akupunktur nasıl yapılır

Tanım

Akupunktur organlar ve vücut yüzeyi arasında sinirsel bir bağlantı olduğu ilkesi üzerine kurulmuş bir terapidir. Eğer bir organda hastalık ortaya çıkarsa hassas akupunktur noktalarının deride veya derinin hemen altında belirdiğine inanılır. Izdırabı olan bazen bu hassas bölgeleri hisseder veya kendisi bulur yada ancak deneyimli bir pratisyen o nokta üzerine bastırınca fark eder. Akupunkturcular, tedavi şekli ne olursa olsun (klasik, homeopatik veya akupunktur) hassas noktaların tedavi sonucu yok olduğunu ileri sürmektedirler. Akupunktur, akupunktur noktaları denilen bu noktaların genellikle ince iğnelerle uyarılıp aktivitesinin değiştirilmesini ve bunun da vücudun diğer bölümlerini etkilemesini içerir.

Arkaplan

Akupunktur kökü taş devrine dek uzanan eski bir Çin sanatıdır. Denilir ki M.Ö. 3000'lerde Çinliler savaşta mızrakla yaralanan bazı askerlerin yıllardan beri muzdarip oldukları hastalıklardan kurtulduklarını gözlemlemişlerdi. Bunun doğru mu yanlış mı olduğu bilinemez ama bu Çinlileri, deriye özel noktalardan girilmesiyle hastalıkları iyileştiren bir tıp sistemini geliştirmeye yöneltmiştir. Kelime olarak akupunktur bir iğneyle (acus) delme (punctura demektir. Fakat iğneler elzem aletler değildir, antikitede ufak kaya parçacıkları kullanılmıştır. Kırsal kesimde yaşayan Afrikalıların vücudun özel bölgelerini çizmeye dayanan tedavileri olduğu söylenir; bazı eskimolar keskin taşlan kullanmışlardır ve Brezilya'da yabani bir yamyam kabilesi bir kamışla akupunktur noktalarına ince okçuklar üflemektedir.

Demir çağında demirden iğneler kullanılmıştı, fakat bundan daha önceleri de çubukçuklar ve bitki dikenleri bu yeni tür tıbbın aletleriydi. M.Ö. 2900'larda iğnelerde kullanılan değişik metallerin farklı etkilerinin olduğu düşünülüyordu. Bugün bunun böyle olmadığı bilinmektedir. Kullanılan iğnenin cinsi, iğnenin kullanılma yöntemiyle karşılaştırıldığında önemsiz kalmaktadır. Günümüzde akupunkturda kullanılan iğneler ,kolayca sterilize edilebilen, paslanmaz çelikten yapılmaktadır.

Akupunktur insanlık kadar eski bir tıp sistemi olsa da, onu ilk defa Çinliler sistematize etmişler ve M.Ö. 200'lerde bu konuda ilk kitabı yazmışlardır Hungdi Neiging Suwen (San İmparator'un İç Hastalıkları Klasiği hala yaygın olarak kullanılmakta ve günümüzde de yazıldığı zamanda olduğu gibi uygulanabilir bir çok tıbbi gerçekleri' içermektedir.

Akupunktur dünyaya o zamandan bu yana yayılmıştır, ama hala tıp öğrencilerinin ister Batı tıbbını, isterse geleneksel Çin tıbbını aynı üniversite çatısı altında öğrendikleri Çin ve Uzak Doğu'da en çok uygulanmaktadır.

Çin'de bazı hastanelerde her iki disiplinden doktorlar beraber çalışmaktadırlar. Batı tıbbı eğitimi görmüş bir operatör akupunkturla uyuşturulmuş bir hastayı ameliyat ederken geleneksel doktorlar da ameliyat sonrası zatürreleri, idrar birikmelerini önlemektedir. Çok nadiren bir doktor her iki tıbbi formu birlikte uygulamaktadır. İşin ironik yanı şu ki, Çinliler muhtemelen gereken değeri vermeme noktasına dek akupunkturu kanıksamışken, tam bu esnada bizler Batı'da akupunkturun potansiyelinin farkına varmaktayız. Çinliler, teknolojik Batı tıbbının diğer Batı teknolojileri gibi problemlerine bir çözüm olacağı zannındadırlar. Bugün, bir çok ülkede tıbbın hayli kenarında yer aldıkları düşünülse de Batı'da yüzlerce akupunkturcu mevcuttur.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp