Hipertansiyonun Organlara Verdiği Zarar

Hipertansiyonun Organlara Verdiği Zarar :

Hipertansiyon, kalp, beyin, böbrek, göz ve damarlarda hasarlara yol açabilir, başka hastalıklara davetiye çıkarabilir. Kalp: Hipertansiyon kalp üzerinde iki şekilde zararlı olur. Hipertansiyon bir risk faktörü olarak damar sertliğini arttırarak koroner yetersizliği ve enfarktüsün nedeni olabilir. İkincisi kalp yetersizliğirıe neden olabilir. Beyin: Hipertansiyon beyinde kanama yaparak ya da damar sertliği yaparak beynill. Oksijensiz kalmasına neden olur. Bu olayların beyindeki yerine göre "yan felç","felç", "konuşma bozukluğu", "geçici beyin kansızlığı”na bağlı şuur kaybı görülebilir. Böbrek: Hipertansiyon çeşitli böbrek hastalıklannın sonucu ortaya çıkabileceği gibi hipertansiyon böbrek damarlarında yaptığı damar sertliği sonucu böbrek yetersizliği (üre hastalığı) ile sonuçlanabilir. Göz: Hipertansiyon göz damarlarında yaptığı zararlar ve retina dediğimiz gözün en iç tabakasındaki kanamalarla körlüğe kadar ilerleyebilen olumsuzluklara neden olabilmektedir. düşürmenin yanında kalp damar hastalığım arttıran diğer risk faktörleriyle de mücadele etmek gereklidir. Hipertansiyon tedavisi başlıca 2 ana başlık altında incelenir. Diğer damarlar: Tansiyon hastalığı damar sertliği yaparak damarlarda daralma ve tıkanmalara neden olabilir.

Bunlar sık olarak beyine kan götüren damarlarda ve bacak damarlannda görülür. Aynca tansiyon yüksekliği şah damarda anevrizma denilen balonlaşmalara, ölümcül hastalıklara neden olabilir. Hipertansiyon Tedavisi Hipertansiyon tedavisi mümkün olan bir hastalıktır. Yeter ki doğru tanı konup, hasta iyi değerlendirilsin. Hipertansiyon tedavisindeki amaç, kalp damar hastalığına bağlı ölümleri azaltmak veya önlemektir. Buna göre basitçe büyük tansiyonun 140 mmHg' nin, küçük tansiyonun 90 mmHg' nin altına indirilmesi hedeflenmelidir.Şekerhasüliarında bu rakamlar 130/ 85 mmHg'nın düşürmenin yanında kalp damar hastalığım arttıran diğer risk faktörleriyle de mücadele etmek gereklidir. Hipertansiyon tedavisi başlıca 2 ana başlık altında incelenir. iLAÇ TEDAVisi llaçsız tedaviye, yaşam tarzı değişiklikleri veya kısaca diyet de denmektedir. Hastalarda ilaca başlamadan önce ilk olarak denenmesi gereklidir. Bu suretle hastalarda hem büyük, hem de küçük kan basıncında düşme olur. Sık olarak birlikte bulunan kolesterol, trigliserid yüksekliği ve şeker seviyelerinde düşme elde edilir.

Şişman hastaların zayıflatılması ile hipertansiyon tedavisinde çok olumlu etkiler görülebilir. Bu sayede hipertansiyon için kullanılan ilaç sayısı ve dozu azalabilir. llaçların etkisini arttırabilir. Alınması gereken önlemler şöyle sıralanabilir: Sigara içiminin bırakılması: Her sigara içiminden sonra 15-30 dakika süren geçici kan basıncı yüksekliği olur. Aynca sigara içimi kalp damar hastalıklarına yakalanma riskini 2-3 kat arttıran bir risk faktörüdür. Şişman hastaların zayıflatılması: Şişmanlık ile kan basıncı yüksekliği arasında ilişki vardır. Ayrıca şişman hastalarda şeker hastalığı, kan yağlan yüksekliği ve kalp damar hastalığı sıklığı daha fazladır. 1 kg zayıflamanın büyük tansiyonda 1.6 ve küçük tansiyonda 1.3 mmHg' lik bir düşme sağladığı bulunmuştur. Zayıflamanın yanı sıra yürüyüş gibi fiziksel egzersiz uygulanırsa kan basıncında düşme artmaktadır. Kan basıncını yükseltebilmeleri nedeniyle tansiyon hastalan iştah kesici zayıflatma haplarından kaçınmalıdır. Kilo kaybı ile tansiyon ilacı sayısı ve dozu azalabillr. Tuz kısıtlaması: Tansiyon hastalannın en dikkat etmesi gereken besin tuzdur. Kan basıncı düşüklüğünün sağlarırnası için ortalama 5 haftalık bir tuz kısıtlamasına gerek vardır. Tuz kısıtlaması tansiyon ilaçlannın etkisini arttırmaktadır. Tansiyon hastasının bir günde aldığı tuz miktan 6 gramı (bir çay kaşığı) geçmemelidir. Potasyum alımı: Günlük tüketilen taze sebze ve meyvelerle sağlanan potasyum, kan basıncının düşmesine katkıda bulunur.

Alkol tüketiminin azaltılması: Amerika Birleşik Devletleri'nde tüm hipertansiyon sebeplerinin yüzde 7-10'undan aşın alkol tüketimi sorumludur. Bu rakamlar aşın alkol tüketen diğer topluluk ve ülkelerde de geçerlidir. Aşın alkol tüketen hipertansiyonlu kişiler alkol tüketimini azaltmalıdır. Hafta sonu aşın alkol alanlarda (5 dubleden fazla) hafta başında alkol kesilrnesine bağlı ani kan basıncı yüksekliği saptanabilrnektedir. Hareketsizliğe karşı fiziksel aktivite: Egzersiz, kalp ve damarlarının daha iyi çalışmasını sağlar. Aynca kilo verilmesine ve kan yağlannın düşmesine katkıda bulunur. Hareketsiz yaşam süren kişilerde hipertansiyon gelişme riski yüzde 20-50 daha fazladır. Düzenli egzersiz yapan hipertansif hastalarda kan basıncında 4-8 mmhg'lık bir düşme olmaktadır. Tansiyonu yüksek kişiler haftada 3-5 gün 35-45 dakikalık düzenli tempolu yürüyüşler yapmalıdır. Tansiyon hastalarının düzenli ritmik yürüyüşleri ihmal etmemeleri salık verilmektedir. Tansiyon hastalan yüzebilirler ve bisiklete binebilirler. Aletli jimnastik, koşu yapma ve ağır kaldırma önerilmez. Özellikle fazla kilolu hastalar daha sık, daha az yorucu yoğunlukta egzersize başlamalıdırlar. Stresi önleme yöntemleri: Ruhi durumdaki gerginlikler, stresler, korku, heyecan, endişe kan basıncında geçici yükselme yapabilirler. Stresi önleme yöntemleri, ilaç, yoga, transandantar meditasyon, psikoterapi yöntemleri kısa süreli kan basıncında düşme sağlayabilirler. llaçsız tedavinirı yeterli olmaması durumunda ilaç tedavisine başlanmalıdır. İnme İnme beyni besleyen damarlardan birinin tıkanması veya kanaması sonucu ortaya çıkan bir hastalık tablosudur. Her iki durumda da beynin kan akımı bozulmaktadır. Tıkanan veya kanayan damarın beslediği beyin bölgesine oksijen ve gerekli besin maddeleri ulaşamaz.

Sonuçta beynin bu bölgesinin vücut üzerindeki kontrolü ortadan kalkar. Hastalığın bulguları etkilenen bölgeye göre değişiklik gösterir. Beynin sol yansı vücudun sağ tarafını, sağ yansı ise sol tarafını kontrol eder. Konuşma merkezi ise insanların büyük kısmında beynin sol tarafında yerleşmiştir. İnme tüm dünyada birçok ülkede en fazla ölüme yol açan ve en fazla sakat bırakan hastalıklar arasındadır. Hastaya olduğu kadar, çevresine ve topluma maliyeti oldukça yüksek bir hastalıktır. İnmelerin büyük bölümü beyni besleyen damarların tıkanıklığına bağlıdır. Küçük bir bölümü ise (Yüzde 15) beyin damarlannın yırtılarak kanamasına bağlıdır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp