Sağlık Aurası

Biyoplazmik ışınlar fiziksel bedenin yüzeyinden dikey bir şekilde yansırlar. Bu ışınlara sağlık ışınları, bu sağlık ışınlarının toplamına ‘Sağlık Aurası’ denir. Sağlık aurası fiziksel bedeni çevreler ve fiziksel bedeni mikroplardan ve çevredeki hastalıklı biyoplazmik maddelerden koruyan bir kalkan görevi görür. Mikroplar, pranik gücün dışarı çıkması ile püskürtülmüş veya uzaklaştırılmış olarak görülebilirler.  Eğer bir kişi zayıf düşerse sağlık ışınları bükülür. Daha sonra beden enfeksiyonlara açık hale gelir ve sağlık ışınlarının zararlı maddeleri, mikropları ve hastalıklı pranik enerjiyi püskürtme kapasitesi çok azalır. Bedenhastalandığında buna bağlı olarak kişinin sağlık aurasında pranik çatlaklar, delikler, oyuklar veya karanlık/siyah noktalar görülebilir.

Enerji Bedeni - Akıl ve fiziksel beden arasında bir bağlantıEnerji bedeni, akıl ve fiziksel varlığımızda meydana gelen çeşitli etkilenir. Dolayısıyla, enerji (veya) prana, akıl ve beden birbirlerine etki ve tepki gösterirler.Bir insanın bedeninde, herhangi bir zamanda, atardamarlar ve toplardamarlar veya hava yolları ile taşınan ve bedenin ihtiyaçlarına göre durum değiştiren yalnızca maddeler değildir, enerjide (Prana veya Ki) de bu ihtiyaçlara göre değişiklikler meydana gelir.  Enerji bir yerde tüketilir ve başka bir yerde üretilir veya depolanır. Noktalar arasında net bir enerji hareketi olarak yer değiştirir. Aynı şekilde çeşitli çakralar da bedenin ihtiyaçlarına göre farklılıklar göstermeye devam eder. Örneğin, tehlikede olduğumuzda ve kaçmak istediğimizde aşağıdaki çakralar aşırı aktif hale gelir ve birbirleri ile etkili bir koordinasyon yaparlar.beden arasındaki bağlantıdır ve fiziksel ve zihinsel faktörlerden çokMucizeler’ kitabındaki bu resmi ve yandaki metni verme teveccühünde bulundu.) 5. Dalak çakrasırıdan (solar çakranın altındaki küçük çakra), Hara veya Svvadhistharıa çakrasırıdan ve Kök veya Mooladhara çakrasından gelen mesajlar boyundaki ve bedenin çevresindeki (derideki) kan damarlarını daraltarak bu bölgelerdeki kan akışını azaltır ve böylece yaralanma durumunda kan kaybı en aza indirilmiş olur.Böylece, bedenin belirli bir talebini karşılamak için çeşitli çakraların ve nadilerin ne kadar karmaşık ve koordine edilmiş bir şekilde çalıştığını görebilirsiniz. Aslında, pranik bedenin çok karmaşık bir anatomisi ve fizyolojisi vardır ve yoga biliminde ayrı bir bilgi topluluğunu oluşturur.

Aura Nedir?

Aura; eski Yunanca’da “meltem esintisi” anlamına gelir. Fizik bedeni çevreleyen enerji alanının adı Aura’dır.

Aura, atmosferdeki beyaz ışığı çekerek, renklere ayırdıktan sonra bedenin güç merkezlerine yani çakralara iletir. Çakralar ve aura alışveriş halindedir. Bu alışveriş esnasında o an kişinin fiziksel, duygusal, zihinsel, ruhsal durumuna göre auranın rengi veya niteliği değişebilir.

Aurayı herkes çıplak gözle göremez, ancak duru görü yeteneği olan veya araştırma yapan kişiler tarafından görülebilir. Bu alıştırmalar zaman,sabır ve ruhsal gelişim gerektirir.

Aurayı güçlendirmek ve korumak, aurayı görmekten çok daha önemlidir. Korunmuş güçlenmiş bir aura ile fizik beden daha güçlü bir enerjiye sahip olur. Beden dışsal nedenlerden daha az etkilenir. Çeşitli fiziksel egzersizler, meditasyon, reiki uygulamaları ile aura güçlendirilebilir.

Aura, yani enerji beden 4 katmandan oluşur:

Eterik Beden – Duygusal (mental) Beden – Zihinsel Beden – Ruhsal Beden

ETERİK BEDEN

Fizik bedenin koruyucu katmanıdır. Kök çakra ve Solar pleksus çakrası ile enerjiyi alır, bedenin tüm hücrelerinde yaşam dengesini kurar. Yeterli enerji mevcutsa fizik bedeni koruyucu bir tabaka gibi kuşatır. Aynı zamanda çevreye enerji yayar. Sağlıksız beslenme, olumsuz duygular bu doğal kalkana zarar verir, zayıflatır. Yoğunluğu, kuvveti azalan eterik bedende çatlaklar oluşur. Hem yaşam enerjisi buradan sızar hem de beden hastalıklara karşı açık hale gelir.

Bu nedenle eterik bedene sağlık aurası da denir. Ayrıca eterik beden diğer enerji bedenler olan duygusal-zihinsel-ruhsal bedenler ile fiziksel bedenler arasında aracılık eder, bilgileri verir.

DUYGUSAL (MENTAL) BEDEN
Duygusal beden sürekli hareket halindedir. Anlık duyguları yansıtır. Bilinçli ya da bilinçsiz korkular, öfkeler, endişeler bu bedende birikir ve toplanır. Bir anlamda bilinçaltı görevi görür. Bu nedenle duygusal bedenden yayılan titreşimler bilinçsiz mesajlardır. Bu mesajlar olaylarla veya kişilerle karşılıklı çekim yaratır. Kişi yüzleşmek istemediği olaylarla ya da görüşmek istemediği kişilerle karşılaşarak yeniden aynı deneyimi defalarca yaşayabilir.

Bilinçsiz öfke, nefret duyguları sevgi ve başarı için gösterilen çabaları sonuçsuz bırakır. Öfkeyi, karasızlığı içinde taşıyan kişi, olumsuzlukları kendine çeker. Karşılaşılan olumsuz olaylarda kişi kendi içine dürüstçe dönmeli, olumsuzluğun kaynağına ulaşarak iyileştirmelidir. Kendimizi kurban gibi görüp başkalarını suçlamak yerine olumsuzluk yaratan tecrübeleri iyi anlamak gerekir. Çözülen, iyileşen sorunlar enerji frekansını yükseltir. Duygusal sağlığı yerinde olan kişinin aurası parlak ve canlıdır.

ZİHİNSEL BEDEN
Düşüncelerin sezgisel algıların alanıdır. Zihinsel beden anlık sezgiyi, anlık iç görüyü, duyguları sözlü düşüncelere çevirir. Bu kişinin düşünceleri ne kadar berrak ve canlıysa farkındalığı o kadar yüksek olur. Mutlaka temiz tutulması gereken bir alandır. Zihinsel kirlilik duyguları duygusal bedeni derinden etkiler ve kişinin evrenle arasındaki bağ zayıflar. Temizlenmemiş duygular zihinsel bedende yargıları oluşturur. Zihinsel, duygusal, fiziksel etkinlikler olumsuzlaşır. Gelişmiş, arınmış bir zihinsel beden ruhsal bedenin aynası olur.

RUHSAL BEDEN
En yüksek enerji frekansına sahip alandır. Bu enerjiyi algılamak ve kullanmak dengeli ve uyumlu çalışan çakra sistemine bağlıdır. Ruhsal bedenimiz yoluyla iç birliği tümüyle yaşarız. Bütün belirtilerin, görünümlerin kaynağı ve yaratılışın temeli olan ilahi varlık ile bütünleşiriz. Bu düzlemde, yaratılışta var olan her şeyin içine girebiliriz. Tamamen uyanmış bir kişinin ruhsal bedeninin yayılım alanı kilometrelerce öteye gidebilir.