Erginlik Çağı

ERGİNLİK ÇAĞI (bulûğ,maturity)

Erkek ve kız çocukların, çocukluk devresini tamamlayıp mükellef olmalarına ve kişilik kazanmalarına erginlik çağı "rüşd, bulûğ" denir.

* Erkek çocukların ihtilam olması, onbeş yaşını tamamlamış bulunması, kasık ve koltuk altlarında sert, siyah ve kıvırcık kılların bitmesi, erginlik çağına gelmiş olmalarının bir işareti olarak kabul edilmiştir. Kız çocukların ise âdet hâli görmesi, hâmile kalması, ihtilam olması, göğüslerinin çıkması, erginlik çağı işaretlerinden sayılmıştır."1

İhtilam:
Hz. Ali (r.a.) demiştir ki; Peygamber Aleyhis-Selâm'dan işittim şöyle buyurdu: "Çocuklar ihtilam olduktan sonra, artık yetimlik yoktur."2

* Saîd İbnü'l-Müseyyeb'e: "Kız çocuğuna namaz ne zaman farz olur?" diye sorulduğunda: "Adet kanaması gördüğü zaman" demiştir. "Erkek çocuğa ne zaman farz olur?" denildiğinde ise: "İhtilam olduğu zaman" diye cevap vermiştir."3

* Hz. Âişe (r.a.) de: "Bir kız ihtilam olduğu zaman, annesine farz olan örtünme (setr-i avret) ona da farz olur" demiştir."4

Adet Kanaması:
Yine Hz. Âişe şöyle der: "Bir defasında Peygamber Aleyhis-Selâm, Aişe'nin odasına girdiğinde, Aişe'nin hizmetlisi kızcağız, başı açık olduğundan utanarak evin bir tarafına gizlenmişti. Bu durumu gören Peygamber Aleyhis-Selâm: "Bu kızcağız, aybaşı hâli gördü mü?" diye Aişe'ye sordu. O da:"Evet" diye cevap verince, Peygamber Aleyhis-Selâm, mübarek sarığından bir parça yırtarak, kızcağıza hitaben: "Al, bununla başını ört!" buyurmuştur."5

* Yine Hz. Âişe demiştir ki: "Ebû Bekir'in kızı Esma, Peygamber Aleyhis-Selâm'ın yanına gelmişti. Üzerinde de ince bir elbise vardı. Rasûlullâh bu durumu görünce, ona bakmayıp yüzünü çevirdi ve şöyle buyurdu: "Ey Esma! Gerçekten bir kadın aybaşı hâli görmeğe başladığı zaman, ondan, iki eli ve yüzü dışında bir yerinin görünmesi helal değildir."6

Avret Yerlerinin Kıllanması:
Atıyyetü'l-Kurazî (r.a.) şöyle anlatır: "Benî Kureyza Savaşı sırasında, esirler içinde Peygamber Aleyhis-Selâm huzuruna getirildim. (Esirler öldürülüyordu). Erginlik çağına gelip gelmediğim konusunda şüpheye düştüler. Bunun üzerine Peygamber Aleyhis-Selâm: "Kasıkları siyah kıl bitirmiş midir? Bakınız!" diye emir verdi. Baktılar, böyle bir durum göremeyince, beni serbest bıraktılar."7

* Hz. Ömer de, ordu komutanlarına gönderdiği bir emirnâmede; kâfirlerden, koltuk altı ve kasıklarında siyah kıl bitmiş olanları öldürünüz! Erginlik çağına gelmiş olmayanları öldürmeyiniz!" demiştir."8

Yaş:
Hz. Ömer'in oğlu Abdullah ise şöyle demiştir: "Uhud Savaşı öncesinde, öndört yaşında olduğum için Peygamber Aleyhis-Selâm, askere alınmama izin vermedi.
Hendek Savaşı'nda ise onbeş yaşında olduğum halde Peygamber Aleyhis-Selâm'ın huzuruna getirildim, bu defa askere alınmama izin verdi."9

* İbni Ömer, sözüne devamla derki: "Bu hâdiseyi (Emevî Halîfelerinden) Ömer İbni Abdülaziz'e anlattığım zaman, O: "Bu yaş,küçük ile büyük arasındaki sınırdır" dedi ve vergi memurlarına bir ferman göndererek: "Onbeş yaşını doldurmamış olan kimselerden vergi almayınız!" diye emretti."10

* Berâ b. Azib (r.a.) ise şöyle demiştir: "Ben ve İbni Ömer, (onbeş yaşından) küçük olduğumuz için Bedir Savaşında askere alınmadık."11

Netice:
İmam Sevrî (r.a.) şöyle der: "Bizim işittiğimize göre erginlik çağının en alt sınırı ondört yaş, en üst sınırı ise onsekiz yaştır. Çocuk bir suç işleyip ona ceza verileceği zaman, en üst sınırı alırız. Bir kız çocuğu da eğer âdet görmüyorsa; işlemiş olduğu bir suçtan dolayı ona ceza tatbik edilmez."12

* Erginlik çağı, kişinin bulunduğu memleketin iklim durumuna ve her milletin kendi özel yapısına göre değişmektedir. Sıcak ülkelerde erginlik çağı daha erken yaşta başladığı halde, soğuk iklimlerde daha geç başlamaktadır. Bu sebeple erginlik çağı 9-18 yaş arasında değişmektedir."13.

* Müslüman kimse, erginlikçağına geldiği zaman İslâmi emirleri yerine getirmek ve yasaklardan sakınmakla mükelleftir. İşte bu sebepledir ki, bulûğa ermiş kızın, tesettür emrini yerine getirmesi için Peygamber Aleyhis-Selâm sarığının ucundan bir parça yırtıp ona vermiştir.

* Bulûğa eren çocuklar mükellef oldukları için artık çocukluk zamanlarında olduğu gibi; izinsiz olarak her yere giremezler. Nitekim Kur'an-ı Kerim'de: "Çocuklarınız erginlik çağına girdiği zaman, kendilerinden büyükler, sizin odanıza girmek için, izin istedikleri gibi, onlar da izin istesinler. İşte Allah, emir ve yasaklarını size böylece açıklıyor. Allah her şeyi bilir ve hükmünde hikmet sahibidir" buyrulmuştur.
(Nur 59; ayrıca bak. Kasas 14)

Kaynaklar:
[1]- M. Sünen 3/310-311; Tahâvî 3/216-220; Ş. Müsned 15/106; Halku'l-insân s. 47-48. [2]- E. Davud vasâyâ H. 2873 [3]- Abdürrezzak 4/154 H. 7297. [4]- S Kübrâ 6/ 57. [5]- /. Mâce taharet H. 654; E. Davud salat H. 642; Ş. Müsned 15/105-106. [6]- E. Davud libas H. 4104; i. Kesir, Nur Sûresi âyet 31; Hadis mürseldir. [7]- Ş Müsned 15/105 H. 343; Abdürrezzak 10/179; ayrıca bak Tirmizî siyer H. 1584; Nesâ! K Sarık 8/92; M Humeydi 2/394; Tahâvî 3/ 216-220 [8]- Nihâye 4/372; Tahâvî 3/217. [9]- Dârekutnî siyer 4/115-116; Tirmizî ahkam H. 1361; Buhârî Mağâzî 51 45; M Sünen 3/310-311. [10]- Buhârî sehâdet 3/158-59; Ş. Müsned 15/105, 221299. [II]- I. Sâd 4/368 [12]-Abdürrezzak 10/177-79; ayrıca bak. Tahâvî 3/216-220 [13]- Halkul-insân s. 47-48

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp