Tüberküloz Nedir Nasıl Tedavi Edilir

Tüberküloz Nedir Nasıl Tedavi Edilir

Tüberküloz Mycobacterium tuberculosis adı verilen bir basille oluşan bulaşıcı bir hastalıktır. Tüberküloz, % 80 oranında akciğerlerde olmak üzere bütün organlarda görülebilir. Tedavi edilmeyen veya yetersiz tedavi edilen hastalarda ölüme yol açabilir. Bu günkü modern tedavi ile tüberküloz hastalarında yüzde yüze yakın iyileşme sağlanabilir.

Tüberküloz Nasıl Tedavi Edilir

Verem ya da tüberküloz hastalığı, tüberküloz bakterisinin (M tuberculosis) neden olduğu, çoğunlukla akciğerlerde görülen bir enfeksiyon hastalığıdır. Tüberküloz, artık tedavi edilebilir bir hastalıktır. Modern ilaçların bulunması ve oldukça olumlu sonuçlar alınmasına rağmen, günümüzde tüberküloz halen önemli bir sağlık sorunudur.

Tüberküloz hastalığına karşı uygulanan BCG aşısı, çocukluk çağında tüberkülozun ağır formlarının oluşmasını önler. Tüberkülozdan korunmanın en önemli yolu, hastaların erken tanısının konulup, erken tedavisinin başlamasıdır.

Tüberküloz tedavisinde günümüzde oldukça etkili ilaçlar bulunur. Tedavi için çoğunlukla hastaneye yatmaya gerek kalmaz. Ülkemizde Verem Savaş Dispanserleri'nin koordinatörlüğünde, ilk iki ayda ağızdan alınan 4 tür ilaç ve sonrasındaki 4 ayda da iki tür ilaç ile toplam altı ay süren tedavi uygulanır. Bu tedavinin püf noktası ise tedaviyi aksatmamaktır. Düzenli ilaç kullanıldığında hastalık tamamen iyileşir. Hastalığın tedavisi sırasında özel bir beslenme rejimi uygulanmasına gerek yoktur. Hastalığın doğası gereği kilo kaybetmiş, iştahı azalmış olan hastaların ilaç tedavisi başlandıktan kısa bir süre sonra iştahı açılır ve hastalar kaybettiği kiloları alır. Bu dönemde hastayı gereğinden fazla beslemek, genel vücut sağlığını açısından olumsuz bile olabilir. Tüberküloz hastalığı düzenli tedavi ile tamamen iyileşen bir hastalıktır ve genellikle hastanın daha sonraki hayatı için herhangi bir kısıtlanmaya neden olmaz.

Tüberküloz hastalığı, en çok henüz tanı konulmamış ya da ilaç kullanmayan hastaların yakın çevrelerine bulaşır. Tanı konulup, ilaç başlanan ve ilaçlarını düzenli kullanan hastaların tüberküloz bulaştırması çok azalır. Hastalık, en çok; ilaç kullanmayan hasta ile aynı odayı paylaşan yakınlarına ve 5 yaş altı çocuklara bulaşır. Kent yaşamının vazgeçilmez öğesi olan toplu taşıma araçları ile seyahat sırasında hastalığın bulaşma olasılığı yok denecek kadar azdır.

Tüberküloz hastalığı nedeniyle tedavi gören kişilerin, hastalığı bulaştıracağından korkulur. İlaç içen hastalar hastalığı bulaştırmaz. 'Doğrudan Gözetimli Tedavi' stratejisiyle ilaç içen hastaların, günlük işleri ve sosyal aktiviteleri sırasında tedavileri güvenle yapılabilir. Çalışma ortamında iş arkadaşlarında tüberküloz olduğunda, bulaşmada, işyerinin büyüklüğü, havalandırması gibi faktörler önem taşır. Örneğin çok sayıda işçinin çalıştığı, yüksek duvarları olan bir fabrika ortamında bulaşmanın daha az olması beklenirken; küçük ve havalandırması olmayan bir odada aynı ortamda çalışma sırasında bulaşma olasılığı daha fazla olduğu söylenebilir. Ancak hasta birey tedavi altında ise bulaştırıcılığı çok düşer.

Dünyada 2012 yılında 8.6 milyon yeni tüberküloz hastasının ortaya çıktığı hesaplanmaktadır. Yaklaşık 1.3 milyon kişi de tüberküloz hastalığı nedeniyle hayatını kaybetti. Modern ilaçlara karşın hastalığın halen yaygın olması ve ölümlere neden olması, ilaç ve tedavinin kendisinden çok, sosyal koşullar ile ilişkilidir. Hastaların yüzde 95'inden fazlası orta ve düşük gelir grubundaki ülkelerde yaşıyor.

Tedavi başarısını olumsuz yönde etkileyen bir önemli faktör de ilaç direnci sorunu. Tedavide çok önemli olan iki ilaca birden dirençli olmayı ifade eden 'Çok İlaca Dirençli Tüberküloz (ÇİDTB)' hastalığı da tedavisi zor olmakla birlikte tedavi edilebilir bir hastalık formudur. Dünyada yılda yaklaşık 450 bin çok ilaca dirençli tüberküloz hastası olduğu biliniyor.

2012 yılında 14 bin 619 tüberküloz hastası tespit edilen Türkiye'de tüberküloz tedavisi Sağlık Bakanlığı tarafından ücretsiz olarak yapılıyor. Ülke çapındaki verem savaş dispanserleri tarafından tüberküloz ile ilgili ilaçlar belirli bir düzen içerisinde ücretsiz olarak temin ediliyor.

Tüberküloz tedavisi başlangıçta 4 tür, tedavinin ikinci ayından sonra da 2 tür ilaç ile toplam 6 ay sürer. Uzun süren böyle bir ilaç tedavisinde devamlılık çok önemlidir. Tüm dünyada yıllardır 'Doğrudan Gözetimli Tedavi Stratejisi', ülkemizde de 2006 yılından beri uygulanıyor. Ülke çapında ücretsiz olarak dağıtılan tüberküloz ilaçları ile, sağlık kuruluşlarının işbirliği içerisinde tüm tedavi süresi boyunca hastanın ilaçlarını unutmadan içmesini sağlamaktır.

Tüberküloz hastalığı, sosyo-ekonomik koşulların bozuk olduğu, nüfus hareketliliğinin fazla olduğu illerimizde yoğun olarak görülür. İstanbul, İzmir, Bursa ve Ankara gibi şehirlerde tüberküloz hastaları sayısal olarak çok görülür. Kentlerin nüfuslarına göre oranla hasta sıklığına bakıldığında ise Edirne, İstanbul, Düzce ve Kırklareli'nde yoğun olarak görülmektedir.

Hastalık özellikle genç nüfus arasında yoğundur. Ülkemizde hem genç nüfus arasında hem de 65 yaş üstünde daha sık olarak görülmektedir. Genç nüfusta daha sık görülmesi salgının devam etmesi ile, yaşlı nüfusta sık görülmesinin de, genel nüfus yapısının yaşlanması ile ilgisi olduğu düşünülüyor.

VEREM NASIL BULAŞIR?

Verem, genelde solunum yoluyla bulaşan bir hastalıktır. Bu yüzden verem mikrobu da çoğunlukla akciğere yerleşir. Vücut savunması yetersiz kaldığında ve bakteri akciğere yerleştiğinde burada yara oluşumu gerçekleşir. Bu sırada bakteri çoğalmaya devam eder. Nefes alıp verirken olmasa da hapşururken veya öksürürken bu bakteriler dış ortama geçer. Dış ortama geçen bakteri kapalı ortamlarda başka kişilerin nefes almasıyla akciğerlerine geçer. Böylece verem mikrobu diğer kişilere de bulaşmış olur. Bazen hemen vereme sebep olur bazen de vücut direnci yerinde olduğunda bağışıklık sistemi hücrelerince tutulur. Eğer bağışıklık sistemi zayıflarsa ki bu durumda kendimizi çok güçsüz hissederiz, verem hastalığı ortaya çıkar. Hastalık ilerlerse kişinin balgamında verem mikrobu bulunur. Bu kişiyle temas hastalığın bulaşmasına neden olabilir. Bir diğer bulaşma yolu ise pastörize edilmemiş sütlerle beslenenlerde görülür. Gelişmiş ülkelerde pek görülmese de inek sütü ile beslenen, iyi kaynatılmamış ya da pastörize edilmemiş sütlerin içilmesi sonucu ortaya çıkar.

VEREM NASIL TEŞHİS EDİLİR?
Bazı belirtiler iki haftadan fazla sürüyorsa yapılan ilk muayene sonrası hastadan bazı tetkikler istenir. Bunlardan en önemlisi balgamın incelenmesidir. Balgam incelenerek verem mikrobu olup olmadığı araştırılır. En uygunu ise sabah aç karnına çıkarılan balgamdır. Yeterli olmazsa bir gün boyunca çıkarlan balgam incelenir. Belirtiler var fakat balgam incelenmesinde bu bakteri görülemiyor ise akciğer grafisi çekilir. Yapılan bazı kan tahlilleri sonucu verem teşhisi konabilir. Sabah hasta kalkmadan alınan mide suyunun incelenmesi de verem teşhisinde kullanılan bir yöntemdir. Çok nadir durumlarda ise balgam alınır ve besiyerinde verem mikrobu olup olmadığını anlamak için üremeye bırakılır. Eğer bakterilerin üremesi görülüyor ise verem teşhisi konabilir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp