Memede Ödem

Memede ödem meme ödeminin altında aslında farklı bir hastalık olabilir mi?Değerli okuyucular memede bir kitle ile karşılaşıldığında hastaların ciddi bir endişeye, korkuya kapıldıklarını görüyoruz. Bu korkunun altında ‘Acaba kanser mi?‘ sorusu yatmaktadır. Ancak memesinde kitle nedeniyle bize gelen her 10 hastanın birinde habis (kötü huylu) hastalık tespit ediyoruz.

Geri kalan 9 hastada ise memenin iyi huylu bir hastalığı vardır. Dolayısıyla iyi huylu meme hastalıkları memede kitle, meme ağrısı, meme başı akıntısı gibi şikâyetlerle kadınları rahatsız eden ve sıklıkla karşılaştığımız bir durumdur. Bu nedenle bu bölümde sizlere memenin sık karşılaşılan iyi huylu hastalıkları hakkında bazı bilgileri aktarmaya çalışacağım. Umarım endişeye düştüğünüz bazı konularda bu bilgiler sizi rahatlatır.

Hemen başlayayım, çünkü sizlere anlatacak çok şeyim var. Öncelikle şunu belirtmeliyim ki memenin iyi huylu hastalıkları artık neredeyse hastalık kavramından çıkartılarak "memenin normal gelişmesi ve yaşla beraber gerileme sürecindeki sapmalar veya değişiklikler" olarak adlandırma noktasına gelinmiştir. Buna göre 3 dönem dikkati çekmektedir. Ve her dönemin kendine özgü özellikleri ve bu normal durumlardan sapmalar söz konusudur.

Erken üreme dönemi dediğimiz 25 yaş altındaki dönemde meme dokusu oluşumu ön plândadır. Gelişmekte olan süt bezi ve süt kanallarının kontrolsüz büyümesi sonucu sert, ağrısız, düzgün sınırlı kitleler oluşabilir. Halk arasında beze olarak adlandırılan bu kitleler kansere dönüşmezler, büyümeye devam ederek normal meme dokusunu iterler ve şekil bozukluğuna yol açabilirler.

25-40 yaş arası ise olgun üreme dönemi olarak adlandırılmaktadır. Kadınların anne olma, çocuk emzirme gibi olayları daha çok bu dönemlerde olmakta ve bu ciddi hormonal değişimler memeyi de etkilemektedir. Bu hormonlar her ay rahmi gebelik için hazırlarken memeleri de süt verebilmek üzere yeniden yapılandırır, ancak gebelik gerçekleşmeyince bütün işlemler iptal edilir.

Bu dönemde memede şişkinlik, hassasiyet, sertleşme, damar yapılanmasında artış, süt kanallarında genişleme gibi önemli değişiklikler olmakta ve sonra adet döneminin sona ermesiyle bu değişiklikler geri dönmektedir. Ve bu olaylar her ay, yıllarca tekrarlamaktadır. Ne kadar önemli bir değişim. İşte memede aylık meydana gelen bu kadar değişim ve geri dönüm sürecinde bazı sapmalar olabilmekte ve memede iyi huylu olarak isimlendirdiğimiz hastalıklar ortaya çıkmaktadır.

Kırk yaşından sonra meme dokusunda yavaş yavaş bir azalma, memede deformasyon meydana gelmektedir, gerileme dönemi. Kırklı yaşların sonlarına yaklaştıkça artık organizma ve memeler menopoz döneminin etkisi altına girerler. Bu dönem yine hormonal olarak karmaşık ve sonuçta memelerin de etkilendiği ve bazı iyi huylu meme hastalıklarının meydana gelebileceği bir dönemdir.Memede yaşla meydana gelebilecek bu değişikliklere dikkat çektikten sonra, isterseniz pek çok hastamın bana endişeyle geldiği meme ağrısı (mastalji) şikâyeti ile başlayalım.

Meme bölgesinde ağrı en sık karşılaşılan şikâyettir ancak bunların tamamı gerçek meme ağrısı mıdır? Çünkü meme ve göğüs bölgesinde safra kesesi, yemek borusuna asit reflüsü, kalp ağrısı, boyun fıtığı veya kaburga eklem yerleri iltihabı, kas spazmlarına bağlı olarak ta ağrı ortaya çıkabilir. Meme ağrılarının en sık sebebi süt kanallarında meydana gelen gerilme ve meme dokusunda meydana gelen ödemdir. Hafif meme ağrısı şeklinde olabileceği gibi çok şiddetli olduğu durumlar da mevcuttur. En sık 25-40 yaş arasında görülmesi hormonal etkiyi düşündürmektedir. Genellikle ağrıya neden olabilecek bir lezyon saptanamaz.

Meme ağrısında sevindirici taraf nadiren meme kanseri ile ilişkili olmasıdır. Bu hastalarda tesadüfen eşlik eden bir kanser olup olmadığı muayene ve radyolojik tetkiklerle araştırılır.Uygun sütyen kullanımı, adet öncesi tuz kısıtlaması, çay, kahve tüketiminin önlenmesi çoğunlukla şikâyetleri azaltacaktır. Ağrının devam ettiği durumlarda uygun bir ağrı kesici ile şikâyetler ortadan kaldırılır. Ağrı kesicilere cevap alınamayan durumlarda farklı ilaç tedavileri de denenebilir.

Meme ucundan akıntı

Kadınların yaklaşık %20 si meme ucundan akıntı şikâyeti ile doktora başvururlar. Meme ucundan gelen akıntı, ele gelen şişlik ve meme ağrısından sonra kadınların meme şikâyeti ile doktorlara en sık başvurduğu üçüncü nedendir. Meme ucundan gelen akıntılar çoğunlukla memedeki hormonal dengesizlik veya papillom (daha detaylı bilgi için “intraduktal papillom” bölümüne bakınız) gibi kanser olmayan değişimlerin sonucudur. Bunun yanı sıra, meme ucu akıntılarının küçük bir yüzdesi meme veya meme ucu kanseri belirtisi olabileceğinden, meme ucundan gelen ve zamanla kesilmeyen akıntılar doktor tarafından değerlendirilmelidir.

Genelde temiz, sütlü, sarımtırak veya yeşile kaçan akıntılar meme kanseri ile ilişkili değildir. Kanlı akıntılar ise önemlidir ve bunların %10‘u kadarında kanser tespit edilir. Meme ucundan gelen akıntı kanlı veya sulu, kırmızı, pembe veya kahverengi renkte ise ve meme ucunu sıkmadan kendiliğinden gelirse dikkate alınmalıdır. Bazı kadınların memelerini sıkarak, hatta zorlayarak, meme ucundan bir şeyler çıkarma gayreti içine girdiklerini görüyoruz.

Bu son derece gereksizdir hatta bazen zararlı olmaktadır. Çünkü bu şekilde memede yağ dokularında nekroz (çürüme) meydana gelmekte ve doktoru yanıltmaktadır. Hastalık belirtisi olan bir akıntı herhangi bir zorlamaya gerek duymadan kendiliğinden akar.Böyle bir belirti tespit ettiğinde hastadan ne istiyoruz? Devam eden meme ucu akıntıları doktora bildirilmelidir. Meme ucundan gelen akıntıyı incelemek amacıyla alınan küçük bir numune cam levhalar arasına alınır ve patoloji bölümüne gönderilir. Patolog alınan nümunede mikroskop altında kanserli hücre olup olmadığını araştırır.

Memeden süt gelmesi (Galaktore)


Bu şekilde anormal bir dönemde memeden süt gelmesi, memede süt yapımına neden olan hormonların artmış olduğunu düşündürür. Memede süt imalini sağlayan hormon ‘prolaktin‘ isimli bir hormondur. Bu hormon beyinden üretilir ve memeden süt salınmasını uyarır. Aşırı prolaktin üretimi memeden normal olmayan zamanlarda da süt salınımı meydana gelir. Bu nedenle hastanın meme dışında beyinde (hipofizde) bir hastalığı olup olmadığı araştırılmalıdır.

Süt kistleri (Galaktosel)

Süt kistleri kadının hamilelik veya emzirme döneminde meydana gelebilir. Bunlar her zaman iyi huylu ve kanser olmayan oluşumlardır. Çoğu zaman hareketli, düzgün ve yumuşak olarak karşımıza çıkmakla birlikte sert ve hareketsiz de olabilirler. Bunlara genellikle müdahale edilmez ancak rahatsızlık veriyorsa ince iğne ile içlerindeki sıvı çekilerek kurutulabilirler.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp