böbrek kumu dökmek ne kadar sürer

Böbrek Yetmezliği Tedavi : Kronik böbrek yetmezliğinin temel te­ davi ilkesi nefronlann işlevsel bütünlü­ ğünü ve sürekliliğini olabildiğince sağ­ lamaktır. Bu hastalıkta ilk idrar miktarı dakikada 10 ml'nin altına düşmedikçe aşın bir rahatsızlık ortaya çıkmaz. Te­ davide önemli olan hastaların olağan yaşamlarına dönebileceklerine kendile­ rini inandırmaları ve böbrek yetmezliği­ nin yaratacağı sorunları, günümüz tıbbı­ nın geniş olanakları ile aşabileceklerini bilmeleridir. Laboratuvar bulgulan ve hastanın genel durumu, süren ya da yaklaşmakta olan üremi olgusunu haber vermiyorsa protein aliminin aşın ölçü­ lerde kısıtlanması gerekmez.

Yeterli enerji sağlayan yani 24 saatte vücut ağırlığının her kilosu başına 30 kalori veren bir beslenme düzeninde 0,75 gr et ve yumurta gibi protein bakımından zengin besinler rahatlıkla alınabilir. Ay- nca diyalize ya da başka nedenlere bağ­ lı protein kayıplan karşılanmalıdır. Ya­ pılan perhiz folik asit ve vitaminlerce zengin olmalıdır. Tuz konusunda aşın kısıtlamalar önerilmez. Günlük 4-6 gr tuz miktan perhiz yemekleri yenirken alınmış olacaktır. Gerçekten de alman tuz miktannın birden önemli ölçüde azalması, bu hastalarda önemli elektro­ lit dengesizliklerine yol açabilir. Bu du­ rum özellikle idrar yoluyla aşın tuz kaybeden hastalarda daha da belirgin­ dir. Tuz içermeyen gıdalarla beslenen hastalarda sodyum gereksinimi bir saat­ te çıkanlan sodyum miktanna bakılarak hesaplanabilir.

Başka bir yararlı göster­ ge de hastanın kilosudur. Hastanın her gün ölçülen kilosunda artış olursa bu, vücutta su tutulduğunu ve dolayısıyla sodyumun arttığını gösterir. Kanın asit- leşmesine karşı sodyum bikarbonat ver­ mek gerekirse, verilen her 2 gr sodyum bikarbonat başına 1,5 gr tuz (sodyum klorür) diyetten çıkanlmalıdır. Yukarda belirtilen günlük gereksini­ mi aşan ölçüde tuzun alınacağı durum­ larda hastaya 1-2 gr sodyum klorür eşit miktarda sodyum bikarbonatla birlikte verilir. Kanda kalsiyum düzeyi düşme­ sine bağlı olarak gelişen ikincil hiperpa- ratiroidizm (paratiroit bezinin aşın ça­ lışması) günde 3-4 kez 4-5 gr alümin­ yum hidroksit verilerek denetim altında tutulur. Bu ilaç aynı zamanda sindirim sisteminden fosfat emilimini azaltır. Sindirim sisteminin kanda kalsiyum dü­ zeyinin düşmesinden kısmen sorumlu olduğu daha önce belirtilmişti. Kanda kalsiyum değerlerinin normal değerlere ulaşması, hastaya 24 saatte 2-3 kez 4 gr kalsiyum verilerek de denetlenebilir. Kemik dokusu kaybının belirginleş­ tiği durumlarda 24 saatte 50 bin ünite D vitamini uygulanabilir.

Böbrek işlevle­ rini korumak için 24 saatte alman su miktarının önemi çok büyüktür. Böb­ rekler işlevlerini gittikçe yitirdikleri için atık maddelerin vücut dışına atıl­ maları ancak günde 1,5-2 İt gibi bol miktarda idrar çıkararak gerçekleştirile­ bilir. Bunun önkoşulu ise yeterli mik­ tarda, yani 24 saatte 2-3 İt sıvı alınma­ sıdır. Hastaya aşırı su yükleyerek idrar çıkarmaya zorlama, vücutta su tutulma­ sı ve bunun doğuracağı olumsuz sonuç­ lar nedeniyle uygun değildir. Perhiz ve tıbbi tedavi ile önleneme­ yen ağır böbrek yetmezliği olgularında hemodiyaliz (kan diyalizi) yaşam kurta­ rıcı bir tedavi yöntemidir (bak. Cilt 7: Tedavi Önerileri). Kronik diyaliz olgu­ larıyla ilgili olarak yapılan son istatistik araştırmalarına göre 6 yıl yaşama oranı yüzde 60'ı geçmektedir. Kronik böbrek yetmezliği tedavisinde böbrek nakli gi­ rişimleri de önemli gelişmeler göster­ mektedir. Ameliyat öncesi yapılan do­ ku uyuşmazlığı araştırmaları ve ameli­ yat sonrası bağışıklığı bastıncı ilaçlar sayesinde vücudun yeni böbreği reddet­ me oranı yüzde 20'lere kadar geriletil­ miştir. Günümüzde uzun süreli diyaliz ve böbrek nakli birbirini tamamlayan yön­ temler haline gelmiştir. Son zamanlarda bu iki yöntemin birlikte uygulanması, hastaların olağan yaşamlarına dönmele­ rini sağlamada önemli başarılar sağla­ mıştır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp