Afrika Bamyası

Afrika Bamyası (Hibiskus, Hibiküs, Kara bamya)

Familyası: Ebegömecigiller, Malvengewaechse, Malvaceae

Drugları: Hibiskus Çiçekleri, Hibisci flos

Hibiskus'un aslında çiçeklerinin kupa yaprakları ve dış kupa yaprakları çay ve natürel ilaç yapımında kullanılır. Taç yaprakları ise kullanılmaz.

Eskiden hibiskus türleri ile bamya türleri birlikte zikredilir iken günümüzde ebegümecigillerin bir alt türevi olan bu iki tür ayrı alt gruplara ayrılmıştır. Bu nedenle hibiskus Türkiye'de kara bamya veya Afrika bamyası diye anıla gelmiştir.

Almanya'da ise çok meşhur bir yazarın (M. P.) hibiskus'dan bahsederken yanlışlıkla Japon Çiçeğinin fotoğraflarını yayınlamış ve onun botanik yapısından bahsetmiş ve bir diğer önemli yazar ise hibiskus yerine bamyadan bahsetmesi nedeniyle zihinleri karıştırmışlardır.

Doğrusu bende önceleri çok yanılmış ve yanlışlıkla başka bitkilerin fotoğraflarını çekmiştim. Ağustos 95'de Üniversitenin botanik bahçede gezerken tesadüfen hibiskus u görüp altındaki Latince tabala yı okuyunca doğrusu çok şaşırdım. Fakat sonunda yüzde yüz emin olarak gönül rahatlığı ile bu bitkiden de bahsetme cesaretini kendimde buldum.

Botanik: Genellikle bir yıllık bir bitki olup boyu 2 metreye kadar ulaşan, çok çatalı otsu bir bitkidir. Yaprakları gövdeye oturmuş üç parça ortadaki parçası uzunca ucu sivri dil şeklinde kenarları kertikli koyu yeşil renklidir. Çiçekleri beyaz veya hafif pembemsi beyaz geniş kalp şeklinde göbeğe doğru koyu vişneçürüğü rengini alan taç yaprakları beş adet olup ve de ortada bir demet sarı döllenme tozluğu bulunur.

Taç yaprağını kavrayan kupa yaprakları açık veya koyu vişneçürüğümsü yeşil renkte olup üzeri tüylü, kalın etli bir yapıya sahiptir ve de bunu etrafını çeviren ayrıca 8-12adet daha ince, küçük dış kupa yaprakları mevcuttur. Çay ve natürel ilaç yapımında bu kupa yaprağı ile dış kupa yaprağı kullanılır diğer kısımları kullanılmaz.

Yetiştirilmesi: Eskiden vatanı Sudan olan bu bitki günümüzde hemen hemen tropik ve subtropik ülkelerde yetişmekte ve hatta Almanya gibi iklimi ılıman olan ülkelerde bile yetişmektedir. Türkiye'nin hemen her bölgesinde yetiştirilebileceği kanaatindeyim.

Hasat zamanı: Çiçekleri solduktan sonra kupa yaprakları tekrar kapanır ve kurumaya başlar bu zaman toplanır ve kurutulduktan sonra nemde uzak bir yerde porselen kaplarda muhafaza edilir. Malesef şifalı bitkiler toplama, kurutma, paketleme ve depolama işlemleri sırasında çok yanlışlar yapılmaktadır.

Bitkinin şifalı kısmı yaprak veya çiçekleri ise asla Güneş altında kurutulmaz ve mutlaka gölgede kurutulmalıdır. Ayrıca bitki örneğin 5 günde kurudu ise 2 gün daha kurumada bırakmak mahurludur, çünkü birleşimindeki eterik yağları kaybettiğinden kalitesi düşer. Sadece birki kökleri Güneşte kurutulur ve kurur kurumaz hemen paketlenip depolanması gerekir. Şifalı bitkilerin aktarlarda açıkta satılması kalitesini kısa sürede sıfırlar.

Birleşimi: Birleşimindeki en önemli maddeler;
a) %15-30 ile Organik asitler; Sitrik asit (limon asidi) , Malik asit (elma asidi), Tartarik asit (üzüm asidi) ve Hibiskus asidi (hidrokysitrikasit)
b) Antocyanglikozitler %1 Hibicin (delphinidin-3-xyloglicosit), cyanidin-3-xyloglikozit
c) Flavonglikozitler; Gassypetin ve Gossypetin-3-glikozit
d) Ayrıca C-vitamini ile musilaj içerir.

Tesir şekli: Serinletici, iştah açıcı, idrar söktürücü, meyve asitlerinin büyük bir bölümünün absorbe edilememesi nedeni ile hafif müshil yapıcı ve eskimiş bir tada sahiptir.


Kullanılması


1) Üniversite kliniklerinde tedavi denemeleri ve araştırmalar yapılmamıştır. Bu nedenle bugünkü bilgilere göre 2. sınıf bir şifalı bitkidir. Hibiskus yerine göre daha etkili olan başka bitkiler kullanılmalıdır örneğin: Pekliğe karşı Ravent, Keten, Sinameki, Nane, Akdiken etkilidir.
2) Alman sağlık bakanlığına bağlı olarak çalışan Komisyon E nin 01.02.1990 tarih ve 22a nolu monografi bildirisine göre hibiskusun tatlandırıcı, renk verici ve aroma verici olarak kullanılabileceği açıklanmıştır.
3) Afrika'da halk arasında müshil yapıcı ve renk verici olarak kullanılır. Ayrıca çok az oranda iştah açıcı ve iltihapları önleyici özelliği olduğu ileri sürülmektedir. Fakat Afrika'da asıl hararete karşı serinletici olarak kullanılmaktadır.
4) Ender rastlanan Wilson hastalığının karaciğer, kornea, böbrekler, iskelet sistemi ve diğer organlarda yoğun bakır birikimine bağlı olduğu bilinmektedir. Vücuttan bakır atılmasına yardımcı olacak etkin maddeler, hibiskus çiçeğinin en alt taç yapraklarında bulunur. Hibiskus toplanırken, çiçeklerinin en alt taç yaprakları hiçbir işe yaramaz diye atılır. Halbuki nimetin hikmeti bu konuda çiçeğin en alt taç yapraklarında saklıdır.

Çay: Bir kahve kaşığı ince kıyılmış, kurutulmuş hibiskus kupa yaprağı demliğe konur ve üzerine 300-400'ml kaynar su doldurulduktan sonra 5-10 dakika demlemeye bırakıldıktan sonra süzülerek içilir.


Yan Tesirleri:
Hibiskus bitkisi ağırlıklı olarak taç yapraklarından anthocyanin grubu etkin maddeleri bol miktarda içerdiği için guatr ve tiroid şikayeti olanların kullanmaması gerekir. Unutmayın, anthocyanin‘ler goitrogenik özelliklidir. Goitrogenik, “guatra neden olan” demektir.

Anemi kansızlık hastalığı olan kişilerde anemi tedavisi uygulaması yapılıyor ise hibiskus çayı demir emilimini engellediği için hibiskus kürünün yapılması, anemi tedavisini etkisizleştirebilir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp