Burun İltihabı Kaktüs Usaresini Buma Çekilmesi

Burun İltihabı Kaktüs Usaresini Buma Çekilmesi :

BURUN İLTİHABI VE ALERJİSİNİ TEDAVİ İçİN

KAKTÜS USARESİNİN BUMA ÇEKİLMESİ

Burun iltihabı hem yüzde acıya hem de baş ağrısına sebep olur. Bu acı ve elem, kişinin mizacını altüst eder. Onu işinden gücünden alıkor. Bütün bu olumsuzlukların sebebi, burun deliklerinin tıkanması ve if razatın dışarı atılamamasıdır. Bu hastalığın tedavisi için ağız yolu ile alınan tıbbi ilaçların cesaret verici sonuçlar ortaya koyduğu söylenemez. Çünkü bu ilaç ların kullanımı iltihapların uzun süre devam etmesini önleyememiştir. Kaktüs usaresi, bu tür rahatsızlıklarda birçok hasta üzerinde denenmiş ve çok iyi sonuçlar elde edilmiştir. Bir boş şişeyi güzelce (iç kısmını) Yıkayıp, 23 oranında kaktüs usaresi ile doldur ve ağ zını kapat. İşte aradığın ucuz ve kaliteli ilaç! Artık kaktüs usaresini düzenli olarak kul lanabilirsin. Kaktüs usaresinin neticesi, damla ve an tibiyotik ilaçlar gibi çok hızlı olmasa da yan etki bakımından onlardan daha güvenlidir. Çünkü bu tür ilaçlarda kimyevi maddeler sebebiyle mutlaka bir yan etki sözkonusudur. Sonra kimyevi ilaçlar burun içindeki ince zarın ve bu zar içinde bulunan ince yolların fonksiyonlarını zorlaştırır. Kaktüs usaresi, ileri dereceli burun iltihaplarında az etkili iken müzmin hallerde güçlü etkilere sahiptir.

Dİş ETİ VE Dİş HASTALıKLARıNIN TEDAVİSİNDE

KAKTÜS USARESİNİN KULLANIMI

Kaktüsün diş ve dişeti iltihaplarında kullanımı. Kaktüsün diş ve dişeti hastalıkların dan korunma amaçlı kullanımı. Kaktüs usaresi ve dişeti hastalıkları. Kaktüs usaresi dişeti hastalıklarını nasıl tedavi eder? Bir diş hekiminin şahsi tecrübesi. • Kaktüsün diş ve dişeti hastalık larının tedavisinde kullanımı (Periodon titis). Şüphesiz ki hayatının bir döneminde her insan diş ve dişeti problemleri ile karşı kar şıya kalmıştır. (Periodontitis) kelimesi, dişeti ve ona komşu olan kemik dokusundaki il tihaplanmaları ifade etmektedir. Kemik dokusu, dişi kuşatmıştır ve onun yerinde sakil kalmasını temin etmektedir. Bu bölgede oluşacak olan bir iltihaplanma, dişeti ve kemik kanamasına sebep olacaktır. Şayet bu iltihaplanmalar artarsa sonunda, diş bulunduğu yerden düşer. Sağlam diş bile bu iltihaplanma sonucu düşebilir; hiçbir çürüğü olmayan bir diş bile bu akıbetten kendini kur taramaz. İşte bu sebeple dişeti ve onu çevreleyen kemik dokusunun dişlerin güvenliği açısın dan özenle korunması gerekir. Bu ağız temizliği açısından da önemlidir. Bakteri ve tartarların yemek artıklarının dişeti iltihaplanmalarında önemli bir rolü vardır. İltihaplanma soncu dişi çevreleyen kemik dokusu erir. İşte bu yüzden diş ve ağız temizliğine son derece dikkat edilmelidir. İl tihaba yol açacak olan sebeplerin devam et mesine izin verilmemelidir. • Diş ve dişeti hastalıklarından korunmak için Dişetinin kuvvetlenmesini temin eden vitaminli yiyeceklerin yenilmesi. Psikolojik ve fikri çalkantıdan uzak durmak (çünkü bu sorunlar dişetinin mukavemetini azaltır). Şeker hastalığının çaresine bakmak (şayet böyle bir hastalık varsa). Sigara içilmemelidir. Bazı kalp ilaçları, tasa ve üzüntünün . defi için kullanılan sinir hapları ve hamileleği önleyici haplar dişetinin iltihap lanmasına yol açar. AIDS hastalığı da dişeti iltihaplan malarına ve dişlerin düşmesine yol açar. Diş fırçasının sürekli ve çok sert kul lanımı da dişetinin yaralanmasına yol açar ve dişin koruyucu tabakasını zedeler ve böylece iltihaplanmalar baş gösterir. • Dişeti hastalıkları ve kaktüs usaresi Bir grup Rus doktoru, Dr. Levenson, Dr. Somova, "Arkutak" Tıp Enstitüsünde tartar oluşumunu ortadan kaldırmak için tutkalım sı kaktüs usaresini 1 cc. oranında diş etine enjekte etmişlerdir. İğnenin can yakmaması için % 0,5 oranında (erocaine hidroklorid) kaktüs usaresine ilave edilebilir. İğne, tartar isabet etmiş olan dişin iki yanına yapılabilir. Tartar rahatsızlığını ortadan kaldırmak için 30 iğneye ihtiyaç duyulmaktadır. Hasta 15 günde 15 iğne vurdurup sonra 5 gün din lendikten sonra diğer 15 iğneyi vur durabilir. Dört ay ve dört sene arasında hastalar üzerinde yapılan gözlemler sonucu şu bul gulara ulaşılmıştır

Dördüncü iğneden sonra kanama oranında düşüş olmuştur. Dişetinde duyulan sızı tamamen kesil miştir. Dişetinde açılan deliklerden (gurupoc kets) sızan sarı su (ifrazat) kesilmiştir. Bu, sekizinci iğneden sonra olmuştur. Aynı zamanda ağıza yayılan kötü koku ortadan kalkmıştır. Diş ağrısı kesilmiştir. Onbeşinci iğneden sonra hasta diş lerinin canlanıp dikildiğini, dişetlerine sıkı sıkıya tutunduğunu hissetmiştir. Böylece hastalar sağlıklı bir ağıza kavuşmuşlardır. Dişetleri bu işlem sonucu tabii kırmızı rengine dönmüş, hastalık sebebi ile oluşan siyah! renk kaybolmuştur. Aynı zamanda il tihap sonucu meydana gelmiş olan şişkinlik de ortadan kalkmıştır. Dişler güçlenmiş ve bulundukları yer deki sebatları artmıştır. Çünkü dişetleri diş leri kaktüs usaresi sayesinde sıkı sıkıya sar mış vaziyettedir. Tedavi öncesi sallanmakta olan dişler, tedavi sonrası hareketsiz ve sabit bir görünüm almıştır. Yapılan kan tahlilleri sonucu Limfok tes ihtiva eden kan hücrelerinin azaldığı, do layısı ile iltihabın ortadan kalktığı anlaşıl mıştır. Bu kaktüs tedavisinin başarıya ulaştı ğını göstermektedir. Tedavi uygulayan ve tedavide kaktüs bit kisinin özünü kullanan doktorlar hasta kayıt larından şu bulgulara ulaşmışlardır "Kütüphane de çalışan 26 yaşındaki Has ta T, dişetlerinin kanamasından şikayet ede rek diş hekimine başvurmuştur. Hastanın özellikle sabahları ağzı çok fena kokmaktadır ve dişlerinde ağrı hissetmektedir. Ağız losyo nu ve birçok ilaç almasına rağmen durumu düzelmemiştir. Mevcut vaziyeti daha da kötü leşmiş ve dişetlerinden sarı sular (ifrazat) ak maya başlamıştır. Bu olumsuz gelişmeler so nucu dişleri düşmeye başlamıştır. Ancak için de % 0,5 procaine hidroklorid bulunan 30 iğ nelik kaktüs usaresini aldıktan sonra klinik durumu hızla iyileşmeye başlamıştır. Sonra dişetleri normal rengini almış, henüz dökül memiş olan dişlerinin sebatı artmıştır. Birkaç ay sonra hastanın durumu daha da düzelmiş t • " ır. "Bir diğer hastanın hikayesi ise şöyledir 52 yaşındaki (C.H.) ilmi konularda çalışmalar yapmaktadır. Diş ağrısı ve dişetinin kanama sı ve ağzındaki kötü kokudan muzdarip olup bir diş hekimine başvurmuştur. Hastanın di . şetleri sarı su çıkarmakta ve dişleri sallan maktadır. Doktoru ona sallanan dişleri çek meyi önermiştir. Doktor dişlerdeki tartar ve bakterileri temizledikten sonra daha önce geçen tedavinin aynısını bu hasta üzerinde de uygulamıştır. Kaktüs usaresinin kullanımın dan sonra kanama durmuş, pis koku kesilmiş hastanın dişleri sertlik ve dinçlik kazanmış tır. Diş ağrısından da eser kalmamıştır. Has ta, bu tedaviden sonra daha önce çiğneyeme diği sert yiyecekleri çiğneyebildiğini söylemiş tir. Bu tedavi iki yıl sonra başarılı olmuştur ve eski hastalığı bir daha nüksetmemiştir." Kaktüs usaresi ile tedavi uygulayan dok torlar grubu, dişetlerini ve çene kemiklerini mahveden periodontitis hastalığım yenme yi başarmışlar ve olumlu sonuçlara ulaşmış lardır. Bu olumlu sonucun kamtı, tedavi son rası Limfoktes hücrelerinin kandaki normal sayısına ulaşmasıdır. • Kaktüs dişeti hastalıklarını nasıl tasfiye eder? Moskova Ağız Cerrahisi Enstitüsündeki doktorlar ve Dr. Benenson dişeti hastalığının (Periondontitis) tedavisi ile dişin görev ve fonksiyonunun daha iyi icra edilmesi hedefle nir, demişlerdir. Bu tedavi ile dumura uğra mış, vazifesini icra edemez hale gelmiş dişler yeniden kazandırılmak istenmektedir. Bunun gerçekleşmesi için sinirleri besleyici ilaçlar kullanılarak diş sinirlerinin korunması ge rekmektedir. Ayrıca bu ilaçlarla doku metabolizması nın işlevini güzel bir şekilde yerine getirmesi amaçlanmaktadır. İşte bütün bu maksatları gerçekleştirmek için 3 cc. kaktüs usaresi şırıngaya çekilir ve dişeti rahatsızlığı olan hastanın dişetine en jekte edilir. Kaktüs usaresi dişin ve dişetinin sinir liflerini (sinir dokularını) yenileyecektir! Doktor Benenson,

"Filatove Tıp Akademi si"nin gözetimi altında dişeti hastalığı olan bir şahsa tedavi amaçlı 30 gün içinde 30 iğne yapmıştır. Bunu yaparken bir yandan da tar tar ve bakterileri temizlemiştir. Doktor bu te davide kaktüs usaresini kullanmıştır. Tedavi neticesinde diş kaşıntısı ve acısı derhal kesil miştir. Yedinci iğneyi vurduktan sonra karın calanma hissi de kaybolmuştur. Yine gözle gö rülür bir şekilde sarı su ifrazatı da kesilmiş tir. Ancak derin çukurların (deep pockets) if razatı (akıntısı) durmamıştır. Bunun durması için üç haftanın geçmesi gerekmiştir. Tedavi sonrası dişler güçlenmiş, dişetleri dişleri sıkı sıkıya kavramıştır. Öyle ki hastalar sert yiye cekleri çok rahatlıkla yiyebi1mişlerdir. Bu te daviden sonra hastalık yeniden nüksetme miştir. Kaktüs usaresinın dişetine enjekte edilmesi sonucu hiçbir yan etki görülmemiş tir. Diğer hastaların tedavisi de olumlu so nuçlar doğurmuştur. Hepsinin de dişeti kana ması durmuş ve sarı su ifrazatı (akıntısı) ke silmiştir. Tedavi sonucu dişlerin hem görünü mü hem de fonksiyonu güzel bir hal almıştır. Bu hastalarda elde edilen netice, iğneyi ikinci bir kez deneyenlerden daha iyi olmuş tur,» Tedavinin üzerinden iki yıl geçtikten son ra x ışınları (xray) ile yapılan araştırma ve incelemede kaktüs usaresinin kullanımının kemik dokusunda herhangi bir noksanlaşma ya sebep olmadığı anlaşılmıştır. Halbuki has talık esnasında böyle bir durum söz konusu idi. • Bir Diş Hekiminin Şahsi Tecrübesi 1964 kışında, diş hekimi Ellis Bovike, üst dişeti ameliyatı gerçekleştirilmiştir. Yara da mağın sağ tarafında idi ve soldakinden daha derindi. Ellis Bovik, kendisini tedavi eden doktorundan sağ tarafa (derin yaranın bulun duğu tarafa) bilinen dolguyu koymamasını is tedi. Doktoru onun bu isteğine uyup dolguyu sol tarafa koydu. Dr. Ellis şöyle demiştir. "Morfinin etkisi geçer geçmez sağ tarafa tut kalımsı kaktüs usaresi konuldu. Bu işlem so nucu bütün sancılar derhal kesildi ve sağ taraftaki yara soldakinden daha çabuk ka pandı. "Dr. Ellis, yemeği önce sağ tarafında çiğnemeye başlamış ve hiçbir zorlanma his setmemiştir. Dr. bir acı hissettiğinde o bölge ye kaktüs usaresi koyuyor ve acısı hemen ge çiyordu. Bu, yalnızca birkaç dakikayı alıyor du. Dr. Ellis, normal dolgu konulmayan sağ yanının sol yanından daha iyi olduğunu ileri sürmüş ve şöyle demiştir "Bu sihirli usare üzerinde mutlaka araştırma ve incele melerin derinleştirilmesinin teşvik edil mesi lazımdır."

KAKTÜS USARESİNİN iç HASTALıKLARı VE ÇOCUK

HASTALıKLARıNDA KULLANIMI

Kaktüs usaresinin altına idrar kaçıran ve yatağı ıslatan çocukların tedavisinde kul lanımı. Çocuklarda görülen kansızlık (Anemi) hastalığının demir kanşımlı kaktüs usaresi ile tedavi edilmesi. Zatürrie hastalığının, kaktüs usaresı buruna çekilerek iyileştirilmesi. Kaktüs usaresinin göğüs hastalıkla nnda kullanımı. • İstemdışı (çocukların) altını ısıat ma hastalığı nedir? Yedi ve daha yukan yaşlardaki çocukla rın bazılan küçük abdestlerini kontrol ede mezler. Normalde bir çocuk üç yaşında küçük abdestini kontrol altına almaya başlar. Küçük abdest alışkanlığındaki anzanın ortaya çıkış sebepleri şunlardır ı Mesanenin iltihaplanması. 2 Dış idrar kanalının ağzında iltihap lanma meydana gelmiş olması. Ya da anüs bölgesindeki kurtlar sebebiyle kaşıntının meydana gelmiş olması. (Gece vakti olunca idrar yolu açılır ve çocuk altını ıslatır.) 3 Hata yapmaları sebebi ile bazı çocuk ların korkuya kapılıp bunu psikolojik sorun haline getirmeleri. 4 Genel sıhhi sebepler Kansızlık, kötü beslenme ve genel sağlığın zayıflaması. 5 Sinir siste~i.nin rahazsızlığı. 6 Üst solunum yollarının tıkanması, burunun arkasında et oluşumu .. Erkek çocukları bu hastalığa kız çocukla rından daha fazla 02 oranında) yakalanırlar. Sonbahar ve kış aylarında istemdışı gece ya tağı ıslatma hadiselerine sıklıkla rastlanır. Bu hastalık bir hal çaresine bakılmazsa büluğ sonrasına kadar devam edebilir. • Tedavi ve teşhis için aşağıdaki hu susların yerine getirilmesi icap eder İdrar yollarında bir iltihaplanmanın olmadığına dair tam teşekküllü bir araştır manın yapılması. Aynı şekilde anüsün ağzın da bir iltihaplanmanın olup olmadığım araş tırmak. Dışkı ve idrar tahlilinin yapılmış olma sı. Her iki idrar yolu ile ilgili olan hastalıkla rı tedavi etmek. çocuğun küçük ve büyük abdestini ra hatça yapabilmesi için onun vaktinde eğitil mesi gerekir. Ancak çocuklar altlanna kaçır dıkları vakit hiçbir zaman azarlanmamalıdır. Bu, çocuğun psikolojisi için çok önemlidir. Bi lakis ceza ve azarlama yerine çocuklar sabah leyin altlarına kaçırmamış olarak kalktıkla nnda ödüllendirilmelidir. Bu onlan cesaret lendirecektir. Anne ve babaların çocuklarını hangi saatlerde altlarına kaçırdıklarını öğrenip o saatte onları uyandırmaları ve onları tuvale te götürmeleri gerekir. Böylelikle çocuklar mesanelerini boşaltıp yeniden yataklanna dönebileceklerdir. Uyumalarından önce çocuklara (12 saat önce) su, çay ve kola gibi sıvı içecekler verilmemelidir. Burun arkası eti aldırmak bu hastalığı büyük ölçüde önler. • Kaktüs Usaresirıin İlaç Olarak Kul lanımı Hastanın yaşına göre kaktüs usaresi gün lük olarak deri altına enjekte edilir. Tedavi için gerekli olan iğne sayısı 2530 arasında değişir. İstemdışı altına kaçırma sorunu olan hastalarda 7. 8. veya 9. iğneden sonra nisbe ten rahatsızlık azalmaktadır. Bütün iğneler vurulduktan sonra hasta lık tamamen ortadan kalkmaktadır. Böylelik le abdest düzeni normale dönmektedir. Bu tür hastalıktan muzdarip olan çocuk ların çoğunun beslenme seviyesinde düşme, renk solgunluğu ve sinir sisteminin düzensiz olduğu görülmüştür. Aynı zamanda bu sorunu yaşayan çocukların iştahsız oldukları saptan mıştır. Hastalığın getirdiği bir diğer sorun ise arıemi (kansızlık) hastalığıdır. İstemdışı al tına kaçıran çocukların manevi ruh yapıların da düşme olduğu anlaşılmıştır. İşte bu olumsuzlukların tamamen kaktüs usaresi ilaç olarak kullanıldığı vakit, ortadan kalkmaktadır. Tedavi sonrası, çocuğun mane vi direnç ve gücü artmaktadır. Kaktüsle yapı lan tedavi sonucu hasta normal tuvalet ihti yacını diğer insanlar gibi karşılayabilmekte ve mesanesini tamamen boşalta bilmektedir. Ayrıca küçük abdesti kontrol gücü de tedavi sonrası elde edilen bir kazanımdır. Rusyada Dr. Fmoin ve Dr. Novosibirsk is temdışı altını ıslatan hastaları üzerinde kak tüs usaresini ilaç olarak denemişler ve cesa ret verici başarılı sonuçlara ulaşmışlardır.

DEMİR KARIŞIMLI KAKTÜS USARESİNİN ANEMİ (Kansızlık)

HASTASı OLAN ÇOCUKLARıN TEDAVİSİNDE KULLANIMI

Anemİ hastalığının çok çeşitli sebepleri vardır. Bu sebeplerin en önemlisi demir (ıron) unsurundaki noksanlaşmadır. Demir ise ka na kıı mızı rengini veren hemoglobin terkibi nin içine girmektedir. Demir unsurundaki noksanlık sebebi ile oluşan anemide alyuvar sayısı ve hacmi küçüktür. Bu noksanlık se bebi ile kandaki hemoglobin maddesi çok az dır. Şunu önemle belirtmekte fayda vardır Terkibinde demir ihtiva eden ilaçların ağız yolu ile alınması durumunda arzu edilen so nuç hemen gerçekleşmez. Bu ilaçların hem içimi zordur, hem de geç kana karışırlar. Hat ta çoğu kez bu tür ilaçların ağız yolu ile alın ması mide rahatsızlıklarına yol açabilmekte dir. İşte bütün bu olumsuzluklar sebebiyle anemİ hastası olan bir çocuğun demir unsuru ihtiva eden ilaçları ağız yolu ile alması sakın calı görülmüştür. Fakat bütün bu sorunları, demir ihtiva eden kaktüs usaresini ilaç olarak kullanarak çok rahatlıkla aşabiliriz. Moskova Tıbbi Bit kiler Araştırmaları Enstitüsünde Dr. Kisl yakye ve Dr. Posnyak kaktüs usaresini anemi hastalarının tedavisinde kullanmışlardır. • İçeceğin (Şurubun) Muhteviyatı Demir klorid çözeltisi 50 cm" (Ferrous chlorid) (% 20 Demir). Hidroklorik asit (HCl) 15 cm". Sitrik veya tartarik asit 4 gr. Kaktüs usaresi (Çözelti kaktüs usaresi ile 1 litre ye tamamlanır.) • Şurubun Özellikleri 1 Şurup uyarıcı, canlı ve güçlüdür (bi yojenik stimülatör). Çünkü kaktüs usaresi ih tiva etmektedir. 2 Şurup ihtiva ettiği demiri dinamik ve aktif bir halde muhafaza eder. 3 Demirin kendisine tutunması sebe biyle şurup mide ince zarına ya da hazım or ganına hiçbir zarar vermez. 4 Kaktüs usaresi, şuruba güzel bir tat verir ve içimi kolaylaştırır. 5 Bu şurubun büyüklerde görülen ane mi hastalığı için de kullanımı uygundur. • Zatürrie hastalığının kaktüs usare. si buruna çekilerek iyileştirilmesi

ZATÜRRİE NASIL OLUŞUR? BELİRTİLERİ NELERDİR?

Bu hastalık (T.B.) mikrobunun insana bu laşması sonucu oluşur. (T.B.) mikrobu« hasta insandan sağlam insana geçebileceği gibi has tanın yere tükürmesi sonucu da geçebilir. Yer de kuruyan mikrop havaya karışır. Sonra bu havayı teneffüs eden kimseye bulaşır. Hasta lık, hapşırma ve öksürük yolu ile de sağlam bir kimseye geçebilir. Soluduğumuz havada bulunan mikroplar solunum yolu ile akciğer lere ulaşır. Akciğere ulaşan mikroplar bir ya da birkaç mekanda yer tutar, sonra da çoğal maya başlar. Bu hastalık yemek ya da su (iç mek) yolu ile bulaşmaz. Hastalık birbiri ardısıra devam eden ök sürüklerle başlar. Hastanın ateşinde de yük selme görülür. Gece vakti terleme ve hapşırıl dığında tükrükte kan müşahede edilir. Hasta lığın ilerlemesi ile beraber hasta, dengesini kaybeder ve iştahı kesilir. Gün geçtikçe has tanın durumu daha bir kötüye gider. Ancak bu kötü gidişata dur diyecek olan uygun ila cın alınmış olmasıdır. Hastalık vücudun her yanına yayılır, hasta iş yapamaz hale gelir. Adale kullanılarak yapılacak olan hiçbir iş yapılamaz olur. Akciğerin çalışma gücü zayıf lar. Hücreler gerekli olan oksijeni alıp besin maddelerini yakarak enerji ortaya çıkaramaz bir duruma gelir. • Verem (zatürrie) hastalığının ilacı Verem ilaçları mikropları aşamalı olarak öldüren kimyevi maddelerden oluşur. Hastalık çok ilerlemiş vaziyette olduğun da hastaya iki veya üç ilaç birlikte verilir ki hastalık kontrol altına alınabilsin. Verem hastalığında kullanılan ilaçlar gü venIidir, ancak bazı durumlarda cilt renginin sararmasına, idrarın çay rengini almasına, kişinin kendisini zayıf hissetmesine sebep olur. Kişi bu ilaçların etkisi ile kusacakmış gi bi olur. Bu etkiler görüldüğü vakit hemen ilaç kullanımına son verilmeli ve uzman doktora danışılmalıdır. • Kaktüsün verem hastalığının te da visinde kullanımı Rusyada Nikolayev Vatanı Verem Ensti tüsünde araştırmacı olan Dr. Gerasisov şöyle demiştir "Kaynaklar, daha önce kaktüs usa resinin buruna çekme suretiyle kullanıldığı n dan bahsetmemektedir." Bu durumda Dr. Ge rasisov, bu metodu tedavide ilk kez uygula yan kişidir. Araştırmacı, kaktüs özünü 10 denek tav şanının nefes borusuna 1315 gün koyarak bu hayvanların herhangi bir zehirlenmeye ma ruz kalmadıklarını ispatlamıştır, Kaktüs usaresinin herhangi bir zehirli et kisinin olmadığını gören araştırmacı, akciğer yereminden muzdarip 75 hasta üzerinde (42 erkek, 33 kadın) kaktüs usaresinİn ilaç ola rak kullanmıştır. Bu hastaların herbirinin hastalığı belirli bir merhalede idi. Araştırma cı, hastalarından kaktüs usaresini aşağıdaki hususlar muvacehesinde burunlarına çekme lerini istedi ilk iki gün taze kaktüs yapraklarının 0,2 cm" oranındaki usaresi buma çekilecektir. Takibeden iki gün 0.5 cm" oranındaki taze kaktüs usaresi buma çekilecektir. Diğer takibeden günlerde ise 1 cm" oranında kaktüs usaresi buma çekilecektir. Yudumlar 30 cm" oluncaya dek kademe kade me artırılacaktır. Buma çekme işi bazen sabahın ilk saatle rinde, bazen de akşam yapılıyordu. Kaktüs usaresini burunlarına çeken hastaların hafif bir şekilde uyudukları gözlemlenmiştir. Buru na çekme ameliyesi seyyar bir aspiratör vası tası ile gerçekleştiriliyordu. (Göğüs hastaları nın kulandıkları küçük hacimli aspiratör gi bi). Bazı hallerde 1520 gün geçtikten sonra ilaç ikinci kez tatbik edilebilir. • Kaktüs usaresinin kullanımı sonu cu aşağıdaki sonuçlar doğmuştur Öksürük azalmıştır. Bu, kaktüs usare sinin buruna çekilişinin ikinci ya da üçüncü günü meydana gelmiştir.

Göğüs ağrıları ortadan kalkmıştır. Hastalar huzurlu ve rahat bir uyku uyuyabilmişlerdir. Hastaların (veremlilerin) iştahları ye rine gelmiş, yemek yeme hisleri uyanmıştır. Vücudun harareti normale dönmüştür. Kaktüs usaresinin buruna çekilmesinden 2.3. ve 4. gün geçtikten sonra (Bu üç gün için de) çok balgam (Sputum) çıkarılır. Sonraki günlerde balgam azalır. ilacın kullanımı sona erdiğinde balgam tamamen durur. Yapılan ışın araştırmaları, ciğer dokula rında hastalığın yayılmasının hızla düştüğü nü ve şişmenin ortadan kalktığını göstermiş tir. • Araştırmacı, hastalar üzerinde yapmış olduğu kaktüsle tedavi sonrası aşağıdaki neticelere ulaşmıştır 54 hastanın öksürüğü kesilmiştir. 40 hastanın balgamında düşme göz lemlenmiştir. 37 hastanın (hastalık sebebi ile) gece terlemesi durmuştur. Tahlil sonucu, 53 hastanın hastalığına sebep olan ve balgamdan kaynaklanan mik rop ortadan kalkmıştır.

ÖZET VE NETİcE

Araştırmacı doktor aşağıdaki sonuca ulaşmıştır "Akciğer veremine yakalanmış hasta larda kaktüs usaresinin buruna çekilmesi çok başarılı sonuçlar doğurmuştur. Özellikle de müzmin hallerde. Bakteriyel antibiyotiklerin kullanımı sonuçsuz kaldığında ve hiçbir fonk siyon icra edemediğinde imdadımıza kaktüs usaresi yetişecektir. Kaktüs usaresinin buru na çekilmesi gerçekten güvenli bir tedavi yön temidir ve kesinlikle zararlı bir tesiri sözko nusu değildir. Velev ki kaktüs usaresi ikibin kez buma çekilsin, hiçbir zararı yoktur. Kak tüsle tedavi hem çok kolay hem de basittir. Ve kaktüs bitkisi her zaman elimizin altındadır. • Kaktüs usaresinin göğüs hastalık larında kullanımı İnsanlar çok eskiden kaktüs usaresini as tım hastalığının tedavisinde kullanmış lar dır. Bu tedavide izlenen yol şudur Bir miktar kaktüs yaprağı kaynayan ve içi su dolu olan bir tencerenin içine atılır ve astım hastası tencereden yükselen buharı bumuna çeker. Böylelikle evimizin içinde bu hastalığı kontrol altına alabiliriz. Şu halde sterilize edilmiş (mikroplardan arındırılmış) kaktüs usaresinin atomizere ko nulması mümkündür. Böylece hasta soğuk kaktüs usaresine sahip olabilecektir. Astım hastalarının bir çoğu sıcak su püskürten ato mizere takat getirememektedir. GÖZ HASTALıKLARıNDA KAKTÜSÜN KULLANIMI Kaktüs usareamin dış komeanın tedavisinde kullanımı. Kaktüs usaresi yaranın kapanmasına nasıl yardımcı olur? Keskin (ilerlemiş) göz iltihaplan malarında süzülmüş ve sterilİze edilmiş kaktüs usaresmin göze damlatılması ve hastalığın tedavist. • Kaktüs usaresinin dış komeanın tedavisinde kullammı Kahire ve Ezher Üniversitelerinden bir grup doktor, kaktüs usaresini göz damlası olarak komeası iltihaplanmış tavşanlar üze rinde denemişler ve komea yaralarının iyileş tiğini gözlemlemişlerdir. Bu yöntemin hiçbir yan etkisinin olmadığı da bu deneyler sonucu saptanmıştır. Bu deney, 50 tavşan üzerinde yapılmış ve tavşanlar iki gruba aynImıştır. Birinci grup tavşanın göz komealannda yaralar bulunmaktadır. Yaraların kuturu 5 mmdir. Kaktüs usaresi bu tavşanların gözle rine konduktan sonra günlük olarak gözün durumu müşahede edilmiş ve ortaya çıkan değişiklikler saptanmaya çalışılmıştır. Böyle likle yaranın şekil, hacim ve derinlik yönle rinden uğradığı değişiklikler rahatlıkla göz lemlenmiş ve yeni oluşan dokuların varlığı hissedilmiştir. İkinci grup tavşanın sayısı 20dir. Bu tav şanların da komea yaralarının hacmi birinci grubunki ile aynıdır. Yaraların üzeri salkım mikrobunun noktalan ile kaplanmıştır. Bu tavşanların gözlerine kaktüs usaresi damla tılmıştır. Tedavi sonrası, komea yaralarının kay naşıp kapandığı müşahede edilmiştir. Diğer gözün dokusunda ise herhangi bir olumsuz değişme gözlenmemiştir. İşte bütün bu neti celer, kaktüs usaresinin yarayı temizlediğini, iltihaba mukavemet ettiğini ve yaranın kay naşmasında aktif roloynadığını göstermiştir. Yaranın kaynaşması ise çok hızlı bir şekilde olmuştur. • Kaktüs usaresi, yaramn kapanma sına nasıl yardımcı olur? Gözün komeasındaki yaraların hızlı bir şekilde, kaktüs damlalan ile kapanması nın birkaç önemli sebebi vardır. Bu sebepleri şöyle sıralayabiliriz Kaktüs usaresinin Pantosonik asit ih tiva etmesi. Bu asit yaranın kapanmasını ve dokunun oluşmasını sağlayan en önemli et kenIerden biri sayılmıştır. Kaktüs usaresinin Askorbik asit ihtiva etmesi. Bu asit, ara dokuların gelişimine yar dımcı olur. Kaktüs usaresinin dokuların gelişimi ne yardımcı olan bazı uyancı maddeler ihtiva etmesi. Bu maddelere biyojenik uyancılar. (Biogenic stimulator) denir. Bunlar birtakım kimyasal etkileşimler sonucu meydana gelir. Bu etkileşimlerin sebebi ise dokuların yara lanması ve gözün isabet almasıdır. Kaktüs usaresinde gerçekten bol mik tarda şeker maddeleri bulunmaktadır. İşte bu maddeler dokuların gelişmesine ve kaynaş masına yardımcı olur. • ilerlemiş göz iltihapJanmalarında süzülmüş kaktüs usaresinin göze damla tılması ve hastalığın tedavisi Göze; asit, sıcak su, asit buharı ve ateş isabet ettiğinde ilk yardım olarak uzman bir hekime başvurana dek oranında su katıl mış kaktüs usaresi damlatılır. Usarenin katıl ma amacı, asit oranını düşürmektir.

DIŞ ÜREME ORGANLARıNDAKİ YARA VE İLTİHAPLANMALARIN KAKTÜs USARE st KULLANILARAK TEDAVİ EDİLMESİ

Dış üreme organlarının iltihaplanma va kası kadınlarda erkeklerden daha çok görü lür. Bunun sebeplerini şöyle sıralayabiliriz 1 Kadının idrar kanalının kısa oluşu. İşte bu, iltihaplanınalara sebep olur. 2 Dış tenasül organlarının dış idrar de liğine yakın oluşu. Aynı zamanda büyük idrar yolu da bu organlara yakındır. 3 Çok hamile kalıp çok doğum yapmak. 4 İdrardaki şeker oranının yüksek olu şu. Bu, ınikroplann gelişmesini teşvik eder. Oluşan iltihaplar tenasül organlarının sürek li kaşınınasına sebep olur. (Puritus vulva) 1995 yılında Rochesterden Dr. Crew, için de kaktüs usaresi bulunan bir merhemle bu iltihapları tedavi etmeyi başarmıştır, Doktor merhemi günde iki kez ve iki hafta boyunca iltihaplı bölgeye sürdürmüştür. Tedavi sonra sı oluşan şişlik ve kırmızılık tamamıyla orta dan kalkmıştır. KAKTÜS USARESİ, HAMİLELİGİN SEBEP OLDUGU KARıN BÖLGESİNDE OLUŞAN İZLERİ ORTADAN KALDIRMAKTADm Çoğunlukla hamilelik, karın üzerinde iz ler bırakır. Doğumdan sonra da bu izler var lıklarını sürdürürler. Bu izler, cildin gerilip uzaması ve ciltte bulunan kılcal damarların parçalanması neticesi oluşur. Bu rahatsızlığı önlemek için kaktüs usa resi hamilelik boyunca karına konulabilir. Çünkü bu, cildin yeni oluşan ve tabii olmayan şartlara alışmasını sağlayacaktır. Kaktüs usaresi, doğum sonrası da bu çatlaklar üzeri ne sürülebilir. Böylelikle cilt normal haline dönmüş olacaktır. Bu gayeye matuf olarak kaktüs usaresi kullanan anneler çok olumlu sonuçlar elde et tiklerini belirtmişlerdir. Bu anneler aynı tec rübeyi diğer annelerin de yaşamasını istemiş lerdir.

KAKTÜs USARESİ ASALAK HASTALIKLARINI TEDAVİ ETMEKTEDİR

tekrar uygulandı. Bu işlem 48 defa tekrar landı. Neticede bu hastalıktan muzdarip olan bütün hastalar şifaya kavuşmuştur. Bu asalak mikrobu sonucu oluşan cilt kaşınmaları kaynaklara göre 1954 yılından beri Sovyetlerde kaktüs usaresi ile tedavi edilmektedir. Bilim adamları kaktüs usare sinden elde ettikleri süt ile hastalarını tedavi etmişlerdir. Şunu hatırlatmak çok yerinde ve şık olacaktır. Bu hastalığın tedavisinde kulla nılan kaktüs sütü Rusyada birkaç enstitüde birden aynı anda keşfedilmiştir! Kaktüs usaresinin, asalak mikrobunun sebebiyet verdiği cilt kaşınmalarını iyileş tirdiği ortaya çıkınca araştırmacılar bu hasta lığa yakalanmış olan kadınlara kaktüs usare sini kullanmalarını zorunlu olarak tavsiye et tiler. • Kaktüs usaresi enchoserco volvu lus asalağının tedavisinde kullanımı. Bu hastalık daha çok Ekvator Afrikasin da yaygındır. Bu hastalığın bulaşma sebebi kara sineğin (Simulum) insanı ısırmasıdır. Bu yol ile asalak mikrobu, kan dolaşımına oradan da ci1t altındaki dokulara girer. Bazı asalak mikroplan göze bulaşırsa körlüğe se bep olabilmektedir. (enchosercaisis) Bu hasta lık, Heterazan ve Soramin ilaçları kullanıla rak tedavi edilmektedir. Bu hastalık hakkındaki tıbbın ulaştığı bilgiler çok azdır. Şu ana kadar hastalığın yü cutta hangi zararlara yol açtığı bilinememek tedir. Bu sebeple tedavi yolları henüz tam ola rak bilinememektedir. Hastalığın tedavisi ise çok zordur. Isırık sonucu bu hastalığa yakalanan 120 hasta üzerinde, Dr. Nudoleskaya, bir tedavi uygulamıştır. Thdavidegünlük olarak adaleye kaktüs hulasasından yapılmış, 1 cm", iğne vu ruluyordu. İğne, 30 gün boyunca hastalara vuruldu. 34 ayaradan sonra bu hastalara

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp