Lohusalıkta Ödem

Gebelikte, doğumda ve lohusalıkta ödem, proteniüri ve hipertansif bozukluk en sık rastlanan gebelik rahatsızlıklarıdır ve ağırlıkları bu sırayla artar. Gebelikte hipertansif bozukluklar %12 ila 22 arasında görülür. Hipertansif bozukluklar ilk gebeliklerde daha çok ortaya çıkmaktadır.Diğer risk faktörleri arasında anne yaşının 35‘ten yüksek olması, ikiz gebelik, diyabet, kollajen doku hastalıkları, böbrek hastalıkları, antifosfolipid sendromu, daha önceki gebeliklerde preeklampsi görülmesi ve aile öyküsü sayılabilir.

Ödem damar içi sıvının hücreler arası boşluğa çıkması nedeniyle oluşur ve el, ayaklar ve burun gibi vücudun uç noktalarında şişkinlik oluşmasıyla kendini gösterir. Normalde gebeliğin son aylarında özellikle fazla ayakta kalınması durumlarında ayak sırtında ödem görülmektedir. Ancak dinlenmekle bir miktar hafifleyebilen bu durum gebelikteki hipertansif bozukluklarla birlikte biraz daha dikkat çekmeye başlar.Özellikle diz kapağı ile ayak bileği arasında parmak basmakla iz bırakan ödem dikkat çekicidir. Ağır formlarda ellerde ve yüzde ve hatta tüm vücutta ödem görülebilir. Sabahları göz kapaklarında gelişen ödem ve elde uyuşmalara yol açan ödemin dikkate alınması gerekir. Proteinüri idrarda normalde görülmemesi gerektiği halde protein bulunmasıdır.Normal gebelikte vücutta meydana gelen değişiklikler nedeniyle idrarda bir miktar protein görülebilse de belli bir düzeyin üzerine çıktığında gebeliğin hipertansif bozukluğu veya böbrek hastalıklarıyla ilişkili olabilir. Gebelikte hipertansif bozukluk önceden var olan ya da kronik hipertansiyon ve gebeliğe bağlı hipertansiyon olarak ikiye ayrılabilir. Gebeliğe bağlı hipertansif bozukluklar arasında preeklampsi ve eklampsi de vardır. Hipertansiyon gebeliklerin %12-22sinde görülmektedir.

Lohusalık Ödem Zarar Verir Mi?

Halk arasında gebelik zehirlenmesi olarak bilinen çok ciddi boyutlara ulaşabilen gebelikte hipertansif bozukluklar hem anne hem de bebek için büyük bir risk teşkil edebilecek kadar ağır olabilir ve böyle bir durumda tek kesin çare doğumdur. Bu hastalığın tanısının konması ve gerekli tedbirlerin alınması çok önemlidir ve tüm gebe kadınlar gebelik boyunca kilo takibi yapmalı, düzenli olarak tansiyonlarını ölçtürmeli ve proteinüriyi belirleyebilmek için idrar tahlili yaptırmalıdır.Bu testlerde yüksek riskli çıkan hastalar mutlaka uzman bakımı alabilecekleri merkezlere yönlendirilir. Gebelik boyunca ortalama 12 (9-17) kg kilo artışı normaldir Asıl artış gebeliğin son iki üç aylık bölümünde meydana gelir. Bu dönemde haftalık artış ortalama 400 gr civarındadır.

Özellikle haftada 2 kg. üzerinde olan aşırı hızlı kilo artışı preeklampsinin ilk belirtisi olabilir. Bu bulgu aslında vücuttaki artmış sıvı tutulumunun yansımasıdır. Ani ve aşırı bir kilo artışı olduğunda mutlaka bu diğer testlerin yapılması gerekir. Tansiyonu 140/90 mmHg veya 14/9 cm Hg üzerinde olan hastalar mutlaka bir uzman tarafından değerlendirilmeli, bunun için bir sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Hipertansiyonu olan kadınlar tansiyonlarının kontrol altına alınması için hastaneye yatmak zorunda kalabilir.Bir gebede hipertansiyona eşlik eden baş ağrısı, görmede bozukluk ve üst karın ağrısı olursa acilen hastaneye yatırılmalıdır. Gebelikte hipertansif bozukluklar sinir sistemi, böbrekler, karaciğer, akciğer, pıhtılaşma sistemi ve bebeği etkileyebilir. Gebelikte hipertansif bozukluğu olan kadınlarda gebelik sonrasında devam etme riski vardır ve sonrasında kronik hipertansiyon ve diğer durumlar için kontrol altında tutulmaları gerekmektedir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp