Tüberküloz Hastalığının Tedavisinde Kullanılan Tarihi Yöntem

Tüberküloz Hastalığının Tedavisinde Kullanılan Tarihi Yöntem : Tüberkülozda potasyum eksikliği organizmada çok sık görülür. Bu eksikliği gidermek için ekstre hazırlanır. On adet limonun suyu, 6 adet taze yumurta, 100 gr. ıhlamur balı, 2 çay bardağı konyak karıştırılarak bekletilir. Yumurta beyaz kabuklu olmalıdır ve kabuklan ile birlikte kınlarak kavanoza dökülür, üzerine limon suyu ilave edilir. Sonra bal ısıtılarak üzerine eklenir. Bir hafta sonra konyak ilave edilerek kanştınlır. Bu ilaç koyu renkli kavanoza konmalı ve serin, karanlık yerde muhafaza edilmelidir.Günde üç defa yemeklerden hemen sonra iki tatlı kaşığı alınmalıdır. Kullanma süresi 2-3 haftadır.

Verem tedavisinde Orta Asya yöntemi

Bir şişe üzüm şarabına aloe (sarısabır) bitkisinin yapraklan kıyılarak ilave edilir, 4 gün bekletilir, yemeklerden önce günde yanm çay bardağı içilir.1 litre saf alkolde 200 gr. aloe gövdesi ufak ufak doğranılarak 4-5 gün süreyle bekletildikten sonra, günde 3 defa birer tatlı kaşığı yemeklerden önce içilir. Bir tencereye 100 gr. su, 300 gr. saf bal ve 4 yaprak aloe doğranmış halde konulur. Hafif ateşte 2 saat kaynatılır, süzülerek, günde 3 defa yemeklerden önce birer çorba kaşığı içilir.

 Tüberküloz sıklıkla akciğeri hedef alan, ancak lenfatikler ve kan dolaşımı yolu ile  yayılabilen bir enfeksiyon hastalığıdır. Buna karşın tüberkülozun yayılmasında kaynak akciğer tüberkülozu olduğundan savaşım ona yöneliktir. Tüberkülozun klinik ve radyolojik bulguları tanıda yardımcı olmakla birlikte kesin tanı hastalık etkeni olan Mycobacterium''''ların klinik örneklerde gösterilmesi ile olanaklıdır. Günümüzde tüberkülozun en yaygın nedeni Mycobacterium tuberculosis''''dir. Atipik mikobakteriler ise seçilmiş hasta gruplarında (AIDS gibi) görülmektedir.
 Akciğer tüberkülozunun tanısında;
 Hastanın öyküsü, belirtiler, fizik inceleme bulguları, akciğer grafisi, tüberkülin deri testi,
mikrobiyolojik tanı (kesin tanı) birlikte değerlendirilmelidir.

 Hastanın Öyküsü 

 Erişkin hastalarda birincil tüberküloz geçirip geçirmediği sorulmalıdır. Yakın çevrede (iş, aile, arkadaş, aynı ortamı paylaşan bireyler) tüberküloz öyküsü öğrenilmelidir. Kültürel ve sosyoekonomik düzey belirlenmelidir. 
Erişkinlerde tüberküloz (ikincil tüberküloz) iki mekanizma ile gelişir;
 1- Endojen reaktivasyon
 2- Eksojen reenfeksiyon
 İyi bir öykü bu ayrımı yapmada yardımcıdır.

 Belirtiler

 Akciğer tüberkülozu farklı klinik formlarda seyir gösterebilir;
 a- Tüberküloz pnömoni
 b- Tüberküloz plörezi
 c- Kaviter tüberküloz
 d- Miliyer tüberküloz
 Hastalık rastlantısal çekilen bir akciğer grafisinde yakalanabilir. Basil sayısı belirli bir düzeye ulaşınca belirtiler ortaya çıkabilir. Belirtilerin ortaya çıkması sinsi olup haftalar hatta aylarca sürebilir. 
 En sık ve ilk görülen solunum sistemi belirtisi öksürüktür. Başlangıçta kuru ve kesik kesik olan öksürük daha sonra mukoid, mükopürülan ya da kanlı  olabilir. Göğüs ağrısı genellikle parietal plevranın tutulumuna ikincil gelişir. Plevral tutulum parietal-viseral plevra yapraklarının yapışmasına yol açabilir ve efüzyon oluşmayabilir. Buna kuru plörezi denir. Seröfibrinöz plörezi ya da ampiyem de gelişebilir. Terminal evrede nefes darlığı, larenks tutulumuna ikincil ses kısıklığı gelişebilir.

 Fizik İnceleme Bulguları
 Hastalar soluk görünürler ve kilo yitimi nedeni ile zayıftırlar. Plevral kalınlaşma ya da plörezi varsa matite saptanabilir. Daha geniş lezyonlarda konsolidasyona özgü bronşial solunum duyulabilir. Yaygın lezyonlar varsa çomak parmak gelişebilir. 

 Radyolojik Tanı
 Öncelikle ön-arka ve lateral akciğer grafileri çekilmelidir. Kalbin ve kemik yapıların arkasındaki lezyonların görülebilmesi için apiko-lordotik ya da oblik filmler gerekebilir. Bilgisayarlı tomografi, magnetik rezonans görüntüleme gibi tekniklere standart grafilerden sonra ve gerekiyorsa başvurulmalıdır. Bu tekniklerle nodüller, kaviteler, kistler, kalsifikasyonlar, büyük bronşların sınırları ve akciğer parankiminin damarsal ayrıntıları değerlendirilebilir.
 Akciğer grafisi, hastalığın tanısında, yaygınlığını, niteliğini belirlemede ve tedaviye yanıtı değerlendirmede yardımcıdır. Hiçbir radyolojik görünümün tüberkülozda kesin tanısal değeri yoktur. Ancak bazı lezyonlar öncelikle tüberkülozu düşündürür. Birincil tüberkülozda hiçbir radyolojik bulgu olmayabilir. Tipik olarak orta-alt akciğer zonlarında periferik infiltrasyon ve buna eşlik eden hiler-paratrakeal lenfadenopati izlenebilir. Bilateral hiler lenfadenopati %15 oranında görülebilir. Ender olarak genişlemiş lenf bezi basısına bağlı olarak atelektazi görülebilir. 
 Kaviter pnömonik lezyonlar ve miliyer görünümler ortaya çıkabilir. Geç edinilmiş birincil tüberkülozda plevral efüzyon görülebilir.
Erişkin tüberkülozunda lezyonlar daha çok üst lobların apikal ve posterior segmentlerinde ve alt lobların superior segmentlerinde yamalı infiltrasyonlar biçiminde kendini gösterir.  Lezyonlar sağ akciğerde daha sık izlenir.  Kaviter lezyonlar %40 oranında görülür. Miliyer tutulum olan olgularda her iki akciğerde 1-2 mm çapında yaygın nodüler gölgeler görülür. Plevral tüberkülozda sıklıkla tek taraflı efüzyon izlenir.
 Tüberkülin Deri Testi
 Tüberkülin deri testi M. tuberculosis ile oluşan enfeksiyonu göstermede kullanılan geleneksel bir yöntemdir. Hücresel tipte ve geç tip aşırı duyarlılık reaksiyonudur. Birincil enfeksiyonun ikinci-üçüncü haftasından sonra gelişir. 
 Mantoux testi: En güvenilir ve en yaygın kullanılan yöntemdir. 5 tüberkülin ünitesi (TU), pürifiye protein derivesi (PPD) 0.1 ml solüsyon, ön kola intradermal olarak PPD enjektörü ile uygulanır. 48-72 saat sonra oluşan endürasyonun transvers çapı ölçülür. Yalnızca eritem oluşur, endürasyon görülmezse test negatif  kabul edilir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp