Mide Ve Bağırsak Yaraları (Ülser)

MİDE VE BAĞIRSAK YARALARI (ülser)

Alınan gıdaların tahriş edici etkisi sebebiyle veya irsî olarak belli bir yaştan sonra mide ve bağırsaklarda, daha doğru bir ifadeyle sindirim sisteminde meydana gelen iltihaplı yaralardır.


Belirtileri:

Ağrı-sızı, hazımsızlık, kusmavebazanda kanamadır.

Tedavi:

Süt: En faydalı süt, inek sütüdür. Çünkü yağı azdır. Süt, mide ve bağırsakları nor-mal bir şekilde yumuşatır. Bal ile şerbet yapılıp içilirse, mide ve bağırsaklardaki iltihaplı yaraları, kokuşmuş unsurlardan temizler. Genel olarak süt, insan sağlığı için en faydalı birgıdadır. Hem gıda verir, hem kan yapar, fakat pek yağlı olmamalıdır. Süt, gıdaların mide ve bağırsaklarda normal olarak sindirilmesine d e yard ı m ed er, bağı rsaklar ı sü rd ü rü r ve temizler."1

Deve Sütü: Sütlerin en incesi ve içinde su maddesi en çok olanı ve en az gıdalı olanıdır. İşte bu özelliğinden dolayı vücuttaki faydasız maddeleri inceltir, mide ve bağırsakları yu muşatı r ve tıkanıklıklan açar. Deve sütünün bu özellikleri; devenin yaratılışındaki hararetin biraz fazla olması ve sütünün hafifçe tuzlu olmasından meydana gelmektedir. Nitekim Peygamber Aleyhis-Selâm: 'Yaylada otlayan genç devenin sütü, sindirim bozukluğu olan kimseler için şifadır" buyurmuştur."2

Sütlü Bulamaç: Yine hadis-i şeriflerde: "Sütlü bulamaç hastanın midesini kuvvetlendirir ve bazı sıkıntılarını da giderir."3

* "Sizlere sütlü bulamacı tavsiye ederim, nefsim kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, sizden birinizin yüzündeki kiri yıkayıp temizlediği gibi, sütlü bulamaç da mide ve bağırsakları öylece temizler" buyrulmuştur."4

Bal:

Bal hazmı kolaylaştırır ve midenin en güzel dostudur. Bal, değil midenin bütün vücudun dostudur. Mide ve bağırsak yaraları için bal, emsali bulunmayan bir ilaçtır. Sabah-akşam aç karına ve yemeklerden epeyce sonra alınmalıdır. En güzel kullanma şekli ise, ılık su ile şerbet yapıldıktan sonra alınmasıdır."5

Vücudu zayıf olanlara, midesinde hazımsızlık bulunanlara, nekahet devresindeki hastalara hastalıktan dolayı zayıf düşen kimselere, müzmin kabızlıklara, zehirlen-melere, mide ve bağırsak yaralarına, çocuk hastalıklarına bal ve bal şerbeti gibi ilaç yoktur. Bal, midedeki ekşime fazlalığını azaltır ve ekşime eksikliğini de giderir, yani mide ekşimesini normal bir seviyede tutar. Bal, mide ve bağırsak yaraları için çok faydalıdır."6

Aside: Un, yağ ile kavrulduktan sonra üzerine biraz su ilave edilip, bir miktar bal veya şeker karıştırılarak yapılan bir yemek çeşididir. Midesinde hazımsızlık, iltihap ve ülser bulunan kimseler için gayet faydalıdır."7

Un çorbası: Un ve yağ karışımı üzerine bol miktardasu döküldükten sonra iyice karıştırılarak yapılan birçorbadır. Hazmı kolayolduğu için bazı hastalara, nekahet devresindeki kimselere, sindirim bozukluğu olanlara tavsiye edilmiştir."8

Zeytinyağı: Mide ve bağırsakları yumuşatıp sürdürür. Zeytinyağı, üzerine sürülen organı kuvvetlendirir ve karın ağrısını teskin eder. Zeytinyağının faydaları sayılamayacak kadar çoktur. Bütün yağlar, mide ve bağırsakları zayıflattığı halde, zeytinyağında bu etki yoktur. Zeytinyağı, tedavi sırasında ağızdan alınır veya lavman yoluyla makattan da verilir. Yahutta merhem gibi yaralara veya bütün cilde sürülür. Basur hastalığı için zeytinyağının çiğ olarak içilmesi ve basur memeleri üzerine sürülmesi tavsiye edilmiştir. Pişirilerek yapılmış tuzlu peynir, bağırsak yaraları için faydalıdır. Piliç çorbası, mide yanmasını teskin eder. Sirke, mide yanmasını artırır. Portakal suyu, mide ve bağırsak yaralarına karşı faydalıdır.

* Salamura edilmiş mercan balığının tuzlu suyuna, bağırsaklarında yara olan kimse, hastalığın başlangıç dönemlerinde, bir leğen içinde oturacak olursa, içerdeki zararlı maddeleri vücut dışına çekici özelliği sebebiyle gayet faydalı olur."9

Çörekotu, midede toplanan suyu emer."10 Mide ve bağırsaklarında yara olan kimseler acı ve baharatlı yiyeceklerden ve müskirattan sakınmaları lazımdır.

Kaynaklar:

[1]- I.Kayyim s. 366; Bağdadî s. 85. 114, 115. [2]- Müsned 1/293; Ş. Müsned 17/171; M Zevâid 5/88; Râmuz s. 325; L. Ukûl 3/506; C. Sağır 2/65; K Ummal 10/28219, 28286; 28287; Tahâvî 1/108; E. Nuaym vr. 65b, 129a; i. Sünnî vr. 32a: ayrıca bak. Nihâye 2/156; Faik 2/412; I.Kayyim s.l 16. [3]- Buhârî tıp 7/13. [4]- E. Nuaym vr. 69b, i. Sünnî vr. 33b; ayrıca bak. Buhârî tıp 7/13; Müsned 6/128, 247; Tirmizî, Nesâî, Hâkim de bazı değişikliklerle rivayet etmişlerdir. [5]- el-Edviyye s. 76-77, [6]- Aselün- Nahl s. 149-150, 157-158, 168-176, 192-197, 199-205, 207. [7]- Nihaye 3/246: Faik 1/368; ayrıca bak. Buhârî etime 6/201-202; Aynî 2/346. 9/ 671. [8]- Tirmizî tıp H. 2039; I. Mâce tıp H. 3445. [9]- i. Kayyım s. 374-375. 428; Bağdadî s. 118, 119, 151; ayrıca bak I.Sünnî.vr.62a. [10]- Bağdadî s.89. Nesîmî 3/263-65.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp