Tiroid Kanseri Nedir

Tiroid Kanseri Nedir

Tiroid kanseri en sık görülen endokrin tümörü olup erkek ve kadında 100.000 de 2,3 ve 8,5 oranında rastlanır. Meme kanserleri kadınlarda en sık rastlanan kanser türüdür. Günümüzde her 9 kadından birinde meme kanserine rastlanmaktadır. Tiroid kanserleri de kadınlarda saptanan kanserlerde sıklık sırasına göre 3. sırada yer almaktadır. Ayrıca şunu da belirtmekte yarar vardır: meme ve tiroid kanserleri birlikte de görülebilir. Meme kanseriolan kadınlarda % 1 ila 10 oranında tiroid papiller kanserine de rastlanabilir. Aynı şekilde kolon kanseri olan ya da barsaklarında yaygın polipozisi olan kişilerde % 10 oranında tiroid bezinde papiller kanser tipine rastlanabilir. Bu tip klinik tablo ‘Gardner Send- romu’ olarak bilinmektedir.

Tiroid Kanserleri, tiroid bezinin hücrelerinde oluşan kanser türüdür. Tiroid kanseri çok sık görülmez. (Tiroid tümörleri kadınlarda %6.4 erkeklerde %1.6 oranında bulunur).

Birçok tiroid tümörü iyi huyludur; fakat soğuk nodüllerin %5 oranında kanser olma ihtimali vardır. Çok nodüllü guatrlarda bu oran daha yüksektir.

Tiroid kanserinin birçok tipi vardır fakat en sık görülenleri papiller, folliküler türleridir. (Sık görülmeyen diğer türler ise lenfoma, medüller ve anaplastik kanserdir).

Tiroid Kanseri Belirtileri

Tiroid kanserlerinin birçoğunda hiçbir şikayet olmaz. Hastalık herhangi bir belirti vermez. Bazı vakalarda lenf bezleri büyümüş ya da boyunda kitle meydana gelmiştir. Hastaların az bir kısmında ise boğazda sıkıntı hissi, ağrı, nefes almada güçlük çekme, ses kısılması, yutma güçlüğü olabilir. Fakat dediğimiz gibi bunlar hastaların az bir kısmında görülür. Birçok tiroid kanseri belirti vermez. Hatta tanı anında hastaların bir kısmında başka organlara yayılma saptanır.

TİROİD KANSERİNİN NEDENLERİ

Nedeni henüz tam olarak bilinmemektedir. Fakat yapılan araştırmalara göre bazı radyoaktif maddelere maruz kalan kişilerde tiroid kanseri görülmüştür. Bu maddelerden en önemlisi uranyumdur. Örneğin Çernobil’deki nükleer santral kazasıyla beraber bu bölgede yaşayan kişilerde tiroid kanseri görülme sıklığı artmıştır. Bazı tiroid kanserlerinde ise genetik mutasyonların rol oynadığı düşünülmektedir.

Sık karşılaşılan sorulardan birisi tanı sırasında ya da tedavide kullanılan bazı radyoaktif maddelerin kansere neden olup olmadığıdır. Bu amaçla kullanılan maddelerin miktarları oldukça azdır. Vücuttan atılma süreleri ise çok daha kısadır. Bu yüzden kansere neden olmazlar.

TİROİD KANSERİ TİPLERİ

Papiller kanser: Genellikle iyi seyreden bir kanserdir. Bütün tiroid kanserlerinin %80’ine yakını papiller kanserdir. Belirti vermeyebilir ve uzun yıllar tiroid bezinde kalabilir. Hastanın bu durumda hiçbir şikayeti olmayabilir. Her yaşta görülebilir ve gençlerde daha iyi seyreder. En sık 40’lı yaşlarda ortaya çıkar. Vücudun başka organlarına yayılabilir. Bu durumda hastalığın seyri daha kötüdür.

Folliküler kanser: Papiller kanserden sonra en sık görülen tiroid kanseridir. Fakat görülme sıklığı papillere göre oldukça azdır. Bu kanser de yayılabilir. Sıklıkla tiroid bezinin zarına ve damara yayılır. Eğer zara yayılma gösteriyorsa seyri damara yayılana göre daha iyidir. Bu kanser tipi en sık akciğer ve kemiğe yayılır. Ayrıca komşu yapılara, örneğin nefes borusuna yayılma ihtimali vardır. En sık 50 yaşından sonra ortaya çıkar. Folliküler kanser, daha hızlı seyreder, tekrar etme ihtimali fazladır.

Medüller kanser: Tiroid bezi kalsitonin hormonu salgılar. Bu olayı tiroid bezindeki C hücreleri gerçekleştirir. Bu yüzden bu hormonun salgısı kanser vakalarında artmıştır. Bu kanserde tiroid bezinin çıkarılması gerekir. Eğer lenf bezlerine de yayılım yapmışsa, bu bezler de ameliyatla çıkarılır. Yukarıdaki iki kanserden daha az sıklıkta görülür. Hastaların yaklaşık 1/4’ünde ailesel geçiş vardır. Yani ailesinde medüller tiroid kanseri olanlarda risk artmıştır.

Anaplastik kanser: En az görülen tiroid kanseri tipidir. Çok hızlı seyreder. Tiroiddeki kitle hızlı gelişir ve büyür. Solunumu güçleştirdiği durumlarda soluk borusunun çıkarılması gerekebilir. Radyoterapi ve kemoterapi uygulanır.

Tiroid Kanseri Tedavisi

Cerrahi Tedavi
Cerrahide, kanser, lenf düğümüne sıçramışsa genelde tüm tiroid bezi çıkarılır (Total Tiroidektomi). Bu ameliyatla beraber, eğer sıçrama varsa lenf bezleri de alınabilir (Boyun Diseksiyonu). Cerrahide genelde tüm tiroid bezinin alınması tercih edilir. Bu yöntem; hastalığın tekrarlama riskini düşürdüğü, radyoaktif tedavisine olanak verdiği, hastalığın hekimler tarafından kontrolünü kolaylaştırdığı için en çok tercih edilen tedavidir.

Cerrahi sonrası tiroid bezi tamamıyla çıkarıldığında hasta ses tellerinde sorun ya da tiroid bezi yetmezliği yaşayabilir. Bu gibi durumlarda hastaya radyoaktif iyot tedavisi uygulanır.

Tiroid kanserinin cerrahi tedavisinde komplikasyonlar var mıdır?
Ameliyat sonrası bazı hastalarda keloid denilen ameliyat iz yerinde bir şişlik kalabilir. Bazı hastalarda ameliyat sonrası birkaç ay boyun bölgesinde çekilme hissi olabilir. Bazı durumlarda his kaybı da oluşabilir. Eğer şüphelenilen lobun nodülünde kanser çıkarsa, ya hemen ya da birkaç ay içerisinde diğer lobun da çıkarılması gerekir. Bu operasyonda cerrahın tecrübesi çok önemlidir. Eğer ciddi bir kanama meydana geldiyse, soluk borusunun tıkanması riskine karşı bölgedeki kan hemen boşlatılmalıdır.

Tiroid bezinin tamamın ya da tamamına yakınının alındığı durumlarda, paratiroid bezler de çıkarılırsa kişide kanda kalsiyum düzeyinin tehlikeli biçimde azalması anlamına gelen hipoparatiroidi görülebilir. Bu sorun genelde geçicidir ve kalsiyum tedavisiyle giderilir; fakat %2 oranında kalıcı olma riski vardır.

Operasyon sonrası seste oluşan problemlerin az bir kısmı soluk borusuna yapılan operasyon sırasında ortaya çıkar. Sinirlerin zedelenmesiyle ses teli felci ortaya çıkabilir.

Ses bozukluğu yüzde bir vakada kalıcı olarak görülür. Bu durum yüzde 4 civarında üst soluk borusu sinirinin cerrahi sırasında zedelenmesi sonucu ortaya çıkar. Tek taraflı ses teli felcinde bazen midedeki asitin, soluk borusuna (ve akciğerlere) girmesine neden olarak (aspirasyon pnömonitisi) hastanın hayatını tehdit edebilir. Ses tellerinin zarar görmesi, kişinin ses kalitesini oldukça düşürür.

Çok nadir görülen durumlarda, her iki ses teli de zedelenebilir. Bu durumda, ses telleri kapanır ve soluk borusu tıkanır. Bu durumda hastanın soluk borusu trakeotomi operasyonuyla delinir.

Radyoaktif İyot Tedavisi
Radyoaktif İyot Tedavisi, cerrahi operasyondan altı hafta sonra uygulanmaya başlar. Tedavinin etkili olabilmesi için hastanın ameliyat TSH değerinin en az 30 olması gerekmektedir. Radyoaktif iyot tedavisi sonrası oluşabilecek halsizlik, kramp gibi sorunları önlemek için tiroid tabletleri reçete edilmelidir. Radyoaktif tedavisi nadir olarak hastanede belli bir süre geçirmeyi gerektirebilir. Yan etkileri çok az olsa da bazı hastalarda, tükürük salgısı azalabilir, boyunda rahatsızlık ve tat duyusunda sorunlar oryaya çıkabilir.

Tiroid bezinin tamamıyla çıkarılmadığı bazı durumlarda, external radyasyon terapisi adı verilen bir ışın tedavi yaklaşık 4-6 ay boyunca uygulanır. Cerrahi ve radyoaktif iyot tedavisinin ardından tiroid horonun istenilen seviyede olması için hastaya tiroid tabletleri verilir. Tiroid fonksiyonları, yapılan tiroid fonksiyon testleri ve muayenelerle kontrol edilir. Tiroid kanserinin tekrarlayıp tekrarlamadığını öğrenmek için kan testleri, boyun usg’si ve akciğer grafisi uygulanır. Tiroid kanserinin tekrarlama riski, 45 yaşın üzerinde veya tiroid kanseri tanısı konulduğunda kanserin tiroid bezinin dışına yayılmış olduğu durumlarda tekrarlama riski yüksektir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp