Hastalık Ölüm ve Onlarla İlgilerin Duaları

Hastalık Ölüm ve Onlarla İlgilerin Duaları :

 Ölümü Çok Hatırlamanın Müstehab Oluşu:
 Sahih isnadlarla Ebu Hûreyre radıyallahu anh'den rivayetimize göre, Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem: "Lezzetleri yutan ölümü çok hatırlayınız." buyurdu.

 AİLESİNDEN E AKRABALARINDAN, HASTAYI SORMANIN MÜSTEHAB ÖLÜŞÜ VE ONLARIN CEVABI

 
İbn-i Abbas radıyallahu anhüma'dan rivayetimize göre, "Ali ibn-i Ebi Talib, Rasülullah sallallahu aleyhi ve sellem'in vefat edeceği hastalığı sırasında yanından çıktı. Halk:
- Ya Ebe'l-Hasen! Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem nasıl sabahladı? diye sordular. Ali:
- Allah'a hamd olsun. İyi olarak sabahladı, dedi."(2)
(1) Tirmizî, Nesaî. İbn-i Mace...
(2) Buharî.

 HASTANIN SÖYLEYECEĞİ, YANINDA SÖYLENECEKLER VE ÜZERİNE OKUNACAK ŞEYLER

 Aişe radıyallahu anha'dan rivayetimize göre, "Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem, yatağa girdiği zaman ellerini bitiştirir, "İhlâs, Felâk ve Nâs" sûrelerini okuyarak onlara üfler, sonra başından, yüzünden ve ön kısmından başlayarak yapabildiği kadar vücudunu sıvazlandı ve bunu üç kere yapardı. Aişe dedi: "Hastalandığı zaman kendisine bunu yapmamı bana emrederdi."'3) Ve sahih bir rivayete göre, "Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem, vefat ettiği hastalığında, İhlâs Felâk ve Nâs sârelerini okuyarak üzerine üflerdi. Aişe dedi: "Ağırlaştığı zaman onları ben okuyarak üzerine üflerdim ve bereketinden dolayı, vücudu üzerinde kendi elini gezdirirdim." Ve bir rivayete göre, "Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem, rahatsız olduğu zamanlarda İhlâs, Felâk ve Nâs sûrelerini okur ve üflerdi." Bu hadisin ravilerinden olan Ez-Zührî'ye:
- Nasıl üflerdi? diye soruldu. Kendisi:
- Ellerine üfler ve onlarla yüzünü sıvazlardı, dedi."
Ben de derim ki, "Deli üzerine Okunacaklar Babı'nda geçen -ki Fatiha ve diğerlerini okumaktı- burada da okunmalıdır.

 Bismillâhi türbetü arzına birikkati ba'zına yüşfaâ bihi sekıymünâ bi izni rabbinâ.
Aişe radıyallahu anha'dan rivayetimize göre, "Birisi, bir tarafından şikâyet ettiği veya vücudunda bir yara bere olduğu zaman Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle söyler ve parmağı ile şöyle yapardı. Ravi Süfyân İbn-i Uyeyne (açıklamak için) şehadet parmağını yere bıraktı, sonar kaldırdı ve şunu söyledi:
(Allah'ın ismiyle. Birimizin tükrüğü ile karışmış yerimizin toprağı, Rabbımızın izniyle hastalığımıza şifa olur.]
Aişe radıyallahu anha'dan rivayetimize göre, "Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem, bir hanımına ta'viz yaparak onu sağ eliyle sıvazlar ve şöyle derdi:

 Allahümme rabben nâsi ezhibil be'se eşâfi enteş-şafi lâ şifâe illa şifaüke şifâen, lâ yüğâdiru sekamen.
[Allahım! Ey insanların Rabbı! Hastalığı gider ve onu bırakmayan bir şifâ ver. Şifâ veren sensin. Senin şifândan başka şifâ yoktur]'5)
Enes radıyallahu anh'den rivayetimize göre, kendisi Sabit rahıme-hullah'a:
- Sana Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem'in rukye'sini yapayım
mı? dedi. O:
- Evet, dedi. Enes şöyle söyledi:
Allahümme rabbennâsi müzhibel be'si eşfi enteş-şâfi la şâfiye il-lâente şifâen lâ yüğâdiru sekamen.
[Allahım! İnsanların Rabbı! Hastalığı def edici! Hastalık bırakmayan bir şifa ver. Şifâ veren sensin ve senden başka şifâ veren yoktur)'6)
Osman ibn-i Asi radıyallahu anh'den rivayetimize göre, "Kendisi vücudunda duyduğu bir acıyı Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem'e şikâyet etti. Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem ona:

 - Elini ağrıyan yere koy, üç defa: "Bismillah" ve yedi defa:

 Eûzü bi ızzetillâhi ve kudretihi min şerri mâ ecidü ve ühaazirü.
[Duyduğum ve korktuğum acının şerrinden Allah'ın izzet ve kudretine sığınırım] de buyurdu."*7)
Sa'd İbn-i Ebi Vakkâs radıyallahu anh'den, şöyle dediğin irivayet ettik: "Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem, beni ziyaret etti ve:

 Allahümmeşfi Sa'den, Allahümmeşfi Sa'den, Allahümmeşfi sa'den. "Allahım! Sa'd'a şifâ ver. Allahım! Sa'd'a şifâ ver. Allahım! Sa'd-'a şifa ver." diye dua etti."(8)
Sahih bir isnad ile İbn-i Abbas radıyallahu anhüma'dan rivayetimize göre, Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Kim, eceli gelmemiş bir hastayı ziyaret eder ve yedi defa:

 Es'elüllahel azıyme rabbel arşil azıymi en yeşfiyek.
[Büyük Arş'ın Rabbı yüce Allah'dan sana şifa vermesini dilerim] derse Allah Teâlâ, mutlaka ona afiyet verir."(9)
Abdullah ibn-i Amr ibn-i As radıyallahu anhüma'dan rivayetimize göre, Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Bir adam bir hastayı ziyaret ettiği zaman:

 Allahümmeşfi abdeke yenke' leke adüvven ev yemşî leke ilâ salâ-tin.
[Allahım! Kuluna şifâ ver. Senin bir düşmanına acı verecek veya senin için bir namaza yürüyecektir." desin.]0°)
Ali radıyallahu anh'den şöyle dediğini rivayet ettik: "Hastaydım ve: "Allahım! Ecelim gelmişse beni bu acıdan rahat ettir; gelmemiş ise bana şifâ ver, bu bir imtihan ise bana sabır ver, dediğim sıra da Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem yanımdan geçti ve:
- Ne söyledin? diyerek tekrar etmemi istedi. Ali, dediğini, ona tekrar etti. Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem, onu ayağıyla dürttü ve "Allahım! Ona şifa ver" dedi. Ali: "Ondan sonra hastalığımdan şikâyet etmedim" dedi."
Ebu Said El-Hudrî ve Ebu Hüreyre radıyallahu anhüma'dan riva-yetimize göre, Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Kim: Lâ ilahe iliallahu vallahu ekber. [Allah'dan başka ilâh yoktur ve Allah her şeyden büyüktür] derse, Rabbı onu tasdik eder ve: Lâ ilahe illâ ene ve ene ekber [Benden başka ilâh yoktur ve ben her şeyden büyüğüm] der ve o:
"Lâ ilahe iliallahu vahdehu lâ şerike
leh." [Allah'tan başka ilâh yoktur. O birdir ve ortağı yoktur.) dediği
zaman Rabbı: La ilahe illa ene vahdi
la şerike liy. [Benden başka ilah yoktur. Ben birim ve ortağım yoktur]
der ve o: Lâ ilahe iliallahu lehül
mülkü velehül hamd. [Allah'dan başka ilâh yoktur, mülk O'nundur ve
hamd O'nadır] dediği zaman Rabbı: Lâilahe illâ ene liyel mülkü veliye] hamd. [Benden başka ilâh yoktur. Mülk benimdir ve hamd banadır] der. O:
Lâ ilahe iliallahu velâ havle
velâ kuvvete illâ billâh. [Allah'dan başka ilâh yoktur. Güç ve kudret ancak Allah'dandır.] dediği zaman Rabbı:

 
 Lâ ilahe illâ ene velâ havle velâ kuvvete illâ biy. [Benden başka ilah yoktur. Güç ve kudret ancak bendendir] der. Ve kim, hastalığında bunları söyler, sonra ölürse ateş onu ye-mez."('2)
Ebu Said El-Hudrî radıyallahu anh'den rivayetimize göre, "Resu-lüllah sallallahu aleyhi ve sellem'e, Cebrail geldi ve:
- Ya Muhammedi Hasta mısın? dedi.
- Evet, dedi. Cebrail:

 Bismillahi erkıyke min külli şiy'in yü'zike min şerri külli nefsin ev aynin haasidin, Allahu yeşfike, bismillâhi erkıyke.
[Sana eziyet veren her şeyden, her kıskanç nefisten (veya) gözden Allah'ın ismiyle sana afiyet dilerim. Allah sana şifâ versin. Allah'ın ismiyle sana afiyet dilerim" dedi.](13>
İbn-i Abbas radıyallahu anhüma'dan rivayetimize göre, "Rasulül-lah sallallahu aleyhi ve sellem, bir A'rabi'yi ziyaret etti. Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem, bir hastayı ziyaret ettiği zaman da "Zarar yok, inşâallah temizleyicidir" derdi."04)
Enes radıyallahu anh'den rivayetimize göre, "Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem, hummalı bir bedevi'yi ziyaret etti ve "Keffaret ve temizleyicidir." dedi."('5)

 Ebu Ümame radıyallahu anh'den rivayetimize göre, Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Hastayı ziyaretin tamamı (kemâli) sizden birinizin, elini onun alnı veya eli üzerine koyarak na-sıl olduğunu sormasıdır."

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp