hamilelikte sigara içen varmı kadınlar kulübü

Hamilelik



İlit, Atapulgit, Morıtmorilonit
 
• Hamilelik boyunca iki haftada bir, kil sütü olarak her gün bir kahve kaşığı kil içmek oldukça yararlıdır. Kil, ayrıca anne sütünü artırır.
 
• Hamileliğin son ayında her gün, hatta hamilelik sonrasında karın üstüne lapa uygulayabilirsiniz. Lapalar ihtiyaç duyulduğu her an uygulanabilir: uygulamaktan çekinmeyin!

Hamilelik Belirtileri



Hamile kalmak isteyen bütün bayanların dört gözle beklediği tek şey hamile olduklarına dair belirtilerin bir an önce kendilerinde baş göstermesidir. Bütün insanların farklı olduğu gibi bütün bayanların da kendilerine has biyolojik, metabolik, fiziksel, fizyolojik farklılıkları bulunmaktadır.

Bu farklılıklar o kadar çeşitlidir ki genelleme yapılan bir özellik yani genellikle çoğu bayanda olan bir özellik bir diğer bayanda hiç görülmeyebilir. Dolayısı ile gebelik durumu bayandan bayana kendine has bir özellik taşır.

Buna basit bir örnek vermek gerekirse örneğin çoğu gebe kadında aş erme, mide bulantıları, baş dönmeleri görülürken bir başka gebe kadında bunların hiç biri yaşanmayabilir. Dolayısı ile bütün gebelerde baş gösteren özelliklerin kendinizde olmasını beklemeyin. Hiç bir değişiklik sezemeyip moralinizi de bozmayın. Sadece sabırla bekleyip gebeliğin ilerlemesinin ardından gerekli doktor kontrolleri için bir sağlık kuruluşuna başvurun.

Gebeliğin oluştuğunu ve sağlıklı bir şekilde ilerlediğini görebilmenin en sağlıklı yolu kan vermektir. Şimdi sağlık ocaklarının da uyguladığı gebelik takibi için devlet hastaneleri ya da özel hastanelere de başvurabilirsiniz.

Gebe bir kadın genellikle gebe olduğunu vücudundaki bazı değişikliklerden anlayabilir. Bu değişiklikler; mide bulantıları, mide yanmaları, baş dönmeleri, sürekli uykulu ve yorgunluk halleri, sebepsiz sinirlenme, ağlama nöbetleri ya da sebepsiz mutluluk gibi ani duygusal değişimler, göğüslerin dolgunlaşması hatta bazen dokunamayacak kadar şişip ağrı yapmaları, vücudun genel olarak ödem tutması, ellerin ayakların şişmesi, kasıklarda ağrıya benzer bir his, sık sık idrara çıkma, bel ağrıları, kirpiklerde ve gözbebeklerde büyüme, artan akıntılar, idrar yolları enfeksiyonu şeklinde sayılabilir. Genelde gebe kadınların tarif ettiği şikayetler aynı adet dönemindeki şikayetlere çok benzerlik gösterebilir. Dolayısı ile gebe kalmak isteyen kadınların regl belirtilerini gebelikle karıştırmaları çok görülebilen bir durumdur.

Gebeliğin fiziksel olarak belirtilerinden başka öncelikle gebe bir kadının adetinin gecikmesi gerekmektedir. Çünkü kadınlarda gebelik için her ay meydana gelen yumurtanın o ay döllenip fetusu oluşturması gerekmektedir. Eğer regl gerçekleşirse kadında oluşan yumurtaların hiçbirisi döllenmeyip vücuttan atılmıştır. Bunun yanı sıra gebe kalıp halen regl olan kadınlar da vardır. Biz bu duruma genelde 'üstüne görme' diyoruz. Bunu yaşayan kadınlar gebe olduklarını ancak 3-4 ay sonra farkedebiliyorlar. Bu da istenmeyen gebeliklere mecbur kalmaya neden oluyor. Sakıncası ise gebelik geç farkedildiği için gerekli testler, takipler gerçekleşememektedir. Bunun sonucunda da problemli bebeklerin doğumu meydana gelebilmektedir.

Gebelik belirtileri arasında sonucu yüzde 99 olarak belirtilen gebelik testleri de bulunmaktadır. Bunlar farklı markalar altında bütün eczanelerde bulunmaktadır. Gebelik testlerinin uygulanma şekline değinecek olursak genelde adet gününden 10 gün geçtiğinde daha kesin bir sonuca ulaştırmaktadır. Bunun yanısıra erken gebelik testleri de mevcut olup bunlar diğer gebelik testlerinden bira daha pahalıdırlar fakat adet dönemine yakın tarihlerde de sonuç verebilmektedir. Normal gebelik testleri piyasada 3 ila 5 tl arasında değişmektedir.

Erken gebelik testleri ise 15-20 tl civarındadır. Her iki gebelik testlerinde de daha sağlıklı bir sonuç isteniyorsa sabah ilk idrar ile bu testler yapılmalıdır. Test çubuğuna idrarınızı yaptıktan sonra beklemeye başlıyorsunuz ve zaman içinde tek çizgi çift çizgiye dönüyorsa gebelik pozitiftir ama eğer tek çizgi değişmiyorsa gebelik negatiftir yani gebe değildir diye yorumlanıyor. Her zaman gebelik testleri %99 doğru olmayabiliyor. Gebe bir kadın testte negatifi görüp aslında gebe olabiliyor.

Gebeliğin en kesin belirtisi ultrason cihazıyla ortaya çıkmaktadır. Adet gününü geçirmiş bir kadın ultrasonla muayene edildiğinde fetusun kesesi görülmelidir. Ayrıca ultrasonla bakılan bir gebenin rahim kasları da kalınlaşmış olmalıdır. Gebeliğin ilk haftalarında henüz fetus çok küçük olduğu için vajinal ultrason ile muayene tercih edilir. Fetusun durumu, kesesi, amniyon sıvısı vs vajinal ultrasonla daha iyi değerlendirilir. Vajinal ultrasondan çekinen kadınlar genelde fetusa zarar vereceği ve ağrılı bir muayene tipi olduğundan şüphelenip bu ultrasonla muayene olmak istemezler. Fakat bu kesinlikle yanlış bir yargıdır. Vajinal ultrasonun rahme herhangi bir zararı olması mümkün değildir ve ayrıca hiç ağrılı bir muayene değildir.

Hamilelikte Beslenme

Gebelik döneminizde dengeli bir beslenme alışkanlığı edindiğinizde, sıvıyı bol miktarda aldığınızda, doktorunuzun verdiği demir içerikli preparatları düzenli olarak aldığınızda, normal sınırlar içinde kilo almak, sağlıklı bir gebelik dönemi geçirmek, sağlıklı bir bebek doğurmak ve doğum sonrası formunuzu korumak için beslenmeyle ilgili size düşenleri tümüyle yerine getiriyorsunuz demektir.

Gebelikte beslenme, anne adaylarının üzerinde önemle durmaları gereken bir konudur. Sağlıklı ve kaliteli bir gebelik dönemi geçirmek, gebeliğe özgü belirtileri yaşamamak ya da daha az yaşamak, bebeğinizin potansiyeli olan kiloya ulaşmasını ve dünyaya yeterli besin depolarını oluşturmuş olarak gelmesini sağlamak, rahat bir lohusalık dönemi geçirmek, lohusalıkta bebeğinize vereceğiniz sütünüzün kaliteli olmasını sağlamak için gebelik öncesinden gelen beslenme alışkanlıklarınızı gebelikte tekrar gözden geçirmeniz önemlidir.
İlk bilmeniz gereken, bu yazıyı okuduğunuzda gebeliğinizin hangi döneminde bulunursanız bulunun geç kalmadığınızdır.

Şu andan itibaren beslenme konusunda atacağınız her olumlu adım mutlaka hem size hem de bebeğinize yararlı olacaktır.
Son aylarınızda olsanız bile beslenme konusunda yapacağınız iyileştirmeler en azından doğacak bebeğinizin doğum sonrası ilk altı aylık dönemde ihtiyacı olan demir ve vitamin depolarını oluşturmasını sağlar.
Gebelik dönemi; günlük kalori, alınması gerekli sıvı, protein, vitamin, mineraller, temel ve eser elementlerin ihtiyacının arttığı bir dönemdir. Bu artmış olan ihtiyacı karşılamak için vücudunuz size çoğu durumda yol gösterecek ve açlık-tokluk merkezlerinin gebeliğe uyum sağlamak amacıyla değişen işlevleri sayesinde bu ihtiyaçlarınızı karşılamış olacaksınız.

Gebelikte önerdiğimiz beslenme şekli, tüm temel besin maddelerinden herbirinin yeterince ve düzenli olarak alınması şeklindedir. Temel besin madddelerinin şekerler ve yağ miktarı yüksek gıdalar hariç her birinden hergün belli miktarlarda mutlaka alınmalıdır. Şekerler ve yağ miktarı yüksek gıdalar (yağların temel besin maddeleri içinde önemleri büyüktür, burada kastedilen aşırı "yağlı" yiyeceklerdir) ise besleyici özellikleri düşük ve kalorileri yüksek olan gıdalardır ve size ve bebeğinize yararları yoktur.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp