Kaplıca Krizi

Kaplıca Krizi : Kaplıca ve içmelerde tedaviye başlandıktan bir kaç gün sonra, hastalar hiç sebep yokken bazı rahatsızlıklar duyarlar, buna kaplıca krizi adı verilir. Kaplıca krizi çok eski zamanlardan beri herkesce bilinen bir hadisedir. Fakat bunun neden ileri geldiği henüz kesin olarak tamam ile aydınlanamamıştır.

Bazı araştırmacılar bunu bir vago-sympatik reaksiyon olarak kabul etmektedirler. Kaplıca krizi esnasında, bazen lökopeni bazanda lakositoz görülmektedir.

Kaplıca tedavisinin başında sedimantasyon azalmakta, sonra artmakta ve tedavi sonuna doğru da normale inmektedir. Asido-Bazik müvazene de bir birine zıt neticeler alınmaktadır. Şu halde, laboratuvar muayenesi, kaplıca krizi hakkında bizleri aydınlatmamaktadır.

Kaplıca krizi hastalarda kırıklık, baş ağrısı, basit hadiseler karşısında çok sinirlenmek, uykusuzluk, nabzın süratlenmesi, tansiyon düşmesi veya yükselmesi, iştahsızlık ve bunun neticesi en nefis yemekleri beğenmemek, paslı dil, kabızlık, veya ishal şeklinde kendini gösterir. Bundan başka, hasta organda rahatsızlık artar, Karaciğer veya safra yolları hasta Ise hafif krizler görülür. Karaciğerde konjesyon olur. Romatizmalılarda, hasta marsallar ağrır ve şişer, nevraljililerde ağrılar artar. Vagotonlklerde, asthmatiklerde, dematozIularda kaplı ca krizleri daha çok görülür.

Kaplıca krizinin sebebini, sular içinde herhangi bir madene bağlamak mümkün değildir. Suların içindeki maddelerin iyonize ve kollidal halde bulunuşu dolayısı ile ılıca ve içmelerin anafilaktilt ve kollotdoklaztk tesirlerinin, şok tesirile lökasitlerde görülen değişikliğin, kül' esnasında husule gelen vago-sempatik ve endokrini yer distonlnin, suların sıcaklığının, radyoaktivitesinin, buna sebep olduğu ileri sürülmektedir.

Fakat kaplıca krizinin bütün semptomları incelenince, bunların yorgunluktan ileri gelen hadiselerin aynı olduğu görülür. Bugün kaplıca krizinin iyi ölçülmeden yapılan tedavilerden husule gelen bir yorgunluğun ifadesi olarak kabul edilmesi yolunda gidilmektedir. Bu duruma göre, kaplıca krizin arzu edilen bir hadise olmadığı ve tam ölçüsünde yapılan bir tedavi ile bu krizin önüne geçilebileceği anlaşılır.

Kaplıca krizi tedaviyi aksatır çünkü kriz zamanında tedaviyi kesmek lazımdır. Kaplıcaya gelenlerin basit bir banyoya girmekten ibaret zannettikleri kaplıca tedavisini, kontrolsüz ve hekimin muayenesine lüzum görmeden yapanlarda, bu kriz hali her zaman kendini gösterir.

Kaplıca krizi, tedavi esnasında olabildiği gibi kaplıcadan ayrıldıktan sonra da meydana gelebilmektedir.

Kaplıca sonu Krizi: Kaplıcalardan dönenlerde, ağrıların şiddetlendiği çok defa görülür, Buna "Kaplıca sonu krizi" adı verir. Bunu önlemek için kaplıca dönüşü hemen işe başlamamak. iyi olduğunu sanarak ihtiyatsız hareket etmemek lazımdır. Bu maksatla kaplıca dönüşü hiç olmazsa on beş gün kadar sakin istirahat etmelidir. Kaplıcalardan hemen sonra deniz banyosu doğru değildir.