Reçetesiz Antidepresan

Reçetesiz Antidepresan :

Şizofreni tedavisinde kullanılan, yüksek dozda alındığında ağır uyku durumu, hatta solunum durmasına yol açan risperidon etken maddeli ilaçların reçetesiz satılmasından eczacılar da hekimler de rahatsız.

Psikiyatr Dr. Armağan Samancı, gelişmiş ülkelerde reçete sisteminin, bizim bugün kullandığımız yeşil ya da kırmızı reçete sistemine benzer bir işleyişte olduğunu ve Türkiye'de de bu uygulamanın hayata geçirilmesi gerektiğini belirtiyor. Dr. Samancı'ya göre bu olmadığı sürece, bireylerin kendi başlarına, tavsiye üzerine ilaç almaları gündeme gelebiliyor. Kendi başına ilaç kullanımı ise en tehlikeli olgulardan biri. Çünkü bu durumda, bireyin teşhisinin gecikmesi, bireye uygun olmayan ilacın verilmesi, ilacın doz ayarı ve tedavi süresinin belirlenememesi söz konusu. Bireyin fark etmediği yan etkilerden dolayı birtakım sorunların yaşanması da mümkün ayrıca. Dr. Samancı, iddialı bir şekilde, bu konudaki en büyük problemin eczanelerde olduğunu belirtiyor ve şunları söylüyor: "Şimdiye kadar herhangi bir eczaneye yanlış ilaç tavsiye ettiği için dava açılmadı ama eczaneler kimi zaman ilaç bile tavsiye ediyor. Bu ilaçların uyku verici etkileri de var ve en önemlisi kötüye kullanımı, kanun dışı amaçlar için kullanımı da var. Bu nedenle bütün ilaçlar reçete ile satılmalı. Özellikle psikiyatrik ilaçlar… Bir de önemle üzerinde durulması gereken bir konu var. Son yıllarda psikiyatrik ilaçların kullanımı da son derece yaygın.

"Gereksiz yere psikiyatrik ilaç kullanımı artıyor."

Psikiyatr Dr. Kemal Sayar da Armağan Samancı'ya katılıyor ve "Ben kesinlikle reçetesiz ilaç verilmemesi gerektiğini düşünüyorum" diyor. Reçetesiz anti-depresanların bazılarının kötüye kullanım açısından çok uygun olduğunu belirten Dr. Sayar, Türkiye'de ciddi bir takip sistemi olmadığını da düşünüyor. Dr. Sayar ayrıca, bu ilaçların raflarda bulunan ve genel olarak soğuk algınlığı, mide ağrıları gibi yaygın şikâyetlerde kullanılan ilaçlardan ayırt edilmesi gerektiğini de söylüyor. Çünkü, raflarda duran ilaçlar, aşırı dozda alınınca, zehirleyici etki yapmazlar; ancak psikiyatrik ilaçlar aşırı dozda alındığında ölümcül sonuçlar doğurabiliyor. Hatta bazı ilaçlar düşük dozlarla bile intihar amaçlı kullanılabilir. Bu nedenle mutlaka ve mutlaka bir hekimin denetiminde alınmalı. Dr. Sayar ayrıca çok önemli bir soruna da değiniyor. Örneğin, uzmanlık gerektiren şizofreni ilaçlarının mutlaka psikiyatri hekimince yazılması lazım. Bu ilaçların kendi aralarında da pek çok etkileşimi var. Dolayısıyla bunların etkileşimi konusunda bilgisi olmayan doktorlar bu ilaçları yazmamalı. Dr. Sayar, "Sonuç olarak bu ilaçların uluorta satılması bence facia" diyor.

"Kötü amaçlı kullanılabilir"

Psikiyatr Dr. Bahadır Bakım ise diğer meslektaşlarından biraz daha cüretkâr bir cevap veriyor konuya. Dr. Bakım, "Türkiye'de şu tablo çok yaygın. Örneğin, herhangi bir kişi, eczaneye gittiğinde, eczacı ilaçlarla yakın ilgili değilse ya da eczacı kalfası orada satışta duruyorsa, hastalık hakkında da bilgisi yoksa, hastanın istediği ilacı rahatlıkla verebilir. Hatta bazı durumlarda önerebilir de" diyor ve meselenin ne kadar vahim olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Uyku veren anti-depresanların kötü amaçlı kişilerce kullanılma riskinin oldukça büyük olduğuna değinen Dr. Bakım, "Bu ilaçlar alındığında, mesela aşırı uyku hali olabilir, bayılma olabilir. Daha da önemlisi birtakım ilaçlar, yanlış amaçlı olarak kullanılabilir ki, işte o zaman ilacı alan kişi, istemli hareket edemeyecek duruma gelebilir, özgür iradesini kullanamayacak konumda kalabilir. Bu açıdan bakınca da reçetesiz ilaç satışı sakıncalı. Bazı ilaçların kulaktan dolma bilgilerle alınması, dozlarının ayarlanamayışı gibi durumlar da söz konusu" diyor.

"Kötü niyetli olan her yerden ilaç bulur"

Psikiyatr Dr. Arif Verimli diğer meslektaşları gibi reçetesiz ilaç satışına onay vermiyor ancak olaya farklı bir pencereden bakıyor. Dr. Verimli'ye göre, kötü niyetli insan ilacı her yerden bulabilir. Dr. Verimli bu görüşünü ise şöyle destekliyor: "Ben bu konuya şöyle bakıyorum. Mesela, eroin ve kokain de bulunabiliyor. Üstelik her yerden bulunabiliyor. Yeter ki, kişi böyle bir niyete kalkmasın. İnsan eğer birine kimyasal bir ürün vererek uyutup tecavüz etmek isterse, bunu yapar. Çünkü bu bağlamda bakınca, karşıdaki insanı uyutacak etkiye sahip sayısız ilaç ve kimyasal ürün var. Bunların bir kısmı tıbbi amaçlı kullanılan, bir kısmı da farklı amaçlarla kullanılan maddeler. Eczanelerden, doktor reçetesi olmadan ilaç alınması tüm ilaçlar bazında kötü. Ancak yeşil reçete dışında anti-depresan satılmasının bazen gerekli olduğu durumlar da var. Birçok köy ve kasabada o kadar çok şizofren var ki, bunların hepsi her Allah'ın günü doktora gidemez. Ve böyle gerekli bazı ilaçlar, birileri kötü niyetle kullanmasın diye kurban oldular. Risperidon etken maddeli ilaç gibi buna benzer birtakım ilaçlar, kötü amaçlı kişilerin kullanımına kurban gitmesin diye yaptırımlar var. Örneğin doktor reçetesi olmadan verilmemesi isteniyor. Ama kimse uygulamıyor ki bunu. Bu konuda kaş yapayım derken göz çıkarmayalım. Kötü niyetli olanlar imalatı yasaklanmış şeyleri bile bulabiliyor, düşünsenize. Bunu da herhangi bir şekilde bulurlar.

Anti-depresan ilaçlar bunlar. Bağımlılık yapıcı güçleri yok ama uyuşturucu etkileri var. Ancak, uyandırılamaz uyku değil ki bu. Temelde, bütün ilaçların eczanelerden reçeteli olarak verilmesi gerektiğini onaylıyorum. Bu meseleye böyle bakıyorum. Açıkta satılan hiçbir ilacın reçetesiz çıkışının yapılmaması doğru ve bu tartışmasızdır. Öte yandan yeşil reçete meselesi, çok özel biçimde kullanılan ilaçlara öyle bir kötü anlam yükledi ki, tedavide kullanan insan bile artık kullanmak istemiyor. Risperidon etken maddeli suçlanan ilaç ise pek çok durumda hayat kurtaran bir ilaç. Dikkat eksikliğinde ve şizofreni hastalarında kullanılıyor."

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp