Akupunktur Tedavileri

Akupunktur Tedavileri :

Daha öncede yazdığım gibi, Çin tıbbında anatomi, Batı tıbbındaki anatomiden farklı olarak açıklanmaktadır. Göğüs boşluğu ve kalb Yang'dır. Buna karşılık akciğer ve karın boşluğu Yin'dir. Böbrekler, dalak ve karaciğer Yang'dır. Görüldüğü gibi Yin, Yang'ın içerisindedir. Vücudun dışı Yang'ı, içi Yin'i simgeler. Sırt Yang, karın Yin'dir. Başımız Yang, ayaklarımız Yin'dir. Deri Yang, buna karşılık kaslar ve tendonlar Yin'dir. İçimizdeki 6 Fu organ Yang ve 5 Zang organ Yin'dir. Kalb ise Zang organ olmasına rağmen, hem Yin ve hem de Yang organdır. Akupunkturla tedavi Yin ve Yang enerjisi arasındaki dengenin ayarı anmasına dayanır. Hastalığı tedavi etmek vücut ile çevrenin birbiriyle dengesini kurmak demektir. Hastalığın oluşumunda Yin veya Yang enerjide kırılma olup olmadığına bakılır. Geleneksel Çin tıbbı teorisi hastalıkların tanımında burada işe yarar. Ama asla unutulmaması gereken, Batı tıbbındaki fizyopatoloji ve biokimsal değişimler, Çin tıp teorisiyle bir noktada birleştirmektir. Akupunkturla tedavide başarı buna dayanır. Hastalıkların oluşumunda 7 farklı Çin tıbbı teorisi vardır. Bunlar;

1- Yin- Yang teorisi ve 5 element teorisi,

2- Zang-Fu organ teorisi,

3- Kanal sistemi teorisi,

4- Etiolojik teori,

5- Patogenesiz teori,

6- Metot örnekleri teorisi

7- Semptom kompleksi farklılığı teorisidir. Daha önce Yin ve Yang'ın birbirine zıt olduğunu açıklamıştık. Bir tam bölündüğünde iki eder. Burada anlatmak istediğimiz, Yin ve Yang vücudun tamamını oluşturur.

Bu durumda Yin olmazsa Yang, Yang olmazsa Yin, fonksiyonunu yerine getiremez. Beş element ise birbiriyle ilişkisi olan siklistur. Odun, ateşi oluşturur. Dünya metaldir ve sudan oluşmuştur. Görüldüğü gibi bunların hepsi elementlerin bileşimidir. Çin tıbbına göre karaciğer odun özelliğine sahiptir. Odun, ateşin özelliğini ve gücünü artırır. Metal ise odunu kontrol altında tutar. ang ve Fu organlara baktığımız zaman, 5 Zang ve 6 Fu organ vardır. Zang organlar, dalak, akciğer, böbrek, kalb ve karaciğerdir. Fu organlar ise mesane, ince bağırsak, üçlü ısıtıcı meridyen, kalın bağırsak, mide ve safra kesesidir. Kanallar ise vücudun bağlantı sistemleridir. Networks sistemi olarak görev yaparlar. Kanallar Zang ve Fu organlara göre adlandırılır ve vücut tak i fizyolojik ve patolojik fonksiyon değişikliklerini anlatır. Vücumuzda 12 ana kanal ve 8 ek kanal bulunur. Patogenesiz ise hastalığın ortaya çıkışını inceler. Çin tıbbına göre bütün hastalıkların iki nedeni vardır. 1- Etiolojik teorilerle açıklanan patogenetik faktörler. 2- Antipatogenetik faktörler. Metot örneklemesinin başlıcaları;

1- Bakmak,

2- Dinlemek ve koklamak,

3- Anemnez,

4- Nabız alınımıdır. Bütün bu saydıklarımız, hastalıklarda fizyopatolojik değişiklikleri teşhis etmemizi ve tedaviyi bu yönde yapmamızı sağlar. Sarı imparator Hu An Ti Nei Tsing'in yazdığı "Canon of İnternal Me dicines" isimli kitap, organların yapısını, fonksiyonlarını, değişikliklerini, viral enerji Qİ'yi ve kanın damarlardaki sirkülasyonunu metabolizmayla ile ilgili hipotezleri içerir. Bunlar dört grupta toplanır;

1- Wie; savunma sistemidir.

2- Qİ; ikinci savunma sistemidir.

3- Yin; beslenme sistemidir.

4- Xue: kan sistemidir.

Akupunkturda temel kural, evrensel enerjinin sirkülasyonu felsefesine dayanır. Bu felsefeye göre evrensel enerji, kozmik enerjinin etkisindedir. Bütün maddelerde ve canlı organizmada enerji vardır. Ünlü Rus bilgini Kirlian maddelerdeki enerji miktarını ölçmeyi başarmış ve her maddenin kendine özgü bir enerjisinin varlığını ispatlamıştır. Bugün bu yöntemle, al tının kaç kırat olduğunu veya herhangi bir yaprağın hangi bitkiye ait olduğunu tespit etmek mümkündür. Akupunktur noktalarının dışarı verdiği enerji miktarındaki değişimden faydalanılarak, Akabani adını verdiğimiz metotla, vücuttaki hasta organ tespit edilmekte ve detektörle noktalar belirlenmektedir. Vücudun uç noktaları adını verdiğimiz el ve ayak uçlarındaki noktalara Çincede JİNG noktalar denilir. Akabani adı verilen çubuklar yakılarak belirIi bir mesafeden bu noktalara tutulursa, normalde 3-8 saniyede sıcaklığın hissedildiği gözlenir. Bu sürenin uzaması veya kısalması, organlarda hastalık olduğunun delilidir. Amerikalı bilim adamları akaba metodundan faydalanarak bugün benim de klinikte kullandığım bilgisayarları yapmışlardır. Enerjideki bu değişimi, Termodinamik Kanunu'nda ve Einstein'in Relativite Te Ofisi'nde görmek mümkündür. Einstein‘ın hipotezindeki enerji değişimi dış dünya ile ilgilidir. Çin felsefesine göre vücudun iç enerjisi bir yerde toplanılıştır. Bu durum hastalıkta ve sağlıkta düzenli olarak vardır. Bugün Batı tıbhı adını verdiğimiz tıp ile geleneksel Çin tıbbı adını verdiğimiz tıp, vücutta ki biyokimyasal değişimi ve buna bağlı olarak enerji değişimini incelemeye başlamıştır, Bazı bilim adamları tıptaki bu yeniliği değil, yalnız hastalıkların kimyasal değişimden ibaret olduğu yönündeki saplantılarını sürdürerek her şeyin böyle kalmasında ısrarcı davranmaktadırlar. Yin ve Yang'ın görünürde olduğu gerçeği ise asla unutulmamalıdır. Ama hiçbir zaman unutulmamalıdır ki vücutta bir enerji vardır. Bu enerji ise meridyenler üzerinde günün belirli saatlerinde maksimum düzeyde dolaşmaktadır. Buna akupunkturda öğle-gece yarısı kuralı deriz. Akciğer meridyeninde sabah 04. 00-06. 00 saatleri arasında enerji maksimal düzeydedir. Kalın bağırsak 06. 00-08. OO'de, mide ise 08.00- 10.00 saatleri arasın da maksimal enerjiyi taşırlar. Çinlilere göre enerjinin maksimal olduğu saatlerde tedavi yapmak, tedavide başarıyı artırmaktadır. Bu Çinlilerin iddiasıdır. Çünkü meridyenler, isimlerini aldıkları organlarla doğrudan bağlantılıdır ve onların fonksiyonlarını kontrol altında tutarlar. Bu durumda mesane meridyeninde saat 16. 00-18. 00 saatleri arasında enerji maksimum seviyede olup kişilerin onun dışında idrara çıkmamaları gereklidir. Yüzeysel enerji, 12 kanal üzerinde hareket halindedir. Bu hareket 24 saat süresince değişmektedir. Buna Batılı tıp adamları bioritm adını verirler. Vücudun ön ve arka yüzünden, ortadan geçen iki meridyende ise enerjinin 24 saat içerisinde akışı söz konusu değildir. Bu enerji seviyesi meridyen, kaslar ve iç organlarda aynı seviyededir. Enerjinin vücuttaki dolaşımı ise Maddenin Sakınımı Kanunu'na uymaktadır. i2 kanal üzerindeki yüzeysel enerjiyi (SE) Cl, ile gösterelim. 5 Zang ve 6 Fu organ üzerindeki enerji (DE) ise derin enerji olup C2 ile, ayrıca kasların üzerindeki enerjiyi (ME) C3 olarak gösterirsek: SE+DE+ME= Vücuttaki total Qi enerjisi düzeyidir. Yin ve Yang üzerindeki sağlıklı yaşantı için gerekli olan enerjinin dağılımı ise: C1+C2+C3 --- = Yin= Yang üzerindeki bireysel enerji dağılımını gôriuic. 2 Günün erken saatlerinde ve gece vücuttaki vital enerji Yin üzerinde yoğunluktadır. Yang üzerindeki vital enerji ise, öğleyin yoğunluk kazanmıştır. C1+C2+C3 Yin üzerindeki yaklaşık denge Yang üzerindeki 2 yaklaşık dengenin gün boyu dönüşümü oluşmaktadır. Sağlıklı insanlarda Vital enerjideki üstünlük, görüldüğü gibi gece yarısında Yin olan organlarda, gün ortasında ise Yang olan organlarda bulun maktadır. Enerjinin organlar üzerinde maksimal olduğu anlar aşağıda gösterilmiştir: 03. 00-05. 00 Enerji Akciğer meridyeninde (Yin üzerinde yoğunlaşma) 05.00-07.00 Enerji Kalınbağırsak meridyeninde (Yang üzerinde yoğunlaşma) 07.00-09.00 Enerji Mide meridyeninde (Yang üzerinde yoğunlaşrna) 09. 00- i i. 00 Enerji Dalak meridyeninde (Yin üzerinde yoğunlaşma) 11. 00-13. 00 Enerji Kalb meridyeninde (Yin üzerinde yoğunlaşma) 13. 00- i5. 00 Enerji İrıce bağırsak meridyeni üzerinde (Yang üzerinde yoğunlaşma) 15.00-17.00 Enerji Mesane meridyeni üzerinde (Yang üzerinde yoğunlaşma) 17.00-19.00 Enerji Böbrek meridyeni üzerinde (Yin üzerinde yoğunna) 19.00-21.00 Enerji Perikard meridyeni üzerinde (Yin üzerinde yoğun I,,~ınakta) 21.00-23. 00 Enerji Üçlü ısıtıcı meridyeni üzerinde (Yang üzerinde yo- .unlaşmakta) 23. OO-Oı. 00 Enerji Safrakesesi meridyeni üzerinde (Yang üzerinde yoğunlaşmakta) O ı. 00-03. 00 Enerji Karaciğer meridyeni üzerinde (Yin üzerinde yoğunlaşmakta) Enerjinin meridyenler üzerindeki akışını, Batılı doktorlardan Brunet is patlamıştır. Bizlerin ortak karşı çıktığı, Çin tıbbında bu enerji akışının yük sek olduğu anlarda tezin daha iyi olacağı görüşüdür. Bu arada şunu ifade etmek gerekir: Başarılı bir tedavi, iyi bir gözlem, iyi bir fizyoloji ve fizyopatoloji bilgisinin geleneksel Çin tıbbı bilgisiyle birleştirilmesi sonucu oluşur. Onun içindir ki akupunktur eğitimine ilk başlandığı zaman, temel tıp bilgisi olan fizyoloji ve fizyopataloji eğitimi gereklidir. Bu, aslında her ihtisas alanında böyledir. Organı tanımalı, organın sağlıklı çalışmasında hangi salgıların salgılandığı bilinmeli, hastalıkta hangi salgıda değişim oldu ise, tedaviye ona göre yönlenmelidir. Mide ülserini ele alalım, normalde ınidede hidroklorik asit adını verdiğimiz bir madde mevcuttur. Bu maddenin yakıcı etkisine karşılık, mide mukozası adını verdiğimiz mide duvarını koruyan pepsin adında başka bir madde vardır. Bu iki madde, aynı zaman da alman gıdaların emilime hazır hale gelmesini üstlenmişlerdir. Asit sal gısınm fazla oluşu, mide duvarını tahriş ederek enerji enerji enerji ülser de diğimiz hastalığa sebep olur. Tedavisinde ne yapalım ki hastalığı iyileştirelim? Öncelikle asidin salgılanması azaltılmalıdır. Onun için de Antikolo nerjik veya H2 reseptörü adını verdiğimiz ilaçlar kullanılır. Salgılanmış asidin etkisi azaltmalı, onun için Antiasit adını verdiğimiz ilaçlar kullanılır. Bir de ülserin oluşumuna sebep olan stres faktörü vardır. Stres için sakinleştirici verilir. Cerrahi tedavide ise, vagus adını verdiğimiz sinirin mi de üzerinde asit salgılamasına etken olan dalı kesilir. Akupunktura gelince; Akupunktur serotonin ve dopamin salgılattığı için vücutta sakinleştirici etkisi vardır. Asit salgısını kontrol etmek için kulakta, vagus sinirinin parasempatik dalını bloke edilmelidir. Akupunkturun bağırsak peristaltizmi 'ni, yani bağırsağın pasajdaki hareketini yavaşlatma etkisi vardır. İşte iki tıbbın tedavide bilimsel olarak birleştikleri nokta budur. Fark, birisinde ilaç, diğerinde vücudun kendisinin kullanılmasıdır. Enerjinin, sağlıklı kişilerde meridyenler üzerinde düzgün olarak akışı, her zaman sanıldığı kadar normal seyretmez. Günlük yaşantımızdaki egzersizlerde kasların enerji düzeyi düşer ve laktik asit adını verdiğimiz yorgunluk asidinin çoğalmasına sebep olur. Aynı zamanda stres, enerjinin vücuttaki normal seyrini değiştirir. Bu Batı tıbbında da gözlediğimiz normal fizyolojik değişimdir. Sağlık için Yin enerji (E Yin) = Yang enerji (E Yang) Hastalık anında ise (E Yin) == (E Yang) Enerjideki yetersizlik durumunda (E Yin) > (E Yang) Enerjideki fazlalık durumunda (E Yang) > (E Yüz) Yang üzerindeki mutlak fazlalık enerji CL +C2+C3>Cl +C2+C3 Sağlığın bozulması olup hastalık oluşur. Hücrenin ölümü sonucu (E Yang) = O ve (E Yin) = Sonsuz Günümüzde geliştirilmiş bir başka akupunktur tekniği ise akupunktur noktalannın laser ışını ile uyarılmasıdır. Düşük yoğunlukta laser ışını gön derilen akupunktur noktaları, tıpkı iğne batırılmış gibi uyarılır. Bu özel tedavi çok zamanda sonuca ulaşmayı sağlar. Özellikle hasta çocuk ve tedavi edilcek alan hassas bir bölge ise, laserle yapılan akupunkturun verdiği rahatsızlık daha az olur. Biz hepatit geçirmiş olan hastanın tedavisinde, taşıyıcı olması korkusu ile, laser ışını kullanmayı tercih ederiz. Böylelikle hem kendimizi, hem de hastayı korumuş oluruz. Laser ile ilgili detaylı bilgiler "Modern Kulak Akupunkturu" isimli kitabımda anlatılmıştır. i3 i 1- i375 yılları arasında yaşayan ünlü Çin astronomi ve matematik bilgini Liu Chi, ölümü, denizdeki suyun ani boşalması ve evrensel enerji ()i'nin yeniden Qİ'ye dönüşümü olarak açıklamaktadır. Hamilelikte ener unin doğuma kadar total olarak arttığı gözlenir. Akupunktur tedavisinde /uyıf olan enerjiyi kuvvetlendirmeye "Bu" ve fazla enerjinin düşürülmesi ne "XIE" denilir. Fazla olan enerjiyi azaltmak için, iğneler saat ibreleri yönünde yavaş olarak döndürülür. Zayıf olan enerjiyi kuvvetlendirmek için sc, iğneler hızlı olarak döndürülmektedir. 'ayıf olan enerjiyi kuvvetlendirmek için I-Altın iğneler uygulanır. 2-Nefes alırken iğneleme yapılır. 3-İğne saat ibrelerinin ters yönünde döndürülür. 4-İğneleme esnasında küçük kuvvet uygulanır. S-İğneler vücutta uzun süre alıkonur. 6-İğneler vücuttan alınırken yavaş olarak toplanır. 7-İğnenin alındığı noktaya masaj uygulanır. İğneleme esnasında uzun süre enerji akışı söz konusudur. Kuvvetli olan enerjiyi zayıf/atmak için, yani sedasyoıı oluşturmak için I-Gümüş metalden yapılmış iğneler kullanılır. 2-İğneleme ekspirasyonda yani nefes verirken uygulanır. 3-İğne saat ibreleri yönünde döndürülür. 4-İğneleme esnasında biraz güçlü bir kuvvet uygulanır. S-İğneler vücutta uzun süreli bırakılmaz. ô-İğneler vücuttan alınırken hızlı olarak toplatır. 7-İğneler alındıktan sonra noktanın üzerine masaj yapılmaz. İğneleme esnasında karşı yönde bir enerji akışı söz konusudur. Pratik olarak Xu tipi adını verdiğimiz kronik hastalıklarda uygulanan tedavi, BU tipi dediğimiz enerjinin kuvvetlendirilmesi yönündedir. Akut hastalıklar olarak nitelendirdiğimiz SHI tipi hastalıklarda, XIE tipi sedasyon sağlanan tedavi uygulanmalıdır. Yukarıda belirtildiği gibi, hastalık anında Yin ve Yang'daki enerji değişimi söz konusudur. Birisi yükselirken diğeri azalmaktadır. Yang'ın zayıflaması, Yin'in fazla görülmesine, Yin'in zayıflaması, ve Yang'ın fazla görülmesine sebep olur. XV tipi dediğimiz müzmin hastalıklarda Yin ve Yang kuvvetlendirici tedavi uygulanır. SHİ tipi adını verdiğimiz akut hastalıklarda ise yatıştırıcı tedavi uygulanır. Makro evrenin bir yansıması olan insan, bir mikro evrendir. İnsan, makro evrenle uyumlu olmalıdır. Evrenin parçası olarak uyumlu yaşamak ta bir hata yaparsak, hemen hasta oluruz. İşte bu prensipler nedeniyle Çin tıbbının kendine özgü bir anlayışı vardır. İlk olarak zihninizi, İkinci olarak vücudunuzu tedavi ediyor daha sonra da kürler uyguluyor. Son olarak ise akupunktur iğneleri kullanılıyor. Dünyanın en eski tedavi yöntemlerinden biridir. Batı'da uzun süre önem verilmemiş olan akupunktur Batılı bilim adamları tarafından pek rağbet görmemesinin nedeni, tıpta teknolojinin değişimiyle birlikte pek çok hastalığın tanı ve tedavisinin değişmesidir Oysa akupunkturda hastalıkların tanı ve tedavisinin değişmediği görüşü hakimdir. Daha önce nokta akupunkturla uyarıldıktan sonra "Vücutta ve özellikle beyinde hangi tip re aksiyon meydana geliyor?" sorusuna cevap aranmaktadır. Enerji vücut içinde sürekli bir akış halinde olup, bu akışta meydana gelecek dengesizlik hastalığa yol açar. Akupunkturistin yapacağı işlem, enerji akışını inceleyip koyduğu teşhise göre, enerji dengesini yeniden kurmaktır peki ama, merkezi sinir sisteminden, atar veya toplar damarlardan geçmeyen bu enerji tam olarak nedir? Meridyenler dediğimiz uzunlamasına çizgilerde yol alan bu enerjinin adı "elektrik" tir. Binlerce yıldır uygulanan akupunktur tedavisinin geleneksel Çin tıbbına göre bir izahı olmalıdır. Çinliler binlerce yıl yalnız hastalıkları tedavi etmemiş, aynı zamanda geleneksel Çin tıbbı teori si adını verdiğimiz teoriyle, hastalıkları vücuttaki mevcut statik enerjiyle izah etmişlerdir. Niboyet ve Brunet akupunktur noktaları üzerinde, cilt elektrik direncinin azalmasını tespit ederek, bu statik enerjinin varlığını gösterdiler. Bu statik enerji, meridyen adı verilen ve vücudu saran hayali çizgilerde dolaşmaktadır. Akut miyokard enfarktüsü adını verdiğimiz kalb krizinde, ağrı yayılımında, göğüs üzerinden kalkan ağrı impulsları sol kolun dış kısmından serçe parmağının iç kısmına doğru yayılır. Yani kalb meridyeninin başlangıç noktasında sonlanmaktadır. Kolun bu alanının sinir dağılımına bakılırsa, kalbi inerve eden vagus sinirinin yayılım alanı ile ilgisinin olmadığını gözleriz.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp