Böbrek Yetmezliğinin Bitkisel Tedavisi

Böbrek yetmezliğinin bitkisel tedavisi,böbrek yetmezliği probleminin giderilmesine yardımcı olan bitkisel tedavi metodu hakkında bilgiler aşağıdaki makalemizde yer almaktadır.Böbrek yetmezliği tedavisine yardımcı olan % 100 bitkisel ürünümüz olan Yeşilex 017 Şahtereli Bitkisel Karışım Ürünün hakkında daha fazla bilgiye sahip olmak için aşağıdaki makalemize göz atmanızı öneririz.

Yeşilex 017 Şahtereli Bitkisel Karışım

YEŞİLEX MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ

Yeşilex Yeşilex , tamamen Şifa Market güvencesi altındadır.
Ürünü satın aldığınız andan itibaren karşılaşacağınız hizmet kalitesinden etkileneceksiniz.
Şifa market bünyesinde bulunan uzmanlar size tedavi boyunca gerekli tüm desteği sunmaktadırlar. Şifa market uzmanlarınca gerçekleştirilen hasta takip programı çok etkin bir şekilde uygulanmaktadır. Belirli aralıklarla uzmanlarca gerçekleştirilecek geri dönüşlerde sağlığınızla ilgili tüm detayları öğrenebilirsiniz.

Şifa market uzmanları, önemli sağlık danışmanınızdır !

YEŞİLEX - 017 Şahtereli Bitkisel Karışım

Etkileri :
*Üre ve kreatinin değerlerinin normal seviyeye çekilmesinde,
*Böbrek fonksiyonlarının iyileştirilmesinde,
*İdrar yapımının kolaylaşmasında,
*Diyalizin geciktirilmesinde ve diyaliz sayısının azaltılmasında yardımcıdır.

Kullanım şekli :
Sabah, öğle, akşam aç karnına 2‘ şer kapsül alınması önerilmektedir.

İçindekiler:

Şahtere :
İdrar arttırıcıdır. Yatıştırıcı ve terletici etkilere sahiptir. Karaciğer hastalıklarına karşı faydalıdır. Vücuttaki zararlı maddelerin uzaklaştırılmasını sağlar. Yüksek tansiyonu düşürür. Damar sertliğine karşı koruyucudur. Kanı ve böbrekleri temizler. Sarılığa karşı faydalıdır. Hazmı kolaylaştırır ve mide ağrısı şikayetlerini giderir. Sedef, uyuz ve egzama gibi cilt hastalıklarını gidermeye yardımcı olur. Basura karşı faydalıdır. Kepeği azaltır.

Lavanta :
Prostat hastalıklarında (prostat iltihabı, prostat büyümesi) kullanılan etkin bir bitki olarak tanınmıştır. Kişide sıkıntıların aksine bir gevşeme ve rahatlık görülür. Bu etki ile geceleri çok sık olan tuvalete gitme ihtiyacında bir azalma olduğu belirgin bir şekilde kendini gösterir.

Yan etkileri :
Kullanımı güvenlidir. Hamile bayanların kullanması tavsiye edilmez.

Uyarılar :
Tavsiye Edilen miktardan fazla tüketmeyiniz.
Doz Aşımı halinde lütfen doktorunuza başvurunuz.
Serin ve Çocuklarınların ulaşamayacağı yerlerde muhafaza edidiniz.
Ürünümüz ilaç değil bitkisel gıda takviyesidir.

Uzman Tavsiyesi :
Böbrek hastaları, ister diyalize girsin, isterse girmesin mutlaka diyet yapmalıdır. Üstelik bu diyeti, konusunda uzman beslenme ve diyet uzmanıyla birlikte hazırlamalıdır. Beslenme ve diyet uzmanı, hastanın idrarının miktarına, diyabet, yüksek tansiyon gibi diğer hastalıklarının varlığına, kilosuna, boyuna, kanındaki potasyum, fosfor ve sodyum değerlerine bakarak bir diyet listesi hazırlar. Ülkemizdeki diyaliz merkezlerinde zorunlu olarak beslenme ve diyet uzmanı bulunur. Her hastanın diyet tedavisi ayrı planlandığı ve uzun süreli takip gerektiği için hastalar, kendilerine özel olarak hazırlanan diyet listelerini mutlaka uygulamalıdırlar.

Diyette nelere dikkat edilmeli?
·Böbrek hastalarının içtikleri sıvı, protein ve yiyeceklerle aldıkları minerallerin miktarı önemlidir. İyi bir diyet listesi, tüm bu miktarlara göre hazırlanmalıdır. Ara sıra da diyette değişiklikler yapılır.
·Hastanın kilosuna göre ideal kilosu hesaplanır. Buna göre günlük alınan protein alımı belirlenir.
·Böbrek hastalıklarında mutlaka tuz azaltılmalıdır. Özellikle yüksek tansiyon hastalığı da varsa, böbreğin yükünü azaltmak için tuz tamamen kesilmelidir. Dil, tuzsuz bir lezzete 6 ayda alışır. Bu nedenle böbrek yetmezliği yaşayan hastaların sabırlı olması gerekir.
·Katkı maddelerinden uzak durulmalıdır.
·Potasyum kısıtlanmalıdır. Potasyum içeren, asma yaprağı, patates, yeşil yapraklı sebzeler ve bazı meyveler çok az tüketilmelidir. Fosforu yüksek olan yoğurt, peynir, süt, hatta balık da, hastanın durumuna göre ya kısıtlanmalı veya farklı pişirme teknikleri uygulanmalıdır.
·Salamuralar, konserveler, hazır gıdalar, tütsülenmiş etler, kuruyemişlerin tüketimi de sınırlandırılmalıdır.
Yiyeceklerde kullanılacak pişirme teknikleri, yiyecek değişim miktarları her hasta için farklıdır.

Böbrek Yetmezliği Nedir ?
Böbreğin normalde yaptığı görevlerin kaybına böbrek yetmezliği denir.
Böbrek yetmezliği geliştiğinde böbreklerin şu görevlerinde önemli aksamalar olur:
* Zararlı (toksik) maddelerin vücuttan idrar yoluyla uzaklaştırılması
* Fazla suyun uzaklaştırılması
* Kan basıncının (tansiyon) kontrol edilmesine yardım
* Kan hücrelerinin yapımının kontrol edilmesine yardım
* Kemiğin güçlenmesine yardım
Sağlıklı bir tek böbrek tüm bu görevleri yerine getirebilir. Kişide böbrek yetmezliğine ait şikayet ve bulguların oluşması için her iki böbreğin de görevlerini yapamaması gereklidir.

Böbrek Yetmezliği Nedenleri?
KRONİK VE AKUT BÖBREK YETMEZLİĞİ

Akut Böbrek Yetmezliği:
Böbrek işlevlerinin birkaç saat veya hafta gibi kısa bir sürede aniden bozulmasıdır. Böbreğin özellikle zararlı yıkım ürünlerini atma ve sıvı-tuz dengesini düzenleme işlevleri bozulur. Böbrek işlevi, nedene bağlı olarak birkaç hafta veya ay süreyle bozuk devam edebilir ve bu sürede bazen geçici bir diyaliz uygulanması gerekebilir.

Akut böbrek yetmezliği böbrek öncesi, böbreğin kendisine veya idrar yollarına ait sebeplerden kaynaklanabilir. En sık görülen neden kan kaybı, şiddetli kusma, ishal, yanık gibi böbreğe gelen kan akımının azalmasına yol açan sıvı kaybı durumlarıdır. Ayrıca çeşitli ilaçlara, zehirlere ve nefritlere bağlı olarak böbrek dokusunun zedelenmesi ve taş, erkeklerde prostat büyümesi gibi nedenlerle idrar yollarında tıkanıklık gelişmesi de akut böbrek yetmezliğine yol açabilir. Tedavisi yol açan nedene göre değişiklik gösterir. Çoğunlukla geri dönüşlü bir durumdur, ancak bazı hastalarda kalıcı böbrek işlev bozukluğu gelişebilir.

Kronik Böbrek Yetmezliği:
Böbreğin tüm işlevlerinin kalıcı ve ilerleyici bir şekilde bozulmasıdır. Geri dönüşlü bir durum değildir. Ancak, hipertansiyonun etkin bir şekilde kontrolü, diyet uygulanması, yeterli sıvı alınması, bazı ilaçların kullanımından kaçınılması ve düzenli kontrol gibi önlemlerle böbrek işlev bozukluğunun ilerlemesini önemli ölçüde yavaşlatmak olasıdır. Ülkemizde ve birçok ülkede kronik böbrek yetmezliğinin en sık görülen iki nedeni şeker hastalığı ve hipertansiyondur. Bu hastalıklarda tuz kısıtlanması, düzenli egzersiz yapılması ve kilo verilmesi gibi yaşam tarzı değişikliklerinin uygulanması, kan şekerinin ve kan basıncının etkin bir şekilde kontrol edilmesi ve düzenli izlem gibi önlemlerle böbrek yetmezliği gelişimini önlemek mümkündür.

Ayrıca çeşitli nefritler, taş hastalığı, idrar yollarındaki yapısal bozukluklar, infeksiyonlar, özellikle polikistik hastalık olmak üzere böbreğin kalıtımsal hastalıkları da kronik böbrek yetmezliğine yol açabilir. Böbrek yetersizliği gelişip ilerledikçe, böbreğin işlevlerinin bozulması sonucu birçok sorun ortaya çıkar:

*Vücuda zararlı olan üre ve kreatinin gibi maddeler birikir.
*Su ve sodyum vücutta birikir. Bunun sonucunda kan basıncı yükselir ve vücutta şişlikler ortaya çıkabilir.
*Kansızlık gelişir.
*Kemik gelişimi bozulur.
*Kanda potasyum düzeyi yükselir ve buna bağlı olarak kalp ritminde bozukluklar
ortaya çıkabilir.
*Kalp ve damar hastalıkları gelişebilir.
*Halsizlik, iştahsızlık, bulantı, kusma, kaşıntı, ağızda kötü koku, bacaklarda his bozukluğu ve huzursuzluk, nefes darlığı, ruhsal bozukluklar ve şuur
bulanıklığı gibi yakınmalar ortaya çıkabilir.
*Böbrek işlevinin ileri derecede bozulduğu son aşamada (süzme işlevinin % 90‘dan fazlasının yitirilmesi) yaşamın devam edebilmesi için diyaliz veya böbrek nakli tedavilerinin uygulanması gerekir.

Böbrek Yetmezliği Belirtileri
>Anormal idrar tahlili sonucu
>Hipertansiyon
>Kilo kaybı
>Kusma
>Keyifsizlik
>Baş Ağrısı
>idrara çıkmada azalma
>Bitkinlik
>Zihin bulanıklığı
>Kas seyirmeleri ve kramplar
>Gastrointestinal kanama
>Ciltte sarımsı kahverengi sertlikler
>Kaşınma

Tedavi
Tedavide amaç; ABY‘ne neden olan faktörü ortadan kaldırmaktır. Sıvı elektrolit kaybı süratle düzeltilmelidir. Diürezle birlikte ağırlık takibi yapılmalıdır. ABY olan bir hasta günde 05 mEq / lt‘den fazlaysa iyon değiştirici reçineler önerilir. Kayaxalate 20-50 gr yada sorbital 100 ml sıvı ile ağız yolu ile verilebilir. Amaç konstipasyondan korunmaktır. %10‘luk Ca glukonat veya % 20 glukoz kristalize 20-30 ünite insülin ile birlikte verilerek K+ hücre içine sokulabilir.

Oligüri evresinde idrar akışı olmadığı için çıkardığı sıvıdan fazlası verilmemelidir. Aksi takdirde volum fazlalığı ile birlikte akciğer ödemi gelişir. Hastaya verilecek sıvı miktarının hesaplanması 1 gün önce çıkardığı idrar miktarı + fizyolojik kayıp şeklinde hesaplanarak verilecek sıvı miktarı (zorunlu 400-500 ml) bulunur. ABY‘li hastaya K+ patatesten kaçınılır. K+ artışı ventrikuler fibrasyon oluşturur. Diurez evresinde hasat bol idrar çıkardığından sıvı kısıtlanmaz süt gibi besinlerden 25-30 hatta 60 gr verilir. ABY‘de diyaliz endikasyonu; aşırı sıvı yüklenen ve akciğer ödemi gelişen hastalarda nefrotoksik maddelerin uzaklaştırılması gerektiğinde uygulanır.

DİYALİZLE TEDAVİ YÖNTEMLERİ
Diyaliz, vücuttaki fazla suyu ve atık maddeleri filter ederek vücuttan atılmasını sağlayan yöntemdir.
2 çeşit diyaliz vardır;
Hemodiyaliz
Periton diyalizi
Hemodiyaliz nedir?
Böbreğin çalışmadığı hallerde, suni böbrek makinaları kullanarak vücuttaki fazla su ve atık maddelerin vücuttan atılma yöntemidir. Hemodiyaliz işleminde, iki iğne yardımı ile kan makinaya gider, bir filtreden geçer, temizlenir ve damara geri döner.

Periton diyalizi nedir?
Periton, karın boşluğunda bulunan, karın duvarını ve organları saran bir zardır. Periton diyalizi, karın boşluğuna küçük bir ameliyat ile yerleştirilen, ince, yumuşak, silikondan yapılmış kalıcı bir tüp ( kateter ) aracılığı ile yapılır.

Beslenme Unsurları
Böbrek yetmezliği, birden başlayan şiddetli (akut) ya da süreğen kronik türde olabilir.

A. Akut Böbrek Yetmezliği
Akut böbrek yetmezliğinde, organ görevlerini tam olarak yapamaz. İdrar çok azalır ya da hiç idrar çıkmaz. Üre gibi metabolizma artıkları, elektrolitler dışarı atılmadığından vücutta birikir. Asit - baz dengesi, sıvı ile elektrolit dengesi bozulur. Vücutta şişme (ödem), kan basıncında yükselme, kalp yetmezliği dalgınlık, kanama ve şok gibi durumlar görülebilir. Hasta, hastane ve doktor bakımında tedavi edilir. Uygun diyet, hastanın iyileşmesinde çok önemlidir.

Akut böbrek yetmezliği olan hastalar için diyet düzenlemede aşağıda belirtilenlere uyulmalıdır
1. Diyetin enerji değeri, hastanın normal vücut ağırlığını koruyacak şekilde
düzenlenir. Enerji ihtiyacı daha çok karbonhidratlarla ve yağlarla karşılanır.
2. Hasta proteinsiz bırakılmaz. Kanda üre yüksek değilse protein azaltılmaz.
Vücut proteinlerinin yıkımım azaltmak için yüksek kaliteli protein verilir.
Hastane tedavisinde damardan elzem, amino asit karışımı verilmesinin yararı üzerinde durulmaktadır. Bu karışıma yetişkin hastalar için de histidin eklenmesi gerektiği vurgulanmakta, arginin‘in de yararlı olacağı ileri sürülmektedir.
3. Hastamn kan basıncı yüksekse ve vücudunda şişme varsa tuz aşırı olr mayacak
biçimde azaltılır. Aşırı ve sürekli olarak sodyum kısıtlaması sakıncalıdır.
4. Hastanm, çıkardığı idrara ve genel durumuna göre su dengesi sağlanır. Hasta susuz bırakılmaz.
5. Hastanın diyeti; enerji, vitamin, protein ve minerallere ihtiyacını karşılayacak ve kolay tüketilebilecek şekilde düzenlenir.

Süreğen (kronik, eskimiş, müzmin) böbrek yetmezliği, çeşitli böbrek hastalıklarının ilerlemesi sonucu ortaya çıkar. Böbreklerin görev yapan birimleri olan nefronlar çalışamaz duruma gelir. Süzme ve geri emme yeteneği ileri derecede bozulur. Nefronların yarıdan çoğu görev yapamaz duruma gelebilir. Bu durumda, öteki sistemlerin ve organların çalışması da bozulur. Böbrek yetmezliğinin ağır şekli “üremi” olarak da adlandırılır. Böbrekler, kanı metabolizma ürünlerinden temizleyemez.İdrarla dışarı atılamayan üre, ürik asit ve benzeri metabolizma artıkları kanda birikir. Bu maddeler bütün organlara zarar verir. Kansızlığa, sinir sistemi bozukluklarına, havale nöbetlerine, kas zayıflığı ve erimesine yol açar. Hastada, iştahsızlık, bulantı, kusma, sürgün (ishal) ve karın ağrıları görülebilir. Karbonhidrat yağ ve protein metabolizması da bozulabilir. Hasta doktor kontrolü altında tutulur. Diyet, hastanın genel durumuna ve doktorun direktifi doğrultusunda düzenlenir.

Süreğen (kronik) böbrek yetmezliği olan hastaların diyeti, enerji yönünden yeterli, vücutta protein yıkımını artırmayacak, kanda üreyi yükseltmeyecek, sıvı ve elektrolitleri dengede tutacak şekilde düzenlenir.

Diyet düzenlemede uyulması gereken hususlar şunlardır:

1.Diyetin enerji değeri normal kiloyu koruyacak şekilde ayarlanır. Diyetin enerji değeri 2000 - 2500 kalori olabilir. Bunun için diyette 300 - 400 gr. karbonhidrat, 70 - 90 gr. kadar yağ bulunabilir.
2.Kanda üre çok yüksek ve idrar azsa, diyetin protein değeri düşürülür. Hastanın ağırlaştığı bu durumda bol şekerli pelte, şekerlemeler ve nişastalı besinler verilir, idrar miktarı artmaya, kanda üre düzeyi düşmeye başladıkça, diyette protein miktarı artırılır. Vücut proteinlerinin yıkımını azaltmak için yüksek kaliteli proteinler seçilir. Verilen protein miktarı kilo başına 0,5 gramın altına düşürüknez.Hastanın kanı hastanede belli aralıklarla özel yöntemle (hemodializ) temizleniyorsa hastaya daha yeterli miktarda protein verilebilir. Çok ağır durumda olmayan hastaya günde verilecek protein miktarı 35 - 60 gr. dolayında olabilir.
3.Hastada kalp yetersizliği ve şişme varsa, idrar az, kan basıncı yüksekse, tuzu kısıtlı diyet uygulanır. Bu durumlar yoksa tuz fazla azaltılmaz.
4. Kusma, sürgün (ishal) ve idrarla kayba uğrayan su ve elektrolitler karşılanır.
5. Hastanın yeterli ve dengeli beslenmesini sağlayacak diyet uygulanır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp