Böbrek Yetmezliği Genel

Böbrek Yetmezliği Genel :

Böbreğin normalde yaptığı görevlerin kaybına böbrek yetmezliği denir.
Böbrek yetmezliği geliştiğinde böbreklerin şu görevlerinde önemli
aksamalar olur:


* Zararlı (toksik) maddelerin vücuttan idrar yoluyla uzaklaştırılması
* Fazla suyun uzaklaştırılması
* Kan basıncının (tansiyon) kontrol edilmesine yardım
* Kan hücrelerinin yapımının kontrol edilmesine yardım
* Kemiğin güçlenmesine yardım

Sağlıklı bir tek böbrek tüm bu görevleri yerine getirebilir. Kişide
böbrek yetmezliğine ait şikayet ve bulguların oluşması için her iki
böbreğin de görevlerini yapamaması gereklidir.
Böbrek Yetmezliği
Böbreklerin, görevlerini çeşitli nedenlerle ve geriye dönüşümsüz olarak yapamamasından dolayı, ortaya çıkan durumdur.

*Kronik böbrek yetmezliğinin nedenleri
*Yüksek tansiyon
*Sistemik hastalıklar ( şeker hastalığı, ailevi akdeniz ateşi vb.. )
*Böbrek kistleri
*Kanamalar
*Bazı ilaçlar
*Glomerülunefrit
*Veziko-Üretral reflü
*Bilinmeyen nedenler

Böbrek Yetmezliği
KRONİK VE AKUT BÖBREK YETMEZLİĞİAkut Böbrek Yetmezliği:

Böbrek işlevlerinin birkaç saat veya hafta gibi kısa bir sürede aniden bozulmasıdır. Böbreğin özellikle zararlı yıkım ürünlerini atma ve sıvı-tuz dengesini düzenleme işlevleri bozulur. Böbrek işlevi, nedene bağlı olarak birkaç hafta veya ay süreyle bozuk devam edebilir ve bu sürede bazen geçici bir diyaliz uygulanması gerekebilir.


Akut böbrek yetmezliği böbrek öncesi, böbreğin kendisine veya idrar yollarına ait sebeplerden kaynaklanabilir. En sık görülen neden kan kaybı, şiddetli kusma, ishal, yanık gibi böbreğe gelen kan akımının azalmasına yol açan sıvı kaybı durumlarıdır.

Ayrıca çeşitli ilaçlara, zehirlere ve nefritlere bağlı olarak böbrek dokusunun zedelenmesi ve taş, erkeklerde prostat büyümesi gibi nedenlerle idrar yollarında tıkanıklık gelişmesi de akut böbrek yetmezliğine yol açabilir.
Tedavisi yol açan nedene göre değişiklik gösterir. Çoğunlukla geri dönüşlü bir durumdur, ancak bazı hastalarda kalıcı böbrek işlev bozukluğu gelişebilir.

Böbreğin tüm işlevlerinin kalıcı ve ilerleyici bir şekilde bozulmasıdır. Geri dönüşlü bir durum değildir. Ancak, hipertansiyonun etkin bir şekilde kontrolü, diyet uygulanması, yeterli sıvı alınması, bazı ilaçların kullanımından kaçınılması ve düzenli kontrol gibi önlemlerle böbrek işlev bozukluğunun ilerlemesini önemli ölçüde yavaşlatmak olasıdır.
Ülkemizde ve birçok ülkede kronik böbrek yetmezliğinin en sık görülen iki nedeni şeker hastalığı ve hipertansiyondur. Bu hastalıklarda tuz kısıtlanması, düzenli egzersiz yapılması ve kilo verilmesi gibi yaşam tarzı değişikliklerinin uygulanması, kan şekerinin ve kan basıncının etkin bir şekilde kontrol edilmesi ve düzenli izlem gibi önlemlerle böbrek yetmezliği gelişimini önlemek mümkündür. Ayrıca çeşitli nefritler, taş hastalığı, idrar yollarındaki yapısal bozukluklar, infeksiyonlar, özellikle polikistik hastalık olmak üzere böbreğin kalıtımsal hastalıkları da kronik böbrek yetmezliğine yol açabilir.
Böbrek yetersizliği gelişip ilerledikçe, böbreğin işlevlerinin bozulması sonucu birçok sorun ortaya çıkar:

*Vücuda zararlı olan üre ve kreatinin gibi maddeler birikir.
*Su ve sodyum vücutta birikir. Bunun sonucunda kan basıncı yükselir ve vücutta şişlikler ortaya çıkabilir.
*Kansızlık gelişir.
*Kemik gelişimi bozulur.
*Kanda potasyum düzeyi yükselir ve buna bağlı olarak kalp ritminde bozukluklar ortaya çıkabilir.
*Kalp ve damar hastalıkları gelişebilir.
*Halsizlik, iştahsızlık, bulantı, kusma, kaşıntı, ağızda kötü koku, bacaklarda his bozukluğu ve huzursuzluk, nefes darlığı, ruhsal bozukluklar ve şuur
bulanıklığı gibi yakınmalar ortaya çıkabilir.
*Böbrek işlevinin ileri derecede bozulduğu son aşamada (süzme işlevinin % 90‘dan fazlasının yitirilmesi) yaşamın devam edebilmesi için diyaliz veya
böbrek nakli tedavilerinin uygulanması gerekir.

Böbrek Yetmezliği
BELİRTİLERİ
>Anormal idrar tahlili sonucu
>Hipertansiyon
>Kilo kaybı
>Kusma
>Keyifsizlik
>Baş Ağrısı
>idrara çıkmada azalma
>Bitkinlik
>Zihin bulanıklığı
>Kas seyirmeleri ve kramplar
>Gastrointestinal kanama
>Ciltte sarımsı kahverengi sertlikler
>Kaşınma

Böbrek Yetmezliği
TEDAVİSİ Tedavide amaç; ABY‘ne neden olan faktörü ortadan kaldırmaktır. Sıvı elektrolit kaybı süratle düzeltilmelidir. Diürezle birlikte ağırlık takibi yapılmalıdır. ABY olan bir hasta günde 05 mEq / lt‘den fazlaysa iyon değiştirici reçineler önerilir. Kayaxalate 20-50 gr yada sorbital 100 ml sıvı ile ağız yolu ile verilebilir. Amaç konstipasyondan korunmaktır. %10‘luk Ca glukonat veya % 20 glukoz kristalize 20-30 ünite insülin ile birlikte verilerek K+ hücre içine sokulabilir.

Oligüri evresinde idrar akışı olmadığı için çıkardığı sıvıdan fazlası verilmemelidir. Aksi takdirde volum fazlalığı ile birlikte akciğer ödemi gelişir. Hastaya verilecek sıvı miktarının hesaplanması 1 gün önce çıkardığı idrar miktarı + fizyolojik kayıp şeklinde hesaplanarak verilecek sıvı miktarı (zorunlu 400-500 ml) bulunur.

ABY‘li hastaya K+ patatesten kaçınılır. K+ artışı ventrikuler fibrasyon oluşturur.

Diurez evresinde hasat bol idrar çıkardığından sıvı kısıtlanmaz süt gibi besinlerden 25-30 hatta 60 gr verilir.

ABY‘de diyaliz endikasyonu; aşırı sıvı yüklenen ve akciğer ödemi gelişen hastalarda nefrotoksik maddelerin uzaklaştırılması gerektiğinde uygulanır.

DİYALİZLE TEDAVİ YÖNTEMLERİ
Diyaliz nedir?
Diyaliz, vücuttaki fazla suyu ve atık maddeleri filter ederek vücuttan atılmasını sağlayan yöntemdir.

2 çeşit diyaliz vardır;

Hemodiyaliz
Periton diyalizi

Hemodiyaliz nedir?
Böbreğin çalışmadığı hallerde, suni böbrek makinaları kullanarak vücuttaki fazla su ve atık maddelerin vücuttan atılma yöntemidir. Hemodiyaliz işleminde, iki iğne yardımı ile kan makinaya gider, bir filtreden geçer, temizlenir ve damara geri döner.

Periton diyalizi
Periton, karın boşluğunda bulunan, karın duvarını ve organları saran bir zardır. Periton diyalizi, karın boşluğuna küçük bir ameliyat ile yerleştirilen, ince, yumuşak, silikondan yapılmış kalıcı bir tüp ( kateter ) aracılığı ile yapılır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp