böbrek kumu dökmek için kullanılan bitkiler

Böbrek Yetmezliği Tedavi : Böbreklerden önce ve sonra ortaya çı­ kan bozukluklara bağlı olan akut böb­ rek yetmezliklerinde önce yüksek tansi­ yon, konjestif (dokularda su tutulması ve damarlarda kan toplanmasına bağlı) kalp yetmezliği ve hücre dışı sıvı azal­ ması gibi, etken olan birincil hastalık te­ davi edilmelidir. Akut böbrek yetmezli­ ğinin başlıca nedenlerinden akut böbrek borucukları nekrozunun (doku yıkımı) tedavisinde temel amaç vücuttaki orga­ nik sıvıların ve bu sıvılardaki madde yoğunluklarının belli düzeylerde tutul­ masıdır.

Ayrıca böbreklerin boşaltım iş­ levi bozulduğu için vücuda zararlı me­ tabolizma ürünlerinin yoğunluğu, bes­ lenme ile alınan proteinlerin azaltılma­ sıyla dengelenmelidir. Çıkarılan idrar miktarının azaldığı dönemde olası en­ feksiyonlara karşı hastayı mikroplardan uzak tutmak gerekir. Hastaya verilecek sıvı deri ve bağırsak gibi çeşitli yollarla yitirilen sıvı miktarı göz önünde tutula­ rak belirlenmelidir. İdrar, kusma, ishal ve ateş hastanın gerçek su gereksinimi­ ni belirleyen sıvı kayıplarına yol açar. Hastaya verilecek sıvı miktarı saptanır­ ken 250-500 gr arasında değişen günlük normal su- kaybı temel alınır.

Ayrıca plazmada sık’sık sodyum düzeyine ba­ karak, sodyum yoğunluğu düştükçe ve­ rilen sıvı miktan azaltılır. Kusma ve is­ hal gibi yollarla aşın sıvı kayıplarının görülmediği hastalarda, kaybedilen sıvı miktanna ek olarak 24 saatte yaklaşık 400-600 mİ sıvı vermek uygundur. Bu hastalara verilen yiyeceklerde enerji ge­ reksinimi yeterli ölçüde karşılanmalı, ama yıkım ürünleri böbreklerden atılan proteinlerde kısıtlamaya gidilmelidir. Böbrek yetmezliğinde izlenecek beslen­ me düzenine ilişkin ayrıntılı bilgi "Sağ­ lıklı Yaşam" cildinde verilmiştir. Hasta­ lık hafif seyrediyorsa ağızdan, daha ağır durumlarda burundan mideye uza­ tılan sondayla, mide-bağırsak işlevleri bozuk hastalarda damardan besleme ya­ pılır. Doğal olarak bu üç değişik yolla verilen besinler farklılık gösterir.

Ağız­ dan beslemede uygun ölçüde karbon­ hidrat ve protein içeren, potasyum ve sodyum içermeyen, olabildiğince yağ­ sız besinler verilmelidir. Beslenmenin burun sondasıyla yapılmasını gerekti­ ren durumlarda daha önceden hazırlan­ mış, hastanın bütün beslenme gereksi­ nimini karşılayacak karışımlar kullanı­ labilir. Damardan beslemede yüksek oranda glikoz (yüzde 25) içeren serum­ lar hastaya günde 100-200 gr glikoz sağlayacak biçimde verilir. Potasyum özel dikkat gerektirir. Böbrek yetmezli­ ğinde plazma düzeyi artan potasyum, özellikle kalpte karıncıklar arasındaki elektrik iletişimini bozarak kalp durma­ sına yol açabilir. Bu tehlikeli etkisinden dolayı kanda potasyum artışı hemen de- netlenmelidir. Kanda potasyum yüksel­ mesi ağızdan iyon değişimi sağlayan reçinelerin verilmesi, potasyumun hüc­ re dışı sıvılardan hücre içine geçmesini sağlayan şekerli çözeltilerin ya da ensü­ linin damar yoluyla verilmesiyle denet­ lenir.

İyileşme belirtileri görülüp azalan idrar miktarında artış başladıktan sonra sıvı ve gıda alıntındaki kısıtlamalar ya­ vaş yavaş kaldırılır. Ama protein alımı üre ve kreatininin kandaki değerleri normale ulaşana değin denetim altında tutulur. Tedaviyi yönlendiren idrar ve kan tahlillerinin sonuçlan normale dö­ nünce tedavi kesilebilir. Hastalann bü­ yük bir bölümünde perhiz yapmak, sıvı ve elektrolitleri ölçülü almak vücutta aşın sıvı tutulmasını önlemede, hücre dışı sıvıların bileşimini normal yoğun­ lukta tutmakta ve üremi belirtilerini or­ tadan kaldırmakta yetersiz kalır. Bu ne­ denle hastada idrarın azaldığı ya da bü­ tünüyle kesildiği dönemde zaman ge­ çirmeden diyalize başvurulur. Böbrek yetmezliğinde gecikmeden uygulanan periton (karın zarı) diyalizi ya da hemo­ diyaliz (kan diyalizi) komplikasyonları büyük ölçüde önler.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp