Hacamatçı


İnsan vücudundan gerek damardan ve gerekse deri altından ustaca kan alan kimseye hacamatçı denir. Peygamber Aleyhis-Selâm zamanında, herhangi bir suçtan dolayı organlarda yapılması gerekli kısaslar ve hadler dahi hacamatçılar tarafından yapılmıştır. Çünkü el ve ayak gibi organların kesilmesinde (ve kan kaybını önlemek için bu organların dağlanmasında) bunlar daha ehil olarak görülmüştür."1

* Konuylailgili olarak Semüreb. Cündüb (r.a.) demiştir ki: "Ben, Peygamber Aleyhis-Selâm'ın yanında idim. Bir hacamatçı çağırdı ve kendisinden kan almasını istedi. Hacamatçı da boynuzdan yapılmış neşterler çıkardı ve kan alınacak yeri neşterin sivri ucuyla deldi. Bunun üzerine kan, yanındaki bir kaba (şişeye) dökülmeye başladı.

Bu sırada Fezâre Oğullarından bir kimse geldi de: "Yâ Rasûlalâh! Bu nedir? Niçin vücudunu bununla kestiriyorsun?" diye sordu. Peygamber Aleyhis-Selâm da: "Bu, kan aldırmaktır" buyurdu. Adamcağız bu defa: "Kan aldırmak nedir?" diye tekrar sordu. Peygamber Aleyhis-Selâm: "Kan aldırmak, insanların tedavi oldukları şekillerin en iyilerinden (en şifâlılarından)'dir." buyurdu."2

* Yine Peygamber Aleyhis-Selâm bir Hadîs-i Şeriflerinde hacamatçıyı medhederek şöyle buyurmuştur: "Vücuttan kan alan kimse (hacamatçı) ne güzel bir insandır. Çünkü kirli kanı giderir, sırtı hafifletir, gözün görme duyusunu da kuvvetlendirir."3

Meşhur Hacamatçılar:

Ebû Taybe ve Ebû Hind: Enes İbni Mâlik (r.a.)'e Hacamatçının kazancının helal olup olmadığı konusu sorulduğunda, şöyle demiştir: "Peygamber Aleyhis-Selâm vücudundan kan aldırdı. Ondan kanı, Ebû Taybe adındaki hacamatçı aldı. Peygamber Aleyhis-Selâm ona iki ölçek zahîre verilmesini emretti. Hacamatçının Efendisi ile de konuştu. Onlar da Ebû Taybenin, Efendisine vermekte olduğu verginin bir miktarını indirdiler. (Eğer hacamatçının aldığı ücret haram olsaydı, Peygamber Aleyhis-Selâm ona ücret vermezdi) Nitekim Peygamber Aleyhis-Selâm: "Tedavi olduğunuz şeylerin en iyisi kan aldırmaktır. Kan aldırmak sizin en iyi tedavi şekillerinizdendir" buyurdu."4

* Ebû Hüreyre (r.a.) de şöyle demiştir: "Hacamatçı Ebû Hind, Peygamber Aleyhis-Selâm'ın başının ortasından kan aldı. Bunun üzerine Peygamber Aleyhis-Selâm; Ebû Hind'in sahiplerine hitaben: "Ey Beyaza Oğulları! Ebû Hind'i evlendiriniz! (Oğullarınıza da) onun kızlarını nikahlayınız! Eğer sizlerin tedavi olduğunuz şeylerin herhangi birinde şifâ varsa, o da kan aldırmaktadır" buyurdu."5

* İmam Zührî'nin bildirdiğine göre,Peygamber Aleyhis-Selâm; Hacamatçı Ebû Hindi, kendilerinden bir kadınla evlendirmeleri için Beyaza Oğullarına tavsiyede bulunduğu zaman, onlar: "Ey Allah'ın Rasûlü! Kızlarımızı hizmetçilerimizle mi evlendireceğiz?" dediler. Bunun üzerine: "Biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık, birbirinizi tanımanız için sizleri şubeler ve kabîlelere ayırdık, Allah katında sizin en üstün olanınız, Allah'tan en çok korkanınızdır."6 âyeti nazil oldu."7

* Yine Tabiinden İkrime (r.a.) ise şöyle demiştir: "İbni Abbas'ın üç tane Hacamatçı hizmetçisi vardı. Bunlardan ikisi, kendisine ve ailesine hizmet edip kazanç sağlardı. Üçüncüsü ise kendisine ve ailesine, tedavi maksadıyla hacamat yapardı"

* İbni Abbas Hz.'leri Peygamber Aleyhis-Selâm'ın: "Hacamatçı ne iyi bir insandır. Zira o, vücuttaki kirli kanı çıkarır, sırtı hafifletir (bel ağrısını giderir), gözün görme duyusunu da kuvvet-lendirir" buyurduğunu bildirmiştir."8

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp