Tiroid

Son literatür bilgileri gözden geçirildiğinde günümüzde MRG'den tiroid patolojilerinin tanı ve ayırıcı tanısında, giderek artan bir kullanım sıklığı ile yararlanılan oldukça etkin bir tanı yöntemi olarak görülmektedir. Özellikle boyun bölgesinde yer alan farklı histolojik özellikler içeren dokuların (kas, yağ, damar ve kemik gibi) MRG'de son derece net ve objektif kriterler ile görüntülenebilmesi, bu bölge patolojilerinin tanısı yanında yayılım sınırları hakkında bilgi vermesi nedeniyle diğer tıbbi görüntüleme yöntemlerine belirgin üstünlükler göstermesinde rol oynar. MRG'nin tiroid hastalıklarındaki endikasyon alanlarını substernal guatrın yayılım sınırlarının görüntülenmesi, sintigrafide tek soğuk nodül saptanan olgularda nodülün görüntülenmesive iç yapı özelliklerinin irdelenmesi, invaziv tiroid kanserlerinde yayılım sınırlarının araştırılması ve özofageal, trakeal ya da musküler invazyonun araştırılması ve tiroid malignitesi. nedeniyle ameliyat edilmiş olgularda tiroidektomi ya da radyoterapi sonrası tümöral rekürrensin skar dokusundan ayırımının yapılması şeklinde sıralayabiliriz.

Tiroid hastalıklarının tanısında ve tedavi sonrası değerlendirmelerde anatomik yapı özelliklerinin değerlendirilmesi yanında fonksiyonel özelliklerin de yorumlanması gerekliliği göz önüne alındığında "sintigrafi" ve "ult- rasonografı" yeterli bilgileri veren görüntüleme teknikleri olarak kabul edilmektedir. MRG tiroid bezi fonksiyonu hakkında bilgiler verememekte, ancak doku yapısındaki değişiklikleri son derece net olarak görüntüleyebilmektedir. MRG'de doku karakterizasyonu, patolojik alandaki Tl ve T2 relaksasyonuna bağlı olup, normal parankim, yağ ve kas dokularının doku relaksasyonları ile karşılaştırılarak yapılır.Adenomlar ve multinodüler guatr Tlağırlıklı serilerde normal tiroid dokusu ile karşılaştırıldığında genellikle hipointens ya da isointens, T2 ağırlıklı serilerde ise hemen daima hiperintens sinyal karakteristikleri gösterirler. Adenom içinde kanama olması yada adenomun yüksek proteinöz sıvı içeriği göstermesi Tl ağırlıklı serilerde de bu.

Tiroid adenomu: Tl-ağırlıklı aksiyal kesitte tiroid sol lobunda lokalize isointens nodüler lezyon ve bu nodülün posterior kısmında fokal kanama alanlarını temsil eden hiperintens odaklar izlemektedir.lezyonlann hiperintens görünümüne yol açar.Malign lezyonlar MRG'de çok farklı ve değişken sinyal özellikleri ile karakterize olurlar. Tiroid karsinomu Tl ağırlıklı serilerde hafif hipointens yada hafif hiperintens bir odak şeklinde karakterize olurken T2 ağırlıklı serilerde inhomojen yüksek sinyal alanları şeklinde izlenir. Yapılan patolojik karşılaştırmalarda, tümöral odak içinde hiperintens izlenen odakların kanama alanlarını temsil ettikleri görülmüştür.

Sadece MRG bulguları ile malignitenin tiplendirilmesini yapmak mümkün değildir. Ancak, tiroid malignitesi olgularında MRG, bölgesel lenf nodüllerinin değerlendirilmesinde, lezyonun yayılım sınırlarının irdelenmesinde ve yine komşu vaskü- ler yapılara, trakea ve özofagusa invazyonun araştırılmasında mükemmel bir görüntüleme tekniği olarak kabul edilmektedir.Kistler ve kistik dejenerasyon alanları MRG'de Tl ağırlıklı serilerde hipo- yada hiperintens görünümle karakterize olurken T2 ağırlıklı serilerde hemen daima homojen hiperintens görünümle karakterize olurlar (Şekil 2). Tl ağırlıklı serilerde hiperintens izlenen kistlerin "kolloid kistler" oldukları söylenebilir. Ancak unutmamak gerekirki kist içine kanama gelişecek olursa nonkolloid kistlerde Tl ağırlıklı serilerde hiperintens görülürler. Bunun dışında nonkolloid kistler hemen daima Tl ağırlıklı serilerde hipointens izlenirler. Multinodüler guatrda ya da tirod malignitelerinde gelişebilecek olan kistik dejenerasyon alanları da Tl-ağırlıklı serilerde.

Tiroidde kolloid kist: Tl-ağırlıklı aksiyal kesitte tirod sol lobunda homojen hiperintens görünümü ile karakterize olan kolloid kist izleniyor.hipointens, T2 ağırlıklı serilerde hiperintens görünümle izlenirler. Bu nedenle tiroid pa- rankimi içinde kistik bir alan saptandığında mutlaka çevresel parankim yapı özellikleri ile birlikte değerlendirilmeli ve benign-malign ayırımı diğer tanı yöntemleri (ultrasonografi, aspirasyon biyopsisi vb. gibi) ile birlikte yapılmalıdır.Diffüz parankim hastalıkları tanısında MRG tiroid parankim yapısındaki değişiklikleri görüntülemekle beraber hastalığın ayırıcı tanısında sınırlı bilgiler verebilmektedir. Örneğin Graves hastalığında büyümüş tiroid bezi Tl ve T2 ağırlıklı serilerde inhomojen hiperintens bir parankim yapısı ile izlenir. Oysa Hashimoto tiroiditisi Tl ağırlıklı serilerde isointens parankimal patern ile karakterize olurken T2 ağırlıklı serilerde inhomojen hafif hiperintens bir görünümle izlenmektedir. Bununla beraber, diffüz parankim hastalıklarında tiroid dokusu içeriğindeki değişikliklerin MRG ile tanımlanabilmesine karşın sadece MRG bulguları ile ayırıcı tanı yapılması yanıltıcı olabilmektedir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp