Burun Komşu Boşluklarının Muayenesi

Burun Komşu Boşluklarının Muayenesi : MAKSİLLER SİNÜS’E KATATERİSM — Maksiller sinüsün orta mea- tus’a açılan tabii deliğinden ostium ınaxillare,ye girerek sinüsü yıkamak usulüne denir. Hususi sondalarla yapılır.Teknik - Evvelâ burun temizlenir ve sonra ’/m kokain solüsyonuna batırılmış bir portkotonla orta meatus anesteziye edilir. Ayni zamanda bu atuşmanla os- tium’da genişlemiş olur. Sol elle spekülüm buruna tatbik edilir ve sağ elle sonda burun deliğine sokulur. Meatus media’mn ön ve arka kısmında sondanın ucu gezdirilir, sonda sabit bir yere takılır, öne ve arkaya hareket imkânı kolaylıkla olmaz. Sondanın ucu ostium’a yerleşmiş olur. Bu suretle sol elle sonda hareket ettirilmeden parmaklar burun üstüne istinat ederek tutulur. Sağ elle spekülüm çekilerek enemanın ucu sondaya sokulur.Bu usulle maksiller sinüsü yıkamak çok defa muvaffakiyetli netice vermez.

Ostium Maksillare’yi bulmak kolay olmaz. Bu usul yerine ponksiyon metodu tatbiki daha emindir.Maksiler sinüsün ponksiyonu - Maksiller sinüsün iç duvarından yeni bir delik açmak suretile sinüsün yıkanmasıdır.Ponksiyon alt meatus’dan yapılır. Bir trokar ve bir enemaya ihtiyaç vardır. Trokarların değişik şekilleri bulunur

Teknik - Alt meatus onda bir kokain solüsyonuna batırılmış bir portko- tonla iyice anesteziye edilir. Eğer sağ taraf yıkanmak isteniyorsa spekülüm sol el ile sol tarafa ponksiyon yapılacaksa sağ el ile tutulur. Serbest kalan diğer el ile trokar spekülümün arasından geçirilerek alt konkanın başından itibaren bir buçuk santimetre geriye ve yukarıya alt meatus’a sokulur. Trokar muayyen noktaya tesbit edildikten sonra spekülüm kaldırılır ve ponksiyon yapılır.

Tro-karın mandreni çekilir ve enemanm ucu tatbik edilir. Hastanın başı ponksiyon yapılan tarafa doğru yana ve biraz öne eğriltilir. Çenesinin altına bir küvet tutulur, enemanın diğer ucunun içinde bulunan antiseptik solüsyon enema yavaş yavaş sıkılarak sinüs içersine gönderilir.Sinüs ponksiyonu ile yeni açılan delikten giren solüsyon orta meafus’daki normal deliğinden burun boşluğuna geçerek dışarı akar

Ponksiyon aksidanları - Nadir hallarde trokar sinüsün arka alt kısmına girer ve enjeksiyonla yanak yumuşak kısmında amfizem husule gelir, eğer sinüs temizse husule gelen amfizem hafif masajlarla geçer. Eğer cerahatli ise flegmon husule gelebilir.Bu amfizemler bazan göz kapaklarına ve boyuna yayılabilir.

FRONTAL SÎNÜS’E KATATERİZM — Frontal sinüsün ostiumundan girilerek yapılır.

I — Sonda, burun döşemesinin burun bölmesile yaptığı açıdan nazofa- renks arka yüzüne dayanana kadar kaldırılır.

II — Daima bölme sathına temas etmek suretile kat’eder, ucu nazofarenks tavanına deyene kadar kaydırılır.

III — Katater tavanın ön ucuna yani koanlarm üst kenarına gelmiş olur, biraz öne doğru çekilir ve sfenoidal sinüsün ön yüzünü sert bir şekilde döner.

IV — Ön yüzü aşağıdan yukarı bölme ile teması kaybetmeden yürütülen katater bu yükselme esnasında kendiliğinden ostium'a girer.

Bu şekilde yapılan muayene ile sinüs içerisindeki fungozite ve kemik yüzleri hakkında kıymetli bilgi elde edilmiş olur. Kataterizmin çok itinalı yapılması lâzımdır. Bazı kereler baş ağrılarının artması, görme teşevvüşleri, sar’a nöbetleri görülebileceği gibi, kemik sathının lıarabivetiyle duranın acık olabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.Ponksiyon - Kataterle sfenoidal sinüs ostiunı'u bulunamadığı takdirde ponksiyon yapılır. Sinüs ön yüzüne varıldığı kanaati hasıl olunca tazyikle kemik delinir ve sinüse girilir.Ponksiyonu yapan kimsenin bu nahiyeyi ve ponksiyon tekniğini çok iyi bilmesi icap eder.

DÎAPHANOSKOPİ — Diyafanoskopi sağlam ve kalınlığı az olan kemiklerin ışığa karşı permeabilitesi prensibine dayanır.Karanlık bir odada maksiller sinüsü hasta olan bir şahsın ağzına dudakları diş kavislerini kapatabilecek bir şekilde küçük bir elektrik lâmbası sokulursa ampul yandığı vakit sağlam göz kapağı altının aydınlandığı, hasta tarafın ise karanlık kaldığı görülür.Karanlık odada sönük olarak diyafanoskop hastanın ağzına sokulur ve hastaya dudaklarile sıkıca tutması söylenir. Sağ elin baş parmağı saptaki ente- rüptöre basar, cereyan verilir ve sol el ile cereyan şiddetini gittikçe arttırmak suretile reosta veya pantosta düğmesi kâfi miktarda cereyan alınıncaya kadar döndürülür.

Cereyanı azaltarak veya çoğaltarak hastanın yüzünde husule gelen aydınlık değişmeleri muayene edilir. Ayni suretle frontal sinüsün de muayenesi yapılır. Bunun için ampul üzerine frontal sinüs kapüşonu geçirilir ve muayene edilmek istenen frontal sinüsün altına hasta gözünü kapalı tuttuğu halde konulur. Bu suretle hasta sinüs tarafı kapalı kalır, sağlam sinüs ışığı geçirir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp