Her Maneviyat Meclisin’de Okunabilecek Bir Dua

Her Maneviyat Meclisin’de Okunabilecek Bir Dua :

Her Maneviyat Meclisin'de Okunabilecek Bir Dua

Ey vücudu ile mevcut, asarı ile meşhud olan, varlığının ezelde bidayeti, ebedde nihayeti bulunmayan Ulu Allah!..
Ya Rabbi! Yalnız sana kulluk ediyor, sadece senden yardım diliyoruz. Dergahına el açan bu kullarını, iman ve Kur'an'dan. nihayeti rızana varan doğru yoldan ayırma ya Rabbi! Sayısız nimetler içinde bulunuyor, seni gönlümüze koyduğun nurla tanıyoruz. Bizi, bu nurdan mahrum bırakma ya Rabbi!..
Sayılı nefeslerin biteceğini, ömür kandilinin söneceğini biliyor, şu aleme inanmış olarak geldik, aynı imanla huzuruna dönmek istiyoruz. Kabul eyle ya Rabbi!..
"Divanıma açılan elleri boş çevirmem." buyuruyor, dünya dolusu günahla gelseniz, bağışlanmak için bana niyaz etseniz, sizi bağışlarım diye ilan ediyorsun ya Rabbi. Can ü gönülden bağışlanmak. rahmetinden payımızı almak istiyoruz. Bu lütfu bizden esirgeme ya Rabbi!.. Zatma layık ameller edemedik, kulluğumuzda sayısız kusurlar işledik. Rahmete açılan kapının, bu kapı olduğunu öğrendik, huzuruna bu sebeple niyaza geldik, bu kapıdan bizi boş döndürme ya Rabbi!...
Af kapısının, tevbe edenlere açık olduğunu ilan ediyor, muhtaç olan kulların, dergahımdan kovulmaz buyuruyorsun, eli boş geldiğimizi görüyor, muhtaç olduğumuzu biliyorsun ya Rabbi ... Ellerimizi semaya uzatmıyor, saray-ı la mekanına açıyoruz, reddetme ya Rabbi!.. Ya Rabbi! "Şayet kitabıma kulak vermez, Habibimi dinlemezseniz, kısas yaparım, yavrularınızla sizden intikam alırım. Sonra ah eder de inim inim inlersiniz. Ne yaptım da, başıma bu haller geldi dersiniz. Zalimleşerek sizi hiç dinlemeyen öz be öz çocuklarınıza: "Böyle hayırsız çıkacağını bilsem, acaba sana hiç bakar mıydım, hakaret yağan şu ağzına meme tutar mıydım!" diyerek feryat edersiniz, sonra ıslahı için dua edersiniz. Lakin, Mevla'dan hüsn-i kabul görmezsiniz, buyuruyorsun."
Ya Rabbi! Bize bu kısas yapılıyor, evlatlarımız kimseyi dinlemiyor, bir bardak suda bile onlara sözümüz geçmiyor, "ihtiyar mısın be adam, kalk da suyunu kendin al." deniyor.
Ya Rabbi! Gerçekten emirlerine kulak vermedik, sonunda bu ağır cezaya mahkum edildik. Lakin bu cezanın şu anda bitmesini, yavrularımızın doğru yola gelmesini niyaz ediyoruz. Bu arzumuzu kabul eyle ya Rabbi! Senden başka gayesi olmayan, gece gündüz secde-i rahmandan ayrılmayan, yaptığı suçlar için, can ü gönülden ağlayan bu kullarını affet de öyle gönder ya Rabbi!.. Okuduğumuz sure-i şeriflerden. çektiğimiz Kelime-i Tevhid ve tesbihlerden hasıl olan manayı, Mevlamız'ın davetine uyarak, erişilmez makamlara yücelen, Kab-ı Kavseyn'de cemal-i ilahıyi gören ümmetine büyük müjdelerle dönen Aziz Nebi'nin tertemiz ruhuna arzediyor, kendisinden şefaat talep ediyoruz, kabul eyle ya Rabbi! Adem Aleyhisselam ile başlayan, onunla Habibin arasında kalan peygamber-i izarm da haberdar eyle, ya Rabbi! Habibinin hanımlarıyla çocuklarının, O'nun asrında yaşayıp da O'ndan feyz alanların cümlesine, dualarımızı duyur ya Rabbi! Bu aleme bizi mü'min getirdin, divanına kafir olarak döndürme ya Rabbi! Defter-i a'malimizde bulunan ibadet varlığımızı, öz elinle yaktığın iman çerağımızı şeytan aleyhilla'neye söndürtme ya Rabbi!.. Özellikle okuyanların ölmüşlerini rahmet deryalarına daldır ya Rabbi!.. Ana babalarının kabirlerini ziyaretgah-ı rnelatke-tasüman, tecellıgah-ı rahmet-i Rahman eyle ya. Rabbi!.. Cümlesini Kevser ırmağında yıkanan "Gir cennetime ey kulum " hitabına muhatap olan kullarından eyle ya Rabbi!... Onları kabir aleminin azabından, mahşer meydanında gazabından, muhafaza eyle ya Rabbi!.. Şu anda burada bulunan cemaatı, Sırat üzerinde, selamete erenlerden, Habibinle birlikte, cennete girenlerden eyle ya Rabbi!.. Bunların da ana-babalarını, ahiret aleminde bulunan yakınlarını, bu ziyafet-i Kur'anlyye'den hissedar eyle ya Rabbi!.. Kıyamet denen gün tecelli edince, "yevme la zılle" nidası gelince bin bir ayak bir pabuca girmiş, Alem-i Nar bütün heybetiyle karşımıza dikilmiş, "İnnehü termihim bişerarin kel kasr" ayet-i celilesinin hükmü yerine gelmiş. Yani cehennem apartmanlar misali ateş gülleleriyle günahkarlar üzerine hücuma geçmiş, azgınlaşan alem-i nar: "Hel min mezid" diyerek haykırıyor. "Alevimde yanacak başka günahkar yok mu?" diye feryad ediyor. Ağustos ayında hararetinden kaçtığımız; "Aman, nasıl da yakıyor!" diyerek sığınacak bir gölgelik aradığımız güneş bütün şiddetiyle üzerimize yaklaşmış, vücudumuzu tava içindeki yağ gibi eritmeye başlamış, bedendeki etler eriyerek ayak uçlarımızda toplanmış. işte o zaman: "Verntazül yevme eyyü hel mücrimün" sadası ortalığa yayılmış: "Ey dünyada benim isteklerime uymayanlar, Habibimin getirdiklerine inanmayanlar! işte böyle olanlar, bugün onun etrafından ayrılsın. Çevresinde sadece bana inananlar kalsın." hitab-ı ilahısi kulakları çınlatrmş. Ya Rabbi! O anda cümlemizi: "Ya eyyetühen nefsül mutmeinneh" fermanına muhatap olan Habibinle birlikte Cennet-i A'layl bulan kullarından eyle ya Rabbi! .. Gözlerimiz perdelendiği, şu güzel dünya görünmez hale geldiği zaman gözlerimiz Cennet-i A'la, Cemal-i Muhammed Mustafa'ya nazır ve hayran, sağımızda Hazreti Kur'an. göğsümüzde sağlam iman, fikrimizdeki havf-ı Yezdan, dilimiz Kelime-i Tevhid'i bitirdiği an bunun nihayetinde çene kapamayı, bu güzel cümle ile huzura varmayı, cümlemize nasib-i müyesser eyle ya Rabbi!.. Yaptıkları amellerle baş başa olanları, kabirlerinde nam-u nişanı kalmayanları, yavruları tarafından unutulmuş olanları da dualarımız sebebiyle rahmetinle yıkanan, günahlarından tümüyle kurtulan kullarından eyle ya Rabbi! Dertlerine deva bekleyenlere, hastahane köşelerinde inleyenlere, "Şafi" isminden şifalar ihsan eyle ya Rabbi!.. Gönüllerimizden ihtirasları at, bizi sevdiklerin arasına kat ya Rabbi!.. Yavrularını terk ederek kaçanları, yuvalarından ayrı yaşayanları, lütfunla geri döndür ya Rabbi!.. Bizi daima Sırat-ı Müstekıym'in sadakat caddesinde koştur. Cümlemizi bağışla da gönüllerimizi coştur ya Rabbi!.. Okuduğumuz kabul olması, dualarımızın ana babalarımıza duyurulması, milletimizin birlik ve beraberlikten ayrılmaması ve Allah rızası için el-Fatiha!

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp