Prof. Dr. Adnan Saraçoğlu İle Asma Yaprağı

Prof. Dr. Adnan Saraçoğlu İle Asma Yaprağı : Değerli okuyucu, alkol hücre için zehirdir. Hücre zehri olan bir şey doku zehridir. Doku zehiri olan bir madde, aynı zamanda organ zehridir. Buradan kolayca çıkarılacak sonuç, alkol tüm vücut için zararlıdır.Alkol bağımlısı birkaç insan tanıdım. Alkol bağımlısı olduktan sonra pişman olan, bırakmak isteyen fakat bir türlü bırakamayan... Aralarında psikolojik destek alanlar da vardı. Bazıları utanarak, “Hocam bana yardımcı olabilecek bir kürünüz var mı?” diye soruyordu. “Hocam, tüm saygınlığımı yitirdim, utanıyorum. Alkol bağımlısı olduktan sonra, yüzüme bakan insanların yüzlerindeki garip ifade beni daha da üzüyor. Acaba, alkollüyken ne yaptım sorusu, hatırlayamamak ve bu belirsizlik beni yıkıyor. Daha kötü oluyorum.

Tüm saygınlığımı yitirmiş olduğumu anlıyorum.”Bu ve benzeri ifadeler alkol bağımlısı insanların iç dünyasından dökülen, kararsız, şüpheci, güvensiz, ürkek sözlerdir. Kurtulmak isterler. Bir daha içmemek üzere kendilerine ve en yakınlarına söz verirler, yemin ederler. Sonra yenilip tekrar içerler. Verilen sözler, edilen yeminler hep boşa çıkar. Sonunda yıkılan yuvalar, uzaklaşan dostlar...AlkolizmAlkolizm çoğunlukla genetik (irsi) yatkınlık gösteren veya genetik yolla da geçebilen, biyokimyasal bir bozukluktur. Ancak yüksek dozda ve çok sık alkol tüketimine bağlı olarak gelişen alkol bağımlılığı da sıklıkla görülmektedir.

Alkol aldıktan sonra hastanın kontrolünü kaybetmesi, içmeye başladıktan sonra bırakamaması, kendine engel olamadığını göstermektedir. Alkolik içmeye başlar, çünkü kendini tutamaz. Alkoliklerin çoğunluğu içtiği zaman kontrolünü kaybeder, ancak tüm hastalıklarda olduğu gibi istisnalar vardır. Bazen bir alkolik, içmeden durabilir, kendi kendine ve çevresine bağımlı olmadığını ispatlamaya çalışır, bazen daha kontrollü içebilir.Günümüzde alkolizm tedavisiAlkol tedavisi fizyolojik, psikolojik ve sosyal olarak sınıflandırılabilir. Çoğu zaman fizyolojik tedavi, psikolojik tedaviye ek olarak yapılmaktadır. Alkol tedavisinde psikoterapi vazgeçilmez bir yöntemdir. Psikoterapide hasta, ailesi ile beraber değerlendirilir. Hastanın içinde bulunduğu aile ele alınmalıdır, çünkü alkolizm bir “Aile hastalığadır.

İlaç tedavisi

DanimarkalI Eric Jakobsen tarafından 1948 yılında geliştirilmiş olan bir ilaç, çok az miktarda dahi alkol alındığında kusma, şiddetli mide bulantısı, el ve ayaklarda üşüme, kan basıncının düşmesi, deride kızarıklar, şiddetli baş ağrısı ve kalp atışlarının yükselmesine neden olur. Bu belirtileri aynı anda yaşayan hasta, adeta öleceğinden korkar. Bu ilacın amacı, hastaya ilaçla beraber alkol aldığı takdirde ne kadar tehlikeli olduğunu göstermektir. Böylece hastanın ilaç kullandığı dönemde alkol alması engellenmiş olur. Tedavi amaçlı kullanılan diğer ilaçlarsa şunlardır:

■ Antidipsojenikler

■ Seratonerjik antidepresanlar

■ Lityum

Tüm bu ilaçlar, ancak uzman bir hekim gözetiminde kullanılabilir.Alkol bağımlılarında depresyon ve yalnızlık duygusu beraber gelişmektedir. Belli bir zamandan sonra onlar için yegâne çözüm ve rahatlama yolu alkol almaktır. ipin ucu kaçmıştır. Maddi ve manevi kayıpları düşünmemek için bu kez sürekli alkol almak isteyebilirler.Değerli okuyucu, feda edilecek, vazgeçilecek, uğrunda fedakârca mücadele edilmeyecek hiçbir insan yoktur. Eğitimcilik hayatımda hiçbir öğrencimi gözden çıkarmadım. Hiçbir öğrencimden vazgeçmedim. Eğitilemez demedim. Yardım isteyen hiçbir insanı geri çevirmedim. Yardıma muhtaç olduğunun bilincinde vefarkında olmayım görüp ona yardım etmek, eğitimciliğin temelidir.

Hocalık sadece fizik, kimya, matematik, biyoloji öğretmek değildir. Hocalık güzel ahlakı öğretmek ve güzel ahlaklı kişiler yetiştirmektir.Alkol hakkında kısa bilgiAlkol hücrenin zehridir. Alkol alımı genel yaşlanmayı ve cildin kırışmasını hızlandırır. Karaciğerin en büyük düşmanıdır. Trigliserld ve kolesterolü yükseltir. Karaciğerin yağlanmasına, ileri aşamalarda siroza ve karaciğer kanserinin gelişmesine neden olabilir. Avrupa standartlarında günde 20 gramdan fazla alınan alkolün yukarıda bahsettiğim şikâyetlere neden olduğu ve hızlandırdığı savunulur.

Çoğu zaman tüketilen alkollü bir içeceğin kaç gram alkol içerdiğini bilmek isteyenler olmaktadır. Aşağıdaki formülle bunu kolayca hesaplamak mümkündür.(İçilen miktar mİ) x (vol. yüzde alkol) x (0.8 g/ml) = gram alkolÖrneğin, 1 şişe bira 500 ml’dir ve yüzde 5 alkol içerir. Eğer, bir kişi 500 mİ bira içmiş ise, 500 x 5/100 x 0,8 = 20 gram alkol almış demektir. Bu da yaklaşık olarak 0,5 ppm (promil) demektir.20 lik (200 mİ) rakı içmiş olan birisi için hesaplarsak, 200 x 45/100 x 0.8 = 72 gram alkol almış demektir. Bu da yaklaşık 1.8 ppm (promil) demektir.

Trafik kontrollerinde yapılan alkol muayenelerinde “promil” olarak ölçüm yapılmaktadır.Bitkisel olarak yardımcı tedaviAlkol bağımlısı insanlara yardım etmek için, onlara alkolü kolayca bıraktıracak bitkisel bir kürün uzun yıllardır arayışı içerlsindeydim. Tanıdığım alkol bağımlısı insanlar, ilaçlarını yurt dışından getirtiyorlardı. Ancak, belli bir zaman sonra bu ilaçlar da fayda etmiyordu. Çaresizdiler.Neden asma yaprağı?Doğada mutlaka bu hastalığa karşı bitkisel bir yardımcı tedavi olduğu inancın- daydım. Bazen bir konu üzerinde uzun zaman araştırma yaptığınız veya yoğunlaştığınız zaman “neden olmasın?” şeklinde bir soru aklınıza gelebilir. Üzümden alkol yapıldığını herkes bilir; beyaz üzümden beyaz şarabın, kırmızı üzümden kırmızı şarabın...

Neden, alkole karşı tiksindirici veya alkol bağımlılığına karşı etkili yardımcı çözüm, üzümün yapraklarında gizli olmasın?Neden olmasın? işte, bu soru beni üzüm yaprağını araştırmaya yöneltmiştir. Belki, çok basit bir soru gibi gelebilir. Ama zaten, en zor sorular, basit olan sorular değil midir? Üzüm yaprağının içerdiği etkin maddeleri araştırmaya başladığımda, daha önce hiçbir bitki yaprağında karşılaşmadığım ve tanımadığım onlarca kimyasal bileşik karşıma çıkıvermişti. Doğadaki her bitkinin içeriğinde bir tek kendisine özgü (özel) etkin maddeler vardır. Şüphesiz ki, üzüm yaprağının da kendine has etkin maddeleri olacaktır. Eğer üzüm yaprağında alkolizme karşı etkili olabilecek etkin madde veya maddeler varsa bunlar hangileriydi? İşte, bu sorunun cevabını alabilmek veya bulabilmek için alkolizm nasıl bir hastalıktır, sorusunun cevabını bilmek gerekiyordu. Yani, alkolizm nedir?Ülser, hepatit, prostatit, ülseratif kolit, diyabet, makula dejenerasyonu veya he- moroid gibi hastalıklar çok iyi bir şekilde tanımlanmıştır.

Tanımlandığı içindir ki, bu tanıma karşı savaşacak etkin maddeyi ve bu etkin maddenin biyokimyasını belli bir sistematik içerisinde doğadaki bitkilerde araştırıp yardımcı tedavi olarak ortaya koyabiliriz. Ancak alkol bağımlılığı iyi tanımlanmış bir hastalık değildir. Yani, vücutta ne oluyor da kişi alkol alma ihtiyacı duyuyor? Alkol alma ihtiyacını hastalık derecesine getirmiş olan bağımlılık mekanizması nedir? Yani alkole karşı bağımlılığı geliştiren, tetikleyen nasıl bir metabolizmadır? Alkolizmde, insan vücudundaki hangi metabolizma harekete geçerek, alkol almak zorunda bırakıyor veya alkol alma açlığına neden oluyor? Doğru bilinmesi ve doğru ayırt edilmesi gereken nokta, alkolizmin neden olduğu şikâyetler ve semptomlar (belirtiler) değildir. Çünkü bir hastalığın şikâyetlerini (semptomlarını) ortadan kaldırıcı tedavi, tedavi değildir. Bir hastalığın, şikâyetlerini ortadan kaldırıcı tedaviye semptomatik tedavi denir. Tedavi, teşhis edilmiş hastalığın ortadan kaldırılmasıdır. Örneğin, şeker veya romatoid artrit hastalığının tedavisinde kullanılan ilaçlar semptomatik tedavidir. Bu hastalıklarda ilaç kullanıldığı müddetçe hastalığın şikâyetleri ortadan kaldırılır ancak ne şeker ne de romatoid artrit hastalığını ortadan kaldırmaz. Amaç, alkolizmin semptomatik tedavisi değil, alkolizmin tedavisidir. Çünkü alkolizmin semptomatik tedavisi alkol kullanımını engellemeyip, sadece alkolizmin şikâyetlerini ortadan kaldırıcı rol oynayacaktır. Sonuçta, alkol kullanımına bağlı şikâyetler yaşanmasa dahi, alkol kullanımının neden olduğu tahribat ve diğer hastalıklar seyrine devam edecektir.

Asma yaprağının taze iken tadına bakıldığında ekşimsi bir tat verir. Bu ekşi tadı ona kazandıran, limonen ve citric acid’in beraberce bulunmasıdır.Üzüm yaprağında bulunan brevilagin, inisitol, hirsutrin ve elemol-acetateetkin maddeleri alkolizm hastalığına karşı en etkili olan primer etkili maddelerdir. Hem meyvesinde hem de yaprağında bulunan d-catechin, delphinidin ve leu- cocyanidin fonksiyonel etken maddeleri, primer (ana) etkin maddeleri desteklemektedirler.Yeşil taze üzüm suyu (koruk)Yeşil taze üzüm suyu, alkolün neden olduğu zararlara mükemmel bir destekleyicidir. Tadının bir miktar ekşi olmasına dikkat edilmelidir. Ne çok koruk (ekşi), ne de (tatlı) olmamalıdır.Kür için kullanılacak olan yaprakların taze olanlarını tercih ediniz. Kurumuş veya kurutulmuş olanlar, taze yapraklar kadar etkili olmasa da, tazesine göre yaklaşık yüzde 60 etkilidir.

KÜR 1 ALKOLİZM TEDAVİSİNDE VE AKCİĞER KANSERİ HASTALARINDA

Yaklaşık 10-12 adet taze asma yaprağı kaynamakta olan 250 mİ klorsuz suya atılır, kısık ateşte 8 dakika kaynatılır ve ılınmaya bırakılır. Ilınınca süzülür ve 1 su bardağı kadar, akşam yemeğinden 2 saat sonra içilir. Haftada 3 kez taze olarak hazırlanır ve içilir. Bu kür 1 ay uygulanır. Bir aydan sonra 15 gün ara verilir ve bir aylık kür tekrar edilip sonlandırılır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp