Prostat Kanserinin Evreleri

PROSTAT KANSERİNİN EVRELERİ


Porstat kanseri (cancer) ve prostat kanserinin evreleri nedenleri, belirtileri, tedavisi, hakkında öğrenmek istediğiniz herşey bu makalede yer alıyor. Prostat kanseri ölümcül bir hastalık olup insan hayatını olumsuz yönde etkiler ve prostat kanserinin evreleri olarak aşağıda sizlere belirtiyoruz.

Prostat kanserinin evreleri kanserin büyüklüğü ve lokasyonu ile ilgilidir. TNM-Tümör- Nodül- Metastaz evrelerinde N değeri etkilenmiş limp nodüllerini (0-3 arası) , M değeri ise tümörün uzak bir metastazının mevcudiyetini (0-1 arası) gösterir.

Bu evre ve skorlamalarda atlamalar görülmez. Mutlaka her evre/skor hızlı yada yavaş bir seyir göstererek yaşanır. Bu evre ve skorlamalar ancak patolojik ve radyolojik görüntülemeler sonrası değerlendirilebilir.

Prostat Kanserinde TNM Evrelendirme Kriterleri

T evreleri

T1 dijital rektal muayenesinde tespit edilemiyen fakat biyopsi ya da prostektomi örneği incelemesi neticesinde teşhis edilmiş olan kanserli hücrelerine atıfta bulunur.T1 prostat kanserleri T1a, T1b ve T1c olarak sınıflandırılırlar.

T1a TURP ( transurethral resection of the prostate) iyi huylu prostat büyümelerini tedavi etmek için yapılan ameliyat esnasında tesadüfen tespit edilen prostat kanserini tarif eder.Bu operasyon prostat bezinin büyüyerek üretra üzerine baskı yaparak idrar yapmayı zorlaştırdığı durumlarda bu belirtileri ortadan kaldırmak amacı ile yapılır.Prostat dokusu alınıp mikroskop altında incelendiğinde ameliyatı yapan doktorun hiç tahmin etmemesine rağmen kanser bulgularına rastlanabilir.

T1a alına prostat dokusunun % 5 nin kanserli % 95 nin iyi huylu olduğunu belirtir.

T1b yine TURP esnasında bulunan kanseri tanımlar fakat bu defa kanserli hücreler % 5 den fazladır.

T1c PSA test sonuçları yüksek olduğu için kanserden şüphelenildiği durumlarda yapılan kor iğne biyopsisi ile alınan prostat doku örneklerinin mikroskop altında incelenmesi ile tespit edilen kanserleri belirtir.

T2 doktorun prostat kanseri varlığını DRM ( dijital rektal muayene) ile hissedebilmesi ve kanserin daha prostat içinde kaldığının düşünüldüğü anlamına gelir. Bu kategory T2a, T2b ve T2c olarak kategorilendirilir.

T2a kanserin sadece prostatın sağ veya solunda olduğu, fakat her iki tarafta birlikte mevcut olmadığı ve söz konusu tarafın sadece yarısında bulunduğu anlamına gelir.

T2b Kanserleri yine tek taraftadır ama bulunduğu tarafın yarısından fazla yeri kaplamıştır.

T2c katogorisinde kanser her iki taraftadır.

T3 kanseri prostat bezini ( kapsül) saran kenarın dışına geçmiştir. Prostata ve seminal keseciklere direk komşu dokulara ulaşmıştır ancak başka organa bulaşmamıştır Bu grupT3a ve T3b katogorilerine ayrılır.

T3a katogorisinde kanser prostat bezinin dışındadır ve seminal keseciklere ulaşmamıştır.

T3b kanseri seminal keseciklere ulaşmıştır.

T4 kanserin mesane boynu ve dış uzantısı, pelvisteki rektum kasları ya da pelvis duvarı gibi prostata komşu dokulara ( seminal keseciklerinden başka dokular) ulaştığı anlamına gelir.

N evreleri

Nx kanserin lenf bezlerlerine ulaştığını tespit eden testlerinin yapılmadığı anlamına gelir.
N0 kanser yakındaki lenf bezlerine ulaşmadı anlamına gelmektedir.
N1 pelvisteki lenf bezlerine yayılma anlamına gelmektedir.

M evreleri

Mx uzak organlara yayılma testlerinin yapıladığı anlamına gelir.
M0 kanser bölgesel bezlerin dışına bulaşmamış anlamına gelir.
M1 kanserin uzak oganlara ulaştığı anlamına gelir.
M1a kanserin uzak lenf bezlerine ulaştığı anlamına gelir.
M1b kanserin kemiklere ulaştığı anlamına gelir.
M1c kanserin beyin, akciğer, karaciğer gibi uzak organlara ulaştığı anlamına gelir.

PROSTAT KANSERİ NEDENLERİ



Prostat kanseriinin sebebi henüz bilinmemektedir. Ancak bazı faktörlerin kanserie yakalanma riskini arttırdığı bilinmektedir.

Birinci faktör ailede prostat kanserii hikayesinin bulunmasıdır.Babasında veya kardeşinde prostat kanserii bulunan bir kişinin kanserie yakalanma riski iki katartmaktadır.

Yaşlı kişiler daha büyük risk altındadırlar.Prostat kanserii tanısı konmuş kişilerin 3/4 ü 65 yaş ve üzerindedir.

Afrikalı-Amerikalılarda daha sık görüldüğü söylenmektedir.

Prostat kanserii ile erkeklik hormonu arasında bir ilişki olduğu sanılmaktadır.Kısırlaştırılmış erkeklerde prostat kanseriinin görülmemesi buna delil olarak gösterilmektedir.

Östrojen hormonu (kadınlık hormonu) kan seviyelerinin yükseldiği ağır karaciğer hastalıklarında prostat kanserii riski azalmaktadır.

Çevresel faktörler riskin artmasında rol oynar. Asyalı lar prostat kanserii riski açısından daha şanslıdırlar. Japon erkeklerinde prostat kanserii görülme riski Amerikalı'lardan yaklaşık 40 kez daha azdır. Ancak ilginç olan konu Amerika'ya göç etmiş Asyalılarda riskin arttığı görülmüştür. Bu da çevre ve beslenme faktörlerinin önemini göstermektedir.

BELİRTİLERİ


Prostat kanserii genellikle ileri aşamalarına kadar bulgu vermez. İyi bir doktor muayenesi ve Prostate Specific Antigen (PSA) adı verilen bir kan tahlili ile genellikle bulgu vermeden önce erken evrelerde tanısı konulabilir.

İleri evrelerde ise prostat bezinin büyümesine bağlı idrar yapamama, idrar veyasemen sıvsında kan görülmesi gibi bulgular verebilir. Ayıca ağrı ve empotansgibi bulgular da verebilir.

Hastalığı önlemenin kesin yolları bilinmemekle birlikte sağlıklı yaşam içingerekli genel kuralları ( egzersiz ve düşük yağlı diyet) uygulamak yararlı olabilir

PROSTAT KANSERİ (cancer) NEDİR VE BU SORUNDAN TAMAMEN NASIL KURUTULABİLİRSİNİZ?


Erkek üreme sisteminin önemli bir üyesi olan prostatta görülen malign (kötü huylu)değişikliklerdir.Erkeklerde en sık görülen kanseri tiplerindendir. Amerika'da her 5 erkekten birinde görüldüğü tespit edilmiştir.Yine Amerika'da her yıl 200.000 yeni hasta ve 38.000 ölüm saptanmaktadır.

Genellikle 50 yaş üstünde görülür ancak seyrekte olsa gençler de de görülme olasılığı vardır.

Prostat mesanenin altında, rektumun önünde yerleşmiş ceviz büyüklüğünde birbezdir.

Prostat ejekulasyon esnasında spermin dışarı atılması için gerekli akışkan sıvının ve enzimlerin 1/3 ünü salgılar. Ejakulatın içinde yer alan sperm testislerde yapılır, vas deferens adı verilen tüpler tarafından taşınır. Bu esnada prostattan bu katkı maddelerini alır ve penise ulaşarak dışarı atılır. Prostatın arkasında ki seminal kabarcıklar bu akışkanın yapıldığı yerdir. Prostata direkt teması ve yakınlığından dolayı kanseri bu seminal kabarcıkları ve prostatı saran kapsülü de etkileyebilir. Bu durumda ameliyat kanserii yok etmek açısından pek faydalı olamayabilir. Rektuma olan komşuluğundan dolayı Rektal muayene prostat hakkında fikir verebilen iyi bir muayene usulüdür.

TANI


Prostat muayenesi rektal tuşe ile yapılır. Rektumdan yapılan muayenede prostat kenarları düzensiz ve noduler olarak ele gelir.

Prostate Specific Antigen (PSA) testinin bulunmasi ile prostat kanserii tanisinda yeni bir çag açilmistir. Bu test ile kanseri henüz bulgu vermedigi çok erken asamalarda dahi taninabilmektedir.

Prostate Specific Antigen (PSA) prostat bezi tarafindan yapilan ve semen sivisinin yapisinda olan küçük bir protein molekülüdür. Bu molekül normalde kanda ya hiç bulunmaz veya çok düsük seviyelerde bulunur. Ancak prostat kanserilerinde PSA nin kan düzeyleri çok yükselir. Bazı kanseri dışı durumlarda da PSA da yükselmeler görülürse de bunlar küçük düzeylerde ve geçici yükselmelerdir. Bu durumları ayırt edebilmek için PSA dayükselme saptayan doktor tekrar test isteyebilir. 4-10 ng/ml arasında çıkan ortadüzeydeki PSA seviyeleri üroloji konsultasyonu gerektirir. 10 ng/ml üzerindekiseviyelerde ise ürolojist tarafından biopsi konusunda değerlendirilmelidir.

Prostat kanserilerinin % 5-10 kadarında PSA yükselmeyebilir. Bu sebeple rektal muayene ve PSA tanıda tamamlayıcı rol oynar. Sadece biri yeterli olamaz.Bu yöntemlerden herhangi birinde prostat kanserii şüphesi olursa Ürolog Doktorunuz biopsi isteyebilir. Biopside ultrason eşliğinde rektumdan prostata bir cins iğne ile girilerek mikroskop ta incelenmek üzere parça alınır. kanseri tanısı konulursa kanseriin ilerleme derecesi Gleason Score ile evrelendirilir.Bu skala doktorunuzu hastalığın gidişi, tedavisive ne kadar yayıldığı hakkında bilgilendirir. 10 en yüksek evredir ve hastalığın kötü olduğunu gösterir.PSA düzeyindeki yüksekliklerde hastalığın evresi hakkında fikir verebilir. Genellikle 6 ve üstü Gleason scoru ve 20-30 ng/ml PSA seviyesi kanseriin prostat bezi dışınada yayıldığını gösterir.

kanseri aynı zamanda klinik evrelemeye de tabi tutulur. Klinik evrelemede çeşitliyöntemler kullanılır. En çok kullanılan T1-T4 evrelemesinde:

•T1-T2 de kanseri prostat bezinde sınırlı kalmıştır.
•T3 de yakın dokulara da metastaz (yayılım)yapmıştır.
•T4 de ise uzak organlara da yayılım vardır.

Eski ancak hala kullanılan bir sistem de ise:
•Evre A ve B de kanseri prostat bezinde sınırlı kalmıştır.
•EvreC de yakın dokulara da metastaz (yayılım) yapmıştır.
•Evre D de ise kemik gibi uzak organlara da metastaz yapmıştır.

Doktor bunlardan başka uzak metastazları da araştırmak için kemik taramaları,röntgen, MR, BT gibi tetkikler isteyebilir.

ŞU ANDA UYGULANAN KLASİK TEDAVİSİ


Tedavide hastanın yaşı, kanseriin ilerleme düzeyi, hastanın genel sağlık durumu, gibi çeşitli etmenler göz önünde tutulur.

Radyasyon Tedavisi (Dışarıdan Işın Tedavisi): Sadece prostatta sınırlı kalmışkanserilerde ameliyat ve radyasyon tedavisi eşit iyileşme sağlar. Son 20 yıldır geliştirilen radyoterapi tetkikleri komplikasyonları en aza indirmiştir.Genellikle iki ay boyunca günlük dozlarda radyasyon verilir ve iyi tolere edilir.Anestezi ve hastanede yatmayı gerektirmez.Ağrı hissedilmez. Herbir tedavi sadecebirkaç dakika sürer. Tedaviden sonra hastalar günlük aktivitelerine devam edebilirler.

Radikal Prostatektomi: Prostat ve bağlı seminal kabarcıklar beraberce ameliyatla alınırlar.Bir kaç gün hastanede yatmayı gerektirir. Genel veya Lokal anestezi ile yapılır. Ameliyat sonrasında bir miktar sonda taşımak gerekebilir.Radikal Prostatektomi de amaç kanserili dokunun tamamını alabilmektir. Eğer bu başarılabilirse o zaman başka tedaviye gerek duyulmaz. Ancak bazen açıldıktan sonra kanserili dokunun prostat dışında lenf bezlerine veya çevre dokulara da genişlemiş olduğu görülebilir. Böyle durumlarda kanserili dokunun tamamı alınamaz ve ameliyat sonrası radyasyon tedavisine ihtiyaç duyulabilir.

Radyasyon Tedavisi (Brachytherapy): Dışarıdan verilen radyasyon tedavisi de radikal prostatektomi de hastalarda ereksiyon yeteneğini sınırlarlar. Bunu engellemek için Brachytherapy adı verilen bir radyasyon tedavisi yöntemi kullanılır. Karın içine leğen kemiğinin dibine, rektumun önüne, testislerin gerisine konan metal kateterler ile radyoaktif madde öldürülmek istenen kanserili dokuya verilir.Böylece çevre dokulara verilecek ışın dozu azaltılarak ereksiyonu sağlayacaksinir ve damarlarda daha az hasar neden olunur.Çok sık uygulanan bir tedaviseçeneği değildir.

Hormon Tedavisi: kanseri prostat dışına da yayılmışsa genellikle hormonal tedaviuygulanır. Hormon tedavisinin hedefi testislerden erkeklik hormonu salınımını baskılamaktır. Çoğu zaman erkeklik hormonunun baskılanması ile prostat kanseriindekigelişme durdurulabilir. Bu tedavinin en kolay ve en hızlı yolu testislerin alınmasıdır. (kastrasyon, kısırlaştırma) Ancak genellikle günlük ağızdan alınan ilaçlar yada aylık veya 3 aylık enjektabl ilaçlar bu tedavide terch edilir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp