Tiroid Kanseri Nedenleri

Tiroid Kanseri Nedenleri

Radyasyon
Rusya’ daki Çernobil kazası ve Japonya’da yaşananlardan yola çıkarak...Özellikle radyasyonun gerek tedavi amaçlı yapılan radyasyonun gerekse de nükleer kazalar sonucu ortaya çıkabilecek bir radyasyonun -radyoaktif iyod bulaşmasının- Örneğin, Çernobil veya Japonya da olduğu gibi tiroid kanseri gelişme riskini artırdığı bilinmektedir. Bu süreç radyasyona maruz kaldıktan sonra geçen her dekad da anlamlı bir şekilde tiroid kanseri olma riski artmaktadır. Radyasyonun şiddetine göre ilk 10 yıl içinde bir şey görmeyebilirsiniz. Ancak çoğunlukla her geçen on yılda bu olasılık belirgin bir şekilde artmaktadır. Çernobil kazasından sonra çok yaygın biçimde çocuk tiroid kanserlerinin artışının gözlenmesi ile ilgili yurt dışı yayınlar bilinmektedir. Hatta bu radyasyon sonucunda ret onkogeninde mutasyonlarının da çok yaygın olarak görüldüğü saptanmıştır.Japonya daki nükleer santral kazasından sonra da geçen her dekart içerisinde o bölge ve çevresinde tiroid kanseri olasılığının da artacağı aşikârdır. 
 
Tabii ki korunma açısından iyod radyosyonu yayılımı sırasında iyot hapı almak suretiyle tiroid kanseri gelişimini önlemek mümkündür. Bilindiği gibi tiroidin foliküler hücreleri iyodu tutarlar. İyottan tiroid hormonu sentezini gerçekleştirirler. Dolayısıyla, oral alınacak olan iyodu tiroid bezi hücreleri tutacağından radyasyondan gelen iyod devre dışı kalacağından bukanser gelişme riskini azaltacaktır. Ama her şartta bu mümkün olmayabilir. Örneğin, Çernobil de olduğu gibi...Tiroid kanserleri ister radyasyona maruz kalın, ister normal seyrinde olsun ortaya çıkarken tabii şüphelendirici bir takım bulgularla semptomlara da yol açar. Daha önce de bahsettiğimiz gibi boyunda aniden ortaya çıkan şişlikler ya da lenf bezi büyümeleri mevcut olan ve takip edilen nodülün kısa sürede büyüme göstermesi bunun yanı sıra tiroid nodülünün baskı yaparak ses kısıklığına veya yutma güçlüğüne, boğulma hissine yol açması tiroid kanseri olma olasılığını artırır
 
Çünkü nodülün çevre dokulara yapışıklıklar yoluyla invazyonu yapması ses kısıklığına yol açar ki bu bulgu hekime mevcut nodülde bir kanser geliştiği yönünde uyarıcı olabilir. Bazen tiroid kanserleri çapı ufakta olsa dıştan görünmemekle birlikte doğrudan boyun lenf bezine yapacağı metastazlar da kendini gösterebilir.Günümüzde, sıklıkla uygulanan tarama programındaki tiroide yönelik boyun ultrasonografileri erken tanı olasılığını oldukça artırmıştır.

Nedeni henüz tam olarak bilinmemektedir. Fakat yapılan araştırmalara göre bazı radyoaktif maddelere maruz kalan kişilerde tiroid kanseri görülmüştür. Bu maddelerden en önemlisi uranyumdur. Örneğin Çernobil’deki nükleer santral kazasıyla beraber bu bölgede yaşayan kişilerde tiroid kanseri görülme sıklığı artmıştır. Bazı tiroid kanserlerinde ise genetik mutasyonların rol oynadığı düşünülmektedir.

Sık karşılaşılan sorulardan birisi tanı sırasında ya da tedavide kullanılan bazı radyoaktif maddelerin kansere neden olup olmadığıdır. Bu amaçla kullanılan maddelerin miktarları oldukça azdır. Vücuttan atılma süreleri ise çok daha kısadır. Bu yüzden kansere neden olmazlar.

Tiroid Kanseri Çeşitleri

Papiller kanser: Genellikle iyi seyreden bir kanserdir. Bütün tiroid kanserlerinin %80’ine yakını papiller kanserdir. Belirti vermeyebilir ve uzun yıllar tiroid bezinde kalabilir. Hastanın bu durumda hiçbir şikayeti olmayabilir. Her yaşta görülebilir ve gençlerde daha iyi seyreder. En sık 40’lı yaşlarda ortaya çıkar. Vücudun başka organlarına yayılabilir. Bu durumda hastalığın seyri daha kötüdür.

Folliküler kanser: Papiller kanserden sonra en sık görülen tiroid kanseridir. Fakat görülme sıklığı papillere göre oldukça azdır. Bu kanser de yayılabilir. Sıklıkla tiroid bezinin zarına ve damara yayılır. Eğer zara yayılma gösteriyorsa seyri damara yayılana göre daha iyidir. Bu kanser tipi en sık akciğer ve kemiğe yayılır. Ayrıca komşu yapılara, örneğin nefes borusuna yayılma ihtimali vardır. En sık 50 yaşından sonra ortaya çıkar. Folliküler kanser, daha hızlı seyreder, tekrar etme ihtimali fazladır.

Medüller kanser: Tiroid bezi kalsitonin hormonu salgılar. Bu olayı tiroid bezindeki C hücreleri gerçekleştirir. Bu yüzden bu hormonun salgısı kanser vakalarında artmıştır. Bu kanserde tiroid bezinin çıkarılması gerekir. Eğer lenf bezlerine de yayılım yapmışsa, bu bezler de ameliyatla çıkarılır. Yukarıdaki iki kanserden daha az sıklıkta görülür. Hastaların yaklaşık 1/4’ünde ailesel geçiş vardır. Yani ailesinde medüller tiroid kanseri olanlarda risk artmıştır.

Anaplastik kanser: En az görülen tiroid kanseri tipidir. Çok hızlı seyreder. Tiroiddeki kitle hızlı gelişir ve büyür. Solunumu güçleştirdiği durumlarda soluk borusunun çıkarılması gerekebilir. Radyoterapi ve kemoterapi uygulanır.

Tiroid Kanseri Belirtileri

Tiroid bezi kanseri genellikle belirti vermez. Guatr nedeniyle takip edilen hastalarda veya tesadüfen başka bir hastalık için yapılan tetkiklerde ortaya çıkabilir. Nadiren boyunda kitle, ses kısıklığı, yutkunma güçlüğü; çok nadiren de kemik kırıkları veya hipertiroidi (zehirli guatr) ile ortaya çıkabilir. Medüller kanserli hastaların yüzde 30'unda yüzde kızarma, ishal ve yorgunluk olabilir.

Kişide tiroid nodülü olup olmadığını saptamak için günümüzde kullanılan en etkili yöntem tiroid ultrasonografisidir. Daha eskiden kullanılan tiroid sintigrafisi yöntemi, günümüzde nodül tespitinde değil, daha çok aktivitenin belirlenmesinde kullanılmaktadır.

Son yıllarda tiroid hastalıklarında tanısal yöntemlerin ilerlemesi, teknik imkanların gelişmesi nedeni ile bir çok vakada tiroid ultrasonografi ve ince iğne aspirasyon biopsi yapılabilmektedir. Bu nedenle başlangıç halindeki tiroid kanserlerinin dahi teşhis edilme olanağı günümüzde çok yüksektir. Ancak şunu da belirtmekte fayda var ki, otopsi çalışmalarında yüzde 50 oranında tiroid nodülü saptanmaktadır. Yani halen toplumda ultrasonla bile tespit edilemeyen tiroid nodülleri mevcuttur.

Tiroid bezinde nodül saptandıktan sonra eğer kuşku varsa, nodülden yapılan ince iğne aspirasyon biyopsisi ile tiroid nodüllerinin kötü huylu olup olmadığı ortaya konur. İnce iğne aspirasyonu, iyi ellerde düşük riskli, hızlı sonuç veren ve kolay uygulanan bir yöntemdir. Biyopsi sonucu iyi huylu gelirse ve hastanın başka bir yakınması yok ise tiroid nodülleri takip edilebilir. Biyopsi sonucu kuşkulu veya kötü huylu gelirse, tedavi aşamasına geçilir.

Tiroid Kanseri Nedir?
Tüm kanser türleri arasında en az görülenlerinden biri olan tiroid kanserleri aynı zamanda tedaviye en olumlu cevabı gösteren kanser türüdür. Tiroid kanseri, over kanserinden sonra en sık görülen endokrin kanseridir.

Tiroid kanserleri tüm kanser vakalarının yüzde 1'den azını oluşturmaktadır. Çocuklarda nadir görülmekle birlikte, yirmili yaşlardan sonra görülen kanserler içinde ilk 5 sırada yer almaktadır. Her yıl 1000 kişiden birinde tiroid nodülü oluşmaktayken, 50.000 kişiden birinde tiroid kanseri oluşmaktadır.

Tiroid nodülleri kadınlarda erkeklerden daha sıktır, ancak erkeklerde görülen nodüllerde kanser görülme sıklığı kadınlardan daha fazladır. Toplumda görülme sıklığı yüzde 4,2 olan tiroid kanserlerinin oluşma riski hayat boyunca kadınlarda yaklaşık yüzde 0,7, erkeklerde ise yüzde 0.25'tir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp