Dikkat Eksikliği Testi

Dikkat Eksikliği Testi Hakkında Açıklamalar

Dikkat eksikliği testi kısa dikkat süresi ve yetersiz dürtü kontrolü açısında büyük önem taşır. Okul öncesi dönemde başlayıp yetişkin yaşamda da değişik zamanlarda karlılaşılabilen süregen bu durumu tedavi edebilmek açısında bu test çok önemlidir. Dikkat eksikliği testi ile ilgili açıklamaların detayları ve dikkat eksikliği tedavisine yardımcı olarak kullanılan %100 bitkisel ürünlerimiz için aşağıdaki makalemizi inceleyebilirsiniz.

Ülkemizde, Ön Eğitimi “0-4 yaş” ve Okul Öncesi Eğitim‘e yeterince önem verilmediği için akranlarına/ yaşıtlarına göre geri olan çocuklarımız ailelerince tespit edilememekte yada tespit edildiği halde ilerde sorun yaratacağı düşünülmediği yada engelli/ özürlü damgası yiyeceği, belki büyüyünce düzelir vb. gerekçelere sığınılarak; çocuğun durumu pek önemsenmemektedir.

Oysa engel durumları ne kadar erken yaşta tanılanır ve gerekli eğitim verilirse; çocuğun ileri yaşamını o kadar olumlu etkilediği gözlenmiştir. “Diğer değişle toplumumuzdaki engelli /özürlü sınıfına koyduğumuz engel türleri arasında ki: Dikkat Eksikliği ve Hiper aktivite Bozukluğu “DEHB “, Özel Öğrenme Güçlüğü “ Disleksi”, Kekemelik, Konuşma Güçlüğü, Gecikmiş Konuşma, Eğitilebilir, Hafif Eğitilebilir,Otistiklerin bazıları vb. engellilerin büyük bölümü akranlarının çeşitli nedenlerle gerisinde kalmış çocuklarımızdır. Bu çocuklarımız Bireysel Eğitim Programı “ hazırlanarak gerekli “Destek Eğitimi” aldıklarında; süreç içinde akranları arasındaki geri kalmışlık daralacak akranları seviyesine yaklaşacak yada akranları arasındaki uçurum her geçen yıl artarak, sürekli birkaç yıl gerisinde kalmaya mahkum edileceklerdir. Bu gün MEB‘ na bağlı Özel Eğitim Kurumları‘ndan Engel Durumuna göre Sağlık Kurulu Raporu alınarak yada doğrudan Rehberlik Araştırma Merkezleri2ne başvurularak; “Özel Eğitim Değerlendirme Kurulu” kararlarıyla bu tür öğrencilerimize özel eğitim önerilmektedir.

Ancak Disleksi, DEHB vb. engelli çocuklarımız için MEB tarafından Eğitim Programı düzenlenmediği gerekçesi ile RAPOR önerilmemektedir. Ben 2000 ve 2001 yıllardan beri görev yaptığım kurumlarda bu tür öğrencilerimizin de tanısını yaparak; öğretmenlerine eğitim programı önerdim.Bu programlar sonucu bir çok çocuğumuz normal akranları seviyesine gelerek; topluma kazandırılmıştır.Eğitimin Temel İşlevlerinden biri de engelli olsun, olmasın ;” Ülkemizdeki bireyleri yararlı bireyler olarak topluma kazandırmak.” Değil midir?. Bu konuda bize program hazırlama görevi verildi de kaçtık mı? 573 Sayılı KHK, MEB tarafından düzenlenmek üzere İl Milli Eğitim Müdürlükleri‘ ne gönderildiğinde; görev verildiğinde Komisyonlar Oluşturup, bu komisyonlarda Görev alarak çıkacak Özel Eğitim Kanunu‘na “ katkıda bulunmak, benim gibi eğitim gönüllüsü ve sevdalısı biri için en istekle katılıp, katkı sunacağı görevler ola gelmiştir. Eğitim Şurası İl ve Bölge toplantılarında bile üye olarak yıllarca severek katkı sundum. Öneri ve tavsiyelerde bulundum.

Bu yaşlarda çocuğunuz yaşıtı olan çocuklar gibi yaşına uygun sorulan sorulara ve verilen komutlara yeterince dikkat etmiyor ve dikkati çabuk dağılıyorsa dikkatini toplayamıyorsa, ayrıntılara dikkat etmiyorsa , derslerde konuyu, ders etkinliğini yeterince dinleme,dikkat etme alışkanlığı olmaması sonucu, daha çok farklı şeylerle ilgileniyorlarsa, tahtadaki uzun bir yazı yada problemi deftere geçmekte zorlanıyorlarsa, öğrendiklerini çabuk unutuyorlarsa; “Dikkat Dağınıklığı”
Aşırı hareketlilik,yerinde durmama,kıpı kıpır, ele avuca sığmama, atak ,çok aktif vb.yaşından daha hareketli davranışlar gösteriyorsa “Hiper Aktivite” Hiperaktif çocuklar, oyun oynarken yaşının üstünde bir performans gösterirler, çok hareketli durumları hemen göze çarpar. Diğer çocuklar belirli bir süre oyun oynadıktan sonra dinlenirken, bu çocuklar saatlerce oynamasına rağmen yorulmazlar. Oyunda sabırsızlıklar gösterirler, tahammülsüz dürler, bu nedenle arkadaşları ile sık sık anlaşmazlıklar yaşarlar, bazen kavga bile yaparlar.Daha sonraki durumlarda, bulundukları ortamlardaki eşyaları dağıtma, başkalarına ait eşyaları elinden almaya çalışmak, geç saatlere kadar uyumamak vb. olumsuz davranışları kazandıkları için akranları ile anlaşamaz ve misafirliklere bile kabul edilmezler. Ancak sevdikleri ortamlarda yoruluncaya kadar oynadıklarında o gece daha erken ve rahat uyudukları gözlenmiştir.

Her iki davranış biçiminin bir arada bulunduğu duruma Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite” Bozukluğu diyoruz. DEHB‘ li çocuklar dikkatlerini yeterince toplayamadıkları, etkinlik ve derslere yeterince yoğunlaşamadıkları,ve dikkat etmedikleri; hiper aktif durumnlarına uygun Eğitim Programları, Etkinlik,aktivite, davranış eğitimi gerekirse ilaçlı tedavinin birlikte yürütüleceği vb. önlemler alınmadığı için “ Dikkat Dağınıklığı sonucu, Öğrenme Güçlükleri buna bağlı olarak Derslerde Başarısızlık; Davranış Problemleri nedeni ile Disiplin Sorunları “ sorunlar yaşamaktadırlar. Yoksa eğitilebilir yada hafif eğitilenbilir gibi Mental “Zihinsel “ durumdan kaynaklı bir öğrenme güçlüğü gibi bir sorunları bulunmama tadır. Gerekli Eğitim Programları düzenlenip, uygulanmaması sonucu okul dışında ve okul ortamlarında sorunlar yaşarlar. Bu çocuklarımıza çevrece yapılan “tembel, başarısız yada yaramaz, haylaz, dikkatsiz vb.” nitelemeler, hep bu yanlışlıkların ve gerekli eğitimin verilmemesinin sonucudur. .

DEHB olan çocuklarımız, küçük yaşlarda yukarda belirttiğimiz özelliklerinden dolayı arkadaş ilişkileri ve aile içinde yaşanan bazı sorunlardan dolayı fark edilseler bile pek önemsenmez. “Yaramazlık yapıyor. Her çocuk yaramazdır. Her çocuk hareketlidir. Çünkü oyun çağındadır. Siz hiç çocuk olmadınız mı? vb. şeyler sığınarak, durumu geçiştirir ve normal karşılarlar. Hatta arkadaş anlaşmazlıkları sonucu çıkan aile kavga ve küsmelerine; akraba, komşu misafirliklerine gitmeme vb. durumlara bile katlanırlar. Ta ki okul çağına kadar çocuk okula başlayınca eğitim sorunları da buna eklenip,öğretmenleri ve okul müdürünce birkaç defa okula çağrılmaları, hele, hele disiplin problemlerinin yanında derslerde başarısızlıklarında ortaya çıkması sonucu DEHB ‘in ailelerce önemli bir sorun olduğu anlaşılır.

Bütün bu sorunları bilen öğretmenler ve anne-babalar çocuklarına olumlu yaklaşarak bu sorunlarını çözmelerine yardımcı olduklarında ve olumsuzlukları anlayışla karşıladıklarında özelliklere uygun ve gerekli eğitim verildiğinde sorunlar ortadan kalkmaktadır. Hele, hele çok küçük yaştan itibaren ailenin farkında olmadan verdiği yanlış eğitimden kaynaklı davranış problemleri ortaya çıkan bu çocuklarımız, çok erken yaşlarda sağlıklı ve DEHB durumuna uygun eğitim verildiğinde ileri yaşta sorunla karşılaşmamaktadır. Ailenin verdiği yanlış ve bilinçsiz eğitim sonucu çocuklarda davranış bozukluğu ortaya çıkmakta ve öğrenme güçlükleri de buna eşlik etmektedir. İlköğretim çağlarında ve sonrasında gerek eğitim ortamlarında gerekse ailede; çocuğun bu olumsuzluklarının kendisinden kaynaklanmadığı “Yaramazlık yapması bile beynin kimyasından yani hormonlardan kaynaklanan bir durum olduğu, bunun ilaçlı tedavi ile giderileceği ailece bilinmediği için” terapi ve gerekli eğitim önlemleri bilinçlice alınmadığı için bir çok davranış problemleri ortaya çıkmaktadır. Çocuğun DEHB durumu ne kadar erken tanılanır ve gerekli bir çok önlem alınır ise “ DEHB Eğitim Programı yanında Psikoterapi Eğitimi, gerektiğinde İlaçlı Tedavi “ olumlu sonuç alınmakta ve davranış problemleri artmadan çocuğun durumu düzelmektedir.

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu tanısı konulmuş çocuklarımız eğitim-öğretim ortamlarında dikkatlerinin dağınık olması nedeniyle, ders aktivitelerine etkili ve sürekli katılamazlar, dikkat sürelerinin kısalığı ile ders etkinliğinin uzunluğu arasındaki çelişki ders etkimliklerinde konsatrasyon bozukluğuna ve seçici dikkat sürelerinin yetersiz oluşundan dolayı algılama güçlüklerine yol açar. Bunun sonucu ders sürelerinin kendilerine göre ayarlanmaması sonucu derslerde dikkatleri dağılarak, farklı şeylerle yada dikkat çekici olumsuz davranışlarda bulunabilirler. Dolayısıyla bu durum derslerini de olumsuz etkiler.Dersleri günü gününe ve yeterli sürelerde” Dikkat dağınıklığı oranında ders saatleri parçalara bölünerek,dikkatlerini toplayacakları yeterli ve kısa süreler. tekrar egzersizlerine yer vererek, pekiştirici çalışmalar yapılırsa; yada Psikiyatrist kontrolünde dikkat toplayıcı ilaçlar ve psikologdan psikoterapi seansları ile durumlarına uygun eğitim ve davranış kazanılması konularında destek aldıklarında, dersler konusunda öğrenim güçlükleri çekmezler.

DEHB‘ li çocukları olan veliler, Psikiyatri Servislerine başvurularında genelde ilaç tedavisi ön plana alınır. Şayet Psikolog var ise Psikiyatri Servisi, ilaçlı tedavi yanında Psikolog‘dan Psikoterapi alması önerisinde de bulunur. “Psikiyatrist arkadaşların özellikle Ergen Psikiyatristleri‘nin, hasta sayılarının çokluğu ve işlerinin yoğunluğu nedeni ile terapiye “Psikoterapi” fazla süre ayıramazlar.”

Ben yılların verdiği deneyimlerime dayanarak DEHB‘ li olup tedavi amaçlı gelen öğrencilerimi “İlk Değerlendirme-Kaba Değerlendirme” yaprak,DEHB kuşkusu duyduğum öğrencilerin; anneleri ve sınıf öğretmenlerine aşağıdaki DEHB Testi‘ni uygularım.

Bu testteki soru cümlelerine verilen yanıtlar “özellikle öğretmen ve velinin örtüşen sorunları “ ışığında eğitim önerisinde bulunurum.Ancak bu eğitim önerilerinin sonuçlarının sürekli değerlendirilmesi gerekmektedir. Burada gerek öğretmen, gerekse velinin dikkat etmesi gereken husus:Anne-Baba ve Öğretmence Uygulanan Egitim Programı‘nın paralel yürütülmesi esas olmalıdır. “Diğer değişle eğitim programının uygulamasında,uygulayıcıların her hangi birinin çelişkili uygulamaları ilerde telafisi güç olan sorunlara yol açar.”

DEHB‘ li Çocuklarımızın, ilaçlı tedaviden sonuç aldıkları saptanmış olmasına karşın, eğitim ve davranış sorunlarının çözümünde, ilaçlı tedaviden çok Psikolog tarafından,“Psikoterapi ve Davranış Eğitimi”Özel Eğitimci tarafından verilen “Bireysel Eğitim Ağırlıklı Program=BEP “ eğitimden daha iyi sonuçlar alındığını, çalıştığım kurumlarda ve Özel Eğitim Kurumumuzda bizzat uygulamalar sonucu gözlemlemiş bulunmaktayım.

Ancak ülkemizde akranlarının gerisinde olan bireyler için Özel Eğitim kurumlarında eğitim programları bulunurken, DEHB ve Disleksi vb. Engel durumları ile ilgili Milli Eğitim Bakanlığı‘nca bir program bulunmadığı için Rehberlik Araştırma Merkezleri bu tanıdaki çocuklarımıza özel eğitim önerememektedir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp