İbni Sina (Büyük Türk Hekimi)

İbni Sina (BÜYÜK TÜRK HEKİMİ)

Fikri ve zekâsı asırlarca ve asırlarca tıp dünyası ve felsefe âlemi üzerinde hüküm sürmüş olan İbni Sina bir türktür, Eserlerinden birçoğunun Arapça olmasından dolayı Avrupalılar tarafından Arap sanılan bu Türk hekimi 980'de Buhara civarında Harmitan isimli bir köyde doğmuştur. Babasının adı Abtullah, kendisininki Hüseyin'di.Sina adını. dedesinden alır.

İbni Sina, önce okuyup yazımı öğrendi. On yaşında Kuran‘ı ezbere biliyordu. Ne hesap ta ne de Arapça şiirde güçlük çekiyordu. Euclides'in geometrisini. Ptolemee 'nin AI megistos adlı matematik kitabını hatmetmiştir.Bu sıralarda Buhara'ya Natili isminde bir filozof geldi.Babası ilme karşı çok ilgili olduğu için bu filozofu evine alarak İbni Sina'yı ona teslim cui. İbni Sina bu şahıstan çok faydalandı. Bir süre sonra kendini tıbba verdi. On altı yaşında iken birçok doktorların kendisinden ders aldıkları bir hekim haline gelmişti.

İbni Sina'nın büyük Türk Alimi Farabi'nin Aristo hakkında yazılmış bir tefsiri eline geçti. Aristo'nun gizli hazinesini kendisine açan tılsım işte bu kitap olmuştur.

19 yaşında iken Buhara emiri Mansur oğlu Nuh'u iyi etti. Böylelikle Nuh'un dostu oldu ve onun kitaplığından bol bol yararlandı. Bu çok zengin bir kütüphane idi. Bir süre sonra bu kütüphane yandı. İbni Sina'nın o zamanki rakipleri bu kütüphaneyi kendisinin yaktığını iddia ederler. Güya, böylelikle İbni Sina'nın bildiğini başkası bilmek imkanını bulamayacakmış ...

Yirmi iki yaşında iken İbni Sina babasını kaybetti ve o tarihten sonra Kurkanca'ya gitti. Oradan da birçok şehirlere giderek zamanın ilim adamları ile tanıştı. Ebu Ubeyd Curcani ile çalıştı ve bu zatın teşviki ile (Şifa) isimli kitabını yazmaya başladı. Bundan evvel de (Kanun) kitabını yazmaya başlamıştır. Her gece İbni Sina'nın evinde öğrencileri toplanır ve İbni Sina aynı zamanda her iki kitabı dikte ederdi. Bu sırada Hamedan emiri kendisine vezirlik teklif eni. Fakat bu teklifin yazılarına engel olacağını anlayan İbni Sina, Ebu-Galip isminde bir atların evinde saklanarak kitaplarını yazmaya devam etmişti. Günde elli yaprak yazardı. Kendisini gizlendiği yerde de rahat bırakmamışlardı. O da Isfahan emirine bir mektup yazarak kendisini yanına aldırtmasını rica etti.

Bu mektuptan. Hamedan emrinin haberi oldu, emirin canı sıkıldı,İbni Sina'yı hapsettirdi. Dört ay hapiste kaldıktan sonra kaçtı ve İsfahan'a vasıl oldu. Artık İbni Sina rahat çalışma olanağını bulmuştu. Pek çok eserini o tarihten sonra yazdı.İbni Sina'nın ölümü bir barsak koliğinden olmuştur.En ünlü eseri (Kanun), Pastör zamanına kadar birçok tıp okullarında okutulmuştur. Mikrobun keşfinden evvel İbni Sina: "En iyi ve tehlikesiz su, kaynatılıp soğutularak içilen sudur" diye iddia etmek suretiyle enfeksiyon hastalıklarında mikrop fikrini ilk defa ortaya atanlardan biridir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp