Yüksük Otu

Yüksük otu iki yıllık otsu bir bitkidir.

Birinci yıl köklerden sadece yapraklar çıkar, ikinci yıl gövdesi yükselmeye başlar. Gövdesi tek veya birkaçtane olabilir. Yapraklan sıralı, kadifelidir, çiçekleri büyük yüksüğe benzer. Rengi kırmızıdır. Meyveleri küme şeklindedir. Çiçeklenme dönemi haziran-temmuz aylandır, meyveleri temmuz-ağustos aylannda olgunlaşır. Yurdumuzda birçok yerde yetişmektedir. Otuzdan fazla türü vardır.
 

Toplanması ve Kurutulması:

Tıpta yapraklan kullanılmaktadır. Yapraklar kuru ve güneşli havalarda toplanmalıdır.
 

Kimyevi Terkibi:

Bitkinin bütün organlan kardi- otonik glikozitler içermektedir. Yüzde 2 oranında eflr yağlan, yüzde 40 oranında yağlar, yüzde 9.5 oranında katran, beyaz maddeler, organik asitler içerir.
 
Tıpta Kullanım Alanları:
Yüksük otu preparatlan kronik kalp rahatsızlıklarında, kalp yetmezliklerinde, ritim bozukluklannda kullanılır.Uzun süre kullanılması sakıncalıdır ve ilk belirtilerde başka bir glikozid kullanılması tavsiye edilir.

Latince Adı: 30 kadar yüksükotu türünün değişik isimleri vardır. Biz bunlardan memleketimizde de bulunan bir kısmının isimlerini vermek istiyoruz.

Genel olarak digitalis diye adlandırılan yüksükotuna bu isim çiçekleri yüzüğe benzediği için 1542’de Alman botanikçiler tarafından verilmiştir. Digitalis, latincede yüzük anlamındadir.

Digitalis Purpurae = Kırmızı çiçekli yüksükotu.

Digitalis Carıensıs = Muğla yüksükotu.

Digitalis Davısıana = Alanya yüksükotu.

Digitalis Ferrugınea = Pasrenkli yüksükotu.

Digitalis Grandiflora = Büyükçiçekli yüksükotu.

Digitalis Orıentalis = Doğu yüksükotu.

Digitalis Trojana Ivan = Truva yüksükotu.

Digitalis Viridiflora Lindl = Yeşilçi-çekli yüksükotu.

Digitalis Ivan = Trabzon yüksükotu

Bitki: 50-150 cm. yüksekliğinde, tüylü yapraklı çiçekli bitkilerdir.

Yayılışı: Yüksükotu genel olarak kireçten fakir nemli topraklarda ve dağ ormanlarında yetişir.

Orta ve Batı Avrupa’da, Portekiz’de, Batı Asya ve Akdeniz bölgesinde, Anadolu’da bitkiye rastlamak mümkündür. Ayrıca yüksükotundan elde edilen ve tıpta genel olarak digital diye bilinen çok önemli maddeler sebebiyle geniş çapta kültürleri de (tarlalarda yetiştirmek) yapılmaktadır.

Şimdi memleketimizde bulunan digitalis türlerinin dağılımını biraz daha ayrıntılı incelemek istiyoruz.

Digitalis Purpurae = Bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilmektedir. Digitalis Purpurea’nın tarlalarda geniş miktarlarda yetiştirilmesi başarısızdır. Vahşi bitkiler özellikle Avrupa’nın Harz dağlarında profesyonel toplayıcılar tarafından toplanılmaktadır.

Digitalis Lanata = İstanbul, Kırklareli, Gelibolu, Çanakkale, Malkara-Keşan arası bölgelerdedir.

Digitalis Carıensıs = Güneybatı Anadolu bölgesi dağlarında, Muğla-Fethiye arası, Antalya-Kemer arasında yetişir.

Digitalis Davısıana = Haziran-Temmuz aylarında sarı renkli çiçekler açar. Alanya yaylalarında, Mersin Anamur ve Ermenek dağlarında bulunur.

Digitalis Ferrugınea = İstanbul’da Beykoz, Alemdağ Polonezköy’de, Trakya, Bolu, Uludağ ve Abant gölü civarındadır.

Digitalis Grandiflora = Uludağ, Kırklareli ve Dereköy’de bulunur.

Digitalis Orıentalis = Karadeniz ve İç Anadolu bölgesindedir.

Digitalis Trojana Ivan = Edremit dağlarındadır.

Digitalis Viridiflora Lindl = Kırklareli civarındadır.

Digitalis Ivan = Trabzon dağlarında bulunur.

Tarihçe  İlk çağlarda M.Ö. 1500 yıllarında mızrak ve ok zehiri olarak kullanıldıkları Ebers papirüslerinde yazılıdır. Daha sonra 13. asırdan itibaren gebelik zehirlenmesi, idrar tutukluğu gibi rahatsızlıklarda kullanılmaya başlanmış ve 1785 yılında İngiliz William Withering tarafından kalp yetersizliklerine ilaç olarak önerildikten sonra gerçek yerini bulmuş ve günümüzdeki önemini kazanmıştır.

Anadolu tarihinde ise ülkemizde bol miktarda yetişmesine rağmen yüksükotu kullanımı pek yoktur.

Kullanılışı: Yüksükotu yaprakları etkili madde kaybını önlemek maksadıyla toplanır toplanmaz kurutulmalıdır. Kurutma işlemi için en uygun ısı 40° C’dir. Yüksükotu yaprağının damarları etkili maddeyi içermediğinden çıkarılmaları uygundur. Bunun için de kuruduktan sonra yapraklar kaba toz haline getirilip, elekten geçirilir. Elek üzerinde kalan kısımlar daha fazla dövülmemeli, atılmalıdır.

Yaprakta bulunan etkin maddeler nemden çok fazla etkilendiğinden saklanırken bitkinin konduğu kaplar hava kalmayacak şekilde tamamen doldurulmalıdır.

İlaç sanayiinde kullanılan yüksükotundaki değerli maddelerin kaybını önlemek için daha karışık kimyasal yöntemler uygulanmaktadır.

İçindeki Maddeler: Değişik türler içinde çok çeşitli maddeler mevcuttur. En tanınmışları digoxin, digitoxin, gitoxin, Lanatosid A-B-C aynı zamanda piyasada ilaç olarak da kullanılmaktadır. Bunlardan başka glikoz, diginin, digi-purpurın, dıgıtonin, palmitik, stearik oleik ve linoleik asid gibi maddeler de mevcuttur.

Tıbbi Etkiler: Yüksükotunun en önemli tıbbi etkisi kalp kaslarının kasılma gücünü arttırarak kalp yetmezliğini tedavi etmesidir. Normal kalpte zehirli dozlara kadar etkisizdir. Böylece günümüzde kalp yetmezliğinin temel ilacı olmuştur. Kalbin atım sayısını da azaltarak kalbin kanla dolup boşalmasını daha düzenli bir hale sokar. Bu sayede kalp yezmezliğinin iki ana belirtisi olan nefes darlığı ve halsizliği engeller. Çünkü kaslara ve akciğere yeterli kan gönderilebilir.

Yüksükotu böbrekte tuzun geri emilimini önleyerek su ve tuzun vücuddan atılmasını, diğer bir deyişle idrarın artmasını sağlar.

Yüksek tansiyonlu kimselerde yüksükotu da tansiyonu yükseltebileceğinden kullanılmaları tavsiye edilmez. Bu etkinin bir sebebi de damarların daralmasıdır.

Yüksükotu içindeki maddelerden olan digitoxin isimli glikozid vücudda birikme özelliği sebebiyle azar azar kullanılsa bile zehirlenmeye yol açabilir. Ayrıca yüksükotuna has bir özellik, tedavi edici doz ile zehirleyici dozun miktarları birbirine çok yakındır. Bu nedenle bitki kullanılacaksa mutlaka hekim nezaretinde kullanılmalıdır. Aslında yüksükotu halk arasında ilaç olarak kullanılmadığı için bu tip zehirlenmeler pek görülmez. 10 gram kuru, 40 gram yaş yaprak ölümle sonuçlanabilecek kadar tehlikeli zehirlenmeye yol açabilir.
Zehirlenme belirtileri iştahsızlık, bulantı, kusma, görme bozuklukları, uyuşukluk ve kas krampları gibi şikayetlerdir.





SENDE YORUM YAP!

Whatsapp