Eve Kapanmak Da Bir Hastalıktır

Bu illete yakalanan kadın, evinden dışarı adım atmamak için bahaneler yaratır. Çevresinden teşvik görürse, bahanelere de gerek kalmaz, evinin dışında kendisini büyük tehlikelerin beklediğine inandığı için, yerinden kımıldamamayı tercih eder.

AlıŞKANlıK GIDEREK ILIKLERIMIZE IŞLER.

Canı, evinden dışarı adım atmak istemiyordu, Sadece o güne özgü bir düşünce değildi bu. Genç kadın evinin dört duvarı arasında kendini güvence altında hissediyor, orada huzuru buluyordu. «Dört duvar arasında çile doldurmaktan bıkmıyor musun?» şeklindeki dost eleştirilerine kulak asmıyordu.

Belki. gün boyunca evde. oturmaktan zaman zaman sıkıkldığı oluyordu Ama, evinin koruyucu duvarlarının dışına çıkarsa, ne gibi tehlik.elerin kendini beklediğini düşünmeye başlayınca sıkmasını unutup evde kendini, oyalamaya bakıyordu.

Kaç kez, dostlarının ve yakınlarının ısrarlarına karşı, koymamış. sokağa çıkmayı kabul etmişti. Ama. hemen her defasında da, sokak kapısından dışarı adımını atarken. içine düşen korkuya yenilip geri dönmüştü.

Günümüzde, ev kadınları arasında giderek yaygınlaşan bir tür hastalıktır bu evde oturma tutkusu .Üstelik bu hastalık, yaşa da bakmıyor. Yeni evli bir genç kadın da yaşını başını almış. çoluk çocuğa karışım)ş bir ev kadını da, aynı hastalığa, yakalanabiliyor. Hem de hiç farkına varmadan.

. NEDENLERI?

Özelikle büyük kentlerde, kalabalık semtlerde yaşayanlar evde oturma hastalığının kurbanları oluyorlar. Her sabah, alış veriş yapmaya çıkan ev kadını, kalabalık mağaza da alacaklarını seçmeye çalışırken, birden gözleri kararıyor, titremeye başlıyor ve bayılacakmış gibi oluyor. Oracığa yığılıp Kalma' korkusu içinde her şeyden vazgeçip, biran önce evine kapağı atmaya kalkıyor. Bundan sonraki günlerde ise, ihtiyaçlarını eşine, çocuklarına ya da komşularına ısmarlama yoluna gidecektir.

Farkına varmadan evde oturma hastalığına tutulan. bir ev kadını, zamanla arkadaş toplantılarına. gezilerine, sinemaya, tiyatroya gitmekten de, çekinmeye başlar. Özellikle tek başına sokağa çıkmak. onun için büyük sorun haline gelmiştir... Sokak ortasında fenalaşmak. eve dönecek vasıta bulamamak. Bin bir tehlikeyle burun buruna gelme ihtimali, onun iyice benliğine yerleşmiştir artık.

KÖTÜ ÖRNEK.

Günlerini. evinde geçiren kadınların, çocuklarına da kötü örnek oldukları bir gerçek. Çocuk da. annesinin yuvayı bir sığınak saymasını zamanla benimsiyor ve ilk fırsatta, dış dünya ile ilgisini kesmeye bakıyor. Okulda. toptum içinde ve meslek hayatında, kendisinden beklenenleri veremez oluyor. Bir evin dört duvarı arasında mutluluk bulduğuna inanan ev kadınlarını bu inançlarından vazgeçirmek, onları tehlikeli bir hastalığın eşiğinden geri döndürmek demektir. Yakın komşularınız ve ahbaplarınız arasında bu gibi kimseler varsa ilgilenmek gerektiren, vazifelerimizden biri olmalıdır.

Spor bazılarınca yorucu, gereksiz, zaman tüketici, tehlikeli ve hatta zararlı bir ugraşı olarak tanınır. Bu yanlış kanı konuyla ilgili bilginin yetersizliğinden ileri gelmektedir. Her gün gazetelerde okuduğumuz veya televizyonda seyrettigimiz futbol, basketbol, voleybol maçları. yüzme, 'atletizrn, güreş ve boks gibi karşılaşmalar sporun bir bölümünü kapsamaktadır.

Ağır ve yorucu nitelikte olan bu yarışmalar daha çok kulüp ve profesyonel örgütlerin uğraşlarıyla ilgilidir. Sporun önemli olanı herkesi hatta hastaları ilgilendiren haM spor uğraşısıdır. Fizik uyumluluk sağlayan hafif spor hareketleri dinç ve sağIıklı bir yaşam için gereklidir. Daha rahat ve daha uzun bir ömür ve sağlık törpüteyicldir. Sporun birçok organlarımızın fonksiyonuna yararları vardır. Örneğin muntazam spor- hareketleriyle akciğerlerimiz ve kalbimiz daha iyi ve verimli çalışır. Kol ve bacak adaleleri gelişir ve damarlarda daha iyi bir dolaşım sağlanmasıyla bazı kalp ve akciğer hastalıkları önlenir.

BOL OKSIJEN

Sporla diyafrağma adalesi daha etkili çatısır. Diyafragma aktiğerleri karın boşluğundan ayıran önemli bir 'solunum adalesidir. Bir nevi piston gibi çalışır. Fransız doktorlarından Andr c Soubiran ınzta sigara içen nanırnlan. bir defa daha ikaz et.nok Iıizumunu duymuştur. Doktorun uyarması asaqrdadır Siqaranın bir kadına yaptım 'zarar önce kalbedir. Bunu belkl hemen tarkotrnezsiniz. ama içtiqiniz sigara qunde bir pakditi bulduysa kalbiniz aşırı oorr-eeec calışmaya başlamış, nabızınız biraz hızlanmıştır. Bunun sonuclar ıru özellikle hamile kaldığınız vakit görürsünuz. O zaman durumunuz sirıar a içmeyen hamilelcre oranla daha nazik olabılır. K,ılbı yoran uu alışkanlıktan bir an önce kurtulmalısınız Şöyle ki, soluk alırken her iki ciyafraqrna karın boşluğuna. aşağıya hareket ederek akcigerıere daha çok girmesini yani daha çok oksijen alınmasını sağlar. Soluk verirken. bu adaleler yukarı doğru eski yerine hareket ederek akciğerleri sıkıştırırlar ve akciğerlerden vücudumuza zararlı karbon dioksitin çıkmasına yardımcı olurlar Spor yaparken daha çok oksijen alınması ve daha çok karbon dioksit atılması gerekir. Bunun için akciğerler ve diyafragrnalar daha etkili çalışırlar. Sigara belki kısa bir süre içinde srnir liliq! giderir .. ama ondan sonra yarattıgı asabiyet çok daha fazladır. Çok sigara içmek zaten bir dengesizlik işaretidır. Fazla sigar.a içen kadın sigaradan bir tatmin arıyor, yani manevi bakımdan meydana gelen bir boşlugu sigara ile doleuruyor de:nektir. Ayrıca çok sigara icmek esler arasında daima tartışma konusu olduğu için kadında sucluluk duygusu da yaratır. Bu da uykusuzluğa, tedirginlige yol acar. Günde bir paket sigaraya alışmış bir kadının yeme'kieri de cüzensizcir. lştahı yoktur. Vücudu. muhtac olduyu besınleri amaça başlar. Bu da zayıflama yaratmaga başlar. Normal yönden bir zayıflama olmadığı için dinemizm azalır, bacaklarda kesiklik hissedilir. Oysa bir kadın, bugün ne kadar dinemik ve hareketli olursa o kadar hoşa gider. Gençlikte bir paket sigara içerek, gene de zorla dinamizmlerini muhafaza edenler vardır.

Ama bunlarda ileri de i birden çökme görülür.