Mudğa
MUDĞA (embryo)
"Mudğa" kelimesi kök itibariyle, ağızda dişlerle çiğnenen şeye, çiğneme işlemine, çiğnenen şeyden bir parçaya, çiğnenmesi kolay olan şeye, kemik üzerinde olan ete de "mudğa" denilmiştir. Tıp ıstılahında ise; ana rahmindeki cenînin çiğnenmiş bir lokmacık et haline dönüşmesine "mudğa" denildiği gibi; cenînin geçirdiği devrelerden bir devre (üçüncü devre) anlamına da gelmektedir. Nitekim Kur'ân-ı Kerîm'de yüce Rabbimiz: "Andolsun ki biz insanı, çamurdan süzülerek çıkarılmış bir öz (hulasa)'dan yarattık. Sonra onu sağlam ve emniyetli bir karargahta (ana rahminde) bir nutfe haline getirdik. Sonra o nutfeyi koyu kan haline dönüştürdük.
Daha sonra bu kanı, çiğnenmiş bir lokmacık et (mudğa) haline getirdik. Bu bir lokmacık eti kemiklere (iskelete) çevirdik; sonra bu kemiklere et giydirdik, sonra da onu (ruh üflemek suretiyle) bambaşka bir varlık olarak yarattık. Yaratanların en güzeli olan Allah'ın şanı ne kadar yücedir"
buyurmuştur. (Müminun 12-14) CENİN maddesine de bak.
"Mudğa" kelimesi kök itibariyle, ağızda dişlerle çiğnenen şeye, çiğneme işlemine, çiğnenen şeyden bir parçaya, çiğnenmesi kolay olan şeye, kemik üzerinde olan ete de "mudğa" denilmiştir. Tıp ıstılahında ise; ana rahmindeki cenînin çiğnenmiş bir lokmacık et haline dönüşmesine "mudğa" denildiği gibi; cenînin geçirdiği devrelerden bir devre (üçüncü devre) anlamına da gelmektedir. Nitekim Kur'ân-ı Kerîm'de yüce Rabbimiz: "Andolsun ki biz insanı, çamurdan süzülerek çıkarılmış bir öz (hulasa)'dan yarattık. Sonra onu sağlam ve emniyetli bir karargahta (ana rahminde) bir nutfe haline getirdik. Sonra o nutfeyi koyu kan haline dönüştürdük.
Daha sonra bu kanı, çiğnenmiş bir lokmacık et (mudğa) haline getirdik. Bu bir lokmacık eti kemiklere (iskelete) çevirdik; sonra bu kemiklere et giydirdik, sonra da onu (ruh üflemek suretiyle) bambaşka bir varlık olarak yarattık. Yaratanların en güzeli olan Allah'ın şanı ne kadar yücedir"
buyurmuştur. (Müminun 12-14) CENİN maddesine de bak.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
