Tekrarladığımız Davranış Kalıpları

Tekrarladığımız Davranış Kalıpları :

Bize ihtiyaçlarımızı Gösteriyor ' Her bir alışkanlığımız, tekrar tekrar yaşadığımız her deneyim, yinelediğimiz her davranış kalıbı içimizdeki bir İHTİYACIN ifadesidir. ihtiyaç, sahip olduğumuz bir inancın karşılığı oluyor. Eğer bir ihtiyaç olmasaydı, onu yapmayacaktık, öyle olmayacak tık veya ona sahip olmayacaktık. içimizdeki bir şeyin şişmanlığa, sağlıksız ilişkilere, başarısızlıklara, sigaraya, öfkeye, yoksulluğa, kötüye kullanılmaya ya da bizim için sorun neyse ona ihtiyacı var.

Kaç kez, «Bunu asla bir daha yapmayacağım,» sözünü söylemiş, söz vermişizdir. Sonra da daha gün bitmeden yine bir parça pasta yemiş, sigara içmiş, sevdiğimiz kişiye kırıcı sözler söylemişizdir. Arkasından da kendimize kızarak, «Ah, hiç iraden yok. Disiplin denilen şey hiç yok. Sen, zayıf insanın tekisin,» diye sorunu daha da çekilmez hale getirmişizdir. Buysa, zaten taşıyor olduğumuz suçluluk duygusunun ağırlığını artırmaktan başka birişe yaramaz.

Bunun irade veya Disiplinle Hiç ilgisi Yok

Hayatımızdan neyi çıkarıp atmak istiyorsak, o şey bir belirti, bir dış etkendir. Nedeni yok etmeden, belirtiyi orta9an kaldırmaya çalışmak yararsızdır. irademize veya disiplinimize bir an ara verdiğimizde belirti yeniden görünecektir.

İhtiyacı Ortadan Kaldırmayı istemek

«Bu durum bir ihtiyacınızdan kaynaklanmasaydı, hayatınızda olmazdı. Bir adım geri giderek iHTiYACı ORTADAN KALDıRMA isteği üzerinde çalışalım. ihtiyaç ortadan kalktığında, sigara içmek, aşırı yemek yemek ve olumsuz davranış gösterme arzunuz da olmayacak. diye hastalarıma açıklarım. ilk kullanmamızgereken olumlu ifadelerden biri şu: «Direnç, başağrısı, kabızlık, aşırı kilo, parasızlık vb. için duyduğum ihtiyacı ortadan kaldırmak istiyorurn.» Şöyle deyin: «Kendimi böyle bir ihtiyaçtan kurtarmak istlyorurn.» Eğer bu noktada direnç gösteriyorsanız, diğer olumlu ifadeler yararsız olur. Etrafımıza kendi ördüğümüz ağları çözmemiz gerekiyor. Bir iplik yumağını çözmeye çalıştıysanız o yana bu yana çekmenin, asılmanın yumağı daha da karışık hale getirdiğini bilirsiniz. Çok dikkat ederek ve sabırla düğümleri çözebilirsiniz ancak. Kendi zihinsel düğümlerinizi de çözerken dikkatli ve sabırlı olmalısınız. ihtiyaç duyuyorsanız yardım istemekten çekinmeyin. En önemlisi, bu süreç içinde kendinizi sevin. Eskiyi bırakmayı istemek, anahtar kelime.

Sır burada. «Soruna ihtiyaç duymak» derken, kendi özel düşünce kalıpları dizisine uygun olan, belirli dış etkilere ve deneyimlere «ihtiyaç» duyuyoruz demek istiyorum. Her dış etki, içimizdeki düşünce kalıbının doğal ifadesidir. Sadece dış etki ya da belirtiyle savaşmak, enerjiyi boşa harcamaktır ve genellikle sorunun daha da büyümesine neden olur.«Değersizim» Duygusu Erteleme Yaratır Eğer içsel inanç sistemlerimden veya düşünce kalıplarımdan biri «Ben değersiz blrlyirn» ise, bunun dışa yansımalarından biri de «sürekli erteleme» olacaktır. Erteleme, istediğimizi söylediğimiz şeyi yapmaktan bizi alıkoyan şeylerden biri değil mi? Yapacakları veya olacaklarını söyledikleri şeyleri sürekli erteleyen insanıarın çoğu, bu yüzden kendilerini suçlam-;k için çok zaman ve enerji harcarlaL -Kendilerine tembel damgası vurur ve «kötü insan» oldukları duygusuna Başkalarının Sahip Olduklarına içeriğine Dikkatleri üzerine toplamayı seven bir hastam vardı. Grup çalışmalarına genellikle en geç gelen o olurdu. Böylece herkesin dikkatini çekerdi. 18 kardeşin en küçüğüydü. ihtiyaçların karşılanması listesinde sonda yer alıyordu. Bir çocuk olarak, başkalarının sahip olduğu şeyleri görüyor ve kendisi de o şeylere sahip olmanın özlemini duyuyordu. Bugün hala, birisinin sevincine, şanslı bir olayına o kişi adına sevinmekte güçlük çekiyor. Arkadaşlarının sevincini paylaşmak yerine, «Keşke ona ben sahip olsaydım.' veya «Niye bana değil de ona?» türünden sözler sarfediyordu.

Sahip oldukları için başkalarına içerlemesi, kendi gelişimine ve değişimine engeloluyordu.

Özdeğer Birçok Kapıyı Açar

Bir hastam bana geldiğinde 79 yaşındaydı. Şan dersleri veriyor ve öğrencilerinden birçoğu televizyon reklamlarında oynuyordu. Kendisi de reklamlara çıkmak istiyor ama korkuyordu. Ona bütün kalbimle destek verdim ve şöyle dedim: «Bu dünyada sana benzeyen bir kişi daha yok. Sadece kendin ol yeter. Bunu zevk için yap. Senin yeteneklerine ihtiyaç duyup da bulamayan insanlar var. Onları varlığından haberdar et.. Birçok rol dağıtım acentalarına telefon etti. «Ben çok çok yaşlı bir kadınım. Ve reklamlarda oynamak istiyorum.» Kısa zamanda bir reklamda oynadı. O gün bugündür değişik reklam filmlerinde roller alıyor. Onu sık sık televizyonda ve dergilerde görüyorum. Yeni meslekler her yaşta başlayabilir, özellikle zevk için yapıyorsanız. Kendine Yönelik Eleştiri, Hedefi Şaşırmak Demek insanın kendini eleştirmesi ertelemeyi ve tembelliği daha da arttırır. Zihinsel enerjimizi eskiyi bırakmak ve yeni düşünce modelini oluşturmak için kullanalım.

Değersiz olma ihtiyacından kurtulmak istiyorum. Hayatın en güzel şeylerine layığım ve kendime sevecenlikle her şeyin en iyisini kabul etmeye izin veriyorum,» deyin. «Birkaç gün bu olumlu ifadeyi sürekli yinelersem, erteleme şeklinde dışa yansıyan iç üşünce kalıbım kendiliğinden silinmeye başlayacak.

«lçsel olarak özdeğer modelini yarattığımda, artık iyiliğimi eciktirmeye gerek duymayacağım.»Bunun olumsuz düşünce kalıplarından bazılarına ya da hayatınızdaki dış etkilere nasıl uygulanabileceğini görüyor musunuz?

İçsel bazı inançlarımız olduğu sürece kendimizi yapmaktan alıkoyamadığımız şeyler için kendimizi aşağılamaktan vazgeçelim. Enerji ve zamanımızı kendimizi aşağılamak için ziyan etmeyelim. İNANÇLARIMIZI DEĞİŞTİRELİM. Nasıl yaklaşırsanız yaklaşın, hangi konu üzerinde konuşuyorsak konuşalım, sadece düşüncelerle uğraşıyoruz ve düşünceler değiştirilebilir.

Hastalığınızı ya da sorunlarınızı düşündüğünüz her anda bu cümleyi kendinize tekrar tekrar söyleyin. Söylediğiniz anda, kurban sınıfından çıkmış oluyorsunuz. Artık çaresiz değilsiniz, kendi. cünüzü onaylıyorsunuz. Şunu söylüyorsunuz: «Bunu benim yarattığımı anlamaya başladım. Şimdi gücümü geri alıyorum. Eski düşüncelerimi bırakıp özgürleşeceğim.»

Özeleştiri

Kendi olumsuz düşüncelerine tahammül edemediği anlarda bir oturuşta yarım kilo tereyağını ve elinin altında olan her şeyi yiyen bir hastam var. Ertesi gün de çok şişman olduğu için bedenine öfke duyuyor. Küçücük bir kız çocuğuyken, yemek masasının etrafında dolaşır; herkesin tabağında arta kalanları ve bir kalıp tereyağını yiyip bitirirmiş. Ailesi küçük kızın bu davranışını çok sevimli bulup gülermiş. Ailesinden görüp görebildiği ender onaylamalardan ve ilgiden biriymiş bu anlar. Kendinizi azarladığınız, yargıladığınız, yerden yere vurduğunuz zamanlar, kime bu kadar kötü davrandığınızı sanıyorsunuz? Olumlu ya da olumsuz, neredeyse tüm programlanmamız, üç yaş civarına kadar tarafımızdan kabul edildi. O zamandan beri yaşadığımız tüm deneyimler, kendimiz ve hayat hakkında kabul ettiğimiz inançlarımızın ürünü. Küçükken bize nasıl davranılmışsa, genellikle kendimize de öyle davranıyoruz. Azarladığınız kişi, içinizdeki o üç yaşındaki çocuk oluyor. Korkak ve korku dolu olduğunuz için kendinize kıııyorsanız, kendinizi üç yaşındaki bir çocuk olarak düşünün. Eğer önünüz de üç yaşında korku dolu bir çocuk olsaydı, ne yapardınız? Ona kızar mıydınız, yoksa kollarınızı açıp onu kucaklayarak kendini güvende hissedene kadar rahatlatmaya mı çalışırdınız? Siz çocukken, belki etrafınızdaki yetişkinler sizi nasıl rahatlatacaklarını bilememiş olabilirler. Şimdi siz, hayatınızdaki yetişkin kişisiniz ve içinizdeki çocuğu hala rahatlatamıyorsanız, bu gerçekten çok ÜZÜCÜ bir durum. Geçmişte olan oldu, ama şimdi yeni bir an. Kendinize nasıl davranılmasını istiyorsanız, öyle davranma şansınız var. Korku dolu bir çocuğun azarlanmaya değil, şefkate ihtiyacı vardır. Kendinizi azarlamak, korkuları daha da artırır ve gittikçe kapana kısıIırsınız. içinizdeki çocuk, kendini güvende hissetmiyorsa, birçok sorun yaratır. Küçükken aşağılandığınızda neler hissettiğinizi hatırlayın. içinizdeki çocuk da hala öyle hissediyor. KENDiNizE iYi DAVRANıN, KENDiNizi SEVMEYE VE ONAYLAMAYA BAŞLAYıN. En yüksek potansiyelini harekete geçirmesi için küçük çocuğun buna ihtiyacı var.

Hayatın sonsuzluğunda, bulunduğum noktada herşey mükemmel, bütün ve tam. İçimdeki direnç gösteren kalıpları yalnızca kurtulun ması gereken şeyler olarak görüyorum. Onların üzerimde gücü yok. Kendi dünyamın gücü benim. Hayatımdaki değişimlerin akışına elimden geldiğince kendimi bırakıyorum. Kendimi ve yaşadığım değişimleri onaylıyorum. Yapabildiğimin en iyisini yapıyorum. Günlerim gittikçe kolaylaşıyor. Sürekli değişken hayatın ritmi ve akışıyla uyum halindeyim. Bugün harika bir gün. Böyle olmasını ben seçiyorum. Dünyamda her şey iyi ve güzel.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp