Dikkat Eksikliği Bozukluğu Ve Aileye Öneriler

Dikkat Eksikliği Bozukluğu Ve Aileye Öneriler :

Dikkat eksikliği olan çocuklar anne babaları ve çevreleri tarafından yanlış algılanabilmektedir. Çocukları hakkında yeterli bilgiye sahip olmayan ebeveynler bu bozukluğu bir suç olarak algılamakta, kendilerini ya da çocuklarını suçlu olarak görmektedir. Böyle bir ortamda gerginlik artmakta, çocukla ebeveyn arasındaki iletişim giderek bozulmaktadır. Sabrı tükenen ve bu bozukluğun düzelmeyeceğini düşünerek umutsuzluğa kapılan ebeveynler olur olmaz her şeye bağırmaya, tepkilerini yasak ve cezalarla pekiştirmeye hatta bazıları durumu şiddete kadar götürmeye başlar.

Aklıselim her bireyin de bildiği gibi şiddet hiçbir zaman çözüme götüren bir teknik değildir. Dayak yiyen çocuk kısa süre sonra aynı hareketi tekrarlar. Gerçek çözüm yoluna başvurulmadığı takdirde, bu kısır döngü sürekli tekrarlayarak, aynı zamanda çocukla ebeveyn arasındaki duygusal bağın da zedelenmesine neden olur. Bu saydıklarım dikkat eksikliği bozukluğunun ne olduğunu, nedenlerinin neler olduğunu ve çözümünü bilmeyen ebeveynler için büyük bir problemdir. Hâlbuki ebeveynler bu bozukluğun çocuğun elinde olmayan bir durumdan kaynaklandığını bilerek çocuklarıyla olan iletişimlerini tekrardan gözden geçirseler çözüme daha kısa yoldan ulaşabileceklerdir. Elbette ki çözüm sabır gerektiren bir süreçte gizlidir. Olumlu yaklaşım ve uzmanların göstereceği tedavi planına düzenli ve disiplinli uyum doğru yolda olduğumuzun göstergesidir.

Burada dikkat edilecek husus; çocuğun ev, okul ve sosyal ortamdaki uyum durumu, akademik başarı düzeyi, dikkat eksikliği derecesi ve bu duruma ek olarak öğrenme eksikliğinin, davranış sorunlarının var olup olmamasıdır. Tüm bu faktörler göz önünde bulundurularak, çocuğun her yönüyle tanınıp problemin nerede olduğu tespit edildikten sonra yapılan tedavi planı aileleri daha çabuk çözüme götürecektir.

Dikkat eksikliği bozukluğunun tedavisinin ilk ve en önemli basamağı; ebeveynleri bu bozukluk hakkında bilgilendirmektir. Bu bilgilendirme çok önemlidir. Ebeveynle çocuk arasında olumlu duygusal bağın oluşması bu doğru bilgilendirmeye bağlıdır. Bu süreç her iki taraf için de özveri gerektirir. Çünkü hiç kimsenin elinde sihirli bir değnek yoktur. Sabırsızlık sürecin uzamasına neden olacağından istenen bir durum değildir. Ailelerin bu bilinçle tedaviye katılmaları gerekir.

Bu Süreçte Anne Babanın Yaklaşımı Nasıl Olmalıdır?

1. Çocuğunuzun dikkat eksikliği olduğunu kabul ediniz. Kabul etmek çözüme giden süreçte önemli bir adımdır.
2. Çocuğunuzun diğer çocuklara oranla aşması gereken zorlu bir sürecin içinde olduğu bilincinde olmalısınız.
3. Gerçeği gizlemeye çalışmamalı, sorunları konuşmaktan kaçınmamalısınız.Kaçınmak görmezlikten gelmek, çocuğunuzda “sadece ondan rahatsız olduğunuz ve memnun olmadığınız” fikrini yoğun hissetmesine neden olur. Sorunun en erken dönemde bilinmesi ve kabul edilmesi hastalıkla etkili ve faydalı bir mücadeleyi başlatacaktır.
4. Çocuğunuzun yaş ve gelişim düzeyine göre, günlük aktivite ve işlerin alışkanlık haline gelmesini sağlayın. Bu işlerin nasıl yapılacağı ile ilgili sınırları ve saatleri ayarlayın. Ve bu kuralları uygulamada taviz vermemeye dikkat edin.(Ev içindeki kurallar çocuğun yaşı büyüdükçe ve ihtiyaçları farklılaştıkça değiştirilmeli.)
5. Anne baba olmanın en hassas yönü; çocuğunuza onu daima sevdiğinizi, seveceğinizi ve her daim ona bağlı olduğunuzu göstermektir. Çocuğunuz her zaman sizin sevdiğiniz davranışları göstermeyebilir. Bu zamanlarda davranışı onaylamadığınızı yumuşak bir dille ifade etmeli, seviyesine uygun olarak, onu her zaman kayıtsız şekilde sevdiğinizi hissettirerek yapmalısınız. Ebeveynlerin sevgilerini şarta bağlamaları, çocuğun farklı problemleri yaşamasına neden olmaktadır. Bu süreçte çocukla aranızda ilişki zedelenmesi olabileceği gibi, telafisi mümkün olmayan yaralar açılması da mümkündür.
6. Çocuğunuza bir şeyler anlatırken onunla aynı seviyede olmaya, göz göze iletişim kurmaya çalışın. Özellikle dikkat sorunu olan çocuklar göz göze gelmekten kaçınırlar. Tabi bu konuda ısrarcı olmamak gerekir. Sizin onunla göz göze konuşma çabanız belli bir müddet sonra onun da size bakarak konuşmasını sağlayacaktır.
7. Çocuğunuzun kendini kontrol edebilme yetisinin az olduğunu kabul edin. Çocuğunuzun kasten ve sadece sizi sinirlendirmek için davranışlar sergilediğini düşünmeyin. Sabırlı davranmak çocuğunuza vereceğiniz en güzel hediyedir bunu unutmayın!
8. Çocuğunuzun başını sıvazlayın, omzuna elinizi atın, ellerini tutun hatta onu kucaklayıp yanağına bir öpücük kondurun. Gün içinde çocuğunuza en az bir iki defa onu sevdiğinizi söyleyin. Sevgi depoları yeterince doldurulmamış her çocuk, kendini boşlukta hisseder, özgüveni sağlıklı bir şekilde gelişemez. Anne babanın çocuğuna vereceği sevgi koşulsuz olmalıdır. Tam tersi bir durum; yani şunu yaparsan seni severim, şöyle çocuk olursan seni sevmeyeceğim gibi sözler, çocuğunuzun farklı kişilik bozukluklarına sahip olmasına neden olabilir.
9. Genelde dikkat eksikliği olan çocuklar aileleri tarafından eleştirilir ve yargılanırlar. Hâlbuki bu tip çocukların, yaşıtlarına oranla daha fazla ilgiye, övgüye ve desteğe ihtiyaçlarının olduğu unutulmamalıdır.
10. Çocuğunuza karşı mükemmeliyetçi bir tutum içinde olmayın. Erişkinler dâhil herkesin zaman zaman hata yapabileceklerini düşünerek çocuğunuza karşı daha toleranslı olmaya çalışın. Ufak hataları büyütmeyin. Bazen bu küçük hataları görmemezlikten gelmeyi de başarmaya çalışın.
11. Her çocuğun mutlaka kendine özgü beceri ve yetenekleri vardır. Ebeveyn olarak bunları keşfetmeye çalışın. Çocuğunuzun olumsuzluklarına takılıp kalmayın. Olumsuzluklara odaklandığınızda, olumlu yanları göremezsiniz.
12. Biraz ağır bir kavram olacak ama lütfen çocuğunuzla savaşmayın. Anne baba olarak sizin amacınız çocuğunuzdaki davranış sorunlarını en aza indirmeye çalışmak olmalıdır. Bunu kazanmayı hedeflerken kendinizi savaş meydanındaymış gibi bir mücadele içine sokmamalısınız. Çünkü ortada ne düşman ne de fethedilmesi gereken bir kale var. Kazanmanız gereken bir şey varsa o da sizin en değerli varlığınız olan evladınızın yüreği ve güveni…
13. Çocuğunuzla birlikte geçireceğiniz süredeki nitelikli beraberliğiniz, çocuğunuzun sosyalleşmesi ve sizinle olan duygusal bağının sağlıklı oluşunda çok etkili. Çok zaman ayıramıyorsanız dahi çocuğunuzla geçirdiğiniz o kısa sürede onun oyuncaklarıyla oynamanız, birlikte dışarıya çıkmanız, bahçeye ya da parka giderek, onunla sohbet ederek, konuşarak zamanı paylaşmanız inanın çocuğunuzla aranızdaki sevgi bağlarının kuvvetlenmesinde en büyük etken olacaktır.

Sevgili Anne Babalar unutmayalım ki bizim hayattaki en değerli varlığımız yavrularımız. İyi ebeveyn olmak aslında çok da zor değil…Sadece biraz daha çabalamak, biraz daha yeniliklere açık olmak, biraz daha sabırlı olmak gerekiyor. Hepinize yavrularınızla ve sevdiklerinizle birlikte güzel günler diliyorum…

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp