniş bir araştırma sonucunda da; ABD’de daha sık antibiyotik kullanılan eyaletlerde obezite, kalp hastalıkları, diyabet ve bunlara bağlı ölüm oranının daha sık görüldüğübelirlendi.

4. Alerjiyi tetikliyor
Son yılların en çok konuşulan sağlık sorunlarından biri olan alerjik hastalıkların görülme oranıgünümüzde hızla artıyor. Bu artışın en önemli sebeplerinden biri olan flora bozukluğu ve mukozal bağışıklığın azalması, günümüzde en sık antibiyotiklerin yanlış kullanılması sonucu oluşuyor. Flora bozukluğunun özellikle küçük yaşlarda artan antibiyotik kullanımına bağlıolduğu artık daha net olarak biliniyor. Alerjik hastalıkların günümüzde hızla artmasının bir diğer sebebi de “Hijyen teorisi” olarak özetleniyor: Daha temiz, steril, az mikroplu yaşama ve yeme tutkumuz, floramızın oluşmasını ve dolayısıyla bağışıklık sisteminin sağlıklı gelişmesinive güçlenmesini önlüyor. Bunun sonucunda da alerjik reaksiyonlar artıyor.

5. Böbrek yetmezliğine yol açıyor
Akut böbrek yetmezliğinin en az beşte biri, kullanılan ilaçlar nedeniyle oluyor. Her ne kadar ilaç kullanımının bırakılmasıyla böbrek yetmezliği çoğunlukla düzelse de, hastanede yatış ve pek çok müdahale gerekiyor. Bu ilaçlar arasında antibiyotikler ise ilk sırada yer alıyor. Ayrıca, sık antibiyotik kullanan çocuklarda, ileri yaşlarda böbrek hastalıklarının daha yüksek oranda görüldüğü biliniyor.

6. Karaciğer fonksiyonlarını bozuyor
Yaklaşık 900 civarı ilaç ve bitkisel karışım, karaciğer toksisitesinesebep oluyor ve ölümcül seyreden karaciğer yetmezliğinin yüzde 20-40’ı gibi yüksek bir oranını oluşturuyor. Karaciğer nakli gerektiren hastalıkların da önemli bir kısmı ilaç kullanımına bağlı gelişiyor. Antibiyotik kullanımı nedeniyle karaciğer toksisitesi sık görülüyor. Çoğunlukla bu yan etki hafif belirtilerle seyrediyor ve ilaca ara verilmesiyle kendiliğinden düzeliyor. Ancak, çocuğun antibiyotik kullanımını gerektiren ağır enfeksiyonu olması durumunda yeni tedavinin belirlenmesi son derece büyük önem taşıyor.

Antibiyotik Nedir ?

Antibiyotikler, bakteriyel enfeksiyon hastalıklarının tedavisinde kullanılan ve insan sağlığı açısından çok büyük öneme sahip ilaçlardır. Kelime anlamı ile “antibiyotik” terimi, “hayata karşı” demektir. Bu kimyasal maddeler, bakterilerin çoğalmasını önlemekte ve bazen de bakterileri öldürmektedir.

- Tek Bakteri Türüne Karşı Etkili Antibiyotikler
Bazı antibiyotikler, sadece kısıtlı sayıda farklı bakteri türü ile savaşabilecek şekilde geliştirilmiştir. Bunlara “dar spektrumlu antibiyotikler” denir. Doktorunuz, tam olarak hangi tür bakterinin sizin hastalığınıza neden olduğunu bildiği durumlarda bu tür antibiyotikleri reçeteler. Bu antibiyotikler, diğer yararlı veya zararsız bakterilere saldırmadıkları için, tedavilerde kullanılmak üzere en uygun antibiyotiklerdir.

- Birçok Bakteri Türüne Karşı Etkili Antibiyotikler
Diğer antibiyotiklerin geniş spektrumlu etkileri vardır. Pek çok bakteri türüne etki ederler ve bu nedenle “geniş spektrumlu antibiyotikler” olarak adlandırılırlar. Doktorunuzun hastalığınıza neden olan bakteri türünü tam olarak saptayamaması veya pek çok farklı türde patojenin bir arada bulunması gibi bazı durumlarda bu antibiyotiklerin kullanılması gereklidir. Bu antibiyotiklerin sakıncası, yararlı veya zararsız bakterileri de öldürme eğiliminde olmalarıdır.

Antibiyotik Çeşitleri

1.SULFANOMİDLER

Etki mekanizması, Bakterilerin metabolizması için gerekli olan para amino benzoik asit (PABA)’in ,üreme döneminde kullanılmasını engelleyerek bakteriostatik etki yaparlar. Bu olgunun bakteri türüne göre değişik çeşitleri vardır. Sulfanomidlerden etkilenenler:

a. folik asit biyosentezinde PABA‘yı yapıtaşı olarak kullanan ve bunu üremekte olduğu besi çevresinden sağlamak zorunda olanlar.

b. Kendileri PABA sentezi yapan ve folik asit sentezinde ara metabolizma ürünlerinden biri olarak hazırlayan bakteriler.

c. Folik asit sentezi yapmadığı halde, bunu vitamin halinde beslendikleri çevreden sağlayan bakteriler etkilenirler.

2. b-LAKTAM GRUBU ANTİBİYOTİKLER
a. Penisilinler:
Ortak noktaları 6-aminopenisilinatik asit (6-APA) olan geniş bir bakterisid (bakteriyi öldürücü) etkili antibiyotik grubudur. Penisilinler yalnızca aktif çoğalma durumundaki bakterilere karşı etki gösterirler. Penisilinlerin anti bakteriyel etkilerinin bakterilerde hücre duvarı sentezi için yaşamsal öneme sahip metabolizma işlevlerinin inhibisyonu ve hücre duvarına hasar veren enzimleri aktive etme yeteneklerine bağlı olduğu düşünülmektedir. Öncelikle gram pozitif bakteri enfeksiyonlarında yararlıdırlar. Duyarlı türlerde bu ilaçlara karşı rezistans oluşumu yavaştır. Makroorganizmaya primer toksik etkileri yoktur.

b. Cefalosporinler:
Bakterinin hücre duvarı biosentezini, transpeptidaslarını inaktive ederek,
penisilin penisilinlere benzer etki yapan bakterisid antibiyotiklerdir. Enterokok, proteus, psödomanas, aerobakter, pastorilla dışında gram pozitif ve negatif kok ve basiller ile tripanazom enfeksiyonlarında etkilidirler.

3. TETRACYCLİN GRUBU ANTİBİYOTİKLER
Bakterilerde protein sentezini bloke ederek,bakterisid etkili antibiyotiklerdirler. Bakterilerin m-RNA ve ribozomlarında oluşan polizomlarında ve interferensle t-RNA ya bağlı aminoasitlerini geliştiren peptitzincirlerinde blokaj oluşur, ikincil olarak mitokondrilerdeki oksidatif fosforilizasyon da bu yoldan etkilenerek bakteri virulansı yok olur ve üremesi durur.

Etki alanı oldukça geniştir. Anaerob ve sporluları da içeren gram pozitif kok ve basillerin, spiroket, leptospira, rikettsia, betsoia gruplarının ve yüksek dozda verilirse amip ve aktinomiçet enfeksiyonlarının tedavisinde yararlıdır. Tetrasiklinlere proteus, psödomonas, klepsiella, aerobakter enterokoklar, protozoer ve mantarlarla virüsler dirençlidir.

4. AMİNOGLYCOSİD GRUBU ANTİBİYOTİKLER
Bakterilerin ribozom strüktürünün bağlantısını etkileyerek, peptid bileşimini engeller, bu nedenle bakterisid tirler.

a. STREPTOMYCİN
Antibiyotik, düşük dozlarda bakterinin üremesi sırasında ribozomlara yanıltıcı bilgi transferi ile bakteriostatik , yüksek dozlarda ise hücre protein sentezini inhibe ederek patojenliğe yararsız proteinlerin oluşumu ile bakterisid etki yapar. Ayrıca bakterinin nükleik asid metabolizmasına, RNA sentezine de etkilidir. Sitoplazma membranının permabilitesini bozar, bakteri yaşamı için gerekli bileşimlerin kaybolmasına neden olur. Bakterilerde kromozom veya epizom enzimleriyle streptomisini inaktive eden bir rezistans oluşur, bulaşıcı bir rezistanstır ve üremekte olan diğer bakterilere de hızla geçer,özellikle tüberküloz klinik tedavilerinde önemlidir.

b. GENTAMYCİN
Gram negatif bakteri ve özellikle diğer antibiyotiklerin yararsız kaldığı enfeksiyonlarda uygulanır. Bakterilere etkisini, streptomisinde olduğu gibi RNA oluşumu ve sitoplazmada protein sentezindeki yetersizlik ile sağlar.

c. KANAMYCİN
b laktam halkalı antibiyotiklerle sinerjik etkilidir. Lâboratuar denemelerinde düşük dozları bakterilerin ribozomlarını translasyon döneminde etkilemesiyle bakteriostatik, yüksek dozları protein sentezini engellemesiyle bakterisid tirler. Gram negatif bakteri enfeksiyonlarında yararlıdırlar.

d. CHOLORAMPENİCOL
Bakteri ribozomlarında RNA bağlantılarını etkileyerek, polizom oluşumu ile, intrasellüler protein sentezini engeller. Gram negatif, bazı gram pozitif bakterilere ve rikettsia, bedsonia gruplarına, spiroket ve leptospiralara, aktinomiçeslere normal tedavi dozlarında bakteriostatik etkilidir.

5.MAKLOİD GRUBU ANTİBİYOTİKLER

Etki mekanizması tetrasiklin’e benzer. Bakterilerin üremesi sırasında gelişmekte olan peptit zincirlerinin, interferans mekanizması ve aktif aminoasidlerin translasyonu ile,bakteri ribozomlarında protein sentezi inhibe edilir. Bu yolla birincil bakteriostatik etki oluşur. Genellikle gram pozitif koklara, bazı sporlu bakterilere, bazı brusellalara ve aktinomiçetlere etkilidirler.

a. ERİTROMYCİN

Önerilen tedavi dozlarında birincil bakteriostatik, fakat çok duyarlı bazı streptokok, stafilokok, neisseria ve hemofilus türlerinde yüksek dozlarda bakterisid etkilidir. Bakteri ribozomlarına bağlanarak aktive aminoasidlerin translasyonundaki blokaj protein sentezini inhibe eder.

c. LİNKOMYCİN ve CLİNDAMYCİN

Genellikle bakteriostatik yüksek dozlarda bakterisid etki yapan antibiyotiklerdir. Enterokoklar dışında gram negatif kok ve basillere, neisseria, mikoplkazma ve anaeroblara etkilidirler

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp