Evlilik
EVLİLİK (nikah, concubitus)
Aile kurmak için erkek ve kadının kendi istek ve arzuları ile nikahla birleşmelerine evlilik denir. İslâm'da aile kutsaldır, korunması da lazımdır."1
Evlenmenin Sağlık Yönünden Faydaları:
'Tıbb-ı Nebevi" yazarlarından Tabip İbni Kayyim bu konuda şöyle demiştir: "Eğer meni (sperma), vücutta fazlaca birikip, uzun müddet dışarı atılmazsa; karasevda, mâl-i hulyâ, delilik ve sar'a gibi kötü hastalıklar meydana getirir. Çünkü meni, vücutta uzun müddet kaldığı zaman bozulur ve zararlı bir maddeye dönüşür. Bu sebeple vücut tabiî olarak, cinsî münasebet olmaksızın kendi kendine onu dışarı atar. Bu da ya uykuda ihtilam yoluyla veya uyanık olduğu halde aşırı cinsî tefekkür neticesinde meydana gelir.
* On şey bedende hapsedilip çoğaldığı ve dışarı atılmadığı zaman vücuda zarar verir ve kendi özelliğine göre hastalık meydana getirir. Fazla kan, fazla meni, idrar, dışkı, yellenmek, kusuntu, aksırmak, uyku, açlık ve susuzluk. İşte bu on şeyin dışarı atılmayıp içerde tutulması hâlinde, her biri kendi cinsinde bi r tü r hastalık meydana gelmesi ne sebep Olur. (i. Kayyim s. 67. 306)
* Evlenmekten maksat bir aile bir yuva kurmakla beraber, yukarıda sayılan zararlardan da uzak olmak, sağlıklı ve cemiyete zararsız olarak yaşamaktır. Nitekim Peygamber Aleyhis-Selâm: "Ey Gençler Topluluğu! Her kimin evlenmeye gücü yetiyorsa evlensin! Zira evlilik gözü haramdan kapayıcı, namusu da koruyucudur. Her kimin de evlenmeye gücü yetmiyorsa, oruç tutsun! Çünkü oruç, kötülüklerden, şehevî istek ve arzulardan koruyucudur."2
* "Dört şey Peygamberlerin müşterek sünnetlerindendir. Güzel koku sürünmek, utanma duygusu, misvak kullanmak ve evlenmek."3
* "Sizlere bakire kızlarla evlenmeyi tavsiye ederim. Zira onların konuş-maları daha tatlı, çabucak doğuran, kocalarını karşılamaları daha sıcak (ahlakları daha güzel olup) az şeye de razı olurlar" buyurmuştur."4
* Enes İbni Mâlik (r.a.) demiştir ki: "Peygamber Aleyhis-Selâm, evlenmekle emreder, bekar yaşamaktan ise şiddetle sakındırır ve şöyle derdi: "Sizlere sevgi ve saygı duyan, doğurgan kadınlarla evleniniz! Zira kıyamet gününde ben sizin çokluğunuzla diğer Peygamberlere karşı iftihar ederim."5
* Peygamber Aleyhis-Selâm; ümmetini, dindar, güzel ve bakire hanımlarla evlenmeye teşvik ederdi. Nitekim bir defasında: "Kadınların hangisi daha hayırlıdır?" diye sorulduğunda: "Baktığında kocasını sevindiren, emredince itaat eden, kendi namusu ve kocasının malı konusunda, kocasının sevmediği hususlarda ona aykırı davranmayan kadındır" buyurmuştur."6
* Evlenmek sâdece şehvetin teskini için değil; huzurlu yaşamak, aralarında sevgi ve muhabbet meydana gelmek gibi hikmetleri vardır. Nitekim Kur'anı Kerim'de: "Kaynaşmanız için size kendi cinsinizden eşler yaratıp aranızda sevgi ve merhamet peyda etmesi de O'nun varlığının delillerindendir. Doğrusu bunda iyi düşünen bir kavim için ibretler vardır"(Rum 21).
* "Onlar ki: Ey Rabbimiz! Bize gözü-müzü aydınlatacak eşler ve zürriyetler bağışla ve bizi takva sahiplerinden kıl diye duâ ederler" buyrulmuştUr.(Fûrkan 74).
Hasta Kimselerle Evlenmemek:
Doğacak çocuğun sağlıklı olması, zayıf, cılız ve sakat olmaması için; akraba evliliğini söz konusu etmek yerine, eğer Peygamber Aleyhis-Selâm'ın şu tavsiyelerine uyulsa, elbetteki daha iyi olur. Çünkü hastalıkların birçoğu irsîdir. Zira meni, bütün organlardan meydana gelmektedir, bu sebeple sağlıklı kişinin çocuğu da sağlıklı, hasta kimsenin çocuğu da hastalıklı olur. Nitekim Peygamber Aleyhis-Selâm: 'Vücuttaki her kılın altında şehevî duygular vardır" buyurarak."7 meninin bütün organlardan meydana geldiğine işaret etmiştir."8
*Yine Peygamber Aleyhis-Selâm: "Cüzzam, alaca ve delilik gibi hastalıklarla malûl olan kimselerle evlenmekten sakınınız!" buyurmuştur."9
* İbni Ömer (r.a.) de konu ile ilgili olarak şöyle demiştir: "Peygamber Aleyhis-Selâm Gıfar Oğullarından bir kadınla nikahlandı, gerdek gecesinde kadın elbisesini çıkardığı zaman; kadının göğüs kısmında alaca hastalığı gördü, bunun üzerine kadına hitaben:
"(Elbiseni giy, böylece sabahla) ve ailene dön! Zira hastalığını gizleyerek beni aldatmışsınız!" buyurdu ve nikah bedelini tam olarak ödedi ve akdi feshetti."10
* Hz. Ali (r.a.) de: "Her kim bir kadınla nikahlanır ve o kadın da; alaca, cüzzam, delilik ve fere (vagina) bitişikliği gibi bir hastalık bulursa, cinsî münasebette bulunmadıkça serbesttir. İsterse o haliyle kabul eder, isterse nikahı fesh eder. Eğer cinsî münasebette bulunmuşsa, kadın için nikah bedeli olarak mehir verilmesi lâzımdır" demiştir."11
* Hz. Ömer (r.a.) ise: "Erkeklik suyunu boşaltmak için soyu sopu temiz kadınlar seçiniz! Bununla beraber sizlere beden yönünden gösterişli kadınlarla evlenmenizi tavsiye ederim, zira onlar doğurgan olurlar, sağlıklı ve kuvvetli çocuklar doğururlar" demiştir."12 Yine Hz. Ali (r.a.) de: "Her kim çocukları ile övünmek istiyorsa, o kimseye uzun boylu hanımlarla evlenmesini tavsiye ederiz" demiştir."13
* Yukarıda tercümesini sunduğumuz hadislerden anlaşıldığına göre; evlenecek eşler dikkatli ve temkinli hareket ederek hastalıklı bir kimse ile evlenmemesi lâzımdır. Bu kimse, ister akraba olsun isterse olmasın. Çünkü hastalıklı eşten, hastalıklı çocuk doğması ihtimali çok kuvvetlidir. Eğer eşlerin her ikisi de hasta olursa, bu nisbet daha da yüksek olmaktadır. Soya çekim maddesine de bakınız! Bu maddede açıklandığına göre, değil hastalıklar; iyi ve kötü huylar; ahlak ve karakter yapısı dahi irsî olup, baba ve anneden çocuklarına geçmektedir.
Evlenecek Eşlerin Birbirlerini Görmesi, Tanıması:
Evlenmeden önce eşlerin birbirlerini görmesi, tanıması, sağlam mı özürlü mü olduğunu bilmesi, İslâmi ve ahlâki ölçüler içerisinde konuşmaları normal kabul edilmiştir. Nitekim Peygamber Aleyhis-Selâm: "Yüce Allah, bir kadınla evlenme isteğini bir kimsenin gönlüne yerleştirdiği zaman; artık o kimsenin o kadına bakmasında bir sakınca yoktur" buyurmuştur."14
* Ebu Hüreyre (r.a.) ise şöyle bir hâdise anlatır: "Peygamber Aleyhis-Selâm'ın yanında idim. Ona bir kimse gelerek Ensar'dan bir kadınla evlenmekistediğini söyledi. Bunun üzerine Peygamber Aleyhis-Selâm: "O kadına baktın mı?" diye sordu. Adamcağız: "Hayır" dedi. Peygamber Aleyhis-Selâm: "Haydi git ve gör! Zira Ensar kadınlarının bazısının gözlerinde (gece körlüğü, küçük gözlülük gibi) kusur vardır" buyurdu."15
* Enes İbni Mâlik (r.a.) ise şöyle der: Muğire b. Şube, bir kadınla evlenmek istedi. Bunun üzerine Peygamber Aleyhis-Selâm: "Git o kadına bak! Çünkü böyle yapman, evlendiğiniz zaman, aranızda sevgi ve saygının devam etmesi için daha uygundur" buyurdu. Muğire de gidip gördükten sonra, o kadınla evlendi. Sonra çok mutlu bir hayat yaşadılar."16
Kaynaklar:
f/J- Nihâye 4/274, 2191. [2]- Müslim nikah H. 1; Buhârî nikah 6/117, Müsned 1/58, 424. 425. 432. 447; ayrıca bak. NihâyeS/152 [3]-S. Said ibni Mansur 1/141 H. 503;Tirmizî nikah H. 1080. [4]- i. Mâce nikah H. 1861: M. Ebî Hanîfe s. 231; ayrıca bak. S. Said İbni Mansur 1/144 H. 512-14; C. Sağır 2/52: E Nuaym vr. 79a: i. Sünnî vr. 37b. [S]- Müsned 3/158. 245: ayrıca bak. Müsned 5/17, 61157, 253. [6]-Hâkim nikah 2/161; Müsned 2/251. 332: i. Kayyim s. 308; ayrıca bak. i. Mâce nikah H. 1857; E. Davud zekat H. 1664. [7]- E. Davud taharet H. 248: I. Mâce taharet H. 597; Tirmizî taharet H. 106; Müsned 1/94. 101, 133, 6/203. 230. [8]- Bağdadi s. 248; Zehebîs. 297-98 [9]- Dârekutnî nikah 3/266. [10]- S. Kübrâ 7/214. 256-257; Sünenü Saîd ibni Mansur 1/214; el-isâbe 4/465: el-İstîâb 4/467; Müsned 3/493; i. Kayyim s 217. [II]- S. Kübrâ 7/2/5; Dârekutnî nikah 3/267: ayrıca bak. S. Saîd ibni Mansur nikah 1/214, H. 828; S. Kübrâ 7/135, 214, 219: Nihâye 4154; Faik 3/180. [12]- Ğaraıbü'l-Ehâdıs s. 37 [13]- Nihâye 4/347. [14]- i. Mâce nikah H. 1864; Müsned 31493, 4/226 [IS]- ihyâü'l-Ulûm nikah 2/42; Müslim nikah H. 74-75: Müsned 2/276. 299 [16]- i. Mâce nikah H. 1865-66; Dârimî nikah 2/134; Bu hadis Tirmizî, ibni Hıbbân. Dârekutnî ve Hâkim tarafından da rivayet edilmiştir.
Aile kurmak için erkek ve kadının kendi istek ve arzuları ile nikahla birleşmelerine evlilik denir. İslâm'da aile kutsaldır, korunması da lazımdır."1
Evlenmenin Sağlık Yönünden Faydaları:
'Tıbb-ı Nebevi" yazarlarından Tabip İbni Kayyim bu konuda şöyle demiştir: "Eğer meni (sperma), vücutta fazlaca birikip, uzun müddet dışarı atılmazsa; karasevda, mâl-i hulyâ, delilik ve sar'a gibi kötü hastalıklar meydana getirir. Çünkü meni, vücutta uzun müddet kaldığı zaman bozulur ve zararlı bir maddeye dönüşür. Bu sebeple vücut tabiî olarak, cinsî münasebet olmaksızın kendi kendine onu dışarı atar. Bu da ya uykuda ihtilam yoluyla veya uyanık olduğu halde aşırı cinsî tefekkür neticesinde meydana gelir.
* On şey bedende hapsedilip çoğaldığı ve dışarı atılmadığı zaman vücuda zarar verir ve kendi özelliğine göre hastalık meydana getirir. Fazla kan, fazla meni, idrar, dışkı, yellenmek, kusuntu, aksırmak, uyku, açlık ve susuzluk. İşte bu on şeyin dışarı atılmayıp içerde tutulması hâlinde, her biri kendi cinsinde bi r tü r hastalık meydana gelmesi ne sebep Olur. (i. Kayyim s. 67. 306)
* Evlenmekten maksat bir aile bir yuva kurmakla beraber, yukarıda sayılan zararlardan da uzak olmak, sağlıklı ve cemiyete zararsız olarak yaşamaktır. Nitekim Peygamber Aleyhis-Selâm: "Ey Gençler Topluluğu! Her kimin evlenmeye gücü yetiyorsa evlensin! Zira evlilik gözü haramdan kapayıcı, namusu da koruyucudur. Her kimin de evlenmeye gücü yetmiyorsa, oruç tutsun! Çünkü oruç, kötülüklerden, şehevî istek ve arzulardan koruyucudur."2
* "Dört şey Peygamberlerin müşterek sünnetlerindendir. Güzel koku sürünmek, utanma duygusu, misvak kullanmak ve evlenmek."3
* "Sizlere bakire kızlarla evlenmeyi tavsiye ederim. Zira onların konuş-maları daha tatlı, çabucak doğuran, kocalarını karşılamaları daha sıcak (ahlakları daha güzel olup) az şeye de razı olurlar" buyurmuştur."4
* Enes İbni Mâlik (r.a.) demiştir ki: "Peygamber Aleyhis-Selâm, evlenmekle emreder, bekar yaşamaktan ise şiddetle sakındırır ve şöyle derdi: "Sizlere sevgi ve saygı duyan, doğurgan kadınlarla evleniniz! Zira kıyamet gününde ben sizin çokluğunuzla diğer Peygamberlere karşı iftihar ederim."5
* Peygamber Aleyhis-Selâm; ümmetini, dindar, güzel ve bakire hanımlarla evlenmeye teşvik ederdi. Nitekim bir defasında: "Kadınların hangisi daha hayırlıdır?" diye sorulduğunda: "Baktığında kocasını sevindiren, emredince itaat eden, kendi namusu ve kocasının malı konusunda, kocasının sevmediği hususlarda ona aykırı davranmayan kadındır" buyurmuştur."6
* Evlenmek sâdece şehvetin teskini için değil; huzurlu yaşamak, aralarında sevgi ve muhabbet meydana gelmek gibi hikmetleri vardır. Nitekim Kur'anı Kerim'de: "Kaynaşmanız için size kendi cinsinizden eşler yaratıp aranızda sevgi ve merhamet peyda etmesi de O'nun varlığının delillerindendir. Doğrusu bunda iyi düşünen bir kavim için ibretler vardır"(Rum 21).
* "Onlar ki: Ey Rabbimiz! Bize gözü-müzü aydınlatacak eşler ve zürriyetler bağışla ve bizi takva sahiplerinden kıl diye duâ ederler" buyrulmuştUr.(Fûrkan 74).
Hasta Kimselerle Evlenmemek:
Doğacak çocuğun sağlıklı olması, zayıf, cılız ve sakat olmaması için; akraba evliliğini söz konusu etmek yerine, eğer Peygamber Aleyhis-Selâm'ın şu tavsiyelerine uyulsa, elbetteki daha iyi olur. Çünkü hastalıkların birçoğu irsîdir. Zira meni, bütün organlardan meydana gelmektedir, bu sebeple sağlıklı kişinin çocuğu da sağlıklı, hasta kimsenin çocuğu da hastalıklı olur. Nitekim Peygamber Aleyhis-Selâm: 'Vücuttaki her kılın altında şehevî duygular vardır" buyurarak."7 meninin bütün organlardan meydana geldiğine işaret etmiştir."8
*Yine Peygamber Aleyhis-Selâm: "Cüzzam, alaca ve delilik gibi hastalıklarla malûl olan kimselerle evlenmekten sakınınız!" buyurmuştur."9
* İbni Ömer (r.a.) de konu ile ilgili olarak şöyle demiştir: "Peygamber Aleyhis-Selâm Gıfar Oğullarından bir kadınla nikahlandı, gerdek gecesinde kadın elbisesini çıkardığı zaman; kadının göğüs kısmında alaca hastalığı gördü, bunun üzerine kadına hitaben:
"(Elbiseni giy, böylece sabahla) ve ailene dön! Zira hastalığını gizleyerek beni aldatmışsınız!" buyurdu ve nikah bedelini tam olarak ödedi ve akdi feshetti."10
* Hz. Ali (r.a.) de: "Her kim bir kadınla nikahlanır ve o kadın da; alaca, cüzzam, delilik ve fere (vagina) bitişikliği gibi bir hastalık bulursa, cinsî münasebette bulunmadıkça serbesttir. İsterse o haliyle kabul eder, isterse nikahı fesh eder. Eğer cinsî münasebette bulunmuşsa, kadın için nikah bedeli olarak mehir verilmesi lâzımdır" demiştir."11
* Hz. Ömer (r.a.) ise: "Erkeklik suyunu boşaltmak için soyu sopu temiz kadınlar seçiniz! Bununla beraber sizlere beden yönünden gösterişli kadınlarla evlenmenizi tavsiye ederim, zira onlar doğurgan olurlar, sağlıklı ve kuvvetli çocuklar doğururlar" demiştir."12 Yine Hz. Ali (r.a.) de: "Her kim çocukları ile övünmek istiyorsa, o kimseye uzun boylu hanımlarla evlenmesini tavsiye ederiz" demiştir."13
* Yukarıda tercümesini sunduğumuz hadislerden anlaşıldığına göre; evlenecek eşler dikkatli ve temkinli hareket ederek hastalıklı bir kimse ile evlenmemesi lâzımdır. Bu kimse, ister akraba olsun isterse olmasın. Çünkü hastalıklı eşten, hastalıklı çocuk doğması ihtimali çok kuvvetlidir. Eğer eşlerin her ikisi de hasta olursa, bu nisbet daha da yüksek olmaktadır. Soya çekim maddesine de bakınız! Bu maddede açıklandığına göre, değil hastalıklar; iyi ve kötü huylar; ahlak ve karakter yapısı dahi irsî olup, baba ve anneden çocuklarına geçmektedir.
Evlenecek Eşlerin Birbirlerini Görmesi, Tanıması:
Evlenmeden önce eşlerin birbirlerini görmesi, tanıması, sağlam mı özürlü mü olduğunu bilmesi, İslâmi ve ahlâki ölçüler içerisinde konuşmaları normal kabul edilmiştir. Nitekim Peygamber Aleyhis-Selâm: "Yüce Allah, bir kadınla evlenme isteğini bir kimsenin gönlüne yerleştirdiği zaman; artık o kimsenin o kadına bakmasında bir sakınca yoktur" buyurmuştur."14
* Ebu Hüreyre (r.a.) ise şöyle bir hâdise anlatır: "Peygamber Aleyhis-Selâm'ın yanında idim. Ona bir kimse gelerek Ensar'dan bir kadınla evlenmekistediğini söyledi. Bunun üzerine Peygamber Aleyhis-Selâm: "O kadına baktın mı?" diye sordu. Adamcağız: "Hayır" dedi. Peygamber Aleyhis-Selâm: "Haydi git ve gör! Zira Ensar kadınlarının bazısının gözlerinde (gece körlüğü, küçük gözlülük gibi) kusur vardır" buyurdu."15
* Enes İbni Mâlik (r.a.) ise şöyle der: Muğire b. Şube, bir kadınla evlenmek istedi. Bunun üzerine Peygamber Aleyhis-Selâm: "Git o kadına bak! Çünkü böyle yapman, evlendiğiniz zaman, aranızda sevgi ve saygının devam etmesi için daha uygundur" buyurdu. Muğire de gidip gördükten sonra, o kadınla evlendi. Sonra çok mutlu bir hayat yaşadılar."16
Kaynaklar:
f/J- Nihâye 4/274, 2191. [2]- Müslim nikah H. 1; Buhârî nikah 6/117, Müsned 1/58, 424. 425. 432. 447; ayrıca bak. NihâyeS/152 [3]-S. Said ibni Mansur 1/141 H. 503;Tirmizî nikah H. 1080. [4]- i. Mâce nikah H. 1861: M. Ebî Hanîfe s. 231; ayrıca bak. S. Said İbni Mansur 1/144 H. 512-14; C. Sağır 2/52: E Nuaym vr. 79a: i. Sünnî vr. 37b. [S]- Müsned 3/158. 245: ayrıca bak. Müsned 5/17, 61157, 253. [6]-Hâkim nikah 2/161; Müsned 2/251. 332: i. Kayyim s. 308; ayrıca bak. i. Mâce nikah H. 1857; E. Davud zekat H. 1664. [7]- E. Davud taharet H. 248: I. Mâce taharet H. 597; Tirmizî taharet H. 106; Müsned 1/94. 101, 133, 6/203. 230. [8]- Bağdadi s. 248; Zehebîs. 297-98 [9]- Dârekutnî nikah 3/266. [10]- S. Kübrâ 7/214. 256-257; Sünenü Saîd ibni Mansur 1/214; el-isâbe 4/465: el-İstîâb 4/467; Müsned 3/493; i. Kayyim s 217. [II]- S. Kübrâ 7/2/5; Dârekutnî nikah 3/267: ayrıca bak. S. Saîd ibni Mansur nikah 1/214, H. 828; S. Kübrâ 7/135, 214, 219: Nihâye 4154; Faik 3/180. [12]- Ğaraıbü'l-Ehâdıs s. 37 [13]- Nihâye 4/347. [14]- i. Mâce nikah H. 1864; Müsned 31493, 4/226 [IS]- ihyâü'l-Ulûm nikah 2/42; Müslim nikah H. 74-75: Müsned 2/276. 299 [16]- i. Mâce nikah H. 1865-66; Dârimî nikah 2/134; Bu hadis Tirmizî, ibni Hıbbân. Dârekutnî ve Hâkim tarafından da rivayet edilmiştir.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
