Addison Hastalığı (Thomas Addison )

Addison Hastalığı (Thomas Addison )

THOMAS ADDiSON ismi tıp dünyasında özellikle iki hastalıkla meşhur olmuş ve her iki hastalık da ancak bu bilim ölümünden sonra, ismine izafe edilmiştir. Bunlardan birincisi prinisiöz anemi olarak da tanınan "Addison anemisi" ve diğeri de sürrenal bezinin yetersizliğine bağlı "Addison Hastalığı”dır.

Cumberlandlı bir ailenin çocuğu olan Addison, Newcastle yakınında Long Benton beldesinde 1795 yılında dünyaya gelmiştir. hukuk tahsili yapması ailece uygun görüldüğü halde kendisi tıp mesleğini tercih etmiştir, O devirlerde tıp öğrenimine evvela bir cerrah veya eczacı yanında başlamak bir adet hükmünde olmasına rağmen Addison öğrenimine doğrudan doğruya Edinburg Üniversitesi 'ne girerek başlamıştır.1815 yılında tıp doktoru unvanını aldıktan sonra Londra'ya yerleşmiştir. Addison her ne kadar mesleğinin ehli bir hekim haline gelmişse de bunu yeterli görmemiş ve bir öğrenci olarak Guy hastanesine devam etmeye başamıştır. Buradaki başarılı çalışmaları ile adım adım yükselmiş ve sonunda hastanenin en mümtaz şahsiyetl ve hekimi olmuştur.

Klinik tababet sahasında Addison olağanüstü bir hoca karakterine sahipti. Çok asabi bir insan olmasından dolayı öğrencileri kendisine h.arşı saygıdan ziyade korku hissi beslemişlerdir. Addison'un en ünlü öğrencilerinden biri böbrek hastalıklarının büyük üstadı Bright'dır.Her ikisinin müştereken kaleme almış oldukları pratik tababete ait bir eser mevcuttur. Addison akciğer hastalıkları üzerinde de çalışmıştır.

Pnömoniye'ye ait yazmış olduğu eserler çok orijinal olup, büyük bir önem taşır. 1849 yılı 15 Martı'nda "Güney Londra Tıp Cemiyeti " huzurunda "Aneminin Dikkat Çeken Bir Şekli" adı ile bir tebliğde bulunmuştur, Bu hastalığa düçar 3 vakada post mortem yapılmış olan tetkiklerde süprarenal bezi kapsüllüne ait harabiyetle karşılaşılmıştır. Bu sırada pigmantasyon meselesine ait herhangi bir açıklama ve kayda rastlanmamakla beraber sürrenal bezlerin hayat için elzem oldukları hususu ısrarla belirtilmiş bulunmakta idi. Bu tebliğin endokrinoloji konusu için bir başlangıç olduğunu ileri sürmek ve bu ilmin 15 Mart 1849 tarihinden itibaren tababet sahasında yer işgal etmiş olduğunu kabul etmek pek doğru olur, 1855 yılında Addison hastalığını açıklayan ve sütrenal bezleri n bu hastalıktaki önemini belirten kitabı yayınlanmıştır.

Bundan bir süre sonra ADDiSON başka bir hastalığı, yani ADDiSON anemisi olarak tanınan pernisiöz anemiyi de keşfetmiştir. ADDiSON fizik bünye itibariyle gayet sağlam bir yapıya ve mükemmel bir kafaya malik bir insan olarak tarif edilmektedir. Guy hastanesinin duvarları arasında büyük bir klinisyen ve hoca olarak etrafına faydalı olmasına rağmen maalesef dehası sağlığında nazarı dikkati çekmemiş ve ancak ölümünden sonra layık olduğu mevkiye erişmiştir.ADDiSON 1860 yılının 29 Haziranı'nda Brightan'da hayata gözlerini yummuştur. Fakat bu ölüm olayı o. zaman hiçbir etki uyandırmamış ve ancak tek bir gazete kendisinden kısaca bahsetmek lüzumunu hissetmiştir.

Bugün Cumberland'da aile mezarlığında ve ulu bir ağacın gölgesinde yatan büyük bilginin etrafı mezar taşları çevirmekte ve adeta büyük bir haksızlığı uygarlık alemine duyurmak istemektedir,

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp