Ruh Çağırma

Ruh Çağırma :

Batıl tenasuh ( ruhçuluk ) felsefesi dört esası üzerinde kurulmuştur.

1. Ruhun varlığı,

2. Reenkarnasyon,

3. Ruhun tekamülü ( bedenlenerek ilerlemesi),

4. Ruh çağırma, ruhlarla irtibat kurma (spirtizm) (Ruhçluk nedir:

8. ) Ruh çağırma modası Batı'dan bize gelmiştir. Bununla uğraşanlar

genellikle Islam 'ı bilmeyen, inancı zayıf kimselerdir. Ruh çağırdıklarını iddia edenler, bazı gafil ve safdil insanları değişik şekillerde aldatmaktadırlar.

Bunlardan en yaygını şudur: Medyum, yani, ruh çağıran kişi bir masa üstüne birkaç fincan dizer ve birtakım harfler serer. Güya, çağıracağı ruhun ismini söyler. Biraz sonra fincanda kımılmalar başlar, masadan" Tak, tak" sesleri yükselir. Bu arada, harfler sağa sola doğru hareket eder. Harflerin kımıldamalanndan sözde ruhun sorulara cevap verdiği cevapların belirlenmesine çalışılır.

Bu olayın gerçekten ruhlarla bir ilişkisi var mıdır? Medyumların çağırıp konuştuklarını iddia ettikleri, gerçekten ölmüş insanların ruhları mıdır?

Eğer bunlar, ölmüş insanların ruhları değise, masaya vurarak ses çıkaranlar kimlerdir.

Bu olayın ruhlarla kesinlikle bir ilişkisi yoktur. Ancak cinlerle sıkı bir ilişkisi vardır. Bu ses ve hareketleri de çıkaran cinlerdir. Bu olaya " ruh çağırma" değil de " cin çağırma" dense daha doğru olur.

Çünkü bu bir cin çağırma olayıdır.

Bu olayda dönen oyunun iç yüzü şudur: Kişinin uyumasından,

yani insanın beyin ve dolaysiyle beden üzerindeki tasarrufunun kalkmasından sonra, o uyutulan kişinin yapısına en yakın bulunan cin, onlarla temasa geçmiştir ... Evvela, bu cin bir adaptor, bir radyo görevi gören o kişinin beynine sinyaller göndermeye başlamış ve beyindeki konuşma merkezine de etki ederek, o kişinin ağzında değişik bir tarzda orada bulunanlara hitaba girişmiştir. Ancak orada bulunan insanlar, göremedikleri için cinin şuraya gidiyorum, şununla görüşüyorum şeklinde uyutulana atfen sözlerini ger.çek sanmışlardır. (Ruh-İnsan - Cin: 130 )

Allah Rasulu, Bedir savaşında öldürülen müşriklerin bir kuyuya atılmalarını, sonra da kuyunun yanıbaşına gelerek" Ey falan oğlu falan !" diyerek isimleriyle kendilerine hitap edip dedi ki " Rabbinizin vaadettklerinin gerçek olduğunu gördünüz mü ? " Ben Rabbimin bana vaadettiklerinin gerçek olduğunu gördüm .." Bunun üzerine Hz. Ömer kendisine, " Ey Allah'ın Rasulu, kokuşmuş ve leş haline gelmiş kimselere mi hitap ediyorsunuz?" demiş, Peygamber Efendimiz de ona şu cevabı vermişti :

"Söylediklerimi siz onlardan daha iyi duyuyor değilsiniz. Ancak onlar, bu söylediklerime cevap veremiyorlar. " (Müslim, Cenaze: 6)

Bu kafirlerin ruhları kainat içinde en derin ruhi duyarlılığa sahip- olan peygamber efendimize cevap veremediğine göre, nasılolur da şarlatan insanlara cevap versin?

Ayrıca ölen insanın ruhu ya cennet veyaazab içindedir. Ya cennet bahçelerinden bir bahçede veya cehennem çukurlarından bir çukurdadır.Tuhaf olan şu ki, bir tek kafir veya facirin ruhu, çekmekte olduğu azabı tasdik etmemiştir, oysa Kur'an-ı Kerim onların ölür ölmez azap çekmeye başlayacaklarını haber vermektedir. "Melekler, inkar edenlerin yüzlerine ve sırtlarına vurarak canlarını alırken bir görseydin." (Enfal Suresi: 50 ) Onlar sabah akşam ateşe sunulurlar. Kıyamet çattığı gün Firavun'un adamlarını azabın en ağı-rına sokun, denir." ( Müminun Suresi: 46 ) " Bu zalimler can çekişirken melekler ellerini uzatmış, can verin, bugün Allah'a karşı haksız yere söylediklerinizden, O'nun ayetlerine büyüklük taslamanızdan ötürü

alçaltıcı bir azapla cezalandırılacaksınız, derken bir görsen. "( Enfal Suresi: 93 ) Yine Cenab-ı Hakk buyuruyor: " Eğer ölen kişi sapık ve yalancılardan ise, ona kaynar sudan ziyafet verilir. Cehenneme sokulur.

Kesin gerçek budur. " (Vakıa Suresi :92 - 95 )

Ölümden sonra ruhların uğrayacakları durakların bir kısmı bu sayılanlardır.

Kafirlerin kaynar sular içecekleri ve cehennem ateşiyle azaplandırılacakları ayet-i kerimelerde açıkça ifade ediliyor. Sözde bu ruh

çağırmalarında bunlardan hiç bahsedilmiyor. Dolaysıyla bu ses ve hareketleri verenlerin insan ruhu olmadığı kesindir. Hem din, hem de akıl bunu böyle isbat eder.

İkinci şık : Bu olayın melekle bir ilgisi var mıdır?

Kesinlikle yoktur. çünkü bunlar yalancı, çelişkili haber veren, gayptan haber vermeye yeltenen ve kendilerine insan isimleri takan şeylerdir. Bunlar melek olamazlar.

Melekler yalan söylemez, gayptan haber veremez. Cerıab-ı Hakk buyuruyor:

Melekler Allah'ın sözünün önüne geçmezler. Hep O'nun emri ile hareket ederler. (Enbiya: 27 ı"Allah kendilerine ne emretti ise, ona isyan etmezler ve emredildikleri şeyi yaparlar. ( Tahrim: 6 )

Geriye tek bir şey kalıyor. O da bu olayı meydana getirenlerin cin ve şeytan alemine mensup olduklarıdır. Cin ve şeytanın var olduğu kesin bir gerçektir. Bunların varlığı Kur'an-ı Kerim'le sabittir. İnkari mümkün değildir. Her insanın beraberinde meleklerden biri bulunduğu gibi, şeytanlardan da biri bulunur. Hadis-i şerifte buyrulmuştur ki : " Hiçbir kimse yoktur ki onun bir şeytanı olmasın. " ( Müslim ) Ayet-i eelilede bu olay şöyle açıklanır: "Onun dünyadaki arkadaşı olan şeytan şöyle der: "Ey Rabbimiz, onu ben azdırmadım, fakat kendisi uzak bir sapıklık içindeydi. " ( Kaf: 27 ) Bu olayla uğraşanlar cin ve şey tan ın maskarası olan insanlardır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp